Sabancı Vakfı'ndan dev hibe
Sabancı Vakfı, Toplumsal Gelişme Hibe Programı (TGHP) kapsamında 2012 yılında 8 sivil toplum kuruluşuna 1,2 milyon lira hibe verecek.
Sabancı Vakfı, TGHP kapsamında hibe vereceği 2012 yılı projelerini, düzenlediği basın toplantısında açıkladı. 2009 yılından bu yana 20 projeye destek veren vakıf, 2012 yılında kadın, genç ve engellilere yönelik 8 projeyi daha programa dahil etti. Bu yıl, 8 projeye 1,2 milyon lira hibe desteği verecek vakfın bu güne kadarki hibe desteği 6 milyon lirayı aştı.
Toplantıda konuşan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, dünyadaki vakıfçılık ve filantropi (hayırseverlik) sektörünün yakından takip ettiklerini ve toplumsal gelişmede etkin yöntemleri değerlendirdiklerini belirterek, küresel çapta büyük vakıfların uyguladığı, çarpan etkisiyle kendi kendini büyüten bir sosyal yatırım modeli olan hibe programlarını Türkiye’de başlatan ilk vakıf olduklarını söyledi.
Daha katılımcı ve eşit bir toplum hayal etiklerini, bunu gerçekleştirmek için de sivil toplum kuruluşlarıyla ortak projeler yapmaya ve bunlara Sabancı Vakfı olarak destek olmaya çalıştıklarını kaydeden Sabancı, ”Bu anlayışla başladığımız programda, Sabancı Vakfı olarak kadın, genç ve engellilere odaklanıyoruz ve genellikle projelerde bu üçünün kesiştiği konulara ağırlık veriyoruz. Nüfusumuzun yarıdan fazlasını oluşturan bu grupların toplumsal hayata katılımları ülkemiz için çok büyük önem taşıyor” dedi.
Türkiye’de her konuda kendini geliştiren odaklanan ve çalışan sivil toplum örgütleri olduğunu ifade eden Güler Sabancı, artık tek başına hiçbir şeye ulaşılamayacağını, Sabancı Vakfı olarak işbirliği yapma, destekleme ve kapasitelerini artırma yönünde onlara katkıda bulunmayı hedefleyerek bu yola çıktıklarını söyledi.
Sabancı, Dolayısıyla bu hibe programlarında sadece verilen para değil önemli olan. Verilen paranın yanında bu çalışmaların, bu sivil toplum örgütlerinin proje yapma kapasitelerinin artması, hedefe ulaşabilen, ölçülebilen projeler yapabilmeleri ve başarılı olmaları esas önemli olan. Çünkü bununla sonra kartopu gibi büyüyebilir. Proje yapma kapasitesine erişebilen, başarılı bir proje yapabilen bu sivil toplum örgütleri görüyoruz ki bizlerle başlayan projelerin arakasından daha uluslararası projelere aday olabiliyorlar, kaynak getirebiliyorlar. Açıkçası yolları açılıyor. Yani bu bir başlangıç oluyor. Böyle bir iş modelini benimsedik” diye konuştu.
Vakıf olarak 38 sene önce engelliler konusunda çalışmaya başladıklarında yalnız olduklarını ama bugün sevindirici bir şekilde birçok vakıf ve derneğin engelliler konusunda çalışmalar yaptığını kaydeden Sabancı, Toplumsal gelişme böyle bir şey. Artık eskisi gibi tek başımıza değiliz. Bu da bize ileriye dönük umut veriyor. Çünkü bataklıkta çiçek büyümez. Mesele bataklığı kurutabilmekte. Dolayısıyla daha çok katılım daha çok ilgi, daha çok duyarlılıkla ve hep beraber, bazen işbirlikleriyle bazen uluslararası desteklerle bazen devlet özel sektör ve STK’lar üçgeniyle bu çalışmalar gitgide artıyor ve bunlardan da mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Engeli yaklaşımının kadın ve genç konularına entegre olmasının önemine değinen Sabancı, engelli kadın ve engelli gençlerin iki kez ayrımcılığa maruz kaldığını, dolayısıyla çifte dezavantajlı konumdaki bu gruba hibe programlarında öncelik verdiklerini dile getirdi. Bu kesimlerin ülke kalkınmasında da önemli role sahip olduklarını belirten Sabancı, toplumsal kalkınmayı sağlayacak itici güçler kullanılırsa ülke olarak kalkınmanın mümkün olacağına inandığını ifade etti.
Bazı ekonomik çözümlerin bazı sosyal problemlerin de anahtarı olduğunu söyleyen Güler Sabancı, toplumsal değişimin ancak hep beraber yapabilecek bir şey olduğunun altını çizerek, hiçbir vakfın, hiçbir kurumun, hiçbir kimsenin ve hiçbir ailenin tek başına bir toplumsal değişimi sürüklemesinin mümkün olmadığını, medyanın kamuoyu oluşturmadaki desteğinin çok önemli olduğuna işaret etti.
Stratejik hayırseverlik modelini benimsedik Sabancı Vakfı Programlar ve Uluslararası İlişkiler Direktörü Filiz Bikmen de TGHP’ye dahil edilen projelere ilişkin bilgi verdi. Bikmen, TGYP kapsamında şimdiye kadar 71 ilde eşit fırsatlardan yararlanamayan ve topluma katılmayan 60 binden fazla kadın, genç ve engellinin hayatında fark yarattıklarını ve bundan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Türkiye’de hibe programı uygulayan ilk vakfın Sabancı Vakfı olduğunu vurgulayan Bikmen, vakfın 2008 yılında stratejik olarak bir taraftan proje yürüten bir taraftan da proje destekleyen vakıf olmaya karar verdiğini, böylece sivil toplum kuruluşlarına ve toplumsal gelişmeye önemli bir katkıda bulunmaya başladığını ifade etti.
Hibe programına seçilen projelerde en önemli şeyin şeffaflık, katılımcılık ve çok boyutlu bir değerlendirme olduğunun altını çizen Bikmen, aslında bir sosyal yatırım yaptıklarını belirtti.
Türkiye’de 37,2 milyon kadın, 12,5 milyon genç ve 1,8 milyonu ortopedik görme, işitme konuşma ve zihinsel engelli olmak üzere 8,5 milyon engelli olduğuna dikkati çeken Bikmen, şunları söyledi: Öğrenim çağında olan kadınların yüzde 10’u, engellilerin yüzde 36’sı okuryazar değil. Yükseköğretim çağında olan gençlerin yüzde 67’si eğitimine devam edemiyor. Eğitime katılımdaki bu düşük oranlar, ekonomik katılımı da doğrudan etkiliyor. Çalışma çağında olan kadınların yüzde 71’i, gençlerin yüzde 62’si, engellilerin yüzde 78’i işgücüne katılamıyor. Hem kadın hem engelli hem de genç olduğu için bu gruplar iki kez ayrımcılığa maruz kalabiliyor. Dolayısıyla hibe programlarında özellikle çifte dezavantajlı hedef kitleye önem veriyoruz. Sivil toplum kuruluşlarını projelerinde ’genç kadın’, ’engelli genç’, ’engelli kadın’ örtüşme noktalarına odaklanmaları için teşvik ediyoruz.” TGHP kapsamında, bu yıl başvuran 192 proje arasından seçilen Muş Kadın Derneği, ”Erken Yaşta Evlilik Kaderimiz Olmasın” projesiyle, Engelli Kadın Derneği, ”Engelli Kadınların Hak Temelli Mücadele Adımları” projesiyle, S.S. Karabiga Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi, ”Karabiga Kadın ve Çocuk Merkezi” projesiyle, K. Demirel Sevgi Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi Gençlik ve Spor Derneği, ”Ereğli Down Cafe ve Özel Gençler Sanat Evi” projesiyle, Toplum Gönüllüleri Vakfı, ”Genç Bank” projesiyle, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, ”Çocuk Gelinler” projesiyle, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, ”Kırsal Kesimdeki Kadınların Güçlendirilmesi” projesiyle, Anne Çocuk Eğitim Vakfı, ”Van Aile Danışma Merkezi: Travma Sonrası Psikolojik Destek ve Müdahale projesiyle 2012 yılında toplam 1,2 milyon lira hibe desteği alacak.
Toplantıda konuşan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, dünyadaki vakıfçılık ve filantropi (hayırseverlik) sektörünün yakından takip ettiklerini ve toplumsal gelişmede etkin yöntemleri değerlendirdiklerini belirterek, küresel çapta büyük vakıfların uyguladığı, çarpan etkisiyle kendi kendini büyüten bir sosyal yatırım modeli olan hibe programlarını Türkiye’de başlatan ilk vakıf olduklarını söyledi.
Daha katılımcı ve eşit bir toplum hayal etiklerini, bunu gerçekleştirmek için de sivil toplum kuruluşlarıyla ortak projeler yapmaya ve bunlara Sabancı Vakfı olarak destek olmaya çalıştıklarını kaydeden Sabancı, ”Bu anlayışla başladığımız programda, Sabancı Vakfı olarak kadın, genç ve engellilere odaklanıyoruz ve genellikle projelerde bu üçünün kesiştiği konulara ağırlık veriyoruz. Nüfusumuzun yarıdan fazlasını oluşturan bu grupların toplumsal hayata katılımları ülkemiz için çok büyük önem taşıyor” dedi.
Türkiye’de her konuda kendini geliştiren odaklanan ve çalışan sivil toplum örgütleri olduğunu ifade eden Güler Sabancı, artık tek başına hiçbir şeye ulaşılamayacağını, Sabancı Vakfı olarak işbirliği yapma, destekleme ve kapasitelerini artırma yönünde onlara katkıda bulunmayı hedefleyerek bu yola çıktıklarını söyledi.
Sabancı, Dolayısıyla bu hibe programlarında sadece verilen para değil önemli olan. Verilen paranın yanında bu çalışmaların, bu sivil toplum örgütlerinin proje yapma kapasitelerinin artması, hedefe ulaşabilen, ölçülebilen projeler yapabilmeleri ve başarılı olmaları esas önemli olan. Çünkü bununla sonra kartopu gibi büyüyebilir. Proje yapma kapasitesine erişebilen, başarılı bir proje yapabilen bu sivil toplum örgütleri görüyoruz ki bizlerle başlayan projelerin arakasından daha uluslararası projelere aday olabiliyorlar, kaynak getirebiliyorlar. Açıkçası yolları açılıyor. Yani bu bir başlangıç oluyor. Böyle bir iş modelini benimsedik” diye konuştu.
Vakıf olarak 38 sene önce engelliler konusunda çalışmaya başladıklarında yalnız olduklarını ama bugün sevindirici bir şekilde birçok vakıf ve derneğin engelliler konusunda çalışmalar yaptığını kaydeden Sabancı, Toplumsal gelişme böyle bir şey. Artık eskisi gibi tek başımıza değiliz. Bu da bize ileriye dönük umut veriyor. Çünkü bataklıkta çiçek büyümez. Mesele bataklığı kurutabilmekte. Dolayısıyla daha çok katılım daha çok ilgi, daha çok duyarlılıkla ve hep beraber, bazen işbirlikleriyle bazen uluslararası desteklerle bazen devlet özel sektör ve STK’lar üçgeniyle bu çalışmalar gitgide artıyor ve bunlardan da mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Engeli yaklaşımının kadın ve genç konularına entegre olmasının önemine değinen Sabancı, engelli kadın ve engelli gençlerin iki kez ayrımcılığa maruz kaldığını, dolayısıyla çifte dezavantajlı konumdaki bu gruba hibe programlarında öncelik verdiklerini dile getirdi. Bu kesimlerin ülke kalkınmasında da önemli role sahip olduklarını belirten Sabancı, toplumsal kalkınmayı sağlayacak itici güçler kullanılırsa ülke olarak kalkınmanın mümkün olacağına inandığını ifade etti.
Bazı ekonomik çözümlerin bazı sosyal problemlerin de anahtarı olduğunu söyleyen Güler Sabancı, toplumsal değişimin ancak hep beraber yapabilecek bir şey olduğunun altını çizerek, hiçbir vakfın, hiçbir kurumun, hiçbir kimsenin ve hiçbir ailenin tek başına bir toplumsal değişimi sürüklemesinin mümkün olmadığını, medyanın kamuoyu oluşturmadaki desteğinin çok önemli olduğuna işaret etti.
Stratejik hayırseverlik modelini benimsedik Sabancı Vakfı Programlar ve Uluslararası İlişkiler Direktörü Filiz Bikmen de TGHP’ye dahil edilen projelere ilişkin bilgi verdi. Bikmen, TGYP kapsamında şimdiye kadar 71 ilde eşit fırsatlardan yararlanamayan ve topluma katılmayan 60 binden fazla kadın, genç ve engellinin hayatında fark yarattıklarını ve bundan büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
Türkiye’de hibe programı uygulayan ilk vakfın Sabancı Vakfı olduğunu vurgulayan Bikmen, vakfın 2008 yılında stratejik olarak bir taraftan proje yürüten bir taraftan da proje destekleyen vakıf olmaya karar verdiğini, böylece sivil toplum kuruluşlarına ve toplumsal gelişmeye önemli bir katkıda bulunmaya başladığını ifade etti.
Hibe programına seçilen projelerde en önemli şeyin şeffaflık, katılımcılık ve çok boyutlu bir değerlendirme olduğunun altını çizen Bikmen, aslında bir sosyal yatırım yaptıklarını belirtti.
Türkiye’de 37,2 milyon kadın, 12,5 milyon genç ve 1,8 milyonu ortopedik görme, işitme konuşma ve zihinsel engelli olmak üzere 8,5 milyon engelli olduğuna dikkati çeken Bikmen, şunları söyledi: Öğrenim çağında olan kadınların yüzde 10’u, engellilerin yüzde 36’sı okuryazar değil. Yükseköğretim çağında olan gençlerin yüzde 67’si eğitimine devam edemiyor. Eğitime katılımdaki bu düşük oranlar, ekonomik katılımı da doğrudan etkiliyor. Çalışma çağında olan kadınların yüzde 71’i, gençlerin yüzde 62’si, engellilerin yüzde 78’i işgücüne katılamıyor. Hem kadın hem engelli hem de genç olduğu için bu gruplar iki kez ayrımcılığa maruz kalabiliyor. Dolayısıyla hibe programlarında özellikle çifte dezavantajlı hedef kitleye önem veriyoruz. Sivil toplum kuruluşlarını projelerinde ’genç kadın’, ’engelli genç’, ’engelli kadın’ örtüşme noktalarına odaklanmaları için teşvik ediyoruz.” TGHP kapsamında, bu yıl başvuran 192 proje arasından seçilen Muş Kadın Derneği, ”Erken Yaşta Evlilik Kaderimiz Olmasın” projesiyle, Engelli Kadın Derneği, ”Engelli Kadınların Hak Temelli Mücadele Adımları” projesiyle, S.S. Karabiga Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi, ”Karabiga Kadın ve Çocuk Merkezi” projesiyle, K. Demirel Sevgi Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi Gençlik ve Spor Derneği, ”Ereğli Down Cafe ve Özel Gençler Sanat Evi” projesiyle, Toplum Gönüllüleri Vakfı, ”Genç Bank” projesiyle, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği, ”Çocuk Gelinler” projesiyle, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, ”Kırsal Kesimdeki Kadınların Güçlendirilmesi” projesiyle, Anne Çocuk Eğitim Vakfı, ”Van Aile Danışma Merkezi: Travma Sonrası Psikolojik Destek ve Müdahale projesiyle 2012 yılında toplam 1,2 milyon lira hibe desteği alacak.
Yorumlar
Yorum Gönder