Merve Baş Bulut: TURİZMDE TAM ERİŞİLEBİLİRLİK

Turizmde tam erişilebilirliği sağlayacak uygulamaları görme engelliler açısından ele alan yazarımız Merve Baş Bulut; araştırma sonuçlarına göre görme engelli bireylerin turizm faaliyetine katılımlarının sınırlı olduğuna dikkat çekiyor

04 Eylül 2018 Salı - Merve Baş BULUT-turizmhaberleri.com 

TURİZMDE TAM ERİŞİLEBİLİRLİK 
Görme engelliliğine yönelik bir değerlendirme 

Bilindiği gibi turizm faaliyetinin seyahat etmek, konaklamak ve tur planlamak gibi dikkat, zaman ve çaba gerektiren farklı aşamaları bulunmaktadır. Misafirlerin ise temel amacı söz konusu aşamaların her birinde doğru olanı bulmak ve tercih etmektir. Bu süreç kimi insan için çok kolay kimi insan için ise oldukça karmaşık ve tamamlanması zordur. 

Daha önceki yazılarımda da sizlere bahsettiğim gibi turizm faaliyetinin her sürecinde “tam erişilebilirliğin“ sağlanması karmaşık olan durumu basitleştirecektir. Konu engelli misafirlerimiz olduğu zaman, bu karmaşıklık durumunun daha basit bir hal alabilmesi için, her bir engellilik türü için farklı erişilebilir uygulamalar gereklidir. Erişilebilirlik denildiği zaman, sadece klasik erişilebilir uygulamaların aklımıza gelmesi konuyu ve paralelinde uygulama aşamasını sınırlandırabilir. Başka bir deyişle, tam erişilebilirliğin sadece kılavuz yoldan, uygun eğimine (5 ile 10 arasında, bkz. ensev.org.tr.) sahip rampadan veya işaret dili kullanılmasından ibaret olduğunu düşünmek tam bir yanılgıdır. 

Öyleyse, hangi erişilebilir uygulamaların yapılması “tam erişilebilirliği“ sağlayabilir? 
Aslında bu soru engelli turistlerin fikirlerine yer verilerek yanıtlanabilir. Tam da bu noktada yaptığımız bir araştırmaya dikkatinizi çekmek isterim. Söz konusu araştırma kapsamında; görme engelli, işitme engelli ve tekerlekli sandalye kullanıcıları gibi farklı engel türüne sahip, 16 engelli turistle görüştük. Çalışmanın önem arz eden can alıcı boyutu ise konaklama ve seyahat imkanlarına ilişkin erişilebilir şartların oldukça detaylı bir biçimde, engelli turistler ile görüşülerek tespit edilmesidir. Konunun daha net anlaşılabilmesi için, her bir engel türünü farklı bir yazı da değerlendirilmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum. Bu yazımda sadece görme engelli turistler için değerlendirme yaptım. 

Şimdi, konuyu daha fazla aydınlatacak hatta belki de normal şartlar altında aklımıza gelmeyen, bazı hususları ana hatlarıyla göz önüne getirelim (Detaylı bilgi için bkz. Baş, M. ve Ulama, Ş. Türkiye de Engelli Turizm Pazarındaki Farklı Talep Özelliklerinin Analizi, Gazi Üniversitesi Turizm Fakültesi, 15. Ulusal Turizm Kongresi, 13-16 Kasım 2014, Ankara, Ss. 1539-1541. Nobel Akademik Yayıncılık): 

• Engel düzeyinin göz önünde bulundurulması: Bu konu tamamen görme engelli ve kısmi görme engeli turistler için farklı uygulamaların yapılması gerekliliğine dayanmaktadır. Kısmi görme engelliler için uyarıcı levhaların bulunması ve etiketlendirme (cam yüzeyler vb. için) yapılması, ışıklandırma sistemlerinin yeterli düzeyde olması, açıklayıcı yazı puntolarının (broşürlerde dahil) yeterli büyüklükte olması, vb. 

• Web sitelerinin erişilebilirliği: Turizm işletmelerinin web sitelerinde erişilebilir uygulamalara ilişkin resimlerin olmasının yanı sıra, görme engelli turistlerin kullandıkları sesli okuma cihazları tarafından tanımlanabilmesi için her türlü önemli bilginin yazılı olarak da verilmesi. 

• Kabartma ile gösterilen uygulamalar: Kabartma yolun, koltuk numaralarının ve tesis haritalarının belirtilmesi, kabartma yol ve öteki erişilebilir uygulamaların önüne araç park edilmemesi ve park edilmesinin engellenmesi vb. 

• Engelli birey ile iletişim: Çalışanlara, engelli bireye nasıl davranılacağına ve nasıl iletişim kurulacağına ilişkin eğitim verilmesi, engelli turiste aradığı yeri bulma konusunda yardımcı olunması, ancak bu noktada belirtmek gerekir ki; engelli bireyi kendi isteği dışında kendisine müdahale ederek, kaba bir biçimde yönlendirmemek gereklidir. Araştırma sırasında bazı görme engelli turistlerimiz, kendisiyle iletişim kurarak özellikle nerede olduğu ve nereye yönlendirildiği konusunda kendisine bilgi verilmesi gerekliliğini belirtmişlerdir. 

• Otel odaları: Görme engelli turistler, konaklama işletmelerinde engelli odasına ihtiyaç duymaktan ziyade, odalarda kabartma oda planının bulunması, oda numaralarının kabartma numaralar ile yazılması, acil ihtiyaç düğmelerinin odalarda yer almasını istemektedirler. 
Değerli okurlar, sonuçlar göstermektedir ki, engelliliğin düzeyini düşünerek erişilebilir uygulamaların yapılması gereklidir. Ayrıca yapılan erişilebilir uygulamaların rahatlıkla kullanılabilir olması gereklidir. Yapılan kılavuz yolun üzerine veya kabartma planının önüne araç park edilmesi uygulamanın kullanılamaz olmasına neden olmaktadır. Bu durumda “tam erişilebilirlik“ için toplumsal duyarlılık da gereklidir. 

Erişilebilirlik konusunda daha fazla gelişebilmek için, ülkemizde var olan erişilebilirlik düzeyi doğru tespit edilmelidir. Bu konuya ilişkin bir araştırma sonucunu daha sizlerle paylaşmak isterim: Engellilerin sorun ve beklentileri araştırması (2010, TUİK) nın verilerine göre ülkemizdeki görme engelli bireylerin 7 si tatil yerleri ve otellerin engelli bireylerin kullanımına uygun olduğunu; 28,4 ü uygun olmadığını belirtirken, 64,7 si ise yanıtını “fikrim yok“ olarak belirtmiştir. [2002 yılı (TUİK) verilerine göre ise nüfusun 12,3 ü engellidir; ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ve zihinsel engelliler ise bu sayının 2,6 sını oluşturmaktadır (veriler 2002 yılına ait olduğu için bu oranın değişmiş olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır)]. 

Araştırma sonucunda dikkatimi çeken bir nokta da “fikrim yok“ yanıtının en yüksek düzeyde olmasıdır. Kendi yaptığım araştırmalarımda bazı engelli bireyler erişilebilir olmayan koşullardan dolayı seyahat edemediklerini ve bu nedenle turizm kapsamında erişilebilirlikle ilgili sorulara ilişkin fikirleri olmadığını belirtmişlerdi. Dolayısıyla “fikrim yok“ yanıtının yüksek düzeyde olması aklıma “görme engelli bireylerin turizm faaliyetine katılımları çok mu sınırlı düzeyde?“ sorusunu getirdi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEDEF HASTALIĞI ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ