Bakan Şahin Engellilerin Toplumsal Entegrasyonunun Geliştirilmesi Projesi'nin Açılış Toplantısında

10 yıl önce, "tam adalet, tam kalkınma" diyerek yola çıktıklarını belirten Şahin, ekonomik kalkınmayı gerçekleştirirken Türkiye'nin dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduğunu söyledi. 

Toplumun tüm potansiyelinin ülkenin kalkınmasının bir parçası yapılmadığı sürece, bundan sonraki kalkınma yolculuğunda başarıya ulaşmanın mümkün olmayacağını vurgulayan Şahin, "Biz, Bakanlık olarak engellinin insan hakkını, duygusal bir hak olarak görmüyoruz, akıllı ekonominin, bilgi ve teknoloji çağının bir gereği, bir ihtiyacı olarak görüyoruz. Hak temelli bakıyoruz. Bir imtiyaz, bir lütuf olarak da görmüyoruz" diye konuştu. 


Fırsat eşitliği verildiği zaman engellilerin başarı hikayelerine imza attığına işaret eden Şahin, "Engellilerin, azıcık eğitim ve sağlıktan istifade ettiği zaman ne kadar büyük projelere imza attığının ve ne kadar kendiyle beraber diğer engelli kardeşleri için büyük büyük işleri başardığının şahidiyim" dedi. 

-Bakan Şahin: Sağlık ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamalıyız. 

Engellilerin adına engelsizlerin oturup karar verdiğini ve "Bu böyle devam edemez" dediklerini vurgulayan Şahin, engelliler için karar verilecekse engellilerin masada olması gerektiğine dikkati çekti. 

Sağlık ve eğitimde fırsat eşitliği sağlamanın en önemlisi olduğunu dile getiren Şahin, yapılanların önemli ama yetersiz olduğunu söyledi. 

Şahin, engellilerin üniversiteye gitme oranının çok düşük olduğunu belirterek "Engelli kardeşlerimiz, çocuklarımız yeterince eğitimden istifade edemiyordu. Biz, Bakanlık olarak Sosyal Yardımlar Fonu'nu ve sosyal politikaları bu alana yönlendirmeye, bu alandaki kaynağı güçlendirmeye çalıştık. Şu anda bizim 220 bin çocuğumuz, özel eğitim kurumlarında kaynaştırma sınıflarındalar. Bunlar bir başlangıç. Daha yolun çok başındayız. Bunları daha çok güçlendirmemiz gerekiyor " dedi. 

-Bakan Şahin: Bütçemiz 10 yılda 16 kat arttı. 

Bütçelerini 10 yılda 16 kat artırdıklarını anlatan Şahin, "Bütçenin yüzde 80'ini engelli kardeşlerimizin eğitim, sağlık, erişilebilirlik alanlarına koyuyoruz" dedi. 

Hiçbir şeyin dört dörtlük olmadığına, hiçbir şeyin tamamlanmadığına işaret eden Bakan Şahin, "Şöyle bir gerçek var ki bardağın boş tarafına su doluyor. Bardağın boş tarafına su dolması, umut demek, gelecek demek, heyecan demek, inanmak demek, güven demek" değerlendirmesinde bulundu. 

TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda, engellilerle ilgili bekleyen bir paket olduğunu hatırlatan Şahin, engellinin istihdamı konusunda da alternatifler geliştirilmesi gerektiğini söyledi. 

Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Aylin Çiftçi de projenin amaçlarından birinin engellilik alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını motive etmek, aktive etmek ve desteklemek olduğunu ifade etti. 

Kurumsal kapasiteyi geliştirmeyi amaçladıkları, 3 milyon 600 bin avroluk projenin, 380 bin lirasının Türkiye tarafından karşılandığını bildiren Çiftçi, "2 milyon avroluk kısmını projesi kabul edilen sivil toplum kuruluşlarına sunmuş olacağız. Amacımız sivil toplum kuruluşlarının kendi ayakları üstünde durabilir ve hedef kitlelerine hizmet edebilir hale gelmesini sağlamak" dedi. 

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Büyükelçi Vekili Bela Szombatı, engellilerin topluma entegre şekilde onurlu bir muamele görmeye hakları olduğuna dikkati çekerek, Avrupa'da her 6 kişiden, Türkiye'de ise her 8 kişiden birinin engelli olduğunu söyledi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEDEF HASTALIĞI ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ