SOSYAL SORUMLULUK GÖNÜL İŞİ


SOSYAL SORUMLULUK GÖNÜL İŞİ
Resmi verilere göre Türkiye’de 92 bine yakın dernek ve 4 binin üzerinde vakıf var. İşte bunlardan katkıda bulunabilecekleri bazıları.
Kaynak : Hürriyet İK

Röportaj : Zeynep Mengi

Sosyal sorumluluk, son yıllarda çok duyduğumuz iki kelime. Şirketlerin hemen hepsi sosyal sorumluluk sahibi olduklarını göstermek için bir şeyler yapmak istiyor. Kimi bağış yapıyor, kimi okul inşa ediyor, eğitime katkı yapıyor; kimi sel, deprem gibi doğal afetlerde yardıma koşuyor. Sivil toplum örgütleri hayatın hemen her alanında, çocuklara, engellilere, kadınlara, hastalara yönelik çalışmalar yapıyor ve bu alanda destek olacak kişi ve kuruluşları bekliyor. İnsanlar da faydalı bir şey yapmayı çok istiyorlar. Ama ne yapacaklarını, kime başvuracaklarını bilemiyorlar. Resmi verilere göre Türkiye’de 92 bine yakın dernek ve 4 binin üzerinde vakıf var. Hepsine ayrı ayrı yer veremesek de küçük bir kısmını tanıtmaya, gönüllülerin neler yapabileceğini anlatmaya çalıştık.
İşe gidiyoruz, çalışıyoruz ve bunun karşılığında bir para alıp maddi ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Ama hayatın bir de manevi boyutu var. Birileri veya bir şeyler için “faydalı bir şeyler yapmak”, sosyal bir alanda zaman ayırmak, emek harcamak, bazı konularda kendimizi öne atıp gönüllü olmak parayla alınamayacak duygular yaşatıyor. Sivil toplum kuruluşları (STK), örgütleri, vakıflar ve dernekler bu tarz çalışma yapmak isteyenler için en doğru adres. Hemen hemen her konuda yaptırma-yaşatmadan mezunlar derneğine, dayanışma için kurulanlardan hak ve özgürlükleri savunanlara kadar birçok STK bulunuyor. Ama sizin için en uygun olan hangisi, hangi STK için ne yapabilirsiniz, zaman ayırma konusunda sıkıntı yaşar mısınız, ve tabii çalışanlar için belki de en büyük sorun, işle birlikte yürütülebilir misiniz?
Sosyal sorumluluk lafını sık sık duyuyoruz artık. Bir şirket bir derneğe para bağışı yapabiliyor. Bir başkası muhtaç kişilere yiyecek, giyecek yardımı yapıyor, okul yaptırıyor. Deprem gibi doğal afetlerde afet bölgesine çadır, ısıtıcı gönderiyor. Bütün bunlar büyük masraflar gerektiren şeyler. Fakat birilerine yardım etmek, doğayı kurtarmak, eğitime destek olmak için mutlaka bir şirket olmak gerekmiyor. Birey olarak da yardım etmek, gönüllü olmak mümkün. Adı üstünde, gönüllülük. Yani insanın içinden gelmeli. Bunun için gerçekten istemek ve şevkle yapmak gerekiyor.
Nazif Güder ile Özel Sektör Gönüllüleri Derneği’nin birlikte hazırladığı STK’lar İçin Gönüllülük ve Gönüllü Yönetimi Rehberi’nde gönüllülüğün tanımı şöyle yapılıyor: “Gönüllülük, bir bireyin maddi karşılık beklemeden ya da başka bir çıkar beklentisi içinde olmadan, ailesi ya da yakın çevresi dışındaki bireylerin yaşam kalitesini artırmak ya da genel olarak toplumun yararına olduğu düşünülen bir hedefe ulaşmak için, yalnızca içinden gelerek ve doğru olduğuna inanarak, bir toplumsal girişime ya da bir sivil toplum kuruluşu (STK) bünyesindeki etkinliklere destek olması biçiminde tanımlanabilir. Bir gönüllünün taşıması gereken ilk ve vazgeçilmez nitelik samimi olarak gönüllü olmasıdır.”
Geçici heves değil uzun vadeli bir anlaşma
Türkiye’de resmi verilere göre 92 bine yakın dernek ve 4 binin üzerinde vakıf var. Ancak bunların bir kısmı resmi kurumlar eliyle kurulduğu ve bazıları da aktif olarak çalışmadığı için gerçekten sivil toplum örgütü (STÖ) olarak nitelenebileceklerin sayısı belli değil.
Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneği (STGM) Genel Koordinatörü Ayça Haykır, STGM’nin toplumsal cinsiyet, çocuk, insan hakları, gençlik, çevre, engelli hakları ve kültürel haklar alanındaki STÖ’lerde daha fazla gönüllülük olduğunu gözlemlediklerini söylüyor.

Çalışanlar, gönüllü olarak görev aldıklarında profesyonel yaşamda edindikleri tecrübeleri STK’larla paylaşabiliyor. Bu gibi deneyimleri STK’lara aktarmanın önemli olduğunu belirten Haykır, “Gönüllülüğün aslında ciddi bir sorumluluk olduğunu bilen insanlara ihtiyaç olduğunu unutmamak gerek” diyor ve ekliyor: “Ben gönüllüyüm, istediğim zaman gelir istediğimi yaparım düşüncesindekilerin faydadan çok zararı olabilir. Gönüllü 15 dakika için bile çalışacaksa birlikte yapılacak programa, taahhüt ettiği zamana ve iş planına uyması beklenir.”
STK’lar kendilerine yardım etmek isteyen kişileri emekli, çalışan, öğrenci, işsiz diye ayırmıyor. Kapıları herkese açık. Bir işte çalışan gönüllülerine karşı da esnekler, özel hayatlarından zaman ayırıp geldiklerini bildikleri için iş nedeniyle izin alamadıkları zaman hoşgörüyle karşılıyorlar. Bu yüzden birçoğu yedekli çalışıyor. Biri gelemezse o işi yapacak bir başka gönüllüyü mutlaka buluyorlar. Hepsinin ortak isteği, bunu bir geçici heves olarak değil uzun vadeli bir anlaşma olarak görmeleri ve çalışmalarda sorumluluk alıp başladıkları işi devam ettirmeleri.

Yüzde 85’i 25 yaş altı 450 bin gönüllü

Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nın (TEMA) yüzde 85’i 25 yaş altı olmak üzere 450 bin gönüllüsü var. TEMA Kurumsal İletişim ve Çevre Politikaları Bölüm Başkanı Özgül Erdemli Mutlu, çalışan gönüllüler arasında öğretmen, doktor, ziraatçı, avukat gibi mesleklerin ağırlıkta olduğunu söylüyor. 25 ve üzeri yaş aralığındaki çalışan gönüllülerle ilgili olarak iş yerlerinden gelen talep ve ilgiyi takiben kuruma özel çalışmalar yapabiliyorlar. Özel sektör çalışanları hafta sonları dışında öğlen tatillerinde TEMA’ya zaman ayırabiliyor, iş çıkışında destek verebiliyorlar. Gönüllüler belirli konularda eğitim aldıktan sonra kendi bölgelerinde bilinçlendirme çalışmalarına ve eğitimlere destek oluyorlar. Ayrıca okullarla yürütülen Minik TEMA, Yavru TEMA gibi programlara destek oluyorlar. Yerel-bölgesel ve tanıtım çalışmaları, TEMA kampanyalarına katılım, hemen hemen her şehirde yürütülen ağaçlandırma çalışmaları, fidan dikimleri gibi alanlarda aktif çalışma gibi konularda yardımcı olabiliyorlar. TEMA gönüllülük yapılanması yerel odaklı olduğu için pek çok şehirde erozyonla mücadeleye ve toprağı korumaya yönelik daha farklı etkinlikler de düzenleyebiliyorlar. (Sergi, konser düzenemek, radyo programı sunmak, köşe yazarlığı yapmak, şehir projeleri yürütmek gibi.)
İletişim: (0212) 283 78 16 www.tema.org.tr

Rambo gibileri görünce beni almazlar dedim...
Arama Kurtarma Derneği’nde (AKUT) gönüllü olarak yer almak için önce dernek aranıyor ve en yakın gönüllü tanışma toplantısının zamanı öğreniliyor. Bu toplantıda gönüllü olmak isteyenler kendilerini tanıtıyor. Sonra bir form dolduruyorlar ve mülakata giriyorlar. Derneğin insan kaynakları birimi ilgili departmanlara yönlendiriyor. AKUT’ta mutlaka fiziksel bir etkinlikte bulunmanız gerekmiyor. Derneğin kurumsal iletişim, basın ilişkileri, tasarım, çocuk akademisi, bilgi-işlem gibi bölümleri de var. Deprem olduğu zaman gönüllü başvuru sayısının arttığını belirten AKUT Basın İlişkileri Sorumlusu Aslı Orun, AKUT’ta her gönüllünün bir yedeği olduğunu, bu sayede işlerin hiç aksamadığını söylüyor. AKUT’ta 2009 yılından beri gönüllü olarak görev alan Ahmet Çakır telekom sektöründe ve AKUT’ta tasarım bölümünde çalışıyor. Derneğin afişlerini, broşürlerini tasarlıyor, sosyal medya hesaplarını yürütüyor. Televizyonda kendi deyimiyle ‘Rambo’ gibi adamları görünce kendisini almazlar diye düşünmüş başta. Doğal afette çaresiz kalmamak için başvurmuş ve gönüllülük işlerinin sadece fiziksel olmadığını görmüş.
İletişim: (0212) 217 04 10

Çocuklara yönelik projelere katılım yüksek
Özel Sektör Gönüllüleri Derneği’nin (ÖSGD) amacı şirketlerin kendi kurumsal gönüllü programlarını yaratmalarını sağlamak ve bütün bu şirketlerin bir araya geldiği bir ağ oluşturmak. Derneğe şirketler kurumsal olarak üye oluyor ve çalışanlarının aktif olarak gönüllülük yapmasını sağlıyor. İşin içinde kurum da olduğu için daha esnek olunabiliyor. 64 üyesi bulunan ÖSGD, birçok STK ile de işbirliği yapıyorlar. Üyelerinin genellikle (çalışan sayısı çok olduğu için) bankacılık sektöründen olduğunu belirten Özel Sektör Gönüllüler Derneği Koordinatörü Başak Güçlü bankacılığı ilaç sektörünün takip ettiğini söylüyor. Süreç şöyle işliyor: ÖSGD, kurumlara gönüllü programlarını nasıl kurgulayabileceklerini anlatıyor. STK’lar ile işbirlikleri ve ihtiyaçlara göre program ve projeler kurumlara sunuluyor. STK’lar da bir ihtiyaçlarını ÖSGD’ye iletebiliyor. ÖSGD’nin 10 yıldır devam ettirdiği Okul Dostu adında bir programı var. Bu programda her şirketin bir ilköğretim okulu oluyor. Bu okullar şirkete yürüme mesafesinde olan okullardan seçiliyor. Şirket çalışanları öğle tatillerinde bu okullara giderek çeşitli projelerle çocukların hayatında farkındalık yaratmaya çalışıyorlar. Çalışanların kısa sürede eğitim alabileceği ve çabuk sonuç görebileceği projelerin seçilmesine dikkat ediliyor. Alınması gereken eğitimler de çalışanlara ilgili STK’lar tarafından veriliyor. Çalışanların genelde çocuklarla ilgili konularda gönüllü etkinliklerine katıldığını belirten Güçlü, çocuklarla çalışıldığında sonucun daha çabuk görüldüğünü, bunun da çalışanları motive ettiğini, yetkinliklerini geliştirdiklerini, takım çalışması yaptıklarını söylüyor. Böylece motivasyonları da artıyor. Güçlü, şirket birleşmelerinde bu tip etkinlikler sayesinde çalışanların birbirlerini tanıyabildiğini, içerideki iletişimin ciddi şekilde arttığını söylüyor. İnsan kaynakları açısından bakıldığında bu tarz etkinliklerin yetkinlik gelişiminde model olarak da kullanılabiliyor.
İletişim: (0216) 524 52 70-72

Görev alınabilecek birçok dernek var
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin (ÇYDD) Türkiye’de 102 şubesi ve 14.651 üyesi var. ÇYDD’de gönüllü olmak için merkez veya şubelere gidip form doldurmak gerekiyor. Ardından gönüllü adaylarına ne yapmak istedikleri, nasıl projelerde yer almayı tercih ettikleri soruluyor ve yetkinliklerine, tercihlerine göre birimlere dağıtılıyorlar. ÇYDD’de çeşitli birimlerde gönüllü olarak çalışılabiliyor. Kermeslerde, kurumsal iletişimde, grafik tasarımda, etkinliklerde, projelerde görev alabiliyorlar. ÇYDD’nin gönüllülerinden beklentileri, iletişimlerinin güçlü olması, derneği iyi anlamış olmaları. Şirketler kurum olarak da destek olabiliyor. Mesela bir danışmanlık şirketi gönüllülere eğitim vererek yardım edebiliyor. Şu an Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde Genel Koordinatör olarak çalışan Feyza Güngeviş’in derneğe girişi de gönüllülükle olmuş. Kişisel gelişim eğitimleri veren Güngeviş ÇYDD’ye gidip ne yapabilirim diye sormuş. Ardından da dernekte bir iç eğitim grubu oluşturulmuş. Bugüne kadar 750 kişiye ücretsiz eğitim ulaştırmışlar.
İletişim: (0212) 252 44 33

DenizTemiz Derneği
TURMEPA’nın Ar-Ge, eğitim ve farkındalık projelerinde gönüllüler destek olabiliyor. Kişilerin gönüllü eğitimlerini tamamladıktan sonra gönderilen etkinlik duyurularına katılacağını bildirmeleri yeterli oluyor. Yaptıkları etkinlikler arasında kıyı temizleme hareketleri, öğrencilere verilen deniz ve deniz canlılarının önemini anlatan bir eğitim ve Van depremini yaşamış, yaklaşık bin öğrenciyi denizle buluşturmak sayılabilir.
Gönüllü olmak için: www.turmepa.org.tr (0216) 301 93 01

Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), çevre doğa hayvan hakları konusunda çalışmalar yapıyor.
HAYTAP bünyesinde farklı çalışma grupları var. Gönüllüler ilgilenmek istedikleri konu ne ise o grupta, yapmak istedikleri çalışmaları yapıyor. Gönüllü olmak isteyenler, hangi konuda çalışmak istediklerini, kendilerini tanıtan bir e-posta göndererek başvurabiliyor. Özellikle, eğitim çalışmalarında, standlarda, saha çalışmalarında gönüllülerin desteklerine ihtiyaçları olduğunu belirtiyorlar.
Başvuru için: bilgi@haytap.org

Greenpeace, Türkiye’de iklim ve enerji, denizler, tarım ve GDO karşıtı, nükleer karşıtı kampanyalar yürütüyor.
Bilgilendirme standlarının kurulması, okullarda sunumlar yapılması, kampanyaların hazırlıkları sırasında destek vermek, kamuoyunu bilgilendirici faaliyetlerde bulunmak gibi çalışmaları var. Amaç kampanyalar hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlayarak, vatandaşın katılımını sağlayabilmek. Greenpeace’te gönüllü olmak için web sayfasından, yerel grup facebook sayfalarından veya Taksim’deki ofisi ziyaret ederek başvurabilirler.
İnternet adresi: www.greenpeace.org

STK’ların iletişim bilgileri

Toplum Gönüllüleri Vakfı (0212) 522 10 32
Türk Eğitim Vakfı (0212) 318 68 00
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (0216) 290 70 00
Mor Çatı (0212) 292 52 31-32
Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (0212) 266 82 61
İnsan Hakları Derneği (0312) 230 35 67-68-69
Genç Gönüllüler Derneği (0212) 296 00 74
Türkiye Engelliler Vakfı (0216) 370 79 89
Altı Nokta Körler Derneği (0312) 363 77 46 - 49
Çevre Koruma Vakfı (0216) 428 78 90-94
Lösemili Çocuklar Vakfı (0312) 447 06 60
Umut Çocukları Derneği (0212) 571 31 42

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEDEF HASTALIĞI ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ