Yaşlı ve Özürlü Bakımı
Yaşlı ve Özürlü Bakımı
Nüfusların yaşlanması, demografik geçiş
sürecinin bir sonucudur. Yüksek ölümlülük ve ardından yüksek doğurganlık
düzeyinde meydana gelen azalmaya paralel olarak yaşam süreleri de uzamıştır.
Ayrıca, nüfusların yaş yapılarında da değişiklikler olmuş ve genç yaş
gruplarından ileri yaş gruplarına doğru bir geçiş yaşanmaya başlanmıştır.Dünya
Sağlık Örgütü (DSÖ) yaşlılık dönemi için kronolojik tanımlamayı dikkate almakta
ve bu dönemi “65 yaş ve üzeri” olarak kabul etmektedir.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki payının
artması sağlık, ekonomik, çevre ve sosyal sorunları da beraberinde
getirmektedir. Devletin, ekonomik açıdan bağımlı olan yaşlıların daha bağımsız
hale getirilmeleri için nüfus ve kalkınma politikalarında düzenlemeler yapması
gerekecektir. Bunlara ek olarak artan yaşlı nüfus ile birlikte sağlık
harcamaları da artacaktır. Dolayısıyla sağlık güvencesi ve sosyal güvenlik
konularında yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulacaktır.
Yaşlılık gibi
dezavantajlı gruplar arasında önemli bir yer tutan sosyal grup da özürlülerdir.
5378 sayılı Özürlüler Kanunu’nda Özürlü; Doğuştan veya
sonradan; bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli
derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük
gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım veya
rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi olarak
tanımlanır.
28173 sayılı ve 14.01.2012
tarihli Özürlülük
Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Hakkında Yönetmelik’te özürlülere ilişkin sınıflandırma çalışmalarında,
sınıflandırma sistemi olarak; Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlık ve sağlıkla
ilgili durumların tanımlanması için ortak standart bir dil ve çerçeve
oluşturmak amacı ile geliştirilen ve insanın işlevselliği ve kısıtlılıklarla
ilgili durumlarının tanımlanmasını sağlayan çok kapsamlı uluslararası bir
sınıflandırma sistemi olan İşlevsellik Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası
Sınıflandırması esas alınır.
Özürlülük hangi
tipte olursa olsun bugüne dek ağırlıklı olarak medikal model açısından
irdelenmiştir. Medikal model çerçevesinde, özürlülük büyük ölçüde bireyin
yetersizliğine, patolojisine dayalı olarak açıklanmaktadır. Başka bir deyişle
özürlü bireyler çeşitli engelleri, yetersizlikleri olması nedeniyle toplumda
normal bireylerden ayrı bir konumdadır. Özürlü bireyleri böyle ele alış pek
çok sorunun oluşumuna neden olabilmektedir. Bunların en önemlisi
özürlü bireylere yönelik ayırımcı, damgalayıcı tutumlar olarak özetlenebilir.
Birey özürlü oluşu nedeniyle aciz, yetersiz olarak tanımlandığında bu
doğrultuda müdahalelere de hedef olmaktadır. Oysa özürlü bireyler
kendilerini ilgilendiren konularda yine kendilerinin karar vermeleri
gerektiğini düşünmektedirler. Yaşanılan bu sıkıntılar, özürlülüğe farklı bir
bakışın gelişimine yol açmıştır. Bu yeni bakış “sosyal model” olarak
tanımlanabilir. Sosyal model, bireyleri özürlü kılan durumun onların
özürlülükleri olmadığını ileri sürmektedir. . Bu bakış özürlü bireylerin
kendilerini toplumdan soyutlanmış değil tersine toplumla bütünleşmiş
hissetmelerine ortam hazırlamaktadır. Sosyal modelin özürlüleri toplumdan
soyutlayıcı değil tersine toplumla bütünleştirici yaklaşımı günümüzde giderek
artan ölçüde kabul görmektedir. Bireyi özürlü kılan temel faktör, toplumun kısıtlayıcı,
damgalayıcı ayırımcı ve dolayısıyla engelleyici tutumlarıdır
Türkiye’de Yaşlı Sağlığı
Doğurganlık ve ölümlülük düzeyindeki
gelişmelere bağlı olarak Türkiye’de 1970’lerden itibaren 65 yaş ve üzerindeki
nüfusun toplam nüfus içindeki payı artmıştır. Bu grubun toplam nüfus içindeki
payı 1940 yılında yüzde 3,5 iken 1970 yılında yüzde 4,4’e, 2010 yılında yüzde
7,2’ye, 2011 yılında ise %7.3’e çıkmıştır. 2025’te ise Türkiye’de nüfusun yüzde
10’unun 65 yaş ve üzerinde, yaşlı bağımlılık oranının ise yüzde 14,5 olması
beklenmektedir.
Türkiye’de daha çok sosyal
hizmetler özelinde ele alınmış olan yaşlı politikaları, kalkınma planlarında
1960’lı yıllardan beri yer almıştır. Ancak yaşlanma, toplum yaşlanması
ve yaşlı sağlığına ilgi 1980’lerde başlamış, 2000’li yıllarda belirgin şekilde
artmıştır. Birinci beş yıllık kalkınma planında yaşlı
bakımı toplum ve kişi refahının sağlanması için ele alınacak bir konu olarak
vurgulanmış, yaşlı bakımevleri yatırım giderleri içinde belirtilmiştir. Bazı
öncelikli gruplarla birlikte yaşlılar için de etkin ve yaygın bir toplumsal
hizmet örgütlenmesine gidileceği vurgusu ilk kez dördüncü planda yer almıştır.
Bu hizmet örgütlenmesinde amacın, sağlıklı toplumsal ilişkiler ile ruhsal ve
bedensel gelişme olanaklarında adalet sağlamak olduğu belirtilmektedir. Altıncı plan sosyal hizmetler ve yardımların
ulaştırılmasında aile biriminin esas alınacağını, yaşlılara yönelik tedavi ve
rehabilitasyon hizmetleri geliştirileceğini belirtirken yedinci planda yaşlının
bakımı konusunda ailenin eğitilmesi ve desteklenmesine yer verilmiştir.
Görüldüğü gibi bu iki planda sosyal hizmetlerde birey değil aile ön plana
çıkmaktadır. Sosyal hizmetler dışında yaşlılara yönelik sağlık hizmetlerinin
kalkınma planlarında yer alması 1990’ların başına rastlamaktadır. Birinci
basamakta hizmet sunan birimlerin iyileştirilmesi, temel sağlık hizmetlerinin
güçlendirilmesi, yaşlı sağlığı ve evde bakım hizmetlerine yönelik programlar
geliştirilmesi hedefleri ilk kez yedinci kalkınma planında belirtilmiştir. Sekizinci ve dokuzuncu planlarda yaşlı nüfustaki artışa
dikkat çekilerek bakım veren kurum sayısının ve niteliğinin artırılması ve
yaşlı sağlığı hizmetlerine ağırlık verilmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Bu
planlarda, yaşlı bakımı daha çok kurum bakımı olarak ele alınmış ise de yaşlılara
yönelik evde bakım hizmetinin destekleneceği de ilk kez dokuzuncu planda yer
almıştır.
Başlangıçta, Türkiye’de, gönüllü kuruluşlar,
belediyeler, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından yaşlılara yönelik
barınma ağırlıklı yürütülen sosyal hizmetler, 1982 yılından itibaren Sosyal
Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) kanunu ile Başbakanlık SHÇEK Genel
Müdürlüğü tarafından yürütülmeye başlanmış olup 03.06.2011 tarihli Bakanlar
Kurulu kararına istinaden 633 Sayılı KHK ile kurulan Aile ve Sosyal Politikalar
Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.
Dolayısıyla sağlık ve sosyal hizmetler birbirinden ayrılmıştır. SHÇEK
tarafından yaşlılara sunulan sosyal hizmetler, huzurevi ve bakımevi gibi kurum
tabanlı hizmetler olarak uzun süre devam etmiştir ve halen Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından sürdürülmektedir.
İlk kez, 2008 yılında çıkarılan bir
yönetmelikle, yaşlılar için kurum bakımı dışında gündüzlü bakım ve evde bakım
hizmetlerinin düzenlenmesi başlamışsa da henüz yaygın, tüm yaşlıları kapsayan
bir hizmet değildir.
2002 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından “Herkese
Sağlık-Türkiye’nin Hedef ve Stratejileri (Hedef 7)” doğrultusunda “Ulusal Yaşlı
Sağlığı Programı”nın geliştirilmesi ve uygulanması hedeflenmiştir.
Ancak toplumun henüz yaşlılık döneminin özellikleri ve sorunlarına ilişkin
bilgi düzeyi tam değildir. Yaşlı nüfusun sosyal hizmet, sosyal güvenlik ve
sağlık alanındaki ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin ekonomik ve sosyal
sorunlar Türkiye’nin yakın bir gelecekte karşılaşacağı en temel sorunlar
olacaktır. Bu kapsamda yaşlı nüfusun kurumsal bakım gereksinimlerinin
karşılanması için de gerekli tedbirlerin alınması, sağlık güvencesi ve sosyal
güvenlik konularında yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Ülke genelinde, yaşlılara yönelik sağlık
hizmetleri, genel sağlık hizmetleri içinde yürütülmektedir. Yaşlıların birinci
basamakta, bir risk grubu olarak ele
alınması ve izlenmesi gerekliliği “Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında
Yönerge”de yer almıştır. Bu yönergede sağlık ocaklarının yaşlılarından haberdar
olması; kronik hastalığı olanları yılda iki kez evde ya da kurumda izlemesi;
genel olarak yaşlıların yılda iki kez sağlık kontrolünden geçmesi; gerekli
görülenler için sosyal yardım kurumları ile iletişime geçilmesi birinci
basamağın görevleri içinde belirtilmiştir. Hatta 2006 yılında yayınlanan
“Gezici Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönerge”de Sağlık Ocağı
“gezici sağlık hizmeti ekibi 65 yaş ve üstü kişileri tespit etmeli, yılda en az
iki kez genel fizik muayeneden geçirmelidir’’ ifadesi yer almaktadır. Görüldüğü
gibi, son on yılda sosyalleştirilmiş
sağlık hizmetleri içinde yaşlı sağlığı ve izlemi, daha çok tıbbi yönüyle ele
alınarak gündeme gelmişse de yaşlının sistematik izlemi ile ilgili standartlar
ve formlar oluşturularak işlerlik kazanmamıştır. Sağlıkta dönüşüm sonrasında
birinci basamakta, aile hekimlerinin sorumlulukları içinde yaşlı sağlığı
hizmetleri yer almaktadır.
BakanlığımızTemel Sağlık Hizmetleri
Genel Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Kronik Durumlar Daire
Başkanlığı Yaşlı Sağlığı Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen yaşlı sağlığı
hizmetleri Bakanlığımızın 663 sayılı KHK ile yeniden yapılanması sonucu Türkiye
Halk Sağlığı Kurumu Kronik Hastalıklar, Yaşlı Sağlığı ve Özürlüler Daire
Başkanlığı tarafından yürütülmektedir. Bakanlığımız tarafından yaşlı sağlığı
hizmetleri kapsamında yürütülen çalışmalar;
- Birinci basamak sağlık hizmetlerinde
çalışan hekimler için “Yaşlı Sağlığı Tanı ve Tedavi Rehberi 2010” hazırlanmış
ve dağıtımı yapılmıştır.
- Halk eğitimlerinde kullanılmak üzere
“Yaşlı Sağlığı Modülleri – Eğitimciler İçin Eğitim Rehberi” hazırlanmış ve
dağıtımı yapılmıştır.
- 7/8 Haziran 2011 tarihlerinde tüm
sektörlerin katılımı ile Yaşlı Sağlığı Politika Geliştirme Çalıştayı yapılmış
olup sonucunda “Yaşlılık ve Yaşlı Sağlığı Hizmetleri Geliştirilmesi Programı
Eylem Planı” taslağı hazırlanmıştır.
-
- Bakanlığımız ile Uluslar arası
Yaşlanma Enstitüsü (INIA), Türk Geriatri Derneği ve Hacettepe Üniversitesi
Geriatrik Bilimler Araştırma ve Uygulama Merkezi (GEBAM) işbirliğinde personele
yönelik 02-08 Mayıs 2011 tarihleri arasında “Geriatri ve Gerontoloji Kursu”
düzenlenmiştir.
Kronik Hastalıklar, Yaşlı sağlığı ve
Özürlüler Daire Başkanlığı’nın
Yaşlı Sağlığına yönelik görevlerişöyle
belirlenmiştir:
-
Yaşlılık ve Yaşlı Sağlığı hizmetleri
geliştirilmesi çalışmaları kapsamında ulusal program geliştirmek, uygulamak,
değerlendirmek.
-
Yaşlılık ve yaşlı sağlığı hizmetleri
konusunda ulusal ve uluslar arası kuruluşlarla işbirliği çalışmalarını
yürütmek.
-
İnsanların sağlıklı yaşlanma konusunda
doğru bilgi, tutum ve davranış kazanmaları için gerekli eğitim, bilgilendirme
ve tanıtım çalışmaları yapmak.
Türkiye’de halen 1 Geriatri Merkezi, 14
Geriatri Polikliniği ve 25 TSM Geriatri Birimi hizmet vermektedir.
Yaşlılarda Sık Görülen Sağlık Sorunları ve Bunlara Yaklaşım
Yaşlanma ile ortaya çıkan sorunların bir
bütün olarak ele alınması ve yaşlı kişiye yaklaşımda “Çok Yönlü Geriatrik
Değerlendirme”nin gerekliliği kabul edilmektedir.
Geriatrik hastanın değerlendirmesi;
yaşlılardaki multipl problemleri kapsayan tanımlayıcı, açıklayıcı ve çözüm
üretici bir tarz içinde yapılmalı, sağlıklı yaşlanma hedefine ulaşmak için,
ileri yaş grubunda karşılaşılan sorunların fiziksel, psikolojik ve sosyal
yönden ele alınması ve bu sorunlara karşı duyarlılığın arttırılması önem
taşımaktadır.
Yaşlı
kişilerde tedavinin primer amacı, yaşam kalitesini iyileştirmek, mortaliteyi ve
sağlık bakım hizmetlerinin kullanım yüzdesini azaltmak olduğu için, klinik
pratiğimizde yaşam kalitesini ve etkileyen faktörleri göz önünde tutmak
gerekmektedir.
Yaşlı Hastaya Yaklaşımda Temel
İlkeler:
1- Yaşlılarda hastalıkların
prezantasyonu değişkendir. Semptomlar hastalığın bulunduğu organ sisteminin
semptomları olmayabilir.
2- Hastalıkların prezantasyonu non
spesifiktir. Yataktan çıkmama, yememe gibi sadece non spesifik yakınmalar
olabilir.
3- Yaşlılarda kayıt dışı hastalıklar
sıktır; hasta, işitme kaybını, inkontinansını, konstipasyonunu, gece olan bacak
ağrılarını, konfüzyonunu veya diğer bazı yakınmalarını yaşlılığın doğal seyri
kabul ederek öykü sırasında bildirmeyebilir.
4- Yaşlı hastalarda birçok patolojik
durum aynı anda var olabilir ve bunlara yönelik birçok ilaç da kullanılıyor
veya değişik tedaviler uygulanıyor olabilir.
5- Yaşlılarda çoklu ilaç kullanımı oranı
yüksektir. Öykü alınırken yaşlı hasta tarafından kullanılan ilaçların tümünün
hekimi tarafından görülmesi ve bilinmesi önemlidir. Reçetesiz ilaç kullanım
oranı yüksektir ve ayrıca genellikle hastanın aldığı ilaç türü/ dozu ile ona
reçete edilen ilaç türü/dozu arasında farklar vardır.
SIK GÖRÜLEN GERİATRİK SENDROMLAR:
Ağrı:
Yaşam
süresinin uzaması sadece mortalite ve morbidite yönünden değil, yaşayan
kişilerin yaşam kalitesi açısından da önemli sorunları birlikte getirmektedir.
Yapılan epidemiyolojik çalışmalar yaşlı nüfusun %25-70’sinin kronik ağrı ile
başa çıkmaya çalıştığını göstermektedir.
Yaşlılar
kronik ağrı açısından önemli bir risk grubu oluşturmaktadır. Yaşlı hastalardaki
yaygın ağrı sendromlarını bilmek, doğru tanıyı koyma ve hastayı kısıtlama
riskini azaltma şansı sağlamaktadır. Bu grup hastada özellikle modifiye
edilebilen ağrı tiplerinden en önemli ikisi baş ve kas-iskelet ağrısıdır.
Artrit, osteoporoz, lomber stenoz gibi kas iskelet sistemine ait sendromların
ve baş ağrısının sıklığı yaşla artmaktadır. 65 yaş üzeri nüfusun %80-85’inde
ağrıya predispozan en az bir tane sağlık problemi olduğu ileri sürülmektedir.
Tedavi edilmeyen kronik ağrı, fonksiyonel yeteneklerde azalma, bağımsızlık
kaybı, yaşam kalitesinde azalma ve depresyon ile sonuçlanabilmektedir.
Bakımevlerinde
kalan yaşlılarda ağrı tedavisinin yetersiz yapıldığı bu durumun kognitif
fonksiyonları düşük kişilerde daha belirgin olduğu rapor edilmiştir. İleri yaş
kişilerde de etkin ağrı tedavisinin etik bir zorunluluk olduğu akılda tutulmalı
ve bu yönde duyarlı olunmalıdır.
Kalça Kırığı ve Osteoporoz
Kemik kaybı 30 yaşlarında başlar, 80
yaşında pik kemik kitlesinin %30’u kaybedilmiştir. Yaşla birlikte vertebral
kırık insidansı progresif olarak artmaktadır. Vertebral kompresyon kırığı;
yaşam kalitesinin bozulmasına, gastrointestinal ve respiratuar sistem
sorunlarında artışa, anksiyete, depresyon ve ölüme neden olabilmektedir. Çok
daha önemli olan, bu hastalarda takip eden yıl içinde 5 kat fazla başka kırık
riski olduğudur.
Sırt ağrısı bu grup hastada, en sık
semptom olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde yapılan bir çalışmada %39.6
oranında bulunmuştur. Çoğu hasta sırt ağrısını yaşlanmanın bir parçası olarak
algılamakta ve doktoru ile paylaşmamaktadır. Ağrı derecesi ile vertebral cismin
kollaps derecesi arasında az bir ilişki olduğu belirtilmektedir. Kırık ilişkili
medikal sorunlar hastanın yaşantısını belirgin derecede etkilemektedir.
Osteoporozun
korunmasında risk faktörlerinin saptanması ve azaltılması, diyet ve medikal
tedavinin yanında osteoporozun çok önemli bir sonucu olan kırıkların önlenmesi
önemli bir yer tutar. Bunun için ise iki önlem alınır. Birincisi kırık için
risk faktörlerinin saptanması ikincisi ise kırığın önemli sebeplerinden biri olan
düşmelerden korunmadır.
Düşmeler
Yaşlılardaki
pek çok fizyolojik kayıp düşmeye neden olabilmektedir. Yaş (özellikle 80 yaş
üstü), kadın olmak, yalnız yaşamak, sağlık problemleri, depresyon, uyku
sorunları, inkontinans, baş dönmesi, hatırlama problemi, 3 veya daha fazla
medikal problemi olması, kötü fiziksel fonksiyon ve mobilite sorunu düşme için
belirleyici risk faktörleri olarak tanımlanmıştır. Düşme risk faktörleri
arasında sayılan hastalıkların başında Parkinson gelmektedir. Artritler,
serebrovasküler hastalıklar ve kardiovasküler hastalıklar sırasıyla risk
faktörleri arasında sayılabilir. Hipotansiyon ve hipoglisemi senkopları önemli
düşme nedenleridir. Özellikle insülin veya oral antidiyabetik ilaç
kullananlarda hipoglisemi ataklarında düşmelere sık rastlanır. Düşme, inme
sonrası da sık rastlanan komplikasyonlardan biri olup, %88 hasta düşme korkusu
yaşamaktadır. Tekrarlayan düşmeler sonucu hastada “düşme sonrası anksiyete
sendromu” gelişmekte ve immobilizasyon, kas gücü kaybı, yürüme problemi ve izolasyon
ile düşme riskinin artması sonucu kısır bir döngü içine girilmektedir. Düşme,
bu yaş grubunda, mortalite, morbidite, azalmış fonksiyon ve erken bakımevlerine
yerleşim ile ilişkili görünmektedir.
Kırılganlık
(Frailty)
Kırılgan
yaşlı sendromu, geriatrik sendromlardan biri olup, oluşan strese artmış
hassasiyet olarak tanımlanmakta ve birbiri ile ilişkili pek çok sistemde
bozulma ile seyretmektedir. 65 yaş üstü kişilerin %7’sinde, 80 yaş üstü
kişilerin %30’unda bu sendroma rastlanmaktadır. Beslenme yetersizliği,
bağımlılık, uzamış yatak istirahati, basınç yarası, yürüme bozukluğu, genel
güçsüzlük, çok ileri yaş, kilo kaybı, anoreksi, düşme korkusu, demans, kalça
kırığı, deliryum, konfüzyon, ev dışına az çıkma ve çoklu ilaç kullanımı
kırılgan yaşlının özellikleri olarak tanımlanmıştır.
İnkontinans
İdrar
inkontinansı ileri yaş grubunda oldukça sık rastlanan ancak diğer geriatrik
sendromlara göre, göz ardı edilen bir klinik tablodur. Kadınlarda %15-34,
erkeklerde %7-15 oranlarında görüldüğü bildirilmektedir. İnkontinans, klinik,
psikolojik ve sosyal yönden kişinin yaşamı önemli derecede etkileyen bir
tablodur. Kişinin bakıma muhtaç hale gelmesi, tedavi (ped, bez, ilaç, cihaz,
cerrahi) ve komplikasyon masrafları, üretkenliğinin azalması nedeniyle, bu
klinik tablo ile ilgili maliyet hesapları da oldukça yüksek çıkmaktadır.
Uyku
Bozuklukları
İleri
yaşlarda uyku problemleri oldukça yaygın olarak görülmektedir. Uyku
problemleri, doğal yaşlanma sürecindeki fizyolojik değişiklikler, altta uyku
hastalığı olması, sirkadiyen ritm değişiklikleri, medikal ve psikiyatrik
hastalıklar, ilaçlar, alkol ve kafein tüketimi ve olumsuz uyku alışkanlıkları
ile ilişkili görünmektedir.Uyku yoksunluğu, kognitif ve motor performans ve
duygu durum üzerine olumsuz etki yaratmaktadır. Uyku yoksunluğu veya
bölünmesine bağlı ortaya çıkan, dikkatte, uyaranları anlayabilme kabiliyetinde
ve uyanıklıkta azalma, ayak takılması ve düşmeler ile sonuçlanabilmektedir.
Uyku
sorunlarının etkin tedavisi için öncelikle kişinin çok yönlü olarak değerlendirilmesi
gerekmektedir. Tedavide amaç, morbiditeyi azaltmak ve yaşam kalitesini
arttırmaktır. Farmakolojik ve farmakolojik olmayan yöntemler birlikte
kullanılmalıdır.
Deliryum
Yaygın
bu klinik sendromdur, kendini akut kognitif disfonksiyon ve dikkatsizlik ile
göstermektedir. Geçmişte akut ve geçici bir tablo olarak tanımlanırken,
günümüzde artık kronik ve kalıcı olabildiği bilinmektedir. Uzun dönemde de
kişide kognitif değişikliklere neden olmaktadır. Deliryum ileri yaş grubunda,
fonksiyonel bozulma, bağımsızlık kaybı, kuruma yerleşme ve ölüm gibi olaylar
zincirinin başlatıcı veya anahtar parçası olduğu düşünülmektedir. Toplumdaki
genel prevalansı %1-2 olmasına karşın genel hastane yatışına baktığımızda bu
oran %14-24’lere çıkmaktadır. Hastaneye yatış döneminde ise, özellikle
postoperatif, yoğun bakım, subakut ve palyatif bakım kliniklerinde, insidans
%6’dan %56’lara kadar artabilmektedir. Etiyoloji farklı ve multifaktöriyeldir.
Risk faktörleri olarak; demans veya kognitif bozukluk, ileri yaş, deliryum veya
nörolojik hastalık öyküsü, ek hastalıkların çokluğu, erkek cinsiyet, kronik
renal veya hepatik hastalık, duysal bozukluk, immobilizasyon, ilaçlar (sedatif
hipnotik, narkotik, antikolinerjik, steroid, polifarmasi), akut nörolojik
hastalık, cerrahi, çevre, ağrı, emosyonel distres, uyku yoksunluğu, metabolik
bozukluk sayılabilir.
Malnütrisyon
Yaşlı
hastalarda karşılaşılan genel bir problemdir. Düşük kalori ve protein alımı
sonucu ortaya çıkar. Tehlikeli boyutlara ulaşıldığında hastanede kalış ve komplikasyonlarla
karşılaşılır. Yaşlı grupta, diş sorunları, gastrointestinal sistem
bozuklukları, kardiyovasküler bozukluklar, baskılanmış immun sistem, kanser,
endokrin problemler, nörolojik ve kognitif fonksiyonlarda değişiklik, hareket
kısıtlılığı, uykusuzluk ve depresyon başta olmak üzere psikolojik sorunlar
sonucu kişinin beslenme durumu değişiklik gösterir ve bazen bu değişiklikler
sorun yaratacak boyutlara gelir.
İlaç
Kullanımı
Yaşla
ilişkili değişiklikler ve ek hastalıklar ilaçların yan etkilerinde belirgin
artışa neden olmaktadır. Uygunsuz çoklu ilaç kullanımı ve reçetelenmesi yaşam
kalitesinde bozulmalar ve ilaç ilişkili mortalite ve morbidite artışı ile
ilişkili bulunmuştur. Bu durum aynı zamanda tedavinin komplike hale gelmesi,
maliyet artışı ve sağlık sigorta sistemlerinde sorunlara neden olmaktadır.
İhmal
Sendromu (Self-Neglect) ve Suistimal
İhmal
sendromu, ileri yaş kişilerde sağlık ve temizliğe dikkat etmeme, hareketsizlik,
yeteneksiz veya isteksizlikten ileri gelen sorunlar gibi karmaşık davranış
spektrumu ile kendini gösteren bir tablodur. Son dönemde artan ve yeni
tanınmaya başlayan bu sendrom, yurtdışındaki yetişkin koruyucu servislerini en
sık arama nedenleri arasında yer almaktadır.
Yaşlılarda
suistimal daha az sıklıkta karşımıza çıkmaktadır. Kadın olmak, düşük eğitim
seviyesi, çocuklarla beraber yaşam ve aile ilişkilerinin orta veya daha kötü
olması ile suistimalin arttığı gözlenmiştir.
SIK GÖRÜLEN GERİATRİK HASTALIKLAR
Kanser
Günümüzde
kanser tanılarının yaklaşık yarısı 70 yaş üstü kişilere konulmaktadır. 50 yaş
üstü kolorektal kanser prevalansı ve mortalitesi artmaktadır. Tarama ile erken
tanı amaçlanmaktadır. Meme kanseri kadınlar arasındaki en sık ve kanserden ölüm
nedenleri arasında 2. sırayı almaktadır. Kadınlarda 2. sıklıkta görülen kanser
tipi serviks kanseri olup, ölüm sebepleri arasında 3. sırada yer almaktadır.
İnvaziv serviks kanserinin hem insidans hem de mortalitesi yaşla birlikte
artmaktadır. Serviks kanserinden ölen kadınların %40-50’si 65 yaş üzerindedir.
Düzenli takip ile risk %80 azalmaktadır. Prostat kanseri de ilerleyen yaşla
birlikte insidans ve mortalitesi artan bir kanserdir. Kanser tanısı konan
erkeklerin %81’i 65 yaş ve üzerindedir. Ürolojik maligniteler yaşlılarda
gençlerden fazla görülmektedir. İleri yaş grubu kanserlerde sistemik
fonksiyonlar ve geriatrik değerlendirme büyük önem taşımaktadır.
Kardiyovasküler Sorunlar
TEKHARF Çalışması’nda, 2009
taramasında da koroner ve serebrovasküler
ölümler genel mortalitede yarıdan
yüksek paya sahip bulunmuştur. Koroner kökenli
ölümler 45-74 yaş kesiminde 1000 kişi-yılında 5.2
gibi yüksekliğini sürdürmektedir. 2006-2007
yıllarında yapılan EUROASPIRE III çalışması, Türkiye’de de Avrupa’ya benzer şekilde kardiyovasküler korunma hedeflerinin gerisinde kalındığını göstermiştir. Avrupa ile kıyaslandığında en önemli
farklılıklar, miyokart enfarktüslü genç
hastaların daha fazla olması, sigaraya
devam etme ve hareketsizlik
oranlarının daha yüksek olması, düşük HDL-kolesterol düzeylerinin daha
önemli bir etmen olması, indeks olay
sonrasında hekim tarafından izlenmeme ve eğitilmeme oranlarının daha fazla olarak saptanmıştır.
KOAH
İleri yaş kişilerde en sık rastlanan
hastalıklardan birisidir. Bu duruma rağmen tanı konmayan ve tedavi almayan
yaşlıların sık olması halen önemli bir problemdir. Bazı hastalar kırılgan olup,
yetersiz homeostatik mekanizmalar, bozulmuş fizyolojik sistemler ve kısıtlı
fonksiyonel rezerv ile karşımıza gelmektedir. İlaç seçimleri; ek hastalıklar,
polifarmasi ve yaş ilişkili farmakokinetik ve farmakodinamik değişiklikler, yan
etkiler, ilaç etkileşimleri ve tedaviye direnç göz önüne alınarak yapılmalıdır.
İnme
40 yaş üstü kişilerde en yaygın
dizabilite ve 3. en sık ölüm nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye’de
erkeklerde ölümlerin %14.5’inden, kadınlarda %15.7’sinden sorumlu
tutulmaktadır. İskemik inme yaşı kadınlarda daha yüksek bulunmuştur. Kadınlarda
inmeye bağlı ölüm ve yaşam boyu inme geçirme riski, yaşam süreleri erkeklerden
daha uzun olduğu için daha fazla gözlenmektedir. Sigara, koroner arter
hastalığı ve periferal arter hastalığı erkeklerde, hipertansiyon ve atrial
fibrilasyon kadın inmeli hastalarda daha sık görülmektedir. Geniş arter
aterosklerozu erkeklerde, kardiyoembolizm ise kadınlarda daha sık saptanmıştır.
İyileşme açısından kadın olmak kötü prognoz kriterlerinden sayılmaktadır.
Demans-Parkinson
İleri
yaş grubunda demans yaygın bir tanı olup, ilerleyen yıllarda artış
göstermektedir. Klinik seriler ve otopsi çalışmalarında Alzheimer hastalığının
yaşlılarda demansın en sık nedeni olarak sayılmaktadır. 50 yaş üstü 1019
yaşlıda yapılan Türkiye çalışmasında demans prevalansı %20, muhtemel Alzheimer
hastalığı prevalansı ise %11 bulunmuştur.
Parkinson
hastalığı sonrası demans başlama süresi ortalama 10 yıl olarak belirtilmesine
rağmen hastalar arasında farklı varyasyonlar göstermektedir. İleri yaş, ciddi
parkinsonizm, rijidite, postural instabilite, yürüme bozuklukları ve
başlangıçta ılımlı kognitif bozulma temel risk faktörleri olarak sayılmaktadır.
Demans
yaşlılarda disabilitenin önemli nedenlerinden sayıldığı için, erken dönemde
semptom ve bulguların fark edilmesi modifiye edilebilen risk faktörlerini
tanımlamak açısından önem taşımaktadır. Bunun yanında, tanı sonrası beklenen
yaşam süresi yaklaşık 7 yıldır..
Kas-İskelet Sorunları
Kas iskelet sistemi yaşlanması ile
ilişkili kronik tablolar ağır fonksiyonel ve ekonomik yüke neden olmaktadır. 65
yaş üzeri kişilerde kronik yeti yitimine en sık sebep olan problemler kas
iskelet sistemi hastalıklarıdır. Bu durum; yaşlılarda kas iskelet sistemi hastalık
prevalansının yüksek olması ve fiziksel fonksiyonun temelini kas iskelet
sisteminin oluşturmasından kaynaklanabilmektedir. Osteoartrit ve osteoporoz,
yaşlı populasyonda yüksek oranda özürlülüğe neden olan kronik kas iskelet
sistem hastalığı tablolarından ikisidir. Yaşlılarda özürlülüğe neden olan
önemli diğer durumlardan biri ise, sarkopeni veya iskelet kas kaybıdır. Bunun
dışında ileri yaş grubunda; postür sorunları, kas güçsüzlüğü, kontraktürler,
postpolio sendromu, Osteoartrit dışındaki romatizmal sorunlar, artroplasti
(kalça-diz) uygulamaları, omurga sorunları ve travma gibi kas iskelet sistemi
problemleri, kişinin günlük yaşam aktivitelerinde sorunlara neden olarak toplum
içinde bağımsız yaşayabilirliğini etkilemektedir. Kas iskelet sistemi hastalıklarının
bir kısmı önlenebilir özellik taşımaktadır.
Türkiye’de Özürlülük
Başbakanlık
Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından Temmuz, 2004’de yayımlanan “Türkiye
Özürlüler Araştırması”na göre, özürlü olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı
%12.3’dür. Buna göre ülkemizde yaklaşık 8.5 milyon özürlü bulunmaktadır.
Türkiye’de
özürlülere yönelik çalışmalar üzerine son yıllarda olumlu bir çok adım
atılmıştır.
Bunlar şöyle özetlenebilir:
1) 1 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5378 sayılı
Özürlüler Kanunu ile ulaşılabilirlik, istihdam, bakım ve
sosyal güvenliğe ilişkin sorunların çözümü, özürlülerin her
bakımdan
gelişmeleri ve toplumsal yaşama tam katılımlarının sağlanması ve bu hizmetlerin
koordinasyonu için gerekli düzenlemelerin yapılması karara bağlanmıştır.
2) Özürlülük oranının özürlü sağlık kurulu raporu ile belirlenmesine ilişkin 28173
sayı ve 14.01.2012tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması
ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çıkarıldı.
3) Tüm kamu
binalarında olduğu gibi sağlık hizmeti
veren tüm binalarda özürlülere uygun mimari düzenlemelerin (iç ve dış)
yapılması ile ilgili Genelge yayınlanmış ve genelgenin uygulanmasına yönelik
“Sağlık Kurumlarında Özürlü Bireyler İçin Ulaşılabilirlik Temel Bilgiler
Rehberi” hazırlanmış ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu web sitesinde
yayınlanmıştır.
4) Bakanlığımız
tarafından yayınlanan 2010/79 ve
2010/80 sayılı genelgeler ile özürlü bireylerin sağlık hizmetine ulaşmasında öncelik ve destek sağlanmasına ilişkin düzenlemeler
yapılmıştır.5) 6) Özürlülüğün önlenmesi ve erken tanısı için gebelik
takibi ve doğum sonrası erken tanı için bir program yürütülmektedir.
7) MEB’ nın izin ve denetimindeki özel eğitim ve
rehabilitasyon merkezleri ülke düzeyinde yaygınlaşmıştır. Sunulan hizmet ve
denetim konusunda tereddütler vardır.
8) MEB resmi ve özel eğitim okullarında kaynaştırma
eğitimi mevcuttur, ancak özürlü tüm çocukları kapsayacak nitelikte olması sağlanmalıdır.
9) Türk işaret dilinin oluşturulması ile işaret dili
tercümanlarının yetiştirilmesi ve istihdamına yönelik çalışmalara devam
edilmektedir.
10) SHÇEK Genel Müdürlüğü il sosyal hizmetler
müdürlüklerinde 25 işaret dili tercümanı istihdam edildi ve ihtiyaç duyan
işitme engellilere tercümanlık yapmak üzere görevlendirilmektedir (hastanede,
mahkemede, vb.).
11) SHÇEK Genel Müdürlüğü bakıma ihtiyaç duyan özürlü
bireylerin nitelikli bakımını sağlamakla görevlidir. SHÇEK Genel Müdürlüğüne
bağlı bakım merkezlerinde, SHÇEK tarafından ruhsat verilen ve denetlenen özel
bakım merkezlerinde bakım hizmeti sunulur. Ayrıca SHCEK kamu kurum ve
kuruluşları tarafından açılan bakım kurumlarının ruhsatlandırılmasından
sorumludur.
12) SHÇEK Genel
Müdürlüğü “Evde Bakım Hizmeti” kapsamında bakıma muhtaç özürlü bireyin bakım
sorumluluğunu üstlenen akraba veya vasisine aylık bir net asgari ücret
ödemektedir. Halen yaklaşık 300 bin bakıma muhtaç özürlü birey bu hizmetten
yararlanmaktadır.
13) Bakanlığımız tarafından 01.02. 2010 tarihinde
yürürlüğe konulan yönerge ile evde sağlık hizmetleri uygulaması başlatılmıştır..
15) Özürlü
bireylerin mesleki eğitim ve istihdam imkânlarından yararlanmaları için mevzuat
düzenlenmiştir. Ancak uygulama yeterli değildir.
Bu konuda
ülkemizdeki uygulamaların eksiklikleri ve olması gerekenler ise şöyle
özetlenebilir:
1) Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğünün bu hassas gruplara hizmet
sunulması için insan gücü ve hizmet kapasitesinin güçlendirilmesi
2) Aile Sağlığı
Merkezlerindeki ulaşılabilirlikle ilgili düzenlemelerin yapılması mevzuatın
uygulanmasının sağlanması
3) Aile
hekimlerini özürlü ve kronik hastalıkları olan bireyleri izlemeye özendirecek
bir sistem kurulması
4) MEB Özel
eğitim kurumlarında ve Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çoklu
disiplinli meslek gruplarının (sosyal hizmet uzmanı, psikolog, fizyoterapist,
hemşire vb. ) çalışması
5) Eğitim
fakültelerinde özel eğitim öğretmenliği bölümlerinin sayısının ve kapasitesinin
artırılması
6) Özürlülerin
sosyal yaşam içerisinde daha çok yer almasını sağlayacak tedbirlerin alınması
(tekerlekli sandalye sağlanması, mimari düzenlemeler, toplu taşıma araçlarının
sağlanması)
7) Özürlü
bireylere yönelik damgalamanın azaltılması, bu konuda duyarlılık
geliştirilmesi, özellikle karar veren durumdaki kişilerin bu konuda yaşantısal
deneyimler edinmelerinin sağlanması, toplumda tanınan kişilerin, kanaat
önderlerinin deneyimlerini toplumla paylaşması için ortam ve imkân sağlanması,
8) Sosyal,
sportif ve sanatsal faaliyetlere katılımın desteklenmesi için özendirici
tedbirler alınması.
9) Özürlü çocukların örgün eğitime dâhil
edilmeleri için gerekli tedbirlerin alınması
10) Hizmetlerin
tamamlayıcılığı ve kaynakların etkin kullanımı açısından özürlü bireylere
hizmet veren kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyon sağlanması
11) Özürlülük
konusunda özürlü bireylerin, ailelerin ve sivil toplum kuruluşların tüm karar
süreçlerine katılımı ve savunuculuk kapasitesinin desteklenmesi
Yerel düzeyde
özürlü bireylere hizmet sunan kurum ve kuruluşların haritalandırılması ve bu
hizmetlerin tamamlayıcılığının sağlanması için kurumlar arasında işbirliği ve
koordinasyonun sağlanması
Aile Hekimliği Açısından Yaşlı ve Özürlü Bakımı
Bu çalışmada yaşlı ve özürlü bakımına
yönelik verilecek hizmetler sağlık hizmetleri çerçevesinde, özellikle birinci
basmak sağlık hizmetleri perspektifiyle sınırlandırılarak ele alınmıştır.
Aile Hekimliği Pilot
Uygulaması Hakkında Yönetmelik’in (25867 sayı, 06.07.2005 tarih) 4. Maddesinde
aile hekimlerinin görevleri arasında;
“Çalıştığı
mekanda ve gerektiğinde (aile hekiminin ev ziyareti esnasında tespit ettiği
evde takibi zorunlu özürlü, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kişilere)
güvenliği sağlayıcı tedbirlerin alınması kaydı ile evde veya gezici sağlık
hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişiye yönelik birinci basamak koruyucu
sağlık, tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini vermek”
“Özürlü kişilere yönelik sağlık
hizmetlerini yürütmek” hükümleri
yer almaktadır.
Aile Hekimliğinin Pilot Uygulandığı
İllerde Toplum Sağlığı Merkezleri Kurulması ve Çalıştırılmasına Dair
Yönerge’nin 17. Maddesinde Toplum Sağlığı Merkezlerinin (TSM) diğer kurumlarla
işbirliği içerisinde yaşlılar gibi risk gruplarına yönelik çalışmalar yapması
hükmü yer almaktadır.
Önümüzdeki süreçte; Yaşlı ve Özürlü
bakımının aile hekimliği sistemi içerisinde nasıl yürütüleceğinin
detaylandırılması ve performans kriterlerinin kurulması ihtiyacı vardır.
Yaşlı ve Özürlü Bakımı/ İş Akış Şemaları
Yaşlı ve Özürlü Bakımı Çalışma programının izlenmesi/ İş akış şeması
Yaşlı ve özürlü Bakımı/ İş Tanımı Ana Hatları
Aile Hekimliği Birimlerinin Yaşlı ve Özürlü Bakımı Çalışmalarının İzlenmesi
Aile Hekimliği
Birimi (AHB), yaşlı ve özürlü bakımı üzerine kendisine kayıtlı yaşlı ve özürlü
kişilere yönelik programını hazırlar, izlem ve takiplerini yaparak sisteme
girer. Sistem TSM tarafından takip edilir. AHB’nin çalışmalarındaki aksaklıklar
için TSM gerekli uyarıları yapar. HSM’ye sistem üzerinden bilgi verir. HSM
periyodik olarak AHB’lerin yaşlı ve özürlü bakımı çalışmalarını denetler.
Negatif veya pozitif performans uygulaması yapar. Yaşlı ve özürlülerin yılda en
az iki kere AHB tarafından izlenmesi sağlanır.
Yaşlıların ve Özürlülerin Aile Hekiminin Sağlık Hizmetlerine Erişimlerinin İyileştirilmesi
İlgili mevzuat hükümleri doğrultusunda; aile sağlığı
merkezlerinin özürlüler ve yaşlıların erişimine uygun fizik mekan
düzenlemelerinin (özürlüler için rampa, özürlü tuvaleti, özürlü asansörü veya
özürlü polikliniğinin oluşturulması, engelli işaretleri vb.) belirtilen süreler
içerisinde
gerçekleştirilmesi.
Aile Sağlığı Birimlerinin Ev ziyaretleri
AHB’ler
kendilerine kayıtlı yaşlı ve özürlü kişilere haftalık ev ziyaret planları içerisinde
yer vermelidirler. Kronik hastalığı olan yaşlı ve özürlüler bu planlarda
öncelikli yer almalıdır.
Yaşlıların ve Özürlülerin Yeterli
ve Dengeli Beslenmesinin İzlemi
Riskli gruplar olarak yaşlılara
ve özürlülere yönelik izlemlerde yeterli ve dengeli beslenme hususunda
özellikle dikkat edilmesi, malnütrisyon saptananların sevk ve yakın takibinin
AHB’lerceyapılması gereklidir.
Yaşlıların ve ÖzürlülerinFiziksel
Aktivite Durumlarınınİzlemi
Riskli gruplar olarak yaşlılara ve özürlülere yönelik izlemlerde fiziksel aktivite durumunun takibi önemlidir. Fiziksel aktivitenin arttırılması hem obezite vb. hastalıkların yaratacağı sağlık sorunlarına karşı koruyucu bir önlem olacağı gibi yaşam kalitesini de arttıracak çalışmalardır. Bu konuyu AHB’lerin dikkat etmesi ve fiziksel aktivitesi düşük olan yaşlıların ve özürlülerin gerekli sosyal desteği alması için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılması gereklidir.
Yaşlılara ve Özürlülere Bakım Konusunda Diğer Kurumların Çalışmalarına Yardımcı Olmak
Aile
hekimleri kendilerine kayıtlı kişilerin sağlığından doğum anından (ve hatta
doğum öncesinden) ölümüne kadar sorumludur. Yaşlı ve özürlü kişilere yönelik
yürütülen çalışmalarda hedef kitleye ulaşılabilmesinde AHB’lerin çalışmaları ve
bilgi paylaşımı önemli bir rol oynayacaktır. Bu konuda diğer kurum ve
kuruluşlarla AHB’lerin işbirliğinin nasıl olacağı aşağıdaki tablolarda
detaylandırılmıştır.
Yaşlı ve Özürlü Bakımı/ İş Tanımı/ Ana Hatları |
|||||||
Eylem
|
Yapacak Birim/ Kuruluş
|
İşbirliği Yapacağı Birim / Kuruluş
|
Ne Yapar?
|
Hangi Personelle Yapar?
|
Ne Zaman Yapar?
|
Nasıl Yapar?
|
Niçin Yapar?
|
Aile Hekimliği Birimlerinin Yaşlı ve Özürlü Bakımı Çalışmalarının İzlenmesi |
TSM
HSM
|
-
|
TSM ve HSM AHB’lerin Yaşlı ve Özürlü
bakım çalışmaları gerek sistem gerek yerinde değerlendirir.
|
3, 4, 5, 125,
126, 127
|
En az yılda 2
|
Aile Hekimliği
Birimi (AHB), yaşlı ve özürlü bakımı üzerine kendisine kayıtlı yaşlı ve
özürlü kişilere yönelik programını hazırlar. Bu programların hazırlanmasında
hazırlanmış veya hazırlanacak olan izlem algoritmalarından yararlanır. AHB
izlem ve takiplerini yaparak sisteme girer. Sistem TSM tarafından takip
edilir. AHB’nin çalışmalarındaki aksaklıklar için TSM gerekli uyarıları
yapar. HSM’ye sistem üzerinden bilgi verir. HSM periyodik olarak AHB’lerin
yaşlı ve özürlü bakımı çalışmalarını denetler. Negatif veya pozitif
performans uygulaması yapar.
|
Yaşlı ve özürlülerin sağlık durumlarının etkin bir
şekilde AHB tarafından izlenebilmesi için
|
Yaşlıların ve Özürlülerin Aile Hekiminin Sağlık Hizmetlerine Erişimlerinin İyileştirilmesi |
AHB
|
TSM,
HSM
|
İlgili
mevzuat hükümleri doğrultusunda;
aile sağlığı
merkezlerinin özürlüler ve yaşlıların erişimine uygun fizik mekan
düzenlemelerinin gerçekleştirilmesi.
|
1
|
Mevzuatın belirlediği süre içerişindi
|
İlgili mevzuatın ve idari birimlerin emirleri
doğrultusunda yapar.
|
Yaşlı ve özürlülerin aile sağlığı merkezine kolay
erişimleri için
|
Aile Sağlığı Birimlerinin yaşlı ve özürlülere ev
ziyaretleri
|
AHB
|
TSM,
HSM
|
AHB’lerin haftalık/aylık ev ziyareti planları çerçevesinde özürlü ve
yaşlılar evlerinde ziyaret edilir. Sağlık durumları sorgulanır, gerekli
sağlık müdahaleleri evinde yada ASM’ye davet ile gerçekleştirilir.
|
1, 2
|
En az yılda 2 kez
|
AHB’ler
kendilerine kayıtlı yaşlı ve özürlü kişilere haftalık ev ziyaret planları
içerisinde yer vermelidirler. Kronik hastalığı olan yaşlı ve özürlüler bu
planlarda öncelikli yer almalıdır.
|
Yaşlı ve özürlülerin sağlık durumlarının yakından
izlemi için.
|
Yaşlıların
ve özürlülerin yeterli ve dengeli beslenmesinin izlemi
|
AHB
|
TSM,
HSM, Üniversite,
Hastaneler
|
Riskli
gruplar olarak yaşlılara ve özürlülere yönelik izlemlerde yeterli ve dengeli
beslenme hususunda özellikle dikkat edilir, malnütrisyon saptananların sevk
ve yakın izleminin AHB’lerce yapılır.
|
1, 2
|
Sürekli
|
Yaşlı ve özürlülerin poliklinik hizmeti almak için
başvurusunda, ev ziyaretleriyle
|
Yaşlı ve özürlülerin yeterli ve dengeli beslenme
durumlarının sağlanması ve izlemi için
|
Yaşlıların
ve özürlülerin fiziksel aktivite durumlarının izlemi
|
AHB
|
TSM,
HSM,
Üniversite,
Hastaneler,
STK
|
Yaşlılara ve özürlülere yönelik izlemlerde fiziksel aktivitenin arttırılması için çalışmalar yapar, fiziksel aktivitesi düşük olan yaşlıların ve özürlülerin gerekli sosyal desteği alması için çalışır |
1, 2
|
Sürekli
|
Yaşlı ve özürlülerin fiziksel aktivitesin arttırılması için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği ile yapar. |
Yaşlı ve özürlülerin fiziksel aktivite durumlarının
sağlanması ve izlemi için
|
Yaşlılara ve özürlülere bakım konusunda diğer kurumların çalışmalarına yardımcı olmak |
AHB
|
TSM,
HSM,
İlgili kurum ve kuruluşlar
|
Yaşlı
ve özürlü kişilere yönelik yürütülen çalışmalarda hedef kitleye
ulaşılabilmesinde AHB’lerin çalışmaları ve bilgi paylaşımı yapar.
|
Sürekli
|
İlgili diğer kurum ve kuruluşların çalışmalarından
TSM / HSM aracılığıyla haberdar olarak, bilgi ve veri paylaşımında bulunarak
|
Yaşlı ve özürlülerin sağlık durumlarının ve yaşam
kalitelerinin iyileştirilmesi için
|
Yaşlı ve
Özürlü Bakımı/İş Tanımı (Detaylı)
Eylem
|
Yapacak Birim / Kuruluş
|
İşbirliği Yapacağı Birim / Kuruluş
|
Ne Yapar?
|
Hangi Personelle Yapar?
|
Ne Zaman Yapar?
|
Nasıl Yapar?
|
Niçin Yapar?
|
Aile Hekimliği Birimlerinin Yaşlı ve Özürlü Bakımı Çalışmalarının İzlenmesi |
AHB
|
TSM,
HSM
|
AHB’lerin haftalık/aylık ev ziyareti planları çerçevesinde özürlü ve
yaşlılar evlerinde ziyaret edilir. Sağlık durumları sorgulanır, gerekli
sağlık müdahaleleri evinde yada ASM’ye davet ile gerçekleştirilir.
|
1, 2
|
En az yılda 2 kez
|
AHB’ler
kendilerine kayıtlı yaşlı ve özürlü kişilere haftalık ev ziyaret planları
içerisinde yer vermelidirler. Kronik
hastalığı olan yaşlı ve özürlüler bu planlarda öncelikli yer almalıdır.
|
Yaşlı ve özürlülerin sağlık durumlarının yakından
izlemi için.
|
Yaşlıların ve Özürlülerin Aile Hekiminin Sağlık Hizmetlerine Erişimlerinin İyileştirilmesi |
AHB
|
TSM,
HSM,
|
İlgili
mevzuat hükümleri doğrultusunda;
aile sağlığı
merkezlerinin özürlüler ve yaşlıların erişimine uygun fizik mekan
düzenlemelerinin gerçekleştirilmesi.
|
1
|
Mevzuatın belirlediği süre içerisinde
|
İlgili mevzuatın ve idari birimlerin emirleri
doğrultusunda yapar.
|
Yaşlı ve özürlülerin aile sağlığı merkezine kolay
erişimleri için
|
Aile Sağlığı Birimlerinin yaşlı ve özürlülere ev
ziyaretleri
|
AHB
|
TSM,
HSM
|
AHB’lerin haftalık/aylık ev ziyareti planları çerçevesinde özürlü ve
yaşlılar evlerinde ziyaret edilir. Sağlık durumları sorgulanır, gerekli
sağlık müdahaleleri evinde yada ASM’ye davet ile gerçekleştirilir.
|
1, 2
|
En az yılda 2 kez
|
AHB’ler
kendilerine kayıtlı yaşlı ve özürlü kişilere haftalık ev ziyaret planları
içerisinde yer vermelidirler. Kronik
hastalığı olan yaşlı ve özürlüler bu planlarda öncelikli yer almalıdır.
|
Yaşlı ve özürlülerin sağlık durumlarının yakından
izlemi için.
|
Yaşlıların
ve özürlülerin yeterli ve dengeli beslenmesinin izlemi
|
AHB
|
TSM,
HSM, Üniversite,
Hastaneler
|
Riskli
gruplar olarak yaşlılara ve özürlülere yönelik izlemlerde yeterli ve dengeli
beslenme hususunda özellikle dikkat edilir, malnütrisyon saptananların sevk
ve yakın izleminin AHB’lerce yapılır.
|
1, 2
|
Sürekli
|
Yaşlı ve özürlülerin poliklinik hizmeti almak için
başvurusunda, ev ziyaretleriyle
|
Yaşlı ve özürlülerin yeterli ve dengeli beslenme
durumlarının sağlanması ve izlemi için
|
Yaşlıların
fiziksel aktivite durumlarının izlemi
|
AHB
|
TSM,
HSM,
Üniversite,
Hastaneler,
STK
|
Yaşlılara yönelik izlemlerde fiziksel aktivitenin arttırılması için çalışmalar yapar, fiziksel aktivitesi düşük olan yaşlıların ve özürlülerin gerekli sosyal desteği alması için çalışır |
1, 2
|
Sürekli
|
Yaşlı ve özürlülerin fiziksel aktivitesin arttırılması için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği ile yapar. |
Yaşlı ve özürlülerin fiziksel aktivite durumlarının
sağlanması ve izlemi için
|
Özürlülerin eğitim
olanaklarının iyileştirilmesi
|
Milli Eğitim Bakanlığı
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Özür durumu ve yaş gruplarının gereksinimlerine
uygun eğitim kurumları oluşturur, eğitimin uygulanmasını sağlar
|
-
|
Düzenli olarak
|
İlgili mevzuata göre
|
Dezavantajlı grupların sağlık hizmetlerine erişimini
kolaylaştırarak sağlıklarını korumak ve geliştirmek için
|
Özürlülerin ve yaşlıların
sosyal yaşama katılımının sağlanması
|
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Özürlülerin ve yaşlıların sosyal, kültürel, sportif
etkinliklere katılımlarını sağlar ve yaşam alanlarını gereksinimlere uygun
hale getirir.
|
-
|
Düzenli olarak
|
Gereksinimleri belirler, eylem planı hazırlar,
ilgili kuruluşlarla işbirliği yaparak uygulamaya geçirir
|
Eğitimde fırsat eşitliği için
|
Özürlülerin meslek
edindirme ve istihdamının sağlanması
|
Çalışma ve Sosyal Güv. Bak.
Milli Eğitim Bakanlığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı |
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Meslek edindirme ve istihdam sağlanması için gerekli
planlamaları yapar, uygulamaları denetler.
|
-
|
Düzenli olarak
|
İlgili mevzuata göre
|
Sosyal yaşama katılım yoluyla sosyal statülerini
iyileştirmek için
|
Tüm özürlülere, yaşlılara
ve evde bakımveren yasal temsilcilerine sosyal güvence sağlanması
|
Çalışma ve Sosyal Güv. Bak.
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Tüm özürlüleri, yaşlıları ve evde bakımveren yasal
temsilcisinin sosyal güvenlik kapsamına alınmasını sağlar.
|
-
|
Düzenli olarak
|
5378 sayılı yasaya göre
|
Sosyoekonomik yeterliliğin sağlanması için
|
Özürlülere ve gereksinimi
olan yaşlılara barınma olanaklarının sağlanması
|
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Özel gereksinime uygun barınma olanakları
sağlanmasını planlar ve denetler.
|
-
|
Düzenli olarak
|
2022 ve 5378 sayılı yasalar ve ilgili mevzuatlara
göre
|
Sosyal güvence ve gerekli bakımın sağlanması için
|
Özürlülere ve yaşlılara
yönelik damgalama, ayrımcılık ve şiddete karşı korunmanın sağlanması
|
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Farkındalık oluşturur ve gerekli yasal düzenlemeleri
yapar, önlemleri alır ve denetler
|
-
|
Düzenli olarak
|
İlgili mevzuata göre
|
Sosyal statünün korunması ve iyileştirilmesi için
|
Özürlülüğün önlenmesine
yönelik hizmetlerin sağlanması
|
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sağlık
Bakanlığı
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Akraba evliliklerini azaltıcı eğitim ve danışmanlık
hizmetlerini yürütür, özürlülük yönünden riskli gebeliklerin izlemini yapar,
riskli kadınların ücretsiz olarak genetik hizmetleri alabilmesini sağlar,
erken çocuklukta kaza, travma ve hastalıkları önleyici çalışmalar yapar.
|
-
|
Düzenli olarak
|
İlgili mevzuata göre
|
Damgalama ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve
şiddetin önlenmesi için
|
Yaşlılıkta yeti yitiminin
önlenmesine yönelik hizmetlerin sağlanması
|
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sağlık
Bakanlığı
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Yaşlılara yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini
planlar ve sunar, aktif yaşlanmaya yönelik eğitim-beceri programları
düzenleyerek bireyleri yaşlılığa hazırlar.
|
-
|
Düzenli olarak
|
İlgili mevzuata göre
|
Toplumda özürlülüğü azaltmak için
|
Yaşlı veri tabanı
oluşturulması
|
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sağlık
Bakanlığı
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Yaşlılık ve bakıma muhtaçlık saptandığı anda merkezi
bir veri kayıt sistemine kaydını yapar
|
-
|
Düzenli olarak
|
Veri tabanı hazırlayıp, ilgili kurumları
görevlendirerek
|
Yaşlıların gereksinim duyduğu hizmetleri doğru
planlamak, sunmak ve değerlendirmek için
|
Özürlü ve yaşlıların evde
bakım olanaklarının iyileştirilmesi
|
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çalışma ve
Sosyal Güv. Bak.
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Özürlülere ve yaşlılara evde bakım hizmeti verecek
kişilere yönelik eğitim programları düzenler ve istihdamını sağlar.
|
-
|
Düzenli olarak
|
uygun eğitim programları oluşturarak ve eğitim almış
kişilerin istihdamını sağlayarak
|
özürlülere ve yaşlılara evde bakım hizmeti verecek
kişilerin niteliklerini artırmak, özürlülere ve yaşlılara sunulacak
hizmetlerin kalitesini yükseltmek için
|
Özürlü veri tabanı
oluşturulması
|
Sağlık Bakanlığı
|
AHB,
TSM,
HSM,
İlgili diğer kurum ve kuruluşlar
|
Özürlülük saptandığı anda merkezi bir veri kayıt
sistemine kaydını yapar.
|
-
|
Düzenli olarak
|
Veri tabanı hazırlayıp, ilgili kurumları
görevlendirerek
|
Özürlülere sunulacak hizmetleri doğru planlamak,
sunmak ve değerlendirmek için
|
Veri Elemanlarının Sağlık Bilgi Sistemlerindeki Mevcudiyet Durumu
Veri Elemanlarının Sağlık
Bilgi Sistemlerindeki Mevcudiyet Durumu
|
|||||
TSM ile Aile Sağlığı
Merkezlerinin İlişkileri için Kullanılacak Veri Elemanları ile
Ulaşılabilecek Bilgiler
|
AHBS
|
SAĞLIKNET
|
MERNİS
|
TSBS
|
|
1
|
AHBS Nüfusu (Bu Tanımdan İstenen Yaş Gurubu
İçin Veri Alınabilir)
|
VAR
|
|||
2
|
AHBS’ ye
kayıtlı Senede 2 kez izlenen yaşlı sayısı
|
YOK
|
|||
3
|
AHBS Özürlü
Nüfusu
|
YOK
|
|||
4
|
AHBS’ ye
kayıtlı Senede 2 kez izlenen özürlü sayısı
|
YOK
|
|||
5
|
Toplam ASM
sayısı
|
YOK
|
OLMALI
|
||
6
|
Yaşlı ve
özürlü erişimine uygun toplam ASM sayısı
|
YOK
|
OLMALI
|
||
7
|
AHBS’ye
kayıtlı ayda 2 veya daha fazla sayıda ev ziyareti yapılan yaşlı sayısı
|
YOK
|
|||
8
|
AHBS’ye
kayıtlı ayda 2 veya daha fazla sayıda ev ziyareti yapılan özürlü sayısı
|
YOK
|
|||
9
|
Malnütrisyon
tanısı almış olan kişi sayısı (Bu Tanımdan İstenen Yaş Gurubu İçin Veri Alınabilir)
|
VAR
|
VAR
|
||
10
|
AHBS’de seçilen 6 aylık
periyod için tanı konulmuş (x) kronik hastalığı olan kişi sayısı (Bu Tanımdan İstenen Yaş
Gurubu İçin Veri Alınabilir)
|
VAR
|
|||
11
|
AHBS’de seçilen 6 aylık
periyod için tanı konulmuş kronik hastalığı (en sık 10 kronik hastalık) olan
kişi sayısı (Bu
Tanımdan İstenen Yaş Gurubu İçin Veri Alınabilir)
|
VAR
|
|||
12
|
AHBS’de kayıtlı düşük
fiziksel aktivite tespit edilen nüfus (Bu Tanımdan İstenen Yaş Gurubu İçin Veri
Alınabilir)
|
YOK
|
Yaşlı ve Özürlü Bakımı Göstergeleri
Sıra
|
Adı
|
Tanım
|
Amacı
|
Kullanılacak
Veriler
|
Formül
|
Hizmetteki
Yeri
|
Sunum
|
Periyod
|
1
|
Yaşlı İzlem Oranı
|
AHB’ye kayıtlı yaşlı nüfusun yılda en az iki kere
yüzde kaçının izlendiğini gösterir.
|
Yaşlı izleminin takip edilmesidir.
|
a) AHB’ye kayıtlı yılda en az iki kere izlenen yaşlı
nüfus
b) AHB’ye kayıtlı toplam yaşlı nüfus
|
(a/b)*100
|
Yaşlı sağlığı için temel göstergedir.
|
Pasta grafik
|
Yıllık
|
2
|
Özürlü İzlem Oranı
|
AHB’ye kayıtlı özürlü nüfusun yılda en az iki kere
yüzde kaçının izlendiğini gösterir.
|
Özürlü izleminin takip edilmesidir.
|
a) AHB’ye kayıtlı yılda en az iki kere izlenen
özürlü nüfus
b) AHB’ye kayıtlı toplam özürlü nüfus
|
(a/b)*100
|
Özürlü sağlığı için temel göstergedir.
|
Pasta grafik
|
Yıllık
|
3
|
Yaşlı ve Özürlü erişimine uygun hale gelmiş ASM oranı |
Mevzuata uygun ölçüde yaşlı ve özürlülerin erişimine
uygun hale getirilmiş ASM’lerin toplam ASM’ler içindeki payını verir.
|
ASM binasının fiziki koşullarının yaşlı ve özürlü
sağlığı hizmeti verecek hale gelmesini takip etmeyi amaçlar.
|
a) Yaşlı ve özürlü erişimine uygun ASM sayısı
(ilde/ilçede)
b) Toplam ASM sayısı (ilde/ilçede)
|
(a/b)*100
|
Yaşlı ve özürlü erişimine uygun ASM’le rin oluşması nı takip için önemli bir
gösterge dir.
|
Pasta grafik
|
Yıllık
|
4
|
Yaşlı Ev
Ziyareti Oranı
|
AHB’ye kayıtlı yaşlı nüfusun ayda en az iki kere
yüzde kaçının evinde ziyaret edildiğini gösterir.
|
Yaşlılara yapılan ev ziyaretlerinin takip
edilmesidir.
|
a) AHB’ye kayıtlı ayda en az iki kere ev ziyareti
yapılan yaşlı nüfus
b) AHB’ye kayıtlı toplam yaşlı nüfus
|
(a/b)*100
|
Yaşlılara yapılan ev ziyaretinin etkinliğini ölçmede
temel göstergedir.
|
Pasta grafik
|
Aylık
|
5
|
Özürlü Ev ziyareti Oranı
|
AHB’ye kayıtlı özürlü nüfusun ayda en az iki kere
yüzde kaçının evinde ziyaret edildiğini gösterir.
|
Özürlülere yapılan ev ziyaretlerinin takip
edilmesidir.
|
a) AHB’ye kayıtlı ayda en az iki kere ev ziyareti
yapılan özürlü nüfus
b) AHB’ye kayıtlı toplam özürlü nüfus
|
(a/b)*100
|
Özürlülere yapılan ev ziyaretinin etkinliğini
ölçmede temel göstergedir.
|
Pasta grafik
|
Aylık
|
6
|
Yaşlılarda malnütrisyon Oranı
|
AHB’ye kayıtlı yaşlı nüfusun yüzde kaçında
malnütrisyon olduğunu gösterir.
|
Yaşlılarda malnütrisyon sıklığını belirleyerek,
beslenmeye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini planlamak.
|
a) AHB’ye kayıtlı malnütrisyon tanısı konulmuş yaşlı
nüfus
b) AHB’ye kayıtlı toplam yaşlı nüfus
|
(a/b)*100
|
Yaşlı sağlığına yönelik beslenme programlarının hazırlanmasında
önemlidir.
|
Pasta grafik
|
Yıllık
|
7
|
Yaşlılarda Düşük Fiziksel Aktivite Oranı
|
AHB’ye kayıtlı yaşlı nüfusun yüzde kaçında düşük
fizik aktivite olduğunu gösterir.
|
Yaşlılarda düşük fizik aktivite sıklığını
belirleyerek, düşük fiziksel aktiviteye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini
planlamak. Fiziksel aktivitenin ölçümünde standart bir ölçek kullanılmalıdır.
|
a) AHB’ye kayıtlı düşük fiziksel aktivite tespit
edilen yaşlı nüfus
b) AHB’ye kayıtlı toplam yaşlı nüfus
|
(a/b)*100
|
Yaşlı sağlığına yönelik beslenme programlarının
hazırlanmasında önemlidir.
|
Pasta grafik
|
Yıllık
|
8
|
Yaşlılarda en sık görülen 10 kronik hastalık
|
AHB’ye kayıtlı yaşlı nüfusta en sık görülen 10
kronik hastalığı gösterir.
|
Yaşlı nüfusta en sık görülen kronik hastalıkları
belirleyerek sağlık planlaması yapmaktır.
|
a) AHB’ye kayıtlı yaşlı nüfusta 6 aylık periyod için
tanı konulmuş (x) kronik hastalığı sayısı
b) AHB’ye kayıtlı yaşlı nüfusta 6 aylık periyod
için, toplam tanı konulmuş kronik hastalık sayısı
|
(a/b)*100
|
En sık görülen kronik hastalıkları belirleyerek
|
Çubuk grafik
|
6 aylık
|
KAYNAKLAR
1.
Türkiye Sağlık Raporu-Yaşlı Sağlığı Sorunlar ve Çözümler, 2012.
2. 2 Kasım 2011 tarihli ve 663 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname
3.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu. Kronik Hastalıklar, Yaşlı sağlığı ve Özürlüler
Daire Başkanlığı, Halk Sağlığı Müdürleri Toplantı Sunusu, 28.05.2012.
4.
Çok Sektörlü Sağlık Sorumluluğu Geliştirme Projesi. Sosyal Statülerin
İyileştirilmesi, 2012.
5. 5378 sayılı Özürlüler Kanunu.
6.
27787 sayı ve 16.12.2020 tarihli Özürlülük
Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları
Hakkında Yönetmelik.
7. Bulut I. Türkiye’de Özürlülük ve Özürlülere Sunulan
Hizmetler.
http://www.bayar.edu.tr/~saykad/TURKIYEDE_OZURLULUK_VE_OZURLULERE_SUNULAN_HIZMETLER.pdf
(Erişim tarihi: 22.06.2012).
8. 25867 sayı, 06.07.2005 tarihli Aile Hekimliği Pilot
Uygulaması Hakkında Yönetmelik.
9.
Aile Hekimliğinin Pilot Uygulandığı İllerde Toplum Sağlığı Merkezleri Kurulması
ve Çalıştırılmasına Dair Yönerge.
Yorumlar
Yorum Gönder