RUHSAL VE DUYGUSAL ÖZÜRLÜLER

RUHSAL VE DUYGUSAL
ÖZÜRLÜLER





RuHs§L_yE |2uYGusAL ozuRLuLER
W


RUH


AİLE EĞİTİM REHBERİ
RUHSAL VE DUYGUSAL
ÖZÜRLÜLER
Aile Eğitim Serisi : 5
ANKARA 2007


T.C. BAfiBAKANLIK A‹LE VE SOSYAL ARAfiTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü YAYINLARI
Genel Yay›n No : 128
Seri : E¤itim Serisi
ISBN : 975-19-3889-9
‹kinci Bask›
Bask› Adedi : 1700
Yay›na Haz›rlayan : Ahmet Rasim KALAYCI
Dizgi - Bask› : Afflaro¤lu Matbaas› 425 22 44 • Ankara afsaroglumatbaa@gmail.com
2
SU
le ta d
ru k ö r› ti
n li o b lü d h
m v u
m la le ¤


SUNUfi
Özürlü ve ailesinin yaflad›¤› sorunlara çözüm bulmak, özürlü birey- lerin kendilerine yetebilen ve üretken bireyler olarak toplumsal hayata tam kat›l›mlar›n› sa¤lamak ve yaflam kalitelerini artt›rmak hedeflerimiz- den biridir.
Özürlü insanlar›m›z›n yaflad›¤› sorunlar, yaln›zca kendilerine ait so- runlar de¤ildir. Bu sorunlar, kurumlar›, toplumu, aileleri, yak›n çevreyi k›sacas› tüm insanlar›m›z› ilgilendiren ortak sorunlard›r. Her insan gibi özürlülerin de hayat›n her alan›nda, kimseye muhtaç olmadan varl›kla- r›n› sürdürmesi, Anayasam›zda ve uluslararas› sözleflmelerde de belir- tildi¤i gibi temelde insan haklar› konusudur.
Özürlülere yönelik hizmetleri düzenli, etkin ve verimli bir flekilde su- nabilmek için; ulusal ve uluslararas› kurum ve kurulufllar aras›nda iflbir- li¤i ve koordinasyonu sa¤lamak, özürlüler ile ilgili ulusal politikan›n oluflmas›na yard›mc› olmak, özürlülerin problemlerini tespit etmek ve bunlar›n çözüm yollar›n› araflt›rmak amac›yla kurulan Baflbakanl›k Özür- lüler ‹daresi Baflkanl›¤› taraf›ndan; her özür grubu ve ailelerini bilgilen- dirmek, bilinçlendirmek ve yönlendirmek amac›yla Aile E¤itim Rehberi haz›rlanm›flt›r.
Özürlü birey ve ailelerinin yaflam›n› kolaylaflt›rmak, bilinçlendirmek mutluluk ve huzur içinde olmalar›n› sa¤lamak, yaflam kalitesini artt›rmak ve toplumsal bilinç oluflturmak üzere yap›lan bu çal›flman›n hedefine ulaflmas›n› temenni ederim.
Bu çerçevede, Aile E¤itim Rehberi’nin bas›m›n› gerçeklefltirerek ka- muoyunun yararlan›m›na sunan Baflbakanl›k Aile ve Sosyal Araflt›rma- lar Genel Müdürlü¤ü’ne, bu çal›flmada görev alan tüm komisyon üye- lerine ve Baflbakanl›k Özürlüler ‹daresi Baflkanl›¤› çal›flanlar›na ve eme- ¤i geçenlere teflekkür ederim.
Nimet ÇUBUKÇU Devlet Bakan›
3


A‹LE E⁄‹T‹M REHBER‹ - RUHSAL VE DUYGUSAL ÖZÜRLÜLER
HAZIRLAMA KOM‹SYONU
Koordinatör Renan BÖLÜKBAfiI fiube Müdürü Özürlüler ‹daresi Baflkanl›¤›
Grup Sorumlusu Bahar U⁄URLU Özürlüler Uzman› Özürlüler ‹daresi Baflkanl›¤›
Grup Sorumlusu Gülbin ULULAR Uzman Psikolog Özürlüler ‹daresi Baflkanl›¤›
Komisyon Baflkan› Özcan DO⁄AN Yard›mc› Doçent Doktor Hacettepe Üniversitesi Çocuk
Geliflimi ve E¤itimi Bölümü
Komisyon Baflkan Cengiz ÖZBESLER Ö¤retim Görevlisi Baflkent Üniversitesi Sa¤l›k Yard›mc›s› Doktor Bilimleri Fakültesi Sosyal
Hizmetler Bölümü
Raportör Mustafa SOYUTÜRK Uzman Psikolog Milli E¤itim Bakanl›¤› Özel
E¤itim Rehberlik ve Dan›flma Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü
Raportör Mustafa SUNGUR Uzman Psikolog TSK Gülhane Sa¤l›k Vakf› Özel
E¤itim ‹lkö¤retim Okulu
Komisyon Üyesi Ayla AKBAfi Yard›mc› Doçent Doktor Kocaeli Üniversitesi E¤itim
Fakültesi
Komisyon Üyesi B. Alper BEDER Yard›mc› Doçent Doktor Baflkent Üniversitesi Sa¤l›k
Bilimleri Fakültesi Hemflirelik ve Sa¤l›k Hizmetleri Bölümü
Komisyon Üyesi Gülsen ERDEN Doçent Doktor Ankara Üniversitesi Psikoloji
Bilim Dal›
Komisyon Üyesi M. Abdullah TUNCAY Beden E¤itimi Ö¤retmeni Özürlüler ‹daresi Baflkanl›¤›
Komisyon Üyesi Meziyet ARI Profesör Doktor Hacettepe Üniversitesi Çocuk
Geliflimi ve E¤itimi Bölümü
Komisyon Üyesi Nevruz BAYAR Psikolog SHÇEK Yenimahalle
Rehabilitasyon Merkezi
Komisyon Üyesi Özge YEN‹ER DUMAN Ö¤retim Görevlisi Baflkent Üniversitesi Psikiatri
Doktor Anabilim Dal›
Komisyon Üyesi Özgen ARAS Araflt›rma Görevlisi Hacettepe Üniversitesi Fizik
Doktor Tedavi ve Rehabilitasyon
Yüksek Okulu
4
o ih o y b u


l
De¤erli Anneler Babalar,
Çocu¤unuz çeflitli nedenlerden dolay› özürlü olabilir. Durumu ne olursa olsun, çocu¤unuzun yafl›tlar› gibi duygular›, düflünceleri, ihtiyaçlar› ve sorunlar› oldu¤unu, onlardan temelde farkl› olmad›¤›n›, onlar kadar sevgiye ve flefkate muhtaç oldu¤unu, güçsüz oldu¤u yönler kadar güçlü olabilece¤i yönlerinin bulundu¤unu, yapamayaca¤› beceriler kadar yapabilece¤i becerilerinin de bulundu¤unu unutmay›n›z.
5


6
1 2
3
4
5


‹çindekiler
1- Ruhsal Duygusal Özür .................................................................. 9 2- Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite (Afl›r› Hareketlilik)
Bozuklu¤u(DEHB) ....................................................................... 12 A- Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤unun Belirtileri ..... 12 B- Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤unun
Olas› Nedenleri ...................................................................... 13 C- Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u Olan
Çocuklar›n Teflhisi ................................................................. 14 D- Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u Olan
Çocuklar›n E¤itimi ................................................................. 14 E- Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u Olan
Çocuklar›n Anne Babalar›na Yönelik Öneriler ....................... 15 F- Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u Olan
Çocuklar›n Gelece¤i .............................................................. 19 3- Otizm .......................................................................................... 20 A- Otizmin Tan›m› ...................................................................... 20 B- Otizmin Olas› Nedenleri ........................................................ 21 C- Otistik Çocuklar›n ve Ailelerin Sorunlarla
Bafledebilme Yollar› .............................................................. 22 D- Otizmde Tedavi Yaklafl›mlar› ................................................. 25 4- Cinsiyet Belirsizlikleri ve Cinsel Kimlik Sorunlar› ........................ 28 A- Cinsel Kimlik Tan›m› ve Geliflimi ........................................... 28 B- Do¤ufltan Cinsiyeti Tam Olarak Belirgin Olmayan
Çocuklar›n Tedavisi ve Yetifltirilmesinde Anne Babalara Öneriler .................................................................................. 29 5- Madde Ba¤›ml›l›¤› ....................................................................... 30 A- Madde Ba¤›ml›l›¤› Tan›m› ...................................................... 30 B- Ailelere Öneriler ..................................................................... 31
7


6- Kayg› Bozukluklar› ...................................................................... 33 A- Kayg› Bozuklu¤u Tan›m› ....................................................... 33 B- Belirgin Kayg› Bozukluklar› .................................................... 33 7-Duygu Durum Bozukluklar› ........................................................ 43 A- Depresyonun Tan›m› ............................................................. 44 B- Depresyonun Belirtileri .......................................................... 44 C- Depresyonun Nedenleri ........................................................ 45 D- Bafletme Yollar› ..................................................................... 48 E- Ailelere Yönelik Öneriler ........................................................ 50 F- Çocuk ve Ergenlerde Depresyon .......................................... 50 G- Çocuk ve Ergenlerde Depresyon Durumunda
Ailelere Öneriler ..................................................................... 51 8-fiizofreni ..................................................................................... 52 A- fiizofreninin Tan›m› ................................................................ 52 B- fiizofreni Hastal›¤›n›n Ay›rt Edici Özellikleri ........................... 52 C- fiizofreninin Nedenleri ........................................................... 54 D- fiizofreni Hastas›n›n Gereksinimleri ....................................... 54 E- Bafletme Yollar› ..................................................................... 55 F- fiizofrenide Psiko-Sosyal Tedaviler ....................................... 60 9- Bunama (Demans) ...................................................................... 61 A- Bunaman›n Tan›m› ................................................................ 61 B- Bunaman›n Dereceleri ve Gözlenen Unsurlar ....................... 62 C- Hasta Yak›nlar›na Öneriler ..................................................... 63 10-Yasal Düzenlemeler ................................................................... 69 11-Otistik Bireylere E¤itim Veren Merkezler ................................... 87 12-Kaynaklar ................................................................................... 88
8
ra d d s ü g la d a ö la
ç la k s
b ö m k fl la v o z b


33 33 33 43 44 44 45 48 50 50
51 52 52 52 54 54 55 60 61 61 62 63 69 87 88
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
Özürlülük, birçok tan›m›n yan›nda, bireyin yaflam›n› sorunsuz ola- rak devam ettirmek ve toplumsal görevlerini yerine getirmek için özel desteklere gereksinim duyma durumu olarak da tan›mlanabilir. Bu tür desteklerin sa¤lanmas›nda ve kiflinin yaflam›n› sorunsuz bir flekilde sürdürmesinde en önemli görev kiflinin yak›n çevresini oluflturan aile üyelerine düflmektedir. Bu çerçevede, aile üyelerinin özürlü bireylerin gereksinimleri, özürlerinin yap›s›, özellikleri ve gerekli desteklerin sa¤- lanmas› için neler yap›labilece¤i gibi konularda bilgi sahibi olmalar› son derece önemlidir. "Ruhsal ve Duygusal Özürlüler" bafll›kl› bu kitab›n amac› da ailesinde veya yak›n çevresinde ruhsal ve duygusal aç›dan özel gereksinime sahip bireyler bulunan kiflilere bu konuda bilgi sa¤- lamakt›r.
1- RUHSAL DUYGUSAL ÖZÜR
Ruhsal ve Duygusal Özür bafll›¤› kapsam›nda bulunan bozukluklar çok genifl bir yelpazeyi kapsamaktad›r. Ancak bu kitapta bu bozukluk- lar›n en yayg›n olarak karfl›lafl›lanlar› ele al›nm›flt›r. Konular ele al›n›r- ken, bozuklu¤un k›sa bir tan›m› ve ortaya ç›kan belirtileri verilerek, ola- s› nedenlerine de¤inilmifl ve ailelere yönelik öneriler sunulmufltur.
Ailede özürlü bir bireyin bulunmas› durumu, ailenin yap›s›n› ve aile bireylerinin yaflamlar›n› farkl› flekillerde etkileyebilmektedir. Aileye özürlü bir bireyin kat›l›m›n›n en yo¤un etkileri, aile üyelerinin bu duru- mu ilk ö¤rendikleri dönemde yaflan›r. Bu etkiler, özellikle aileye yeni kat›lan bir bebe¤in özürlü olmas› durumunda, daha yo¤un olarak ya- flanabilmektedir. Bir çocu¤un dünyaya gelifli, beraberinde yeni umut- lar, beklentiler ve zorluklar da getirse, aileler için sevinç ve heyecan verici bir olayd›r. Bebe¤in dünyaya gelifli ile ailede birçok de¤iflmeler olur ve ailenin yaflam› yeniden flekillenir. Bebe¤in dünyaya gelifline ha- z›rl›k aflamas›nda tüm aile sa¤l›kl› bir bebek beklentisi içindedir. Ancak bebe¤in ya da çocu¤un özel gereksinimli bir bebek/çocuk oldu¤u-
9


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
nun ö¤renilmesiyle, fliddetle hissedilen hayal k›r›kl›¤› duygusu ile birlik- te tüm yaflananlar daha zorlu hale gelir. Örne¤in, hastaneye yat›fl ve t›bbi tedaviler, belirgin baz› gereksinimlere yönelik olarak yap›lan yük- lü harcamalar (özel yiyecekler, araçlar ya da konaklama) ve çocu¤un bak›m› için yap›lan harcamalar›n bütçeyi aflmas›, kardefllerin bak›m gereksinimleri, ekonomik koflullar›n yetersizli¤i ya da baz› sosyal k›s›t- l›l›klar nedeniyle özel yard›m ve bak›m hizmeti veren kurum ve kurulufl- lara ulafl›lamamas›, ebeveynlerin çocu¤un tedavisi için sürekli iflyerin- den izin almak zorunda kalmalar› yaflam› zorlaflt›r›r. Sa¤l›kl› bir bebe- ¤e sahip olma beklentisi içindeki ailenin bu özel gereksinimli bireyi be- nimsemesi ve bu duruma uyum sa¤lamas› zaman alacakt›r. Benzer flekilde sa¤l›kl› bir geliflim süreci içinde olan ya da oldu¤u san›lan bir çocu¤un ya da bireyin gelifliminde sapmalar ya da ruhsal ve duygusal sorunlar oldu¤unu fark eden bir ailenin de bu durumu kabul etmesi ve bu duruma uyum sa¤lamas› zaman alacakt›r. Ailenin, kendisini derin- den etkileyen bu olay› kabul etmesi ve buna uyum sa¤lamas› zaman alsa da hem ailenin hem de özürlü bireyin yaflam›n› verimli ve sa¤l›kl› bir flekilde sürdürmeleri için gerekli bir kofluldur.
Anne-babalar, bu yo¤un ve derin duygusal çalkant› içindeyken de sonras›nda da karfl› karfl›ya olduklar› sorumluluklar ve görevler ile ba- fla ç›kmak durumundad›rlar. Anne ve babalardan beklenen, gerçe¤i görmeleri ve kabul etmeleridir. Anne ve babalar, çocuklar›n›n özel du- rumuna iliflkin yeni tutum ve becerileri ö¤renmek, gelifltirmek, uygula- mak, nas›l yard›m alacaklar›n› ve nereden hizmet alacaklar›n› belirle- mek, bu kaynaklara ulaflmak ve çocuklar›na iliflkin kararlara ortak ka- t›l›m gibi görevleri baflarmak zorundad›rlar. Anne-babalar çocu¤un du- rumuna uyum sa¤lama ve bu durumu kabullenme süreci içinde "ni- çin", "neden", "ne zaman", "tüm yaflam›n› m› etkileyecek", "çocu- ¤umla ilgili bu tan› ne anlama geliyor", "okula gidebilecek mi", "yafla- m›n› bundan böyle nas›l sürdürecek" sorular›na da yan›t ararlar. Bu aflamada aile, kendileri ile çal›flabilecek, çocu¤un durumunu de¤er- lendirerek do¤ru müdahalelerde bulunabilecek bir uzman›n yard›m›na baflvurmal›d›rlar.
10






y m m ¤ iç m le k b lu n
y ru ¤ n h k te re


ik- ve k- un ›m ›t- fl- in- e- e- er bir sal ve in- an ›kl›
de a- ¤i u- la- le- a- u- ni- u- a- Bu er- na
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
Bütün bunlar›n yan›nda,
• Çocukla olumlu iliflkiler kurulmas›,
• Di¤er aile üyeleri ile iliflkilerin düzenlenmesi,
• Ailenin bozulan dengesinin yeniden kurulmas›,
• Ev d›fl›nda da çocu¤un yaflam›n›n düzenlenmesi,
• Büyük aile üyeleri (büyükanneler, dedeler, hala, amca, teyze ve da- y›lar) ile iliflkilerin düzenlenmesi,
• Çocu¤un bak›m›, e¤itimi ve sosyal olanaklardan yararlanmas› için kaynak aranmas›, bulunmas› ve ailenin bu süreçlere aktif kat›l›m› ai- lenin önemli ifllevleri aras›ndad›r.
Ailenizde çocuk ya da yetiflkin ruhsal ve duygusal sorunlar› yafla- yan ve özel gereksinimi olan bireylerin desteklenmesi, toplumsal yafla- ma tam kat›l›m› ve aile bütünlü¤ünün korunmas› için uzmanlar›n yard›- m›na baflvurulmas›nda yarar vard›r. Di¤er tüm özür gruplar›nda oldu- ¤u gibi ruhsal ve duygusal bozuklu¤u olan bireylere yönelik hizmetler içerisinde rehabilitasyon ve psikolojik dan›flma faaliyetlerinin çok öne- mi vard›r. Kifliler aras› olumlu iliflkilerin artmas› sosyal becerileri güç- lendirir, böylece k›sa ve uzun vadede günlük yaflama uyum h›zlan›r ve kolaylafl›r. Ruhsal ve duygusal sorunlarda rehabilitasyon çal›flmalar›, bireyin fiziksel özellikleri, yetenek ve tüm özelliklerini göz önünde bu- lundurarak oluflturulan öneri ve/veya programlard›r ve yaflam kalitesi- ni artt›r›r.
Ruhsal ve duygusal sorunlar› olan bireylerin kas kuvveti ve kondis- yonu sa¤l›kl› kiflilere göre zay›ft›r ve durufllar› daha bozuktur. Bu du- rum özellikle genç ve yetiflkinlerde ciddi kilo art›fl›na yol açabilir (Örne- ¤in; flizofreni tan›s› olan hastalarda egzersizlerin sosyal ilgiyi ve kendi- ne güveni artt›rd›¤›, depresif flikayetleri ise azaltt›¤› saptanm›fl olup, bu hastalarda s›k görülen kalp hastal›¤› problemleri üzerine de faydal› et- kileri olmaktad›r). Bu nedenle aktivite düzeyini art›rmaya yönelik des- tek almak amac›yla bu alandaki bir uzmandan yard›m al›nmas› son de- rece yararl› olacakt›r.
11


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
12
Unutmay›n yaln›z de¤ilsiniz ve her zorlu¤u yenmenin ya da bafletmenin bir yolu vard›r.
2- D‹KKAT EKS‹KL‹⁄‹ VE H‹PERAKT‹V‹TE
(AfiIRI HAREKETL‹L‹K) BOZUKLU⁄U (DEHB)
Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u (DEHB)
Erken çocukluk döneminde bafllayan ve bireyin geliflim düzeyine uygun olmayan, dikkati toplama ve sürdürme, afl›r› hareketlilik ve atak- l›kla kendini gösteren bir sorundur. Bu çocuklarda geliflimsel olarak üç temel sorun ortaya ç›kmaktad›r. Bunlar;
• Dikkati toplama ve sürdürmede zorluk (dikkat eksikli¤i),
• Kendini kontrol etmede güçlük(afl›r› hareketlilik),
• Davran›fllar›nda ya da düflüncelerinde atakl›k ve dürtüsellik durum- lar›d›r.
DEHB, erken çocukluk döneminde bafllay›p yaflam boyu devam eden önemli bir sorundur. Bu sorun, okul ça¤› çocuklar›nda %5-10 oran›nda görülmekte ve erkek çocuklarda k›zlara oranla daha s›k gö- rülmektedir. Her sosyo-kültürel ve ekonomik yap›da görülen bu soru- nun, her s›n›fta en az bir ö¤rencide olabilece¤i varsay›lmaktad›r.
A) Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤unun Belirtileri
Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u (DEHB) olan çocuk yafl›t- lar›na göre;
• K›p›r k›p›rd›r, afl›r› hareketlidir, yerinde oturmakta güçlük çeker,
• Çok konuflur, s›kl›kla ne söylendi¤ini dinlemez, kendine söylenileni dinlemiyormufl izlenimi verir, s›n›fta sorulara s›ras›n› beklemeden cevap verir, yönergeleri (kendisinden istenilenleri) takip etmede güçlük çeker,






te k d
il e s g ru
n n le d k o
s D y


da
ne k- üç
m-
m 10 ö- u- r.
›t-
ni en de
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• Sessizce oynamada güçlü¤ü vard›r,
• Oyunlar›nda s›ras›n› beklemekte güçlük çeker,
• Bir etkinlikten di¤er etkinli¤e kayar,
• Dikkatini sürdürmede güçlük çeker, dikkati çabuk da¤›l›r,
• S›kl›kla bir fleylerini kaybeder,
• Tehlikeli etkinliklerle u¤rafl›r, sonunu düflünmeden hareket eder.
DEHB’nun belirtileri bireyden bireye farkl›l›k göstermesine ra¤men, temelde sorunlar› ayn›d›r. Bu bireylerin yafl ve zekâ düzeyine göre dik- kat süreleri daha k›sad›r. Bu durum çocu¤un, aile ve okul yaflant›s›n- da önemli sorunlar› beraberinde getirmektedir.
Dikkat ve afl›r› hareketlilik sorunu olan bireyler, ö¤renme ve sosyal iliflkilerde problem yaflamaktad›rlar. Bu çocuklar›n uygun tedavi ve e¤itim hizmetlerinden yararlanmalar› sa¤lanmazsa düflük okul baflar›- s›, s›n›f tekrar›, zay›f akran ve aile iliflkileri, kayg› ve depresyon, sald›r- ganl›k, davran›fl sorunlar›, suçluluk, erken yaflta madde kullan›m› so- runlar› görülebilmektedir.
Bu çocuklar okulda genellikle yaramaz, tembel, s›ra d›fl› vb. olarak nitelendirilmektedir. Bu etiketleme, çocuklar›n kendini kötü görmeleri- ne ve özgüvenlerinin düflmesine sebep olmaktad›r. DEHB olan birey- ler, dikkat ve kontrolünün gerekti¤i durumlarda (ö¤renme ve görevler- de) güçlük çekerler. Bu bireylerin afl›r› hareketli ve atak olmalar›, dik- katlerini bir noktaya toplamalar›n› zorlaflt›rarak beceri düzeylerini olumsuz etkilemektedir.
B) Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤unun Olas›
Nedenleri;
Bu sorunun nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak, psiko- sosyal, biyolojik ve genetik faktörlerin etkili oldu¤u varsay›lmaktad›r. Dikkat eksikli¤i sorununa, varolan yap›sal özellikleri yan›nda olumsuz yaflam koflullar› ve aile tutumlar› da katk›da bulunabilmektedir.
13


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
14
Belirtileri erken yaflta gözlenmeye bafllansa bile, dikkat toplama ve sürdürme sorunlar› genellikle ilkö¤retimden itibaren fark edilmeye bafl- lanmakta ve tan› konulmaktad›r. Bu dönemde çocuktan, bir konuya dikkatini toplamas›, baflar›l› olmas›, belli bir süre yerinde oturmas› ve dinlemesi beklenmektedir. Bu becerilerde sorunu olan ö¤renciler de ise, sürekli her fleyi erteleme, hatal›, plans›z ve tamamlanmam›fl ev ödevi yapma, problemi çabuk çözmeye çal›flma, ya da söylenenleri unutma ve davran›fllarda afl›r› hareketlilik özellikleri görülmektedirler.
C) Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u Olan Çocuklar›n
Teflhisi;
Dikkat eksikli¤i hiperaktivite bozuklu¤u teflhisi; t›bbi, psikolojik ve e¤itsel de¤erlendirme sonuçlar›na göre çocuk-ergen ruh sa¤l›¤› ve hastal›klar› klini¤inde konulur. T›bbi tan› dikkate al›narak, rehberlik ve araflt›rma merkezlerindeki psikolojik ve e¤itimsel de¤erlendirmeye gö- re çocu¤un e¤itimsel gereksinimlerine karar verilerek e¤itim program› düzenlenmektedir.
D) Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u Olan Çocuklar›n
E¤itimi;
Dikkat eksikli¤i ve hiperkativite bozuklu¤u olan çocuklar, özel ge- reksinimli ö¤renciler kapsam›na girmektedir. Özel gereksinimli ö¤ren- cilerin e¤itiminde, özel e¤itim önlemlerinin al›nmas› gerekmektedir. Bu sorunu olan ö¤rencilerin e¤itimi, özel e¤itim ilke, yöntem ve teknikleri- ne göre yap›lmal›d›r.
DEHB olan çocuklar›n e¤itiminde izlenecek yöntem flu flekildedir;
• DEHB tan›s›n›n konulmas›,
• Bu tan›ya göre, ‹l/ilçe Rehberlik ve Araflt›rma Merkezi bünyesinde kurulmufl olan "e¤itsel tan›lama, izleme ve de¤erlendirme ekibi" taraf›ndan ö¤rencinin özel gereksinimleri belirlenerek "e¤itsel yö- neltme" karar›n›n al›nmas›,
• Bu karar›n "yerlefltirme karar›" için, "il özel e¤itim hizmetleri kurulu- na" sunulmas›,

v y o te
1
2
3
4
5
(s p ti k
ti m





ve fl- ya ve de ev eri r.
r›n
ve ve ve ö- m›
r›n
e- n- Bu ri-
r;
de i" ö-
lu-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• ‹l özel e¤itim hizmetleri kurulunun, ö¤rencinin ihtiyaçlar› oran›nda özel e¤itim önlemlerini "yerlefltirme karar›yla" okuluna iletilmesi.
Dikkat ve hiperaktivite bozuklu¤u olan çocuklar›n e¤itiminde, t›bbi ve psiko-sosyal desteklerle birlikte e¤itsel düzenlemeleri içeren çok yönlü bir program›n haz›rlanmas› gerekmektedir. Bu program, DEHB olan ö¤rencilerin okul baflar›s› ile sosyal uyum düzeylerini yükseltmek- tedir. Bu program›n içeri¤i;
1. Ö¤retmen, okul personeli ve akran e¤itimi ile birlikte aile e¤itimini,
2. Uzman hekim taraf›ndan gerekli görüldü¤ü taktirde ilaç tedavisiyle
desteklenmesini,
3. E¤itim-ö¤retim ortamlar› ve programlar›n›n yap›land›r›lmas›n›,
4. Dikkat toplama e¤itimini,
5. Sosyal beceri e¤itimini,
kapsamaktad›r.
Bu ö¤rencileri e¤itim-ö¤retim sürecinde; ana-baba, ö¤retmenler (s›n›f ö¤retmeni, özel e¤itim ö¤retmeni ve branfl ö¤retmenleri), okul psikolojik dan›flman› ve çocuk-ergen ruh sa¤l›¤› uzman› ile sürekli ile- tiflim içinde bulunmal›d›rlar. Ö¤rencinin, geliflim ve disiplin alanlar›nda- ki de¤iflmeler sürekli izlenerek de¤erlendirilmelidir.
DEHB olan ö¤rencilerin e¤itiminde, "Ö¤renci-Aile-Ö¤retmen" ih- tiyaçlar›na göre, hedeflenen amaçlar do¤rultusunda "Bireysellefltiril- mifl E¤itim Program› (BEP)" haz›rlanmal›d›r.
E) Dikkat ve Hiperaktivite Bozuklu¤u Olan Çocuklar›n
Anne-Babalar›na Yönelik Öneriler;
• Bu çocuklar›n e¤itim ve tedavisinde erken tan› çok önemlidir.
• Çocu¤un e¤itim ve tedavisi, aile-okul-hekim iflbirli¤i içinde yürü- tülmelidir.
• Çocu¤un e¤itiminde kaydetti¤i geliflmeler için, s›n›f ö¤retmeni ve okul psikolojik dan›flman› ile iletiflim halinde bulunulmal›d›r.
15


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• T›bbi olarak "Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u (DEHB)" tan›s› alm›fl çocuk için, il/ilçede bulunan Rehberlik ve Araflt›rma Merkezi Müdürlü¤ü’ne baflvurulmal›d›r.
• Rehberlik ve Araflt›rma Merkezi Müdürlü¤ü’nce de¤erlendirilen ço- cu¤un desteklenmesi için al›nacak e¤itim önlemleri ve izlenecek yol, ‹l Milli E¤itim Müdürlü¤ü bünyesinde bulunan Özel E¤itim Hiz- metleri Kurulu’nca belirlenecek ve okuluna bildirilecektir. Bu ön- lemlerin okulda uygulanmas›nda ailenin de rol almas›na imkan ve- rilecektir.
• Bu çocuklar afl›r› hareketlilik ve dikkat sorunlar›ndan dolay› yetifl- kinlerin kontrolüne daha fazla gereksinim duyarlar ancak bu kont- rol çocuktan gelen mesajlara duyarl› olunarak ve çocu¤a bask› ya- p›lmadan sa¤lanmal›d›r,
• Çocukla çat›flma ve güç mücadelelerine girmemek için, cezaland›- r›c› ve tutars›z disiplin anlay›fl› yerine çocu¤un olumlu davran›flla- r›n› ödüllendirici ve s›n›rlar› belirleyici bir disiplin anlay›fl› benisen- melidir.
• Çocukla kurulan iletiflimde mesajlarda kesin s›n›rlar olmal›d›r. Ku- rallar ve beklentiler hakk›nda aç›k mesajlar (hay›r’›n anlam› hay›r ol- mal›d›r) verilmelidir. Mesajlar kiflili¤e yönelik de¤il davran›fl üzerine yöneltilmeli, do¤rudan ve belirgin ifadeler kullan›lmal›, istendik dav- ran›fllar övgülerle desteklenmelidir.
• Çocuktan bir görevi yerine getirmesi istenirken, s›k tekrarlama ve hat›rlatma k›s›r döngüsüne girilmemelidir. Söylenilenin anlafl›l›p-an- lafl›lmad›¤›n›, duyulup duyulmad›¤›n› çocu¤un kendi sözcükleriy- le tekrar etmesi (sözel mesaj›n tekrar›) istenmelidir. Çocuktan bir fley istenilirken çocu¤un dikkati çekilmeli, gözlerinin içine bak›lma- l› ve çocuktan basit, anlafl›l›r isteklerde bulunulmal›d›r.
• Çocu¤un hevesini artt›rmak için cesaretlendirici/yüreklendirici (ödev yaparken, oluyor veya yapabiliyorsun) mesajlar kullan›lmal›- d›r. Bu mesajlar çocu¤unuzun daha çok sorumluluk almas›nda et-
16






)" a
o- ek iz- n- e-
ifl- nt- a-
›- la- n-
u- ol- ne v-
ve n- iy- bir a-
ici l›- et-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
kili olacakt›r. Bu mesajlar geliflmeyi, ba¤›ms›zl›¤›, iflbirli¤ini, istendik davran›fllar›n kazan›lmas›n› destekleyecektir.
• Çocu¤a ne yapmamas›ndan çok ne yapmas› gerekti¤i söylenme- li ve gösterilmelidir. Nas›l davranmas› konusunda model olunmal›- d›r. Ba¤›ms›z bafletme becerisinin kazand›r›lmas› ya da çocu¤un istenmeyen davran›fl›n›n ard›ndan, çocu¤a do¤ru davran›fl›n ö¤re- tilmesi için örnek olunmal›, tekrar denemesine izin verilmelidir. Na- s›l yapacaklar› gösterilerek hatalar›n› düzeltme konusunda yard›m edilmelidir.
• Çocuk istenmeyen davran›fl› devam ettirmekte direnirse, s›n›rlan- m›fl seçeneklerden (Topunla evin içinde de¤il, ön veya arka bah- çede oynayabilirsin) oluflan mesaj iletilmelidir. Çocu¤unuz s›n›rlan- d›r›lm›fl seçene¤e tamam dedi¤i halde bunu uygulamazsa kurallar› destekleyen mant›ksal bir sonuç (davran›flflal sonuç) önerilebilir (Topunla evin içinde de¤il, ön veya arka bahçede oynayabilirsin de- nildi¤i halde buna uymad›ysa bir süre için topunu al›nabilir).
• Aile içindeki davran›fl kurallar› aç›kça ve k›saca belirlenmeli, ço- cu¤a kurallar net olarak aç›klanmal›d›r. Çocuk, kurallara uydu¤u zaman ödüllerin, kurallar› ihlal etti¤i zaman ise sonuçlar›n neler olaca¤›n› önceden bilmelidir. Bu kurallar yaz›lmal› ve sonuçlar› ço- cu¤un kolayl›kla görebilece¤i bir yere as›lmal› veya yap›flt›r›lmal›d›r. Okul öncesi çocuklar için ise; yaz› yerine resimler çizilmelidir.
• Çocuk için günlük bir program yap›lmal›d›r. Çünkü bu sorunu olan çocuklar›n, yönlendirilmeye ihtiyaçlar› vard›r. Belirli bir s›rada yap- mas› gereken ifller varsa, neyi ne zaman yapaca¤›n› programa ba- karak saptayacakt›r. E¤er programda bir de¤ifliklik olacaksa ona önceden haber vermek gerekir. Haz›rlanan program bir tahtaya ve- ya ka¤›da yaz›lmal› ve çocu¤un görebilece¤i bir yere as›lmal›d›r. Ai- lelerin çocuklar› için haz›rlayabilecekleri bir örnek program afla¤›da verilmektedir:
17


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
18
Örnek Günlük Program
FAAL‹YETLER
ZAMAN 17:00
SÜRE 30 dk.
ZAMAN
SÜRE
ZAMAN
SÜRE
r e l v e d
k e m e l z ‹ n o y z i v e l e T
a l r a l fl a d a k r A Ö
k a m a n y o n u y o
k a m l a ç i t e l a k i z ü M
• Çocu¤un olumlu davran›fllar› ödüllendirilmeli, (övgüyle, güzel cümlelerle, gülümseyerek ve s›rt›n› s›vazlayarak) kabul edilebilir dü- zeydeki olumsuz davran›fllar› ise görmezlikten gelinmelidir. Arka arkaya yap›lan olumsuz davran›fllardan baz›lar› görmezden geline- rek çocu¤a s›kça hay›r demekten veya yapma demekten kaç›n›l- mal›d›r.
• Çocu¤un ders çal›fl›rken düzenli olarak ayn› yerde olabilece¤i bir çal›flma köflesi düzenlenmelidir. Bu yer gürültülü bir pencere önü ya da evin salonu veya oturma odas› gibi hareketli bir yer ol- mamal›d›r. Ayd›nl›k ve sessiz bir köfle tercih edilmelidir.
• Çocu¤un bofl zamanlar›n› de¤erlendirmek için, ona özel zaman ayr›lmal›d›r. Bu zaman diliminde çocukla birlikte hikaye okuyabilir, kütüphaneye gidebilir (ilgilerine göre kitap seçimi), spor yapabilir (koflu, yüzme, bisiklet, bal›k avlama, futbol), hobiler (yemek piflir-

y b v ö o
g fa d
1
2
a a te


zel ü- ka e- ›l-
bir nü l-
an lir, ilir ir-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
me, el iflleri) gelifltirebilir ve oyunlar (bilgisayar, dama, satranç, le- go, ak›ll› dü¤meler, bulmacalar, resimdeki yanl›fll›klar› bulma, nok- talar› birlefltirme ve labirent) oynayabilirsiniz. Çocu¤a sevginizi ve ilgilinizi göstermek için ona sar›larak, dokunarak ve onu okflayarak fiziksel temas sa¤lanmal›d›r.
• Çocu¤un arkadafll›k iliflkileri gözlenmelidir. Çocu¤un sosyal be- cerilerinin geliflimi için, onun arkadafllar› ile oyun oynamas› destek- lenmeli, oyun arkadafllar› tan›nmal› ve olumlu arkadafl iliflkileri pe- kifltirilmelidir. Arkadafll›k iliflkilerini sürdürme becerilerini gelifltirmek için ona örnek olunmal› ve arkadafl› rolüne girerek al›flt›rmalar ya- p›lmal›d›r.
Çocu¤un sadece baflar›s›z oldu¤u alanlar üzerinde durulmas› yerine, ilgili ve baflar›l› oldu¤u alanlar belirlenerek, bu alanlardaki baflar›s›n›n desteklenmesi, baflar›dan zevk almas›n›n sa¤lanmas› ve bu alanlar arac›l›¤›yla bir yandan baflar› duygusunu yaflarken öte yandan da kendini kontrol edebilmeyi ö¤renmesine yard›mc› olunmas› yararl› olacakt›r.
F) Dikkat Eksikli¤i ve Hiperaktivite Bozuklu¤u (DEHB) Olan
Çocuklar›n Gelece¤i
Toplumda, bu sorunun yafl ilerledikçe kendili¤inden azalaca¤› ve geçece¤ine iliflkin yayg›n kan›lar bulunmaktad›r. Bu sorunun gidiflat› farkl› kiflilerde farkl› seyirler göstermektedir. Bu sorun, yard›m al›nma- d›¤› ve çocu¤a iyi rehberlik yap›lmad›¤› taktirde:
1) Duygusal ve sosyal problemleri de beraberinde getirmektedir;
2) Yafl ilerledikçe suç iflleme, madde ba¤›ml›l›¤›, kifliler aras› iliflki so-
runlar› görülme olas›l›¤›n› da artmaktad›r.
Bu sorunu olan çocuklar›n ço¤unda ileriki yafllarda da sorunlar›n›n azalarak devam etti¤i belirlenmifltir. Yetiflkinlik sürecinde hareketlilik azalmakta, huzursuzluk ve dikkat da¤›n›kl›¤› ise k›smen devam etmek- tedir.
19


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
20
3- OT‹ZM
A) Otizmin Tan›m›
Otizm; iletiflim ve sosyal geliflim alanlar›ndaki k›s›tl›l›kla seyre- den ve çocu¤un geliflimini önemli derecede olumsuz etkileyen bir bo- zukluktur. Do¤ufltan gelen bir bozukluk olmas›na ra¤men, belirtiler be- beklik ve erken çocukluk döneminde belirmeye bafllar. Konuflman›n gecikmesi veya geliflmemesi, ilgi alanlar›nda s›n›rl›l›k, insanlar ile iliflki kurma yerine cans›z nesnelerle ilgilenme, oyuna ilgi duymama, yafl›t- lar›yla oyun oynamama ve tekrar edici basmakal›p davran›fllarda bu- lunma gibi özellikler ile kendini gösterir.
Otistik çocuklarda normalden sapan davran›fllar 4 grupta topla- n›r.
1- Sosyal etkileflimde yetersizlik:
Gözlerinize bakmazlar,
Kay›ts›zd›rlar,
‹smi ile ça¤r›ld›¤›nda ço¤u kez ald›rmazlar,
Duymuyormufl gibi davran›rlar,
Yafl›tlar› ile oyun oynamazlar,
Tek bafllar›na kal›rlar,
Baflkalar›n›n duygular›n› ve düflüncelerini anlamakta güçlük çeker- ler ya da uygun tepkilerle karfl›l›k veremezler.
2- ‹letiflimde ve oyunda yetersizlik:
Konuflma gecikir, dil geliflimi geride kal›r,
Konuflmay› bir iletiflim amac› ya da arac› olarak kullanmazlar,
Beden dilini kullanmada ya da anlamada zorlan›rlar,
Oyuna ve oyunca¤a ilgisiz kal›rlar,
Rol yapmazlar, hayali oyunlar› yoktur.
ö ta d t› le d ö g


re- o- e- ›n flki ›t- u-
la-
er-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
3- Tak›nt›lar:
Nesne tak›nt›lar› vard›r. Herhangi bir nesneyi özellikle sert nesnele- ri ellerinde tutarlar, tafl›rlar. Çevirerek, döndürerek izlerler ya da koklarlar,
El ç›rpma, sallama, sallanma, koflma, dönme gibi yineleyen davra- n›fllar› vard›r,
Sadece bir ya da birkaç k›s›tl› konu ile ilgilenirler,
Günlük yaflamda belli iflleri, belli flekillerde yapma konusunda afl›r› ›srar ederler. Düzen de¤iflikliklerine ya da aksamalara karfl› afl›r› tepkide bulunurlar. Genellikle de¤iflime direnç gösterirler. Ayn›l›kta ›srar ederler.
4- Di¤er belirtiler:
Görme, iflitme, tat, koku ya da dokunma duyular›n›n baz›lar›nda ya da tümünde afl›r› duyarl›l›k görülür,
Ac›ya karfl› duyars›zd›rlar. Düfltüklerinde, yaraland›klar›nda can›n›n yand›¤›na iliflkin tepki göstermezler,
Afl›r› hareketlilik ya da hareketsizlik gösterirler,
Tehlikeler karfl›s›nda duyars›zd›rlar,
Bu belirtilerin birkaç› ya da ço¤u bir arada gözlenebilir.
B) Otizmin Olas› Nedenleri
Otizmin nedenleri hala araflt›r›lmakta, kal›t›msal etkiler üzerinde önemle durulmaktad›r. Otizmi olan çocuklar›n kardefllerinin de otizm tan›s› alma yüzdelerinin %3-6 aras›nda oranlara ulaflt›¤› belirtilmekte- dir. Otizmin nedenlerini ayd›nlatmaya yönelik yap›lan son dönem arafl- t›rmalarda genetik, beyin ifllevleri, ba¤›fl›kl›k sistemi etkenleri de ince- lenmektedir. Organik, nörolojik ya da biyolojik faktörlerin otizmin ne- denleri aras›nda önemi göz ard› edilememektedir. Otizme yol açan önemli etkenlerden biri de pek çok çal›flmada vurgulanan, gebelikte görülen beklenmedik sorunlar ve do¤um travmalar› olabilir. Ayr›ca,
21


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
otistik çocuklar›n beklenmedik yaflam de¤ifliklikleri, ayr›l›klar, uyaran- s›z kalma ve benzeri stres yaratan durumlara duyarl› olduklar›n› göste- ren çal›flmalar da bulunmaktad›r.
C) Otistik Çocuklar›n ve Ailelerin Sorunlarla Bafl Edebilme
Yollar›
Otistik çocu¤u olan aileler için en önemli soru, kendilerini nelerin bekledi¤i ve çocuklar›n›n ileride nas›l olaca¤›d›r. Özellikle çok erken yafllardaki duruma bak›p çocu¤un ileride hangi noktaya gelece¤ini ve nas›l bir geliflim gösterece¤ini kestirmek zordur. Aileler çocuklar›n›n öncelikli olarak konuflup konuflamayaca¤›n› sonra, okula gidip gide- meyece¤ini, giderse ne tür güçlüklerle karfl›laflacaklar›n› bilmek ister- ler. Çocu¤un içinde bulundu¤u durumun erken fark edilmesi ve e¤itim ald›¤› sürece çocu¤un izlenmesi, güçlü ve zay›f taraflar›n›n ortaya ç›- kar›lmas› aileye ve e¤itimciye yol gösterir. Otizmde ilerisi için umudu art›ran etkenlerden birincisi erken tan›d›r. Olabildi¤ince erken fark edi- lerek çocu¤un, çocuk ruh sa¤l›¤› klini¤ine götürülmesi ve tan›n›n kon- mas› ya da en az›ndan belirtilere yönelik tedavi edici giriflimlerin bafl- lat›lmas›, çocu¤un iliflki kurma güçlü¤ü ile bafl edilmesini kolaylaflt›r›r.
Erken tan› ve müdahale; çocu¤un kendine ve çevresine fark›ndal›- ¤›n›, ilgilerini, ö¤renmesini ve becerilerini gelifltirmesini h›zland›r›r. Aile- nin ve çocu¤a tan› koyan uzmanlar›n, çocu¤u, geliflimsel düzeyine uy- gun bir müdahale program›na h›zla bafllatmas›nda yarar vard›r. Okul öncesi dönemde konuflmas› gecikmifl ya da durmufl ve ilgi alan› k›s›t- l› kalm›fl olarak yafl›na uygun becerileri göstermeyen bir çocu¤un, kli- nikte ayaktan bireysel tedavisinin yan› s›ra, uygun bir krefl ya da ana- okuluna gönderilmesi ve özel e¤itim program›na al›nmas› gerekir. Bu müdahalede bireysel tedavi, erken yafllarda çocu¤un ana-babas›n›n da kat›l›m›yla farkl› yöntemlerle uygulanabilir.
• Anne-baba ve çocuk birlikte oyun terapisine al›nabilirler. Video ka- y›t yöntemleri ile terapi yürütülebilir.
• Çocu¤un yafl› ve gereksinimi göz önüne al›narak bireysel tedavi uy- gulanabilir.
22


e b g y
iç u g






p
Ç


n- te-
rin en ve ›n e- er- im ç›- du di- n- fl- r›r.
l›- le- y- ul ›t- li- a- Bu ›n
a-
y-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• Çocu¤un yafl›tlar› ile birarada olmas›n›n sa¤lanabilmesi için bir kre- fle ya da ana okuluna gönderilmesi de tedavinin bir parças›d›r. Böylece özellikle taklit becerisinin geliflimi ile otistik çocu¤un yafl›t- lar›yla birarada olmas› sa¤lan›r. Dil geliflimi h›zlan›r. Duygusal ve sosyal geliflimi desteklenmifl olur.
• Otistik çocuklar›n kendi haline b›rak›lmamas› gerekir. Bu nedenle belirli bir düzen içinde e¤itim ve ö¤retim olanaklar›ndan yararlan- mas› sa¤lanmal›d›r. ‹lkö¤retim ça¤›na geldi¤inde de okula gitmeli- dir.
Otistik çocu¤un otistik belirtilerinin derecesi de geliflimini olumsuz etkileyebilecek bir di¤er faktördür. Belirtiler çok a¤›r ve çocu¤un yafl› büyükse, tedavisi klinikte aral›kl› izlenerek ve bir özel e¤itim kurumuna gitmesi sa¤lanarak yürütülür. Çeflitli sosyal ve sportif etkinliklerden de yararlanmas› mümkündür.
Otistik çocu¤un geliflimini etkileyen bir di¤er faktör de çocu¤un içinde bulundu¤u çevredir. Otistik çocuklar›n da tüm çocuklar gibi bol uyarana gereksinimleri vard›r. Çocu¤un uyaranlar› kabul derecesine göre çevresi düzenlenmelidir. Çocu¤a;
• Dokunmak
• Onunla konuflmak
• Çevresinde olup biteni onun anlayabilece¤i gibi sade bir dille ona anlatmak, yaflad›klar›n›, birlikte geçirdikleri anlar› çocu¤a anlatmak,
• Masal ve hikaye okumak,
• Resimli kitaplara bakmak,
• Günlük kullan›m alan› içindeki eflyalar›n ad›n›, ifllevini ö¤retmek önemlidir.
Oyun alan›, oyuncaklar, yafl›tlar›yla birlikte olma, sosyal yaflam›n bir parças› olma çocu¤un geliflimini h›zland›r›r.
Otistik çocuklarla ilgilenirken birinci ad›m, çocukla iliflki kurmakt›r. Çocukla iliflki kurarken, e¤er çocu¤un tercih etti¤i bir iliflki ya da oyun
23


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
varsa, öncelikle onun seçilmesi ve sürdürülmesi gerekir. Çocu¤un ilifl- ki biçimi ya da oyunu tek düze olsa bile, bu oyun ya da iliflki flekli, ye- tiflkin taraf›ndan zaman içinde zenginlefltirilebilir. Ancak otistik çocuk- lar›n ço¤u iliflki aramaz, kendi bafl›na yineleyici davran›fllar yaparlar. Bu durum da anne-baban›n ümitsizli¤e düflmesine ve çabuk pes et- mesine neden olabilir. Bu durumda iliflki kurman›n çeflitli yollar› denen- meli ve pes etmeden uygun olan yol bulunmal›d›r. Genellikle her ço- cuk g›d›klanma, hoplatma, kucakta yüz yüze oturarak sallanma ve flar- k› söyleme gibi oyuncaks›z oynanabilen oyunlardan keyif al›r. Çocuk- la iliflki kurmaya çal›fl›rken ve oyunlar oynan›rken;
• Çocukla yüz yüze ve göz göze gelmeye çal›fl›lmal›d›r.
• Çocukla oynayan kiflinin oyunlara keyifle ve içtenlikle kat›lmas› önemlidir. Mekanik ve ödev gibi yap›lan oyunlara çocuklar da iç- tenlikle kat›lmaz, çabuk geri çekilirler.
‹liflki kurma yollar›ndan bir di¤eri de, hayali oyunlar›n gelifltirilmesi- dir. Otizmi olan çocuklar›n temel belirtilerinden bir tanesi de kendili¤in- den hayali oyuna bafllamamalar› ya da kat›lmamalar›d›r. Bu tür oyun- lar için, evcilik oyuncaklar› gibi hayali oyunlar oynayabilece¤i oyuncak- lar gerekir. Günlük yaflam›n› anlayabilece¤i ve anlamland›rabilece¤i yeme, yedirme, uyku, al›flverifl ve pikni¤e gitme gibi oyunlar›n oynan- mas› yararl›d›r. Oynanan oyunlar, çocu¤un ilgisini çekmiyormufl gibi görünse bile oyun sürdürülmelidir. Oyuna ilgi çekebilmek için önce oyunca¤›n ifllevi gösterilir sonra çocu¤un yaflant›s›yla ilgili önemli olay- lar oyunlaflt›r›l›r. Bütün çocuklar için yemek yemek ve yedirmek, uyu- mak ve uyutmak, banyo yapmak, berbere gitmek, doktora gitmek önemli olaylard›r. Hayali oyunlar çocu¤un belle¤inin geliflmesini, hayal kurmas›n›, olaylar› ak›lda tutmas›n› sa¤lar. Yaflam olaylar›, günlük ya- p›lan faaliyetler, k›sa hayali oyun senaryolar› haline getirilip, 2-3 cüm- lelik oyunlar fleklinde oynanabilir. E¤er oyun çocu¤un ilgisini çekme- diyse 4-5 dakika sürdürülür ve belirli sonuç bölümüyle sonland›r›l›r. Bu oyunlar esnas›nda öncelikle çocu¤un ilgilendi¤i oyun üzerinden ve onu izleyerek oynamaya dikkat edilmelidir.
24
n li d







g ta G il
n fl g d


ifl- e- k- ar. et- n- o- ar- k-
as› iç-
si- in- n- k- ¤i n- ibi ce y- u- ek yal a- m- e- Bu nu
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
Etkinlikler çocu¤un geliflimsel düzeyine, dikkatini toplama süresi- ne, bellek kapasitesine ve el becerisine uygun olmal›d›r. Çocu¤un ge- liflim düzeyinin üstündeki etkinlikler kendisini baflar›s›z hissettirece¤in- den hevesini azaltacakt›r.
• Çocukla iliflki kurulurken ve e¤itimde kullan›lan dil çocu¤un düze- yine uygun olmal›d›r. ‹letiflim problemi olan çocuk için k›sa ve net cümleler kullanmak önemlidir.
• Çocu¤un oyun ve e¤itim saatlerindeki etkinliklerini tek ve uzun bir sürede planlamaktansa bunlar› k›sa sürelerde s›k s›k tekrar edecek biçimde düzenlemekte yarar vard›r.
• Çocuk ile konuflurken onun göz seviyesine e¤ilmek ve ona baka- rak konuflmak gerekir.
• Çocuktan bir fley yapmas› istenirken k›sa ve net cümleler kullan›l- mal›d›r, örne¤in "buraya gel" gibi ve vurgulanarak söylenmelidir.
• Çevrede çocu¤un dikkatini da¤›tacak uyaranlar olmamas›na özen gösterilmelidir.
• Oyun kurulacak malzemeyi çocu¤un önceden serbestçe oynay›p keflfetmesi, çocu¤un oyuna merak›n› artt›r›r.
• Çocu¤un dikkatini toplamas›n› kolaylaflt›rmak için abart›l› mimikler, tonlamalar yapmak etkili olacakt›r.
‹liflki kurma aflamas›nda zorluk çekilen davran›fllar aras›nda; göz göze gelme, ad›yla ça¤r›ld›¤›nda bakma, selamlaflma, anlama, taklit, istekleri yerine getirme, fark›ndal›k davran›fllar› say›labilir. Göz göze gelme ve ad› söylenildi¤inde bakma sa¤land›ktan sonra, iliflki kurma boyutunda çok önemli bir mesafe kaydedilmifl olur.
D) Otizmde Tedavi Yaklafl›mlar›
Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklafl›m, özel e¤itim ve davra- n›fl tedavileridir, nadiren ilaç tedavisi kullan›l›r. Tedavi plan› kifliden ki- fliye de¤iflmektedir, çünkü yayg›n geliflimsel bozukluklar›n belirtileri genifl bir yelpazede yer al›r ve çocu¤un yafl düzeyine gerili¤inin a¤›rl›k derecesine göre de¤iflir.
25


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
26
Otistik çocuklar›n kendine özgü ö¤renme gereksinimleri ve özellik- leri vard›r. E¤itim uygulamalar› aç›s›ndan bu özelliklerin dikkate al›n- mas› gerekmektedir. Söz konusu özellikler bütün otistik çocuklarda bulunmamas›na karfl›n ço¤unda, s›kl›kla gözlenmektedir. Otistik ço- cuklar›n ö¤renme özellikleri afla¤›daki gibi aç›klanm›flt›r;
• Organizasyon güçlü¤ü; otistik çocuk için organizasyon, karmafl›k, birbiriyle ba¤lant›l› ve soyut bir durumdur. Sistematik al›flkanl›klar ve çal›flma rutini oluflturulmas›, bu güçlüklerin giderilmesinde etkili olur. Bu amaçla organizasyon güçlükleri için beceri kontrol listeleri haz›rlanabilir. Görsel programlar ile çocuklara neyi tamamlam›fl ol- duklar›, bundan sonraki aflamada yap›lmas› gereken fleylerin neler oldu¤u ve ne flekilde devam edilece¤i gösterilmifl olur.
• Dikkatin kolayl›kla da¤›lmas›; otistik çocuklar›n dikkatleri bir biçim- de da¤›l›yor olsa da, dikkatlerini da¤›tan unsur çocuktan çocu¤a farkl›l›k gösterir. Bu durumda çocu¤un dikkatini da¤›tan unsur be- lirlenmeli ve ona uygun bir çevre düzenlemesi yap›lmal›d›r.
• Otistik çocuklar yapmalar› gereken ifllerin s›ras›n› s›kl›kla unuturlar. S›ralamalar var olan iliflkilerin fark edilmesini gerektirdi¤inden, e¤i- timci taraf›ndan genellikle göz ard› edilir.
• Genelleme güçlükleri yaflarlar, belirli bir ortamda ö¤rendiklerini di- ¤er bir ortama aktarmakta güçlük yaflarlar. Uygun genellemeler ya- p›labilmesi s›ralamalar için gereken ilkelerin anlafl›lmas›n› ve benzer durumlarda uygulanmas›n› gerektirir. Genelleme becerilerinin gelifl- tirilmesi için anne babalarla uzmanlar›n dayan›flma içinde olmalar›, benzer yaklafl›mlar› benimsemeleri ve benzer becerilerin gelifltiril- mesine odaklanmalar› gerekir.
• Otistik çocuklarda say›sal kavramlar› anlama yetene¤i s›ra d›fl› bir biçimde geliflmifl olabilir ancak organizasyon ve iletiflim yetersizlik- leri nedeniyle bu yeteneklerini kullanamayabilirler.
Otizm tedavisinde erken tan› ve tedavi, hastal›¤›n seyrini de- ¤ifltirmek ve çocu¤un daha yüksek bir iyilik düzeyine ulaflmas›n›
s b p g m b
ç la
g m g la
m b
o la b m n s
le M M y d


ik- ›n- da o-
›k, lar kili eri ol- ler
m- ¤a e-
ar. ¤i-
di- a- er ifl- r›, ril-
bir ik-
e- ›n›
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
sa¤lamak bak›m›ndan önemlidir. Ayr›ca özel e¤itimin bir an önce bafllat›lmas› için önemlidir. Erken tan› konan otistik çocuklarla ya- p›lan çal›flmalarda özellikle sosyal, duygusal ve dil alan›nda büyük geliflmeler sa¤lanm›flt›r. 5-6 yafl›na kadar hiçbir tedavi uygulan- mayan çocuklarda ise zamanla gösterdikleri pek çok davran›fl›n bile kayboldu¤u bilinmektedir.
Otizm; Yayg›n Geliflimsel Bozukluklar kapsam› içinde yer alan bir çocuk ruh sa¤l›¤› sorunudur. Yayg›n Geliflimsel Bozukluklar›n bafll›ca- lar› flunlard›r;
Rett Sendromu; bafllang›çta bafl çevresi dahil, normal geliflme gözlenir, ancak 5 ayl›k ile 4 yafl aras›nda bafl çevresi yeterince büyü- mez, takiben el becerilerinin kayb› ve stereotipik el burma hareketleri gözlenir. Sosyal beceriler ve ifade edici al›c› dil geliflimi, 2 veya 3 yafl- lar›nda bozulur.
Çocukluk Dezintegratif Bozuklu¤u; çocuklar 2-4 yafllar›nda nor- mal geliflim gösterirler, sonras›nda sosyal, iletiflim, konuflma ve uyum becerilerinde afl›r› gerileme (regresyon) oluflur.
Asperger Bozuklu¤u; normal bir zeka ve normale yak›n geliflimi olan ancak, karfl›l›kl› sosyal etkileflim ve iliflkilerde niteliksel bozukluk- lar, baz› tuhaf davran›fllarla kendini gösteren bir bozukluktur. Asperger bozuklu¤u olan ço¤u çocuk, normal dil geliflimine sahip olmas›na ra¤- men, yüz ifadeleri ve sosyal jestleri gibi sosyal etkileflim becerileri ge- nellikle eksiktir. Di¤er insanlara nas›l yaklafl›laca¤› konusunda "sezgi- sel bilgileri" eksiktir.
Otistik çocu¤u olan aileler çocu¤un tedavisinin sa¤lanmas› ve iz- lenmesi konusunda çocuk ruh sa¤l›¤› klinikleri, özel e¤itim okullar›, MEB Özel E¤itim Rehberlik ve Dan›flma Hizmetleri Genel Müdürlü¤ü, MEB Rehberlik ve Araflt›rma Merkezleri gibi kurum ve kurulufllardan yard›m alabilirler. Çocuklar›n yafl›tlar› ile birarada olmalar› konusunda da krefller ve anaokullar› ile ilkö¤retim okullar›ndan yararlanabilirler.
27


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
28
4- C‹NS‹YET BEL‹RS‹ZL‹KLER‹ VE C‹NSEL K‹ML‹K SORUNLARI
A- Cinsel Kimlik Tan›m› ve Geliflimi
Cinsel kimlik, bireyin kendi bedenini ve benli¤ini belli bir cinsiyet içinde alg›lay›fl›, kabullenifli, duygu ve davran›fllar›nda buna uygun bi- çimde yönelifltir. Örne¤in, erke¤in kendini erkek olarak alg›lamas›, ka- bullenmesi; güdü, duyu ve davran›fllar›nda difliye do¤ru yönelifli, nor- mal denebilecek bir cinsel benlik duygusunun kifliye yerleflmifl oldu¤u- nu ve erkek cinsel kimli¤inin varl›¤›n› gösterir.
Çocuk, cinsel kimli¤ini ve rolünü yaflam›n ilk y›llar›nda kazanmaya bafllar. Annenin baban›n çocuklar›nda k›z ya da erkek yönünde cinsi- yet beklentisi, çocu¤a verilen isim, çocu¤a karfl› tutumlar, k›z ya da er- kek olufluna göre ondan beklenen davran›fl, cinsel kimlik gelifliminde önemli rol oynamaktad›r.
Uygun bir cinsel kimli¤in geliflebilmesi için uygun bir biyolojik geli- flim kuflkusuz gereklidir. Ancak biyolojik olarak erkek ya da k›z olmak, cinsel organlar›n yerinde ve normal yap›da olmas›, iç salg›lar›n da bu cinsiyete uygun biçimde salg›lanmas› sa¤l›kl› bir cinsel kimlik için ye- terli de¤ildir.
Cinsel kimli¤in geliflmesinde yaflam›n ilk y›llar›ndaki deneyimlerin etkisi büyüktür. Çocukluk ça¤›ndaki ö¤renmeler, özellikle de çocu¤un model alma deneyimleri ve kurdu¤u ilk özdeflimler cinsel kimli¤in ge- liflmesini etkiler ve ona biçim verir. Örne¤in bir erkek çocuk, k›z çocuk gibi yetifltirilebilir. Bir k›z çocuk, erkeksi davran›fllar› benimseyebilir. Uygun özdeflim ve model alma örneklerinin bulunuflu ya da bulunma- y›fl›, cinsel kimli¤in geliflmesinde en önemli etkenlerden biridir. Erkek çocu¤un baba ya da baba yerinde olan bir erkek; k›z çocu¤un anne ya da anne yerine geçen bir kad›n ile özdeflim yapma (model alma) ola- na¤› bulunmas›, erkek çocu¤un babay›, k›z çocu¤un anneyi benimse- mesi sa¤l›kl› cinsel kimlik geliflimi için zorunludur.
Aile içinde cinsel konulara karfl› afl›r› tutumlar, cinsel kimlik gelifli- mini olumsuz etkileyebilir. ‹leri derecede suçlamalar, afl›r› denetleme,
e li y le y
m c c B m m b g s c d k la
g fl s
m d
y la


RI
et bi- a- r- u-
ya si- er- de
li- k, bu e-
rin un e- uk lir. a- ek ya la- e-
fli- e,
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
ergenlik öncesi ve sonras› ça¤da çocu¤a ya da gence bir miktar gizli- li¤in (mahremiyetin) tan›nmamas›, çocu¤u uyar›c›, k›flk›rt›c› tutumlar, yanl›fl bilgi vermeler, a¤›r günah duygusu, suçüstü yakalanma endifle- leri, cinsel korkular ve çekingenlikler ya da abart›l› cinsel davran›fllarla yüklü bir cinsel kimlik geliflimine yol açabilir.
B- Do¤ufltan Cinsiyeti Tam Olarak Belirgin Olmayan
Çocuklar›n Tedavisi ve Yetifltirilmesinde Anne Babalara Öneriler
Bazen do¤ufltan bebeklerin cinsiyetlerinin tam olarak belirgin ol- mad›¤› durumlar söz konusu olmaktad›r. Normal sa¤l›kl› çocuklar›n cinsel kimlik geliflmesini etkileyen anne baban›n cinsiyet beklentisi, cinsiyetleri belirsiz do¤an bebeklerde daha çok önem tafl›maktad›r. Böyle durumlarda anne babalar›n kendi beklentileri yönünde yetifltir- me e¤iliminde olduklar› dikkat çekmektedir. Örne¤in; bilimsel bir çal›fl- mada de¤erlendirilen bir gençle ilgili olarak flu bilgiler verilmifltir: On befl yafl›na kadar erkek olarak büyütülen çift cinsiyetli bir genç, adet görmeye bafllad›¤›nda ailenin gence k›z elbisesi giydirmesi ve kendi- sinden k›z cinsiyetine uygun davranmas› söylenmesi sonucunda gen- cin ciddi ruhsal sorunlar›n›n ortaya ç›kt›¤› bildirilmifltir. Bu tip vakalar- da görüldü¤ü gibi cinsiyet de¤iflikli¤i ne kadar geç yap›l›rsa ortaya ç›- kan ruhsal sorunlar artmakta, bireyin ve ailenin uyum sa¤lamas› zor- laflmaktad›r.
Cinsel kimlik belirsizli¤i olan çocuklar, tamamlanmam›fl cinsel or- ganlarla do¤mufllard›r. Burada aile, ortam›, çocu¤un cinsel yönelimini flekillendiren, cinsel davran›fl›n› belirleyen ilk ve en sürekli ortam olma- s› nedeniyle önemlidir.
Böyle vakalarda, aile hekimden çocuklar›yla ilgili detayl› bilgi ver- mesini isteyebilir. Ayr›ca, aile, hekimle çocuklar›n›n durumu ile ilgili duygu, düflünce ve endiflelerini paylaflmal›d›rlar.
Anne babalar›n, çocu¤un yetifltirilece¤i cinsiyet konusunda, anne- yi ya da babay› model alma, cinsel kimlik ve roller gibi önemli nokta- larda bilgi gereksinimleri olacakt›r. Bu bilgileri almak ve çocu¤un ruh-
29


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
sal yönden de¤erlendirilmesi için bir çocuk ruh sa¤l›¤› uzman›na bafl- vurmalar› uygun olacakt›r.
Böyle özellikleri olan çocuklar›n paylaflt›klar› ola¤an bir deneyim de yineleyen hastane ziyaretleridir. Uzun süreli takip ve tedavinin gerekli oldu¤u durumlarda onlar›n sa¤l›kl› yolda geliflmelerini ve kendilerini özürlü hissetmemelerini sa¤lamak için psikolojik deste¤e gereksinim- leri vard›r.
Cinsiyet belirsizli¤i olan çocuklarda hekime erken baflvurarak çocu¤a en uygun cinsiyetin belirlenmesi, ileride ç›kabilecek cinsi- yet de¤ifltirme sorunlar›n› ortada kald›rabilecektir.
5- MADDE BA⁄IMLILI⁄I
A- Madde Ba¤›ml›l›¤› Tan›m›
Madde ba¤›ml›l›¤›, alkol, ilaç ve uyuflturucu maddeler gibi al›flkan- l›k yapan zararl› maddelerin kiflinin uyumunu bozacak, klinik olarak be- lirgin bir rahats›zl›¤a yol açacak biçimde kullan›lmas› ve 12 ayl›k bir sü- re içinde herhangi bir zamanda ba¤›ml›l›kla ilgili fizyolojik ve psikolojik belirtilerden baz›lar›n›n bulunmas› durumu olarak tan›mlanabilir.
Fiziksel ba¤›ml›l›¤›n iki temel bilefleni vard›r.
1. Tolerans: Bireyin istedi¤i etkiyi hissedebilmek için maddeyi gi- derek daha yüksek dozlarda almas›, yüksek dozlara dayanma gücü- nün artmas›d›r.
2. Kesilme veya Yoksunluk Sendromu: Kullan›lmakta olan mad- de birden bire kesilirse baz› fizyolojik belirtilerin ortaya ç›kmas›d›r. To- lerans ve yoksunluk, madde kullan›m biçimini büyük ölçüde etkile- mekte ve bir k›s›r döngü oluflmas›na yol açmaktad›r.
Zararl› etkilerin görülmesi ve bilinmesine karfl›n bir maddeyi almak için karfl› konulmas› güç olan bir istek, bir gereksinim vard›r. Madde ba¤›ml›l›¤› olan bireyin, kendini iyi hissetmek veya ifllevlerini yerine ge- tirebilmek için maddeye gereksinim duymas› "psikolojik ba¤›ml›l›k" olarak adland›r›lmaktad›r.
Madde ba¤›ml›l›¤›n›n oluflmas›nda üç temel etkiden söz edilebilir:
30
s o s z
rü re d
a t› n d m d
b
ri l› k re d ti le


fl-
de kli ini m-
ak si-
n- e- ü- jik
gi- ü-
d- o- le-
ak de e- k"
:
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
1. Bireyin Kiflilik Yap›s› ve Kiflisel Özellikleri:
Madde ba¤›ml›l›¤› geliflen bireylerde ço¤unlukla; duygusal denge- sizlik, afl›r› ba¤›ml› olma gereksinimi, engellenmeye karfl› dayan›ks›z olma, çabuk parlama ve sald›rgan davran›fllar, olgunlaflmam›fl çocuk- su e¤ilimler, cinsel sorun ve sapmalar, yasalara ve kurallara uymakta zorlanma gibi sorunlar s›k görülür.
2. Çevresel Etkiler ve Etkileflim:
Genel olarak her ça¤da, her ülkede ve her toplumda ba¤›ml›l›k gö- rülmektedir. Toplumsal stres, toplumsal düzensizlik ve çözülme, kültü- rel yoksunluk gibi durumlarla birlikte her türlü ruhsal hastal›k ve mad- de ba¤›ml›l›¤› artmaktad›r.
3. Maddenin Özellikleri:
Bir kifli de¤iflik nedenlerle bu tür bir maddeyi bir veya birkaç kez al›rsa, bu maddeyi sürekli almak ve her seferinde daha fazla alarak art- t›rmak isteyebilir. Yalanc› bir keyif ve nefle hali yaratan; s›k›nt› ve bu- nal›mlar ortadan kalkm›fl duygusu yaratan bu tür maddeler k›sa süre- de ba¤›ml›l›k yaratabilir. Bu maddeler, kabul edilmeyen, uyum sa¤la- makta güçlük çekilen gerçek yaflamdan ve sorunlardan uzaklaflm›fll›k duygusu verir.
B- Ailelere Öneriler
Madde ba¤›ml›l›¤›ndan kuflkuland›¤›n›z durumlarda mutlaka bir uzmana baflvurunuz.
Madde ba¤›ml›l›¤› hastalar›n›n anne babalar›nda ve kardeflle- rinde normal topluma göre daha yüksek oranlarda madde ba¤›m- l›l›¤› görüldü¤ü bilinmektedir. Madde ba¤›ml›¤› olan anne babalar kendileri istemese bile bu konuda çocuklar›na ve çevresindekile- re olumsuz bir örnek teflkil etmektedirler. Özellikle geliflim ça¤›n- da olan çocuk ve ergenlerin, anne babalar›n› ve çevresindeki ye- tiflkinleri model almalar› nedeniyle bu tür bir ba¤›ml›l›k gelifltirme- leri çok s›k karfl›lafl›lan bir durumdur.
31


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
32
Çocukluk ve ergenlik döneminde özellikle erkeklerde, dikkat da¤›- n›kl›¤›, hiperaktivite, davran›fl bozukluklar› ve sald›rganl›¤›n, dürtüselli- ¤in (kontrolsüz davran›fllar›n), baz› durumlarda okul baflar›s›zl›¤›n›n, daha sonra madde ba¤›ml›l›¤› oluflmas›nda önemli davran›flsal risk et- kenleri olabildi¤i bilinmektedir. Karamsar duygu durumu, afl›r› duygu- sall›k, kendine karfl› güvensizlik, kendini küçük görme ise di¤er baz› risk etkenleridir.
Anne babalar›n denetim ve ilgi eksikli¤i, çocukta yüksek stres dü- zeyi gibi durumlar da bu riski artt›ran etkenlerdir. Ergenlik dönemi için en çok üzerinde durulan etkenler, arkadafl grubu bask›s› ve yaflan›lan semtin olumsuz özellikleridir.
Risk etmeni tafl›yan çocuklar›n madde ba¤›ml›l›¤›ndan korunmas› için özellikle anne babalara ve okullarda ö¤retmenlere önemli görevler düflmektedir. Böyle risklerin söz konusu oldu¤u durumlarda, çocuk ve ergen ruh sa¤l›¤› uzmanlar›na baflvurulmal›d›r.
Bireylerde önceden varolan alkole ba¤l› sorunlar da eriflkinlik dö- nemlerinde madde ba¤›ml›l›¤› için kesin bir risk etkenidir. Böyle du- rumlarda madde ba¤›ml›l›¤›na karfl› önlem almak ve korunmak için bir ruh sa¤l›¤› uzman›na baflvurulmal›d›r.
Rehabilitasyon sürecinin bafllamas›n›n ilk koflulu, hastan›n tedavi olmay› istemesidir. Hastay› yarg›lamamak, kendine güvenmesini sa¤- lamak, hastan›n tedavisi için önemlidir.
Madde ba¤›ml›l›¤› olan bireylerin tedavisi sürecinde, çevresel koflu- lar›n›n de¤erlendirilmesi ve maddeden uzak kalmay› kolaylaflt›racak her türlü düzenlemenin yap›lmas›, hastaya, ailesine ve yak›nlar›na bu konuda dan›flmanl›k ve e¤itim verilmesi çok önemlidir. Bu süreçte hastan›n ailesi ve yak›nlar› destekleyici ve anlay›fll› olmal›d›rlar.
Aile, hekim ve hemflire, psikolog ve sosyal hizmet uzman› gibi meslek mensuplar› ile düzenli bir biçimde iflbirli¤i yapmal›d›rlar. Çünkü, özellikle yatarak tedavi olan hastalarda taburculuk sonra- s› zaman›n programland›r›lmas›, yani hastan›n zaman›n› nas›l ge- çirece¤i, bunun için hangi becerilerin ve tutumlar›n seferber edi-
le o ö
a n d l› d k k Ö b d
v d k s e m d a ti s le s
a


¤›- lli- ›n, et- u- az›
ü- in an
as› ler ve
ö- u- bir
avi ¤-
u- ak bu te
ibi ar. a- e- i-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
lece¤i, hangi u¤rafllar› seçece¤i, hangi arkadafl çevresinin uygun olaca¤› ve hangi tedavi-izleme program›n›n belirlenece¤i büyük önem tafl›r.
6- KAYGI BOZUKLUKLARI
A- Kayg› Bozuklu¤u Tan›m›
Kayg›, fiziksel belirtilerin de efllik etti¤i, normal d›fl› ve nedensiz bir afl›r› korku hali diye tan›mlanabilir. Kayg› bozuklu¤u olan kifli, kendisi- ni huzursuz hisseder ve kötü birfley olacakm›fl endiflesi tafl›r fakat bu durumunu aç›klayacak somut bir tehdit veya tehlike gösteremez. As- l›nda korku insan›n do¤as›nda varolan ve güvenli¤imizi tehdit eden ya da tehdit etmesi muhtemel olan tehlike durumlar›na karfl› önlem alarak kendimizi korumam›z için hayati öneme sahip olan bir duygudur. Kor- kular ve kayg›lar gündelik yaflamda s›kl›kla gösterdi¤imiz tepkilerdir. Örne¤in, evimizde sessiz bir ortamda otururken birden patlamaya benzer bir ses duydu¤umuzda irkilmemiz ya da bir ifl görüflmesine gi- derken tedirginlik duymam›z ola¤an tepkilerdir.
Kayg› bozuklu¤una sahip kiflilerde ise bu tepkiler daha yo¤undur ve duruma özgü de¤ildir. Bu tepkiler onlar›n yaflamlar›n› olumsuz yön- de etkiler ve birçok durumda hayatlar›n› güçlefltirir. Normal kayg›n›n kifliyi tehlikelere karfl› uyarma, koruma ve harekete geçirme özellikleri söz konusudur. Afl›r› kayg› durumlarda bir kayg› bozuklu¤undan söz etmek mümkündür. Kayg› bozukluklar›nda, kayg›ya neden olan duru- mun veya olay›n fliddeti ortaya ç›kan korkunun yo¤unlu¤u ile orant›l› de¤ildir. Kayg› bozukluklar›nda; çarp›nt›, gö¤üs a¤r›s›, bay›lma hissi, a¤r›, s›z›, ürperme, yorgunluk, bafl dönmesi, uyuflma, bulan›k görme, titreme, halsizlik, yutkunma güçlü¤ü, kar›n a¤r›s›, mide bulant›s›, ishal, s›k idrara ç›kma veya s›k›flma hissi, adet sorunlar›, a¤›z kurumas›, ter- leme, atefl basmas›, ellerin buz gibi olmas›, nefes alamama, afl›r› h›zl› soluk al›p verme gibi fiziksel belirtilerin tümü veya baz›lar› gözlenir.
B- Belirgin Kayg› Bozukluklar›
Ortak özellikleri kayg› olan bir dizi bozukluk, Kayg› Bozukluklar› ad› alt›nda toplanmaktad›r.
33


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• Ayr›l›k kayg›s›
• Panik bozukluk
• Fobiler
• Obsessif-kompulsif (tak›nt›lar/saplant›lar) bozukluk
• Travma sonras› stres bozuklu¤u
Yukar›daki bozukluklardan ayr›l›k kayg›s› bozuklu¤u yaln›zca ço- cuklara özgüdür.
1- Ayr›l›k Kayg›s› Bozuklu¤u
Ayr›l›k Kayg›s›, çocu¤un ba¤land›¤› kifliden ayr›ld›¤›nda bu duruma karfl› afl›r› kayg› tepkisi vermesi olarak tan›mlanmaktad›r. Bu kayg›, ba¤land›¤› kifliye zarar gelebilece¤ine veya çocu¤u sevdi¤i kifliden ay›ran bir tak›m felaketlere yönelik gerçek d›fl› ve sürekli bir endifle du- rumu; okula gitmeyi, ba¤l›l›k figürü olmadan uyumay› istememe veya reddetme; ayr›l›k konulu kabuslar›n tekrar tekrar ortaya ç›kmas› ve ay- r›l›k durumunda afl›r› rahats›zl›k veya fiziksel belirtilerle kendisini gös- terir. Belirtiler en az 2 haftal›k bir süre ile devam etmelidir. Ayr›l›k kay- g›s› bozuklu¤u yayg›n de¤ildir ve hem erkekler hem de k›zlarda eflit oranlarda görülür. Hemen hemen tüm çocuklar, özellikle de erken ço- cukluk döneminde bir miktar ayr›l›k kayg›s› gösterirler. Bu yayg›nl›k düzeyi tan› konulmas› ve müdahale edilmesinde sorun yaflanmas›na neden olmaktad›r.
Ayr›l›k Kayg›s› Bozuklu¤unun Nedenleri
Çocuklar, bebeklik döneminde anneleri ya da kendilerine bakan ki- fli ile aralar›nda bir sevgi ba¤› gelifltirirler. Bu normal geliflim içerisinde geliflen ve çocu¤un geliflimi aç›s›ndan son derece gerekli sa¤l›kl› bir ba¤lanmad›r. Yaflam›n ilk y›llar›nda çocu¤un annesinden veya kendisine bakan kifliden ayr›lmaya karfl› tepki vermesi ya da ayr›- l›k kayg›s› yaflamas› normal bir geliflimsel durumdur. Çocuk bu ba¤lanma sayesinde çevresi ile bir güven ya da güvensizlik iliflkisi ku- rar. Çocu¤un annesi veya kendisine bakan kifli ile güvenli bir ba¤lan-
34
m ç b z
ra d li d re ¤ ¤ ti k a b g k P 2 A e e
d m n g
le o


o-
a g›, en u- ya y- s- y- flit o- l›k na
ki- de bir ya r›- bu u- n-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
ma iliflkisi kurmas› sonucunda bu ayr›l›k kayg›s› yavafl yavafl azal›r ve çocuk ba¤›ms›z olmay› ö¤renir. Ancak bu ba¤lanma iliflkisinin güvenli bir flekilde geliflmemesi durumunda çocu¤un duydu¤u ayr›l›k kayg›s› zamanla azalmak yerine kal›c› hale gelebilir.
2- Panik Bozukluk
Panik atak, bedensel belirtilerin de efllik etti¤i yo¤un korku ya da rahats›zl›k dönemleri olarak tan›mlanmaktad›r. Ataklar s›ras›nda flid- detli bir ölüm, kontrolünü kaybetme ve ç›ld›rma korkusu vard›r. Bu be- lirtilerin yan›nda, bafl dönmesi, bay›lma hissi, nefes alamama, nefes darl›¤›, çarp›nt›, gö¤üste s›k›nt›, bulant› ya da kar›n a¤r›s›, terleme, tit- reme, uyuflma ve kar›ncalanma gibi baz› fiziksel belirtiler de panik ata- ¤a efllik eder. Kifli ölümün kalp ya da solunum yetmezli¤inden olaca- ¤›na inand›¤›ndan, çarp›nt› ve gö¤üs a¤r›s› gibi kayg›n›n fiziksel belir- tilerini yaklaflan ölümün kan›tlar›ym›fl gibi alg›larlar. Kifli telafll› ve flafl- k›n bir halde bu durumdan kurtulmak için afl›r› bir çaba gösterir. Panik atak s›ras›nda, afl›r› h›zl› soluk al›p vermeden dolay› bay›lmalar görüle- bilir. Ataklar esnas›nda dikkatini yo¤unlaflt›rma, hat›rlama ve konuflma güçlü¤ü söz konusu olabilir. Panik bozukluktaki ataklar günde birkaç kez ile y›lda birkaç kez aras›nda de¤iflkenlik gösteren s›kl›kta olabilir. Panik atak genellikle 10 dakika içinde h›zla en fliddetli düzeye ulafl›r, 20-30 dakikada yavafl yavafl, bazen de aniden kendili¤inden düzelir. Ataklar nadiren 1-1.5 saat kadar devam eder. Panik bozukluktan söz edebilmek için yukar›da yer alan belirtilerin en az bir ay süre ile devam etmesi gereklidir.
Panik bozuklu¤un kad›nlarda görülme riski erkeklere oranla 2-3 kat daha yüksektir. Son zamanlarda bir ayr›l›k ya da boflanma yaflam›fl ol- ma panik bozukluk riskini art›rmaktad›r. Her yaflta görülebilirse de, ge- nellikle ergenlik döneminin sonu ile genç eriflkinlik döneminin bafllan- g›c› olan 20’li yafllarda bafllar.
Kiflinin erken tan› konulmas› ve iyi tedavi edilmesi durumunda iyi- leflme flans› yüksektir. Hastalar % 30-40 oran›nda tamamen, % 50 oran›nda k›smen iyileflmekte, % 10-20 hasta tedaviden yararlanama-
35


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
maktad›r. 5-10 y›ll›k olgularda bile uygun tedavilerle ayn› tedavi flans›- na ulaflabilmek mümkündür.
Tedavi
Panik bozukluk durumunda aileler hastanelerinin psikiyatri klinikle- rine ve psikiyatri uzmanlar›na baflvurabilirler. Panik bozukluk tedavi- sinde ilaçlarla birlikte psikoterapi yaklafl›mlar›na baflvurulur. ‹laç teda- visine ilave olarak, hastan›n bedensel belirtiler hakk›ndaki yanl›fl yo- rumlar›n›n ve panik ataklar›n süresi ve sonuçlar› ile ilgili yanl›fl fikirleri- nin düzeltilmesine yönelik biliflsel yaklafl›mlar kullan›l›r. Bunun yan›nda panik atak esnas›nda uygulanabilecek gevfleme ve nefes alma egzer- sizlerinin ö¤retilmesi ve ayr›ca korkulan durumlarla hastay› yüzlefltire- rek duyars›zlaflt›rmay› amaçlayan davran›flc› yaklafl›mlar›n da etkili ol- du¤u bilinmektedir.
3- Fobiler
Fobi, genel olarak gerçekte yo¤un düzeyde korku yaratmayacak bir nesneye, etkinli¤e veya duruma karfl› afl›r› düzeyde korku duyma ve bundan kaç›nma davran›fl› olarak tan›mlanabilir. Fobisi olan kifliler belirli bir durum, nesne veya olayla karfl›laflt›¤›nda afl›r› düzeyde kayg› duyarlar. Örne¤in böcek fobisi olan bir kifli bir böcekle karfl›laflt›¤›nda ve hatta televizyonda bir böcek gördü¤ünde buna karfl› yo¤un bir fle- kilde kayg› tepkisi verir ve bu durumdan sak›nmaya veya kaçmaya ça- l›fl›r. Fobiler iki temel grupta toplanabilir ancak okul fobisi olarak da ta- n›mlanan ve yaln›zca çocuklara özgü olan bir durum da söz konusu- dur.
1- Okul Fobisi (Okul Korkusu)
Okul reddi olarak da adland›r›lan okul fobisi durumunda okula git- meye karfl› afl›r› bir korku duyulmas› ve okul zaman› yaklaflt›kça yo¤un kayg› ve panik belirtileri gösterilmesi ve sonuçta da k›smen veya tü- müyle okula gidilememesi söz konusudur. Okul korkusuna sahip ço- cuk okul vakti yaklaflt›kça yo¤un bir telafl yaflar ve okula gitmemek için türlü bahaneler uydurur, okula gitmemek için yalvar›r, a¤lar veya ba¤›-
36
r› r› b
a
b
¤ h s
u le m m o h b y H m le
u d fl


s›-
le- vi- a- o- ri- da er- re- ol-
ak a ler g› da e- a- ta- u-
it- un tü- o- in ¤›-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
r›r ça¤›r›r. Yo¤un bir korku ve kayg› tepkisi sergiler. Mide bulant›s›, ka- r›n a¤r›s›, vb. gibi belirtiler görülür. Okula gitme saati geçtikten sonra bu belirtiler kendili¤inden ortadan kalkar.
Okul Korkusunun Nedenleri
Okul korkusu iki farkl› durumdan kaynaklanabilir:
a) Okul ortam›ndaki baz› fleylere karfl› duyulan korku (bu durum ger-
çek okul fobisi olarak adland›r›l›r)
b) Anneden (ya da çocu¤a bakan kifliden) ayr›lma korkusu (özel bir tür
ayr›l›k kayg›s› durumu)
Okul reddinin, genel olarak belirgin bir nedeni olmasa da, okul de- ¤iflikli¤i, anne baban›n hastalanmas› veya ölümü ya da bir kaza veya hastal›k nedeniyle uzun süreli olarak evde kalma gibi durumlardan sonra ortaya ç›kmas› da söz konusu olabilir.
Okul Fobisi Durumunda Yap›lmas› Gerekenler
Öncelikle yeni okula bafllayan çocuklar›n ço¤unun, anneden ilk kez uzun süreli ayr› kalma ve yeni bir ortama al›flma gibi nedenlerle sergi- ledikleri okula gitmeyi istememe durumunun, okul fobisi ile kar›flt›r›l- mamas› gereklidir. Okula yeni bafllayan çocuklar›n okula gitmeye al›fl- mak için zamana ihtiyaçlar› vard›r. Ço¤u çocuk birkaç hafta içerisinde okula al›flacakt›r. Bu tür yo¤un tepkiler veren çocu¤un annesinin bir hafta veya on gün süre ile okulda bahçe veya s›n›f ortam›nda çocukla birlikte olmas› önerilebilir. Okula yeni bafllayan çocuklar›n okula gitme- ye karfl› sergiledikleri tepkinin yo¤unlu¤u zaman içerisinde azalacakt›r. Halbuki okul fobisi durumunda gösterilen tepkinin yo¤unlu¤unda za- man içerisinde bir azalma söz konusu olmaz ve hatta çocu¤un sergi- ledi¤i tepkilerin yo¤unlu¤unda zaman içerisinde bir art›fl gözlenebilir.
Okul korkusuna sahip oldu¤u düflünülen çocuklar için öncelikle bir uzmandan yard›m istenmelidir. Bu gibi durumlarda çocuklar›n yafla- d›klar› korku ve kayg› ile bafla ç›kmalar› için ilaç tedavisi yan›nda çe- flitli psikolojik tedavi yöntemleri de kullan›lmaktad›r.
37


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
38
2- Özgül Fobi
Özgül fobi, görülen nesne veya durumlardan belirgin, sürekli ve an- lams›z bir flekilde korku duyma durumu olarak tan›mlan›r. Korkuya ne- den olan nesne veya durumun bir yönünden zarar görmeye yönelik bir korku duyulabilece¤i (Örn; uçak kazas›ndan korkma nedeni ile uça¤a binememe ya da ›s›r›lmaktan korkma nedeniyle köpeklerden korkma vb.) gibi korkulan nesne ile karfl›lafl›nca kontrolünü kaybetme, pani¤e kap›lma, bay›lma gibi sonuçlardan kayg› duyma fleklinde de kendisini gösterebilir (Örn; yüksek bir yere ç›k›nca bafl dönmesi olabilece¤inden veya kapal› yerlerde kontrolünü kaybedece¤inden korkma vb). Kiflinin kaçmas›n›n mümkün olup olmamas›na yönelik düflüncelerine ba¤l› olarak de¤iflik fliddette olabilmekle birlikte, genellikle fobik uyaranla her karfl›lafl›ld›¤›nda kiflide aniden bafllayan bir s›k›nt› tepkisi ortaya ç›- kar. Kifli genellikle bu kadar korkman›n anlams›z oldu¤unun bilincinde- dir. Korku yaratan nesne veya durumla karfl›laflmaktan kaç›nma ve ka- ç›nman›n mümkün olmad›¤› durumlarda ise bu duruma ancak afl›r› s›- k›nt› duyularak katlanabilme bu bozuklu¤un en tipik özelliklerinden bi- risidir. Duyulan korkunun fliddeti uyaran›n yak›nl›¤› ve kaçma yolunun olup olmamas› ile çok yak›ndan ba¤lant›l›d›r. Yaflanan kayg› düzeyi baz› durumlarda panik derecesinde olabilir. Özgül fobi tan›s›n›n konu- labilmesi için, yaflanan korkunun belirgin düzeyde s›k›nt› yaratmas› ve- ya kiflinin mesleki ve toplumsal ifllevlerini bozacak kadar yo¤un olma- s› gereklidir.
Korkuyu bafllatan nedenler esas al›narak 5 tip özgül fobi tan›mlan- maktad›r:
Durumsal tip: Toplu tafl›ma araçlar›nda bulunma, tüneller, köprüler, asansörler, uçak yolculu¤u, araba kullanma gibi durumlardan korkma. En s›k çocuklukta ve yirmili yafllar›n ortalar›nda görülür.
Do¤al çevre tipi: F›rt›na, yüksek yerler, su gibi do¤al koflullardan korkma. Genellikle çocuklukta bafllar.
Kan-enjeksiyon-yara tipi: Kan, yara, enjeksiyon ya da t›bbi müda- halelerden korkma. Hastalar›n ço¤unlu¤u bu gibi durumlarla karfl›lafl-
t› b
lu
m y
d k b le b
lu h la
te d B d
m ç d ¤


n- e- bir ¤a a ¤e ini en in ¤l› la ç›- e- a- s›- bi- un eyi u- e- a-
n-
er, a.
an
a- fl-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
t›klar›nda bay›l›rlar. Korku nedeniyle müdahaleden kaç›nma, difl ya da beden sa¤l›¤›n›n bozulmas›na neden olabilir.
Hayvan tipi: Hayvan ya da böceklerden korkma. Genellikle çocuk- lukta bafllar.
Di¤er tip: T›kan›p bo¤ulmaktan, solu¤unun kesilmesinden, kus- maktan ya da hastal›¤a yakalanmaya yol açabilecek durumlardan, yüksek ses ya da masal kahramanlar›ndan korkma.
Özgül Fobinin Nedenleri
Özgül fobiler genellikle tehlike oluflturan bir deneyim sonucunda ya da tehlikeli oldu¤u konusunda bilgi edinilen nesne ya da durumlara karfl› geliflir. Bu nesne veya durum gerçekten de tehlikeyi ça¤r›flt›r›c› bir özelli¤e sahiptir. Örne¤in, köpek sald›r›s›na u¤rayan bir kifli köpek- lere karfl› fobi gelifltirebilece¤i gibi bu olay› sonradan duyan bir kifli de bu tür bir fobi gelifltirebilir.
Fobilerin görülme s›kl›¤› kültürden kültüre de¤iflse de fobik bozuk- lu¤un en s›k rastlanan ruhsal bozukluk oldu¤u bilinmektedir. Baflta hayvan ve do¤al çevre tipi olmak üzere özgül fobiler ço¤unlukla kad›n- larda görülür.
Tedavisi
Özgül fobi durumunda uygulanan bir çok yöntem vard›r. Bu yön- temlerin genel amac› kiflinin korku duyulan nesne veya durumun ken- disi için tehdit veya tehlike yaratmayaca¤›n› farketmesini sa¤lamakt›r. Belirgin depresyon ve panik ataklar›n oldu¤u durumlarda ilaç tedavisi de uygulanmaktad›r.
3-Sosyal Fobi
Sosyal fobi, baflkalar› taraf›ndan zay›f, deli ve s›k›nt›l› olarak görül- me korkusu nedeniyle, toplumsal etkinliklerde bulunmaktan sürekli ka- ç›nma ya da bu tür ortamlara ancak afl›r› s›k›nt› duyarak katlanabilme durumu olarak tan›mlanabilir. Kifli korkusunun afl›r› ve anlams›z oldu- ¤unu bilmesine karfl›n toplumsal bir etkinlikte bulunaca¤› zaman s›k›n-
39


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
t› yaflar ve bu s›k›nt› panik atak düzeyinde de olabilir. Sosyal fobisi olan kifliler toplum önünde konuflma, yazma, yeme, içme, ortak tuva- letleri kullanma gibi çeflitli durumlardan kaç›n›rlar. Ellerinin ve sesleri- nin titredi¤inin fark edilece¤i endiflesiyle toplumdan uzak dururlar. Ka- ç›nman›n mümkün olmad›¤› hallerde ancak afl›r› bir s›k›nt› duyarak bu duruma katlanabilirler. Kaç›nma davran›fl› gelip geçici de¤ildir ve gün- lük ifllerini, kifliler aras› iliflkilerini ve mesleki ifllevlerini etkileyecek ka- dar fliddetli ve süreklidir. Korkular küçük topluluklara kat›lma, üstleriy- le konuflma, partilere kat›lma, karfl› cinsle ç›kma gibi farkl› toplumsal etkinli¤i kapsayacak flekilde yayg›n olabilece¤i gibi sadece bir etkinlik- le s›n›rl› ya da baflar›s›zl›k kayg›s› fleklinde de kendisini gösterebilir.
Sosyal fobisi olan kifliler genellikle elefltirilmeye, olumsuz de¤erlen- dirilmeye ya da reddedilmeye karfl› afl›r› duyarl›l›k gösterirler, haklar›n› savunmada güçlük çekerler ve benlik sayg›lar› düflük olabilir ya da afla¤›l›k duygusu gibi belirtiler sergileyebilirler. Korkulan ortamlarda el- lerin buz gibi olmas› ve terlemesi, ses titremesi, k›zarma gibi gözlene- bilir kayg› belirtileri ortaya ç›kar ve kayg› nedeniyle kiflinin performan- s› olumsuz yönde etkilenir.
Sosyal Fobinin Nedenleri
Görülme s›kl›¤› bak›m›ndan erkeklerle kad›nlar aras›nda belirgin bir farkl›l›k bulunmamaktad›r. Bafllang›ç yafl› 13 ile 19 yafl aras›ndad›r. Stresli ve küçük düflürücü bir olaydan sonra aniden bafllayabilece¤i gibi bafllang›ç sinsi bir seyir de izleyebilir. S›kl›kla yaflam boyu iniflli ç›- k›fll› bir seyir gösterir.
Bafletme Yöntemleri
Sosyal fobinin tedavisinde hem ilaçlar hem de psikolojik tedaviler etkili olmaktad›r. Baz› durumlarda bu iki yaklafl›m›n birlikte uygulanma- s› tedavinin etkinli¤ini art›rmaktad›r.
4- Obsesif-Kompulsif Bozukluk
‹stem d›fl› olarak ve tekrar tekrar akla gelen rahats›zl›k verici düflün- ce, dürtü ya da kuruntulara obsesyon (tak›nt›) denmektedir. Obses-
40
y d m z d o m y
fl li ri m ru y m z y ¤ s m la d p u d
g s o n e


isi a- ri- a- bu n- a- iy- sal ik-
n- ›n› da el- e- n-
bir ›r. ¤i ç›-
ler a-
n- s-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
yonlar›n oluflturdu¤u kayg›y› azaltmak amac›yla yap›lan tekrarlanan davran›fl ya da zihinsel eylemlere ise kompulsiyon (saplant›) ad› veril- mektedir. Obsesif-kompulsif bozuklu¤un en temel özelli¤i, bofl yere zaman harcanmas›na neden olacak düzeyde a¤›r olan veya belirgin bir düzeyde s›k›nt› yaratan ve kiflinin yaflam›n› olumsuz yönde etkileyen obsesyon ve kompulsiyonlar›n olmas›d›r. Örne¤in kifli ellerinin kirli ol- mas›n›n hastal›klara yol açaca¤› yönünde bir tak›nt›yla ellerini sürekli y›kama davran›fl›n› saplant›l› bir flekilde tekrarlayabilir.
Obsesif-kompulsif bozuklukta kifli, zihnini sürekli meflgul eden dü- flüncelerin abart›l›, anlams›z ve saçma oldu¤unun fark›nda olmakla bir- likte, bu fark›ndal›k düzeyi de¤iflkenlik gösterebilir. Bazen düflüncele- rin saçmal›¤› konusunda karars›zl›¤a düflebilir ya da düflüncelerin saç- mal›¤›n› kabullenmekle birlikte, ifl eyleme döküldü¤ünde mant›ksal yo- rumlar yapabilir. Bazen de düflüncelerin verdi¤i s›k›nt›ya karfl› koyama- yan kifli, baflka bir düflünce veya eylemle bu düflünceleri etkisizlefltir- meye çal›flarak kompulsiyon gelifltirebilir. Tipik obsesif kompulsif bo- zukluklarda, kifli herhangi bir fleye her temastan sonra defalarca elini y›kar, eve geldi¤inde tüm elbiselerini dezenfekte etmeye çal›fl›r, soka- ¤a ç›karken defalarca kap›y› kilitleyip kilitlemedi¤ini kontrol eder. En s›k görülen kompulsiyonlar y›kama ve temizlenme, sayma, kontrol et- me, s›raya koyma gibi kompulsiyonlard›r. Obsesyon ve kompulsiyon- lar kiflinin dikkatini bir yere yo¤unlaflt›rmas›na engel olur ve bu durum da kiflinin zihinsel etkinliklerinde yetersizlik yaflamas›na ve ifllerini ya- pamamas›na neden olabilir. Obsesif-kompulsif bozukluk durumlar›nda uyku düzensizli¤i, hastal›k hastal›¤›, suçluluk duygusu, alkol ve mad- de kullan›m› gibi çeflitli belirtiler de görülebilir.
Obsesif-Kompulsif Bozuklu¤un Nedenleri
Genellikle ergenlikte ve genç eriflkinlik y›llar›nda bafllar. Belirtiler genellikle yavafl ortaya ç›ksa da baz› durumlarda aniden ortaya ç›kma- s› da söz konusu olabilir. Aile bireylerinden ö¤renilmesi söz konusu olabilece¤i gibi olumsuz bir yaflant› sonucunda da kazan›lmas› söz ko- nusu olabilir. Bunun yan›nda genetik ve benzeri biyolojik nedenlerin de etkili olabilece¤i bilinmektedir.
41


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
42
Bafletme Yöntemleri
Obsesif-kompulsif bozuklu¤un tedavisinde ilaç tedavisi yan›n- da psikolojik tedavi yaklafl›mlar›n›n etkili oldu¤u belirtilmektedir.
5- Travma Sonras› Stres Bozuklu¤u
Travma sonras› stres bozuklu¤u; trafik kazas›, çat›flma, tecavüz, yang›n gibi herkes için korkutucu olan ve kiflinin fizik bütünlü¤ünü teh- dit eden ya da ölüm tehlikesi oluflturan bir olaydan sonra geliflen baz› belirtiler olarak tan›mlanabilir. Bu tür olaylarla karfl›laflan ya da sadece flahit olan kifliler, afl›r› korktuklar›n›, çaresizlik ya da dehflet duygusu yaflad›klar›n› belirtirler. Olay›n fliddeti ve kifliye yak›nl›¤›, bu belirtilerin geliflme riskini artt›r›r. Travma sonras› stres bozuklu¤u geliflmesi duru- munda üç farkl› tipte belirti ortaya ç›kar:
• Olay› tekrar tekrar yaflama: Kifli sürekli olarak travmatik olay› an›m- sad›¤›ndan ya da rüyas›nda sürekli bunu gördü¤ünden yak›n›r. Ki- fli bazen, bu olaylar› tekrar yaflad›¤›n› gösteren nöbetler geçirebilir. Bu nöbetler birkaç saniye veya birkaç saat sürebilir. Kifli, olay› ya da olay›n bir boyutunu ça¤r›flt›ran durumlarla karfl›laflt›¤›nda yo¤un s›k›nt› duyar ya da fizyolojik tepkiler gösterir.
• Travmaya efllik etmifl olan uyaranlardan kaç›nma ve daha önceki yaflam›na k›yasla genel bir tepkisizlik hali: Kifli travma ile ilgili ko- nuflmalardan, etkinliklerden ve kiflilerden kaç›nmak için çaba gös- terir. Kiflinin d›fl dünyaya tepki verme düzeyinde genel bir azalma görülür ve insanlardan uzaklaflma, dostluk, sevecenlik, cinsellik gi- bi durumlara karfl› bir ilgisizlik hali ortaya ç›kar. Kifli art›k bir gele- ce¤i olmad›¤› duygusu yaflayabilir.
• Afl›r› uyar›lm›fll›k belirtileri: Kifli, travma öncesine göre daha gergin ve s›k›nt›l›d›r. Uykuya dalma ve sürdürme güçlü¤ü, afl›r› irkilme tep- kisi, öfke patlamalar›, dikkati toplayamama ve ifl veriminin düflme- si gibi belirtiler söz konusu olabilir.
Travma sonras› stres bozuklu¤u hastalar›, baflkalar›n›n ölmüfl ol- malar›na karfl›n kendilerinin yafl›yor olmalar›ndan dolay› suçluluk du-
y m tü la ¤
li b c g
o m g e c k le la
H s A lu re h k d


›n-
z, h- az› ce su rin u-
m- i- lir. ya un
ki o- s- a gi- le-
in p- e-
ol- u-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
yabilirler. Travmay› ça¤r›flt›ran olaylardan kaç›nma nedeniyle aile içi, mesleki ve toplumsal iliflkileri bozulabilir. ‹fle yaramazl›k, utanç, üzün- tü, öfke gibi duygular yaflayabilirler. Kendilerine zarar verici davran›fl- lar sergileyebilirler. Bu kifliler toplumdan uzaklaflabilir ya da kiflilik de- ¤ifliklikleri gösterebilirler.
Travma Sonras› Stres Bozuklu¤unun Nedenleri
Travmayla karfl›laflan kiflilerde travma sonras› stres bozuklu¤u ge- liflme riski travman›n fliddeti, süresi ve kiflinin travmaya yak›nl›¤›na ba¤l› olarak de¤iflmektedir. Toplumsal deste¤in zay›f oluflu, daha ön- ceden psikiyatrik bozukluklar›n bulunmas›, kiflilik bozuklu¤unun varl›¤› gibi faktörler de hastal›¤›n geliflme riskini art›rmaktad›r.
Bafletme Yöntemleri
Travma yaflayan bir kifliye yönelik en do¤ru yaklafl›m, destekleyici, olay› tart›flmay› teflvik edici ve s›k›nt› ile bafla ç›kma konusunda uz- manlarca yap›lacak e¤itici giriflimlerdir. Kiflinin olay› inkar etmesi en- gellenmeye çal›fl›lmal›, olayla ilgili duygular›n› dile getirmesi için teflvik edici yaklafl›mlar benimsenmelidir. Bu durumdan kurtulmak için gele- cekte yap›lmas› gerekenler aile ile birlikte planlanmal›d›r. Aile ya da ar- kadafl deste¤i gibi çevresel faktörlerden de yararlan›lmal›d›r. Destek- leyici, e¤itici, bafl etme gücünü art›r›c› ve olay›n kabullenilmesini sa¤- lay›c› giriflimlerde bulunulmal›d›r.
7- DUYGU DURUM BOZUKLUKLARI
Herkesin duygu durumu zaman zaman de¤iflkenlik gösterebilir. Hepimizin s›k›nt›l› olarak geçirdi¤i gün ve saatler olabilir. Günün baz› saatlerinde s›k›nt›, keder, mutsuzluk, boflluk, karamsarl›k hissedilebilir. Ancak bu tür duygusal dalgalanmalar, kiflide bir duygu durumu bozuk- lu¤u bulundu¤u anlam›na gelmez. Bu tür duygusal dalgalanmalar, sü- rekli olarak yaflam›m›z› etkin bir flekilde sürdürmemizi engelleyecek bir hal ald›¤›nda ancak bir duygu durum bozuklu¤undan söz etmek müm- kün olabilir. Bu çerçevede, en s›k karfl›lafl›lan duygu durum bozuklu¤u depresyondur.
43


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
44
A- Depresyonun Tan›m›
Depresyon; duygusal, zihinsel, davran›flsal ve bedensel baz› belir- tilerle kendini gösterir. Depresyonun en dikkat çekici belirtisi çökün- tülü ruh halidir. Depresyondaki kifli genellikle mutsuz, karamsar ve ümitsizdir. Kendini hüzünlü ve yaln›z hisseder. Kendisine ve çevresine olan ilgisi azalmaya bafllar. Ortada hiçbir belirgin neden yokken a¤la- yabilir. Yo¤un suçluluk duygular› ortaya ç›kabilir. Bazen bu çöküntülü ruh haline gerginlik, huzursuzluk, afl›r› endifle ve flüphecilik gibi belirti- ler efllik edebilir. Kifli zaman zaman h›rç›n hatta çok öfkeli olabilir. Ba- zen de kendini tüm duygular›n› yitirmifl gibi hissedebilir. A¤layamaz, öfkelenemez ve kimseye karfl› yak›nl›k hissedemez. Sözü edilen bu duygular›n fliddetinde de¤ifliklikler ortaya ç›kabilir. Bazen kifli kendini daha nefleli ve canl› hissedebilir. Ancak genel olarak olumsuz duygu- lar daha belirgindir.
B- Depresyonun Belirtileri
Duygusal Belirtiler; depresyondaki en genel duygu üzüntüdür. Buradaki üzüntü normalde hepimizin hissetti¤i üzüntüden daha farkl›- d›r, daha derin ve daha ac› vericidir. Ayr›ca depresyon tan›s› alm›fl pek çok kifli, yaflama karfl› ilgilerini kaybettiklerini, hayattan zevk almad›k- lar›n› dile getirmektedirler.
Bedensel ve Davran›flsal Belirtiler; depresyona ba¤l› olarak ifl- tah, uyku, enerji düzeyi gibi pek çok bedensel ifllevlerde de de¤iflimler görülmektedir. Depresyondaki kimi hastalar ifltahlar›n› kaybederken, kimileri gere¤inden fazla yemeye bafllayabilir. Bunlara ba¤l› olarak ki- lo alma ya da kilo kayb› yaflanabilir. Mide ba¤›rsak sistemiyle ilgili fli- kayetler ortaya ç›kabilir. Benzer flekilde kimileri bütün gün uyumak is- terken, kimileri uykusuzluk sorunlar› yaflayabilir. Uykuya dalamama, gece boyunca uykunun s›k s›k bölünmesi ya da sabah çok erken sa- atlerde uyanma fleklinde sorunlar ortaya ç›kabilir. Baz› kiflilerde afl›r› uyku e¤ilimi görülebilir, ancak kifli çok fazla uyumas›na ra¤men dinç ve dinlenmifl olarak uyanamaz. Bunlara ek olarak bafl a¤r›s› ya da be- denin de¤iflik yerlerinde a¤r›lar görülebilir. Bütün bu belirtiler, kiflinin
ö a D
le e g re iç fa y n d d
ç la b n y n g
la d k n ¤
ro


lir- n- ve ne la- lü rti- a- z, bu ini u-
ür. l›- ek ›k-
ifl- ler n, ki- fli- is- a, a- ›r› nç e- in
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
önemli bir bedensel rahats›zl›¤› oldu¤u düflüncesine kap›lmas›na yol açabilir. Kifli genellikle yaln›z kalmak ister sosyal iliflkilerden kaç›n›r. Di¤er ilgi alanlar›nda oldu¤u gibi cinsel ilgi ve iste¤inde de azalma olur.
Davran›flsal olarak, depresyon tan›s› alm›fl pek çok kiflide hareket- lerde yavafllama görülmektedir. Bu kifliler yavafl yürür, yavafl hareket eder ve yavafl konuflurlar. Düflük enerji düzeyiyle birlikte sürekli yor- gunlukta hissedebilirler. Günlük ifller bile alt›ndan kalk›lamayacak gö- revler gibi görünür. Bu nedenle ifller ya hiç yap›lamaz ya da yap›lmas› için çok fazla zaman ve çaba harcan›r. Buna karfl›n kimilerinde bundan farkl› olarak hareketlerde h›zlanma ve huzursuzluk (psiko-motor ajitas- yon) görülebilir. Böyle durumlarda kifli huzursuzluk ve kayg› içeren dö- nemler yaflayabilir. Fiziksel olarak kendini huzursuz ve gergin hisse- der. Sürekli hareket halindedir, bir yerde rahatça oturamaz, k›p›r k›p›r- d›r.
Zihinsel Belirtiler; de¤ersizlik, suçluluk, umutsuzluk, mutsuzluk, çaresizlik ve intihar içerikli düflünceler söz konusudur. Dikkatlerini top- lamakta, karar vermekte s›k›nt›lar yaflayabilirler ve s›k s›k unutkanl›k belirtisi gösterirler. Düflüncelerde önemli de¤ifliklikler olur. Kifli kendi- ne, çevreye ve gelece¤e olumsuz bir gözle bakmaya bafllar. Herkese yük oldu¤unu düflünür. Görev ve sorumluluklar›n› yerine getiremedi¤i- ni düflünerek suçluluk hisseder. Olaylar›n olumsuz yönlerini abart›r, gelecekte de hiçbir fleyin düzelmeyece¤ine inan›r.
C- Depresyonun Nedenleri
a) Biyolojik Nedenler
Duygu durum bozukluklar›n›n nedenlerine iliflkin biyolojik yak- lafl›mlar›n ço¤u, sinir sistemindeki genetik anormalliklere ya da sistem- deki ifllevlerin yap›lmamas›na odaklanmaktad›r. Genetik anormallikler, kiflinin nörobiyolojisini (hormonal dengesini) de¤ifltirerek depresyona neden olmaktad›r. Yap›lan çal›flmalar›n bir k›sm› genetik geçiflin oldu- ¤unu ileri sürmektedir.
Hormonlar ve Depresyon: Depresyonda hormonlar›n önemli bir rol oynad›¤› uzun zamand›r düflünülmektedir. Bu görüflün temeli, ka-
45


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
d›nlar›n adet, adet dönemi ve öncesinde, do¤um sonras› dönemde ve menapozda, depresyona e¤ilimli olduklar› ile ilgili var olan bulgulara dayanmaktad›r.
Mevsim ve Depresyon: Baz› durumlarda depresyonun mevsime ba¤l› olarak ortaya ç›kt›¤› görülmektedir. Özelikle k›fl aylar›nda kifliler, gün içinde ayd›nl›k geçen süre k›sald›kça kendilerini depresif hisset- mektedirler. Bu durumun depresyon olarak tan›mlanabilmesi için kifli- nin daha önceden bir depresif dönem geçirmifl olmas› gerekmektedir. Hepimizde mevsimlere göre duygu durum de¤ifliklikleri görülmektedir. Ancak Amerika’da nüfusun yaln›zca yüzde 1’i bu tan›y› almaktad›r. Norveç ve ‹sveç gibi k›fl aylar›nda gün ›fl›¤›n› daha az görüldü¤ü yer- lerde bu rahats›zl›k daha yüksek oranlarda görülmektedir.
b) Psiko-Sosyal Nedenler
Duygular›m›z, fiziksel ve toplumsal çevre faktörlerinden etkilen- mektedir. Duygu durum bozukluklar›nda da psiko-sosyal etkenlerin yeri büyüktür. Önemli ekonomik sorunlar, aile bunal›mlar›, ifl yaflant›- s›ndaki çat›flmalar ve doyumsuzluklar, emeklilik, ifl kayb›, sevgi nesne- sinin yitimi (sevilen bir kifli, ifl ya da eflya), beden sa¤l›¤›n›n bozulmas›, kifliyi örseleyen, inciten, onur k›r›c› durumlarla karfl›laflmak ve daha pek çok fiziksel ya da psiko-sosyal olay, gerçek duygu durum bozuk- luklar›n›n ortaya ç›kmas›nda büyük rol oynarlar. Bunlara ek olarak se- vilen bir kifli taraf›ndan reddedilme, afla¤›lanma gibi düfl k›r›kl›klar› ya- ratabilecek durumlar, desteksiz kalma ve baflar›s›zl›k gibi durumlarda depresyonu bafllatabilir. ‹lk nöbeti genellikle önemli bir yaflam olay› bafllat›r. Özellikle de biyolojik ve ruhsal yatk›nl›klarla birlikte bu yaflam olay› tetikleyici bir etkendir.
Kiflilik: Duygu durum bozukluklar›nda kiflilik özelliklerinin önemli etkileri oldu¤u düflünülmektedir. Buna göre yatk›nl›¤› artt›ran kiflilik özellikleri flunlard›r; afl›r› sorumluluk duyma e¤ilimi, ba¤›ml›l›k, bencil- lik, titizlik, güvensizlik, kolayca suçlanma e¤ilimi. Ayr›ca bu kifliler ge- nellikle, kimseyi incitmemeye, herkesi hoflnut etmeye, iyilik sever ol- maya e¤ilimli, afl›r› duyarl›, sorumluluk duygusu güçlü, yak›nlar›na afl›-
46
r› o m o m m fl y
r› ta n s n t› ti la g d ç
e b ri d ç b m d la d a s


ve ra
e er, et- fli- ir. ir. ›r. er-
n- rin t›- e- s›, ha k- e- a- da ay› m
li ilik il- e- ol- fl›-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
r› ba¤l› ve ba¤›ml›, kendisinden ve yak›nlar›ndan yüksek beklentileri olan, mükemmeli arayan, onurlar›na düflkün, öfke duygular›n› d›fla vur- mayan, çabuk etkilenen ve üzülen merakl› kiflilerdir. Çeflitli yaflam olaylar›, bask›lar, incitici durumlar, yafllanma, beklentilerin gerçeklefl- memesi gibi durumlarla karfl›laflt›kça kiflinin hay›r diyememe, hep ver- meye çal›flma, afl›r› sorumluluk alma meziyetleri eziyet haline gelir. Ki- fli kendini ezilmifl, yenik düflmüfl, bir çok doyum ve uyum kaynaklar›n› yitirmifl hissetmeye bafllar.
Yas ve Depresyon: Yas ve depresyon pek çok kifli taraf›ndan ka- r›flt›r›lmaktad›r. Yasta olan bir kifli tipik depresyon belirtilerini yaflamak- tad›r. Bu kifli, duygusal olarak yat›r›m yapt›¤›, ba¤land›¤›, sevdi¤i bir nesneyi ya da kifliyi kaybetmifltir. Bunu izleyen dönemlerde hem fizik- sel hem de psikolojik olarak yo¤un bir s›k›nt› hissetmektedir. Bu dö- nem çok uzarsa depresyona kayma olabilir, kifli d›fl dünya ile ba¤lan- t›lar›n› azalt›r. Sadece kaybedilen nesne veya kifliye odaklan›r, sanki yi- tirdi¤i nesne ya da kifliye sahipmifl gibi onu yaflat›r. Ancak bu yo¤un- laflma bir süre sonra biter ve kifli eski yaflam›na döner. Yasta olan kifli gerçek bir nesne ya da kifliyi kaybederken, depresyonda bu kay›p bir düflünce ya da hayali bir nitelik arzedebilir. Bu hayali kay›plar, bireyin çocuklu¤unda bafllayabilir ve genellikle kayna¤› anne-çocuk iliflkileridir.
Yafl Dönümü ve Depresyon: Yafl dönümünün kad›nlarda 40-50, erkeklerde 50-60 yafllar› aras›nda oldu¤u düflünülmektedir. Yaflam›n bu döneminde kad›nlarda, önemli fizyolojik de¤ifliklikler ve bunlara ve- rilen anlamlar sonucunda önemli duygusal s›k›nt›lar yaflanabilmekte- dir. Örne¤in; do¤urganl›¤›n durmas› gibi. Ayr›ca 40-50 yafllar› aras›, çocuklar›n büyüdü¤ü ve aileden ayr›ld›klar›; onlar›n evlenme ve ifle ba¤lanma ile ilgili sorunlar›n›n bafllad›¤›, emeklili¤in yaklaflt›¤›, yafllan- ma ile ilgili kayg›lar›n bafllad›¤›, sa¤l›k sorunlar›n›n s›klaflt›¤› bir dönem- dir. Bunlara ek olarak efller aras›nda uzun süre ertelenmifl karfl›l›kl› an- lay›fl, yumuflama ve doyum-doyumsuzluk sorunlar› yeni bafltan gün- deme gelebilir. Kimi kiflilerde ifl ve efl yaflam›nda ulafl›lmas› beklenen amaçlar, özlemi çekilen mutluluk umutlar› art›k yavafl yavafl bir karam- sarl›¤a, giderek umutsuzlu¤a do¤ru ilerlemektedir. Kimileri mutsuzlu-
47


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
¤u kabullenmekte kimileri de yeni mutluluk ve doyum kaynaklar› ara- mak için o yafl için pek kolay olmayan çabalar içine girebilmektedir. Bütün orta yafltaki kifliler için böyle bir durum olabilece¤i söylenemez.
c) Zihinsel Nedenler
Baz› insanlar kendileriyle ilgili olan fleyleri yorumlarken sürekli ola- rak kayg›l›, üzgün, gergin olabilirler. Depresyona yatk›n kiflilerde, yafla- m›n ilk dönemlerinden bafllayarak yerleflmifl olan kendisine, gelece¤e ve d›fl dünyaya karfl› olumsuz alg›lamalar vard›r. Bu olumsuz alg›lar, giderek olumsuz yarg›lara, düflüncelere ve inançlara neden olmakta- d›r. Kifli her olayda, önce olumsuz yönleri alg›lar ve düflünür. Depres- yon yaflayan kiflilerin düflüncelerinde, az say›daki kan›ta dayanarak olumsuz sonuçlar ç›karmak, olumlu olaylar› inkar etmek, yaln›zca olumsuz olaylara odaklanmak, olumsuz olaylar› abartmak gibi pek çok yanl›fl de¤erlendirme söz konusudur. Bu kifliler bu olumsuz bak›fl aç›- lar›n›n ya da düflüncelerindeki bu "hatalar›n" fark›nda de¤illerdir. Örne- ¤in evlilikte bir fleyin bozuk gitmesi hemen çocuklukta yerleflmifl olum- suz kavramlar› zincirleme olarak bafllat›r. Kifli art›k evlili¤inde her fleyin kötüye gidece¤i, kendisinin de¤ersiz ve sevilmeyen bir kifli oldu¤u, ge- lece¤in karanl›k, dünyan›n bombofl oldu¤u yarg›lar›n› harekete geçirir. Böylece olumsuz düflünce ve alg›larla birlikte depresyon ortaya ç›ka- bilir.
D- Bafletme Yollar›
Depresyon tedavi edilebilmektedir. En a¤›r flekilleri de dahil olmak üzere, depresyon vakalar›n›n % 80-90’› yard›m görerek iyileflebilmek- tedirler. Depresyon belirtileri psikolojik tedavi ve ilaç tedavisi bir- likte uygulanarak iyilefltirilebilmektedir. Depresyon tedavisindeki en önemli ve ço¤u zaman da en zor ad›m, yard›m isteyebilmektir. ‹nsan- lar ço¤u zaman depresyonda olduklar›n› bilmedikleri için yard›m iste- yememektedirler. Bu da tedavilerini geciktirmektedir. Depresyon belir- tilerini kendilerinde veya çevrelerinde görseler bile tan›yamamaktad›r- lar.
Depresyonla bafla ç›kabilme yollar›;
48













ta


ra- ir. z.
la- a- ¤e ar, ta- s- ak ca ok ç›- e- m- in e- rir. a-
ak k- ir- en n- te- lir- ›r-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• Öncelikle her olumsuz düflünce için bir olumlu düflünce gelifltirerek ifle bafllanabilir.
• Negatif de¤il pozitif bak›fl aç›s› olan insanlarla iliflki kurmak, kiflinin moralini yükseltecektir.
• Dikkatinizi kendinizden uzaklaflt›rmak için baflkas›na yard›m etmek yararl› olabilir.
• Sadece yürüyüfl olsa bile her gün fizik egzersiz yap›labilir.
• Farkl› bir fley yapmak, yeni bir yere gitmek yararl› olabilir.
• E¤lenceli ve kendinizi ifade etmenize izin verecek etkinlikler dene- nebilir. (örne¤in; yaz› yazma, resim yapma).
• Gevflemeye yard›m edecek etkinlikler planlanabilir. Müzik dinle- mek, kitap okumak, gevfleme egzersizleri yapmak gibi.
• Bu dönemde özellikle alkol ve uyuflturucu maddelerden uzak du- rulmal›d›r. Alkol ve uyuflturucu maddeler depresyonu daha da kö- tülefltirecektir.
• Kifli, kendine eriflilmesi güç amaçlar koymamal› ve büyük sorumlu- luklar almamal›d›r. Büyük iflleri parçalara bölerek, öncelik s›ras›na göre ve yapabilece¤iniz kadar›n› yapmak etkili olabilir.
• Bu dönemde kendinizden beklentileriniz çok büyük olmamal›d›r.
• Baflka insanlarla birlikte olmaya çal›flmak, yaln›z olmaktan bir süre uzak durmak yararl› olacakt›r. Sevilen ve kiflinin kendini daha iyi hissedece¤i aktivitelere kat›lmas› etkili olabilir.
• Bu dönemde sevilen ya da zevk al›nacak etkinlikler bulmak zor ola- bilmektedir. Bu nedenle daha önce keyif al›nan etkinlikler denene- bilir.
• Kifli bu dönemde hayat›yla ilgili önemli kararlar(ifl de¤ifltirme, evlen- me, boflanma v.b.) almamal›d›r.
Olumsuz düflünceler depresyonun bir parças›d›r, tedavi ile or- tadan kaybolacakt›r.
49


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
50
E- Ailelere Yönelik Öneriler
Depresyonda bir yak›n›n›za yard›m edebilece¤iniz en önemli konu, onun uygun tan› ile uygun tedavisinin uygulanmas›n› sa¤la- makt›r. Bunun d›fl›nda yak›n›n›za yard›m etmenizin bir çok yolu vard›r:
• ‹fle yak›n›n›z›n doktordan randevusunu al›p, doktora gitmesini sa¤- lamakla bafllanabilir.
• ‹laçlar›n› al›p almad›¤›na dikkat edilmelidir.
• Depresif kifli tembellikle ya da hastal›k numaras› yapmakla suçlan- mamal›d›r. Bu tür davran›fllar› tedavi ile zamanla daha iyi olacakt›r.
• Duygusal destek önemlidir. Bu anlay›fl, sab›r ve kabullenmeyi ge- rektirir. Kifli konuflmalara dahil edilmeli, anlatt›klar› dinlenmelidir.
• Gerçeklere dikkat çekmek, ümitli olmak yararl› olacakt›r. ‹ntihar uyar›lar›n› dikkate almak ve hekime bildirmek oldukça önemlidir.
• Kifli, yürüyüfllere vb. aktivitelere davet edilmeli, reddetti¤inde kibar- ca ikna etmeye çal›fl›lmal›d›r. Kifli bu aktivitelere kat›lmas› için zor- lanmamal›d›r.
• Depresif kifli iflbirli¤ine ve yönlendirmeye ihtiyaç duyar ancak a¤›r istekler , beklentiler baflar›s›zl›k hissini artt›r›r. Bu nedenle kifliyi zor- lamayacak, yapabilecek düzeyde bir ifl birli¤i talebi etkili olabilmek- tedir.
F- Çocuk Ve Ergenlerde Depresyon
Depresyon genellikle 12 yafl sonras›nda daha yayg›n olarak görül- mekle birlikte nadir olarak erken çocukluk döneminde rastlanabilmek- tedir. Çocuklar depresyon belirtilerini yetiflkinler gibi göstermezler. Genellikle davran›fllarla d›fla vurma ve bedensel flikayetlerle depres- yon belirtilerini gösterirler. Çocuklardaki depresyon genellikle; afl›r› si- nirlilik, içe kapanma, üzgün olma hali, daha öncesinden zevk ald›¤› u¤- rafllardan zevk alamama, kazan›lm›fl becerilerden geriye dönüfl (gece iflemeleri, ba¤›ms›z yapabildi¤i iflleri yapamama vb.), çabuk sinirlen-
m k m le (b y v a
k li le o b ¤
la re la d d g d b z le ri y
te


li la- ›r:
¤-
n- t›r.
e-
ar
ar- r-
¤›r r- k-
ül- k- er. s- si- ¤- ce n-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
me, gün içerisinde ara s›ra a¤lama, afl›r› hareketlilik, okul baflar›s›nda- ki düflüfl, uyku problemleri, uykudan korkarak uyanma, yaln›z uyuya- mama, ifltah problemleri, kendine güvensizlik, olaylar› olumsuz de¤er- lendirme, afl›r› hassas, al›ngan ve abart›l› yorum ve tepkilerin olmas› (ba¤›rma ya da a¤lama gibi), olaylar karfl›s›nda kendini suçlama, ölme ya da yaflamama iste¤ini dile getirmesi ya da notlar yazmas›, arkadafl ve sosyal çevresinde uyum güçlükleri, oyuna ilgisinin azalmas›, okul ve ailede baz› problemler fleklinde görülebilir.
Ergenlik ça¤›ndan itibaren depresyon oranlar› k›zlarda artarken, er- keklerde bir fark göstermemektedir. Ergenlikte özellikle fiziksel de¤iflik- likler duygusal geliflimde etkili olmaktad›r. Çünkü bu fiziksel de¤ifliklik- ler benlik sayg›s›n› etkilemektedir. K›zlar kilo almama, ideal ölçülerde olma gibi istekleri olumlu görürken, erkekler ise kaslar›n›n geliflmesi gi- bi bu dönemin getirece¤i de¤ifliklikleri olumlu karfl›lamaktad›r. Çocu- ¤un do¤up büyüdü¤ü sosyal çevre, kültürel de¤erlerde önemlidir.
G- Çocuk Ve Ergenlerde Depresyon Durumunda Ailelere
Yönelik Öneriler:
Çocuk ve ergenlerde depresyon tedavi edilebilmektedir ve çocuk- lar tamamen eski sa¤l›klar›na kavuflabilmektedirler. Çocuklardaki dep- resyonun saptanabilmesi için anne-babalar›n yukar›da say›lan durum- lara karfl› uyan›k olmalar› gerekir. Ayn› zamanda ailenin çocuklarda depresyon ile birlikte geliflebilecek madde ba¤›ml›l›¤›, okuldan at›lma, davran›fl problemleri gibi sorunlar›n oluflmadan önce devreye girmeleri gerekmektedir. Özellikle çocu¤u etkileyen stres etkenleri araflt›r›lmal›- d›r. Bu stres etkenleri aras›nda; yak›n veya arkadafl ölümü, göç, anne baba geçimsizli¤i, aile içi stres faktörleri, çocu¤a yönelik cinsel ve fi- ziksel istismar, tabii afetler, çocukta bulunan t›bbi bir hastal›k, aile üye- lerinden herhangi birinde hastal›k, anne, baba veya aile üyelerinden bi- rinde madde ba¤›ml›l›¤›, ekonomik sorunlar, anne veya babada psiki- yatrik bir rahats›zl›k say›labilir.
Çocukluk ça¤› depresyonlar›n›n tedavisinde ilaç ve psikolojik tedavi yaklafl›m› gereklidir. Özellikle efllik edebilecek di¤er psikiyat-
51


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
rik durumlar›n ortaya ç›kar›lmas› gereklidir. Her türlü tedavide (ilaç te- davisi, psikoterapi vb.) ailenin hekim ile güvenli iflbirli¤i, tedavinin et- kinli¤ini yak›ndan etkilemektedir. Çocu¤un depresif döneminde ciddi bir çevre deste¤ine ihtiyaç vard›r. Okul ve arkadafl iliflkilerindeki de¤i- fliklikler de¤erlendirilmeli, bu konuda ö¤retmenlerin, okuldaki rehberlik uzmanlar›n ve okul yönetiminin deste¤i al›nmal›d›r. Bu dönemde özel- likle anne baban›n rolü çok önemlidir. Çocu¤a sakin, flefkatli ve güven sa¤lay›c› bir flekilde yaklafl›lmal›d›r. Çocukla aç›k ve net bir iletiflim ku- rulmal›d›r. Fazla bunaltmadan gözetim alt›nda tutulmas› yararl› olacak- t›r. Çocukluk ça¤› depresyonlar›, çocu¤un kiflilik ve sosyal geliflimini do¤rudan etkileyece¤inden tedavisi çok önemli olmaktad›r.
8- fi‹ZOFREN‹
A- fiizofreninin Tan›m›
fiizofreni, kiflinin gerçe¤i anlama, duygular›n› denetleme, yarg›da bulunabilme ve iletiflim kurma becerilerini etkileyen zihinsel bir hasta- l›kt›r. fiizofreni hastal›¤›nda düflünme, alg›lama ve duygulan›mda bo- zukluklar ortaya ç›kar. Baflkalar›n›n duymad›¤› sesler duyma ve hayal- ler görme olabilir. Toplumsal kurallara ayk›r› davran›fllar, tuhaf yüz ifa- deleri, amaçs›z hareketler görülebilir.
fiizofreni daha çok 15-35 yafllar› aras›nda ortaya ç›kar. Toplumda ortalama 100 kifliden birinde görülür. 40 yafl›ndan sonra görülmesi na- dirdir.
B- fiizofreni Hastal›¤›n›n Ay›rt Edici Özellikleri
fiizofreni hastas›;
• Giyimine, özbak›m›na özen göstermeyebilir. Tuhaf, al›fl›lm›fl›n d›fl›n- da, mevsime uygun düflmeyen giyim tarz› olabilir.
• Yüz ifadesi donuklaflabilir, mimikler ve hareketlerde azalma, çevre- de olup bitenlere ilgisiz görünebilir. Baz› hastalarda ise endifle, üzüntü ya da öfke ifadesi olabilir.
52









te- et- di ¤i- lik el- en u- k- ini
da ta- o- al- fa-
da a-
›n-
re- e,
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• Baz› hastalar›n konuflmalar› da¤›n›k, anlafl›lmaz olabilir. Konuflma- da duraklamalar ve kopukluklar olabilece¤i gibi afl›r› ayr›nt›c› ve mant›k d›fl› konuflmalar gözlenebilir. Konuflurken konudan konuya atlamas› ve birbiriyle ilgisiz fakat birbirini ça¤r›flt›ran sözcüklerden oluflan bir konuflma biçimi söz konusu olabilir.
• Bu hastalarda toplumdan, di¤er insanlardan uzak kalma, yaln›z ya- flamaya e¤ilim olabilece¤i gibi tam tersine yak›nlar›na ba¤›ml›l›k da ortaya ç›kabilir.
• Anlams›z ve amaçs›z gibi görünen hareketleri olabilir. Yerinden sa- atlerce hatta günlerce hiç k›p›rdamama, uzun süre garip bir duruflu sürdürme, hiç konuflmadan sürekli bir noktaya bakma gibi davra- n›fllar görülebilir.
• Banyo yapmak, saç›n› taramak, t›rnaklar›n› kesmek, t›rafl olmak gi- bi kiflisel temizlik için gerekli davran›fllar›n ihmal edildi¤i hatta bun- lar› yapmaktan kaç›n›ld›¤› gözlenebilir.
• Baz› hastalarda ise yersiz biçimde, baflka insanlar›n kendisine ve/veya yak›nlar›na zarar verece¤i, kötülük yapaca¤› flüpheleri ola- bilir. Böyle durumlarda hasta kendisinin di¤er insanlardan farkl›, özel nitelik ve yetenekleri oldu¤u için seçilmifl oldu¤una, bu neden- le zarar görece¤ine inan›yor olabilir. Örne¤in dünyay› ya da ülkesi- ni kötülüklerden kurtaracak güçlere sahip oldu¤u inanc› tafl›yabilir. Kötülük görme endifleleri olan hastalar›n, huzursuz biçimde dolafl- t›klar›, çevreyi araflt›rarak izlenip izlenmediklerini kontrol etmeye çal›flt›klar›, evden ç›kmad›klar›, zehirlenme endiflesiyle yemek ye- medikleri, ilaç içmedikleri görülebilir.
• Baz› hastalar kendileriyle ilgili yay›n yap›ld›¤›, bu yolla kendilerine mesaj verilmeye çal›fl›ld›¤› düflüncesiyle televizyondan, gazeteler- den rahats›z olabilir ya da düflüncelerinin okundu¤una, çal›nd›¤›na inanabilirler.
• Kimi hastalar bedenleri ile d›fl dünya aras›ndaki s›n›r›n silindi¤ini, bedensiz olduklar›n› ya da vücutlar›n›n baz› bölümlerinin de¤iflti¤i- ni veya yok oldu¤unu düflünebilirler.
53


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• Kendilerine emirler veren, hakaret ya da tehdit eden, hareketleri hakk›nda yorumlar yapan hayali sesler duyabilirler. Kendi düflünce- lerinin baflkalar› taraf›ndan duyuldu¤unu sanabilirler. Uyan›kken baflkalar›n›n görmedi¤i çeflitli görüntüler, hayaller görebilirler. Has- talar, bu hayali ses ve görüntülerden bazen çok rahats›z olurken, bazen bu ses ve görüntüler gerçekmifl gibi davranabilir, örne¤in emir veren hayali sesler do¤rultusunda davran›fllar sergileyebilirler.
Hastal›k belirtileri genellikle sürekli de¤ildir, alevlenme oldu¤u za- man belirtiler görülüp yat›flma oldu¤unda ortadan kalkabilirler.
Sözü edilen belirtilerin bir iki tanesinin görülmesi hemen flizofreni tan›s› koymak için yeterli de¤ildir. fiizofreni konusunda okuduklar›m›z ya da televizyonda izlediklerimizin etkisiyle, kendimizin ya da yak›n›m›- z›n hasta oldu¤una karar vermek uygun de¤ildir. En iyisi bu belirtilerin de¤erlendirilebilmesi için bir ruh sa¤l›¤› ve hastal›klar› uzman›na bafl- vurmakt›r.
C- fiizofreninin Nedenleri
fiizofreninin nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte hastal›¤›n or- taya ç›k›fl›nda biyolojik, kal›t›msal, çevresel, toplumsal ve ruhsal fak- törlerin etkisi bulunmaktad›r. Genel olarak, flizofreni hastal›¤›n›n biyo- lojik olarak yatk›nl›¤› bulunan insanda, bir d›fl etkenin tetiklemesiyle or- taya ç›kt›¤› söylenebilir. fiizofreni hastal›¤›nda kal›t›m›n yani irsiyetin rolü vard›r; annede ya da babada flizofreni varsa çocukta olma oran› % 10-12 yani onda bir ihtimaldir. fiizofreni hastas› olan birinin çocu¤u da kesinlikle flizofreni olacak demek yanl›flt›r.
Çok çal›flmak, çok dayak yemek, "kara sevdaya düflmek" flizofre- niye yol açmaz, belki sadece ortaya ç›kmas›n› kolaylaflt›rabilir.
D- fiizofreni Hastas›n›n Gereksinimleri
Öncelikle hekim kontrolünde, uzun süre ve düzenli olarak sürdürül- mesi gereken ilaç tedavisi gerekmektedir. Düzenli bir biçimde kullan›l- d›¤›nda ilaçlar›n etkileri en erken iki-üç hafta sonra görülebilir. ‹laç te- davisi ço¤u zaman hastal›¤› tamam›yla iyilefltirmemekle birlikte, ilaç
54
te h te d la
ra z ri b
l› d z t›
ra tu
n d b h le g
y y ta
y


eri e- en s- n, in er.
a-
ni ›z ›- rin fl-
r- k- o- r- tin n› ¤u
re-
ül- ›l- te- aç
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
tedavisi her gün a¤›zdan düzenli olarak al›nacak ilaçlarla ya da iki-dört haftada bir kalçadan yap›lan i¤nelerle sürdürülebilmektedir. fiizofreni tedavisinde kullan›lan ilaçlar, ba¤›ml›l›k yap›c› ya da uyuflturucu mad- deler de¤ildir. Hastalar›n ilaç etkisiyle yaflad›klar› durgunlaflmay›, ilaç- lar›n uyuflturucu oldu¤u biçiminde de¤erlendirmemek gerekir.
Hekim gözetiminde sürdürülecek düzenli bir ilaç tedavisinin yan› s›- ra di¤er tedavi yöntemleri de uygulanabilir. Di¤er tedavi yöntemleri, fli- zofreni hastalar›n›n ya da yak›nlar›n›n bir araya gelece¤i grup tedavile- ri, davran›flç› ve destekleyici tedavi yaklafl›mlar›, u¤rafl› tedavileri ola- bilmektedir.
Bir flizofreni hastas›n›n hastal›¤›n›n aktif belirtilerinin olmad›¤›, sa¤- l›kl› biçimde gerçe¤i de¤erlendirme ve yarg›lamas›n›n mümkün olabil- di¤i bir dönemde evlenmesinde sak›nca bulunmamaktad›r. Ancak fli- zofreni hastal›¤›n›n evlenme ile düzelebilece¤i inanc› tamam›yla yanl›fl- t›r.
Hocalara okutmak, muska yapt›rmak, kurflun döktürmek gibi dav- ran›fllar›n flizofreni hastal›¤›n›n düzelmesi aç›s›ndan hiçbir yarar› yok- tur.
E- Bafl Etme Yollar›
fiizofreni hastal›¤›n›n belirtileri kifliden kifliye de¤ifliklik gösterir. Ay- n› kiflide de zaman içinde alevlenmeler ve yat›flmalar görülebilmekte- dir. Eskiden flizofreni hastalar› toplumdan uzak yerlerde tutulur ya da baz› kurumlara kapat›l›rlarm›fl. Günümüzdeki tedavi yaklafl›mlar› ve hasta haklar› anlay›fl› çerçevesinde ise hastal›¤›n alevlendi¤i dönem- lerde k›sa süreli yat›fllar d›fl›nda ço¤unlukla ayaktan takip ve tedavi uy- gulanmaktad›r.
fiizofreni hastalar›nda genellikle hastal›k bafllamadan önceki düze- yine tamam›yla dönüfl olamamaktad›r ama tedaviyle hastal›k belirtileri yat›flmakta, kiflinin çevresiyle iliflkileri daha iyi duruma gelmekte, has- taneye yat›fllar› azalmaktad›r.
fiizofreni hastal›¤›, kiflinin toplumdan uzaklafl›p yaln›z yaflamaya yönelmesine yol açabilir ama baz› hastalar sosyal iliflkilerini koruyabi-
55


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
lir, mesleklerini sürdürebilirler. Baz› hasta yak›nlar› geçmiflte yapt›klar› kimi davran›fllar›n hatal› oldu¤u ve hastal›¤a yol açt›¤› düflüncesiyle suçluluk duyabilirler. Baz›lar› da hastal›¤›n çevrede yaratt›¤› etkiler kar- fl›s›nda utanç duygusuna kap›labilirler. fiizofreni hastas›n›n ailesi, has- tal›¤a kendisinin yol açt›¤›na inanarak hastay› komflular›ndan, yak›n çevresinden saklamaya çal›fl›rsa, hasta bunu fark ederek ailesine öfke duyabilir ve giderek daha fazla içe kapanabilir.
fiizofreninin bir suç ya da ceza de¤il biyolojik kökenleri olan bir hastal›k oldu¤unun kabul edilmesi, hastan›n baz› becerilerinde ortaya ç›kan kay›plar› anlamay› kolaylaflt›r›r. Böylece hastan›n karfl›layamaya- ca¤› beklentiler ve sonuçta hayal k›r›kl›klar›n›n önüne geçilmifl olur.
Aile, önceleri bu yeni duruma karfl› inanamama, flok, flaflk›nl›k, al- d›rmazl›k, ya da hayal k›r›kl›¤›na u¤rama gibi çeflitli tepkiler verir. Aile, kimi zaman de¤ifliklikleri görmezden gelebilir, kimi zaman da kabul edilemez olarak de¤erlendirip, bu davran›fllar› bilinçli olarak yapt›¤› dü- flüncesiyle hastayla tart›flmaya, çat›flmaya bafllayabilir. Her iki durum- da da de¤iflikliklerin bir rahats›zl›¤a ba¤l› oldu¤u anlafl›lana kadar ay- lar hatta y›llar geçebilir. Sonunda aile içindeki ortam dayan›lmaz bir hal ald›¤›nda, d›flardan yard›m almaya karar verilir. Yard›m›n nerede ara- naca¤›, kime baflvurulmas› gerekece¤i bir süre belirsiz olarak kalabilir.
fiizofreni hastas› olan kifliyle iliflkide önemli olan unsurlar flunlard›r:
• Onu zaaflar› ve gereksinimleriyle birlikte oldu¤u gibi kabul etmek ve ciddiye almak gerekir.
• Aileye davran›fllar›n›n nas›l olmas› gerekti¤ine dair haz›r reçeteler vermek yarars›zd›r. fiizofrenisi olanlar›n çevrelerinde olup bitenleri alg›lamakta ve de¤erlendirmekte zaman zaman güçlük çekebile- ceklerini varsayarak onlarla k›sa, özlü ve net bir iletiflim kurmak ge- rekti¤i söylenebilir. Örne¤in aç›k davranmak, onu birden fazla ter- cih aras›nda seçim yapmaya zorlamak yerine, ona tek bir soru sor- mak, net bir istekte bulunmak daha uygun olabilir.
• Çok konuflmak ve ona kendi do¤rular›m›z› iletmeye çal›flmak yeri- ne dinlemek; her söyledi¤ine ya da her yapt›¤›na müdahale etmek
56










ar› yle ar- s- ›n ke
bir ya a-
al- ile, ul ü- m- y- al ra- lir.
›r:
ve
ler eri le- e- er- r-
ri- ek
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
yerine, duygusal olarak mümkün oldu¤unca tarafs›z bir tutum ta- k›nmak, esnek ve uyum sa¤lay›c› tav›rlar içinde bulunmak, iliflki kurmam›z› kolaylaflt›r›r.
• Yapmac›k ve gizli tav›rlar yerine do¤al ve aç›k davranmak, hasta ile iletiflimi çok daha kolaylaflt›r›r.
• Do¤ru olmayan fleyler söylemek ve aldatmak, hastan›n güvenini sarsarak daha da flüpheci hale gelmesine neden olabilir.
• Hastadan ayn› anda birden fazla istekte bulunmak, hastaya birbi- riyle çeliflen anlat›mlarda bulunmak, s›k›nt› ve huzursuzlu¤unu art›- rabilir.
• Hastan›n gerçekle uyuflmayan düflüncelerini de¤ifltirmek için konu- flarak ikna etmeye çal›flmak yersiz ve uygun olmayan bir davran›flt›r.
• Hastay› sürekli yapamad›¤› baz› fleyleri yapmaya zorlamak örne¤in çal›flmas›n› istemek, birlikte yemek yeme, misafir a¤›rlama gibi et- kinliklere kat›lmas› için ›srar etmek yerine onun yaln›z kalma ve duygusal mesafeyi koruma iste¤ine sayg› duyarak davranmak da- ha uygun olacakt›r.
• Aile ortam›nda her yapt›klar›na kar›fl›lan, sürekli elefltirilen ve öfke gösterilen hastalar›n, ilaçlar›n› düzenli kullansalar bile iyileflmeleri mümkün olmayabilir ya da hastal›klar› alevlenebilir. Bu nedenle ai- lenin anlay›fll› ve destekleyici tutumu, tedavi sürecinde oldukça önemlidir.
‹çe kapanma hallerinde ne yap›lmas› gerekti¤i sorulabilir:
• Genel olarak kiflinin yaln›z kalma iste¤ine karfl› ç›k›lmamal›d›r. E¤er içe kapanma, afl›r› ya da çok uzun sürerse daha ciddi belirtilerin ha- bercisi olabilir.
• Bu durumda hekimiyle iliflki kurmak gerekir. Ancak ço¤u insanda içe kapanma, kendi içsel karmaflas›yla bafla ç›kma yolu olarak or- taya ç›kmaktad›r. Bu gibi durumlarda flizofrenisi olan insan›n mesa- fe iste¤ine sayg›l› olarak ihtiyaç duydu¤unda ulaflabilece¤i bir uzakl›kta bulunmak yeterlidir.
57


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• fiizofreni olan insanlar genellikle tek bir misafirle daha kolay bafla ç›kabilirler ama gruplar halinde toplant›lar, ev oturmalar› ço¤u za- man onlar için zor ve kafa kar›flt›r›c› olabilir. Onlar için hofl olabile- cek bofl zaman etkinlikleri bulmak daha uygundur.
• Ailelerin s›kl›kla düfltükleri bir baflka yan›lg› da istenmeyen bütün davran›fllar›n rahats›zl›¤a ba¤lanmas›d›r. fiizofrenisi olan insanlar›n da hepimizin yaflad›¤› gibi kötü günleri olabilece¤i bilinmelidir.
• Tedavisini düzenli sürdüren ve alevlenme belirtileri göstermeyenle- rin ev içinde di¤er bireylerden farkl› bir yaklafl›ma fazlaca gereksi- nimleri yoktur. Baz› aileler flizofrenisi olan bireylerin kendi bafllar›na bir fleyler yapmalar›na izin verme konusunda gönülsüzdürler. Çün- kü, kendi ana-babal›k rollerini her konumda sürdürme ihtiyac› için- dedirler. Sorumluluk ve ba¤›ms›zl›k sorunlar›n› çözmenin en iyi yo- lu, di¤er aile bireyleriyle yap›ld›¤› gibi, beklenen ve istenenleri, fli- zofrenisi olan bireyle konuflmak ve bir uzlaflma zemininde birlikte karar vermektir.
• fiizofrenide görülen düflünce bozukluklar›n› tart›flarak de¤ifltireme- yiz. Ona kat›lmak ya da karfl› ç›kmak yerine görüfllerine sayg› du- yuldu¤u belli edilerek kendi görüflümüz neyse onu dile getirmek gerekir. Örne¤in baflka gezegenlerden mesajlar ald›¤›n› söyleyen bir insana, "Saçmalama. Öyle fley olmaz." ya da "A! Evet. O mesaj- lar› ben de al›yorum." diyerek yan›t vermek yerine "Buna inand›¤›n› biliyorum, ama ben baflka gezegenlerden buraya haber ulaflt›r›ld›- ¤›n› düflünmüyorum." demek daha uygundur. Takip edildi¤ini dü- flünen bir insana takip edilmedi¤ini çeflitli akla uygun kan›tlarla ka- n›tlamaya çal›flmak yerine yan›m›zda güvende oldu¤u hissini ver- mek ise özellikle alevlenme dönemlerinde daha yerindedir.
• fiizofreninin baz› dönemlerinde görülen keyifsizlik, isteksizlik, yor- gunluk, çevreye ilgisizlik gibi belirtiler, d›flar›dan bakan biri taraf›n- dan tembellik ya da miskinlik olarak yorumlanabilir. Böyle durum- larda flizofrenisi olan bir insan›n, çal›flmaya bilinçli olarak karfl› ç›k- t›¤› için de¤il, rahats›zl›¤›ndan dolay› çal›flmak istemedi¤i bilinmeli-
58

n iz



fla a- le-
ün r›n
le- si- na n- in- o- fli- te
e- u- ek en aj- ›n› d›- ü- a- er-
r- ›n- m- ›k- li-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
dir. fiizofreni hastalar›, tedavi alt›nda ve rahats›zl›¤›n azald›¤› dö- nemlerde, bilgi ve becerilerine uygun ifllerde rahatl›kla çal›flabilirler.
• ‹laç kullanmay› reddetme, flizofrenide en s›k karfl›lafl›lan sorunlar- dan biridir. fiizofrenide kullan›lan ilaçlar› rahats›zl›k belirtilerinin dü- zeldi¤i dönemlerde de uzun süre kullanmak ve hekim gözetimi ol- maks›z›n kesmemek gerekmektedir. fiizofrenide ilaç tedavisi varo- lan yak›nmalar›n giderilmesi d›fl›nda rahats›zl›¤›n nüksetmesini ön- lemek aç›s›ndan da gereklidir. E¤er ilaç kullanmama iste¤i, al›nan ilaçlar›n yan tesirleri nedeniyle ortaya ç›km›flsa, tedavinin yeniden düzenlenmesi için bir hekime baflvurmak sorunu çözebilir. Bu ne- denle ailenin flizofrenide kullan›lan ilaçlar›n yan tesirleri konusunda bilgi eksikli¤ini gidermesi büyük önem tafl›maktad›r. ‹lac› reddetme davran›fl› yan tesirlere ba¤l› de¤ilse yeni bir rahats›zl›k döneminin ilk iflaretlerinden biri olabilece¤i konusunda dikkatli olunmal›d›r. Ai- le üyelerinin, flizofrenisi olan kifliyi ilaç kullanmaya ikna etmek ko- nusunda sab›rl› ve sakin olmalar› gerekmektedir. Hasta ilaç kullan- maya hiçbir flekilde ikna edilemez ve rahats›zl›k aile aç›s›ndan da- yan›lmaz bir hal alm›flsa, hekime bile gitmek istenmiyorsa, tedavi- nin düzenlenmesi amac›yla yatakl› bir kuruma yat›r›lma tek çare olarak gündeme gelir.
fiizofrenide ilaçla tedavi, etkili olan ve en gerekli yöntemdir. Bu nedenle hastan›n ilaçlar›n› düzenli kullanmas› yak›nlar› taraf›ndan izlenmeli ve desteklenmelidir.
• fiizofrenisi olan bireyin rahats›zl›k belirtileri kendisine ve çevresin- dekilere zarar verecek boyutlara ulaflm›flsa ve ayakta ilaç tedavisi uygulanam›yorsa, bu iki sorunu çözümlemek amac›yla tedavi k›sa bir süre için hastanede sürdürülür. Eskiden bu rahats›zl›¤› yaflayan- lar›n uzun süre hatta ömür boyu hastanede yatmalar› gerekti¤inden söz edilirdi. Ancak günümüzde tedavide kullan›lan ilaçlarla birlikte hastanede yatma süresi on befl-otuz gün aras›na inmifltir. Bazen, aile yat›fl öncesi yaflad›¤› s›k›nt›lar nedeniyle, flizofrenisi olan üyesi- ni hastanede ziyaret etmeye isteksizlik gösterebilmektedir. Oysa
59


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
60
hastane döneminde ilk günden itibaren ziyaretlere düzenli olarak gitmek ve hekimlerden bilgi almak gerekmektedir.
F- fiizofrenide Psiko-Sosyal Tedaviler
fiizofrenide psiko-sosyal tedavi ne anlama gelir?
fiizofrenide ilaç tedavisi d›fl›nda kalan di¤er tedavi yöntemlerini ta- n›mlamak için "psiko-sosyal tedaviler" terimi kullan›l›r. Psiko-sosyal tedaviler, düzenli ilaç kullanmakta olan ve rahats›zl›¤›n alevlenme dö- neminde bulunmayanlar için geçerlidir.
fiizofrenisi olan kifli, düflünce sisteminde ortaya ç›kan gerçek d›fl› de¤iflikliklerin etkisinde yo¤un bir bunalt› yaflar. Yaflad›¤› bunalt› nede- niyle kifliler aras› iliflki kurmay› bile yerine getiremeyebilir. ‹nsanlara gü- veninin kaybolmas›yla birlikte kendi dünyas›na çekilmeye, iliflkilerini en aza indirmeye bafllar. Bu farkl›laflma, aile iliflkileri, kifliler aras› iliflkiler, okul, ifl ve sosyal uyum üzerine olumsuz bir flekilde yans›r.
Bu dönemde hem rahats›zl›¤› olan kiflinin iç dünyas›ndaki kar›fl›kl›- ¤› düzeltecek hem de toplum içindeki yaln›zl›¤›n› ortadan kald›racak, yitirmekte oldu¤u yetenek ve becerilerini ona yeniden kazand›racak, bozulmufl iletiflimi yeniden kurabilmesine olanak verecek tedavi yakla- fl›mlar›n›n devreye girmesi gerekli olmaktad›r. Bu nedenle, flizofreni te- davisinin önemli bir bölümünü psiko-sosyal yaklafl›mlar ve rehabilitas- yon hizmetleri oluflturmaktad›r.
Rehabilitasyonun iki temel amac›:
1. ‹fl görme becerisindeki azalman›n giderilmesine yönelik e¤itim ver-
mek ve deneyimleri artt›rmak,
2. Toplumsal iliflkilerle ilgili elveriflsizlikleri ortadan kald›rmaya yönelik
çevresel destek sistemlerini artt›r›c› olanaklar gelifltirmektir.
Rehabilitasyon programlar› ve servisleri; mesleki rehabilitasyon servisleri, tedavi evleri ve psiko-sosyal rehabilitasyon merkezlerini içermektedir.
b fl o u s m la ta p
d fl a z to s e e
n ra y b d n g k
y


ak
ta- yal ö-
›fl› e- ü- en er,
l›- k, k, la- te- s-
er-
lik
on ini
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
fiizofrenisi olan kiflinin yaflam›n› etkileyen en önemli sorunlardan biri iflsizlik, çal›flmama durumudur. Bu nedenle mesleki rehabilitasyon, flizofreninin rehabilitasyonundaki en temel yaklafl›m noktalar›ndan biri olmaktad›r. Psiko-sosyal rehabilitasyonun gerçeklefltirildi¤i en temel uygulama ise gündüz hastanesi uygulamalar›d›r. Bireyler gün boyunca sorumluluk alarak çay oca¤›, büfe gibi küçük çapl› iflletmeleri çal›flt›r- ma, bütçe yapma, bankaya gitme gibi baz› iflleri yürütmek, baz› kurs- lar ve e¤itim programlar›na devam etmek, yeni durumlar›na uygun bir tak›m iflleri ö¤renmek ve becerilerini gelifltirmeye yönelik u¤rafl› tera- pisini sürdürmek gibi etkinliklerde bulunmaktad›rlar
Kiflilerin yeniden hastaneye yatmalar›n› önlemeye yönelik giriflimler de rehabilitasyonun kapsam›ndad›r. Bu kapsamda flizofrenisi olan ki- flinin mahallesinde, ifl yerinde, yaflam›n› sürdürmekte oldu¤u bütün alanlarda, temel yaflam gereksinmelerini karfl›lamaya, sorunlar›n› çö- zebilmeye ve rahats›zl›¤›yla bafla ç›kma becerilerini gelifltirebilmeye, toplumsal destek sistemlerini devreye sokabilmeye yönelik u¤rafllar söz konusudur. Rehabilitasyon programlar›n›n uygulanmas› daima bir ekip çal›flmas›n› gerektirir. fiizofrenisi olan kifliler ve aileleri bu ekibin en vazgeçilmez parças›d›rlar.
9- BUNAMA (DEMANS)
A- Bunaman›n Tan›m›
Kiflinin zihinsel ve sosyal yeteneklerinin, günlük ifllerini sürdürmesi- ni etkileyecek derecede ve ilerleyici biçimde kayb›na neden olan bir rahats›zl›kt›r. Bu rahats›zl›¤› olan kiflilerde; haf›za, düflünme, mant›k yürütme, yer ve zaman tayini, okudu¤unu anlama, konuflma, günlük basit iflleri yapma gibi ifllevlerde bozukluklar görülür. Zihinsel ifllevler- deki aksakl›klar, zamanla hastan›n günlük yaflam›n› sürdürmesini ola- naks›z hale getirir. Bu durum, hastan›n y›kanma, yemek yeme gibi günlük tüm ihtiyaçlar›n›n bir baflkas› taraf›ndan karfl›lanmas›n› zorunlu k›lar.
Normal yafllanma ile beyinin çal›flmas› bir miktar yavafllar ama her yafll›da bunama (demans) belirtileri bulunmaz. Kiflinin kendi ifllerini
61


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
yard›ms›z olarak yapabilmesi, normal yafllanma ile bunama durumlar›- n› ay›rt etmekte önemlidir. Fiziksel bir hastal›¤› olmad›¤› halde günlük ifllerini yapmak (yemek yeme, giyinme, temizlenme vb.) için bile yard›- ma ihtiyaç duyan hastalarda demans düflünülmelidir. Yafll› kiflilerin ço- ¤u haf›zalar›n›n eskisi kadar iyi olmad›¤›ndan flikayet ederler. Tan›d›k- lar›n›n isimlerini, yapacaklar› iflleri hat›rlamakta güçlük çekerler. Fakat her unutkanl›k bir bunama belirtisi de¤ildir.
Bunama, 65 yafl›n› geçmifl insanlar›n yaklafl›k onda birinde görülür. Özellikle yak›n zaman haf›zas› zay›flar. O gün yap›lacak ifller, k›sa sü- re önce yap›lan konuflmalar, çarfl›dan al›nacaklar gibi günlük ifller unu- tulmaya bafllan›r. Unutkanl›k olaylar›nda art›fl varsa bir hekime baflvu- rulmal›d›r.
B- Bunaman›n Dereceleri ve Gözlenen Unsurlar
Hafif Derecede Bunama: Unutkanl›k (özellikle yak›n döneme ait haf›za problemleri), zaman› kar›flt›rma, karar vermekte zorluklar, man- t›kl› düflünmekte güçlük çekme, konuflurken do¤ru kelimeleri bulama- ma, okuduklar›n› anlamakta zorlanma, ifllerini düzenli yürütememe, se- verek yapt›¤› fleylere karfl› ilgi kayb›, sosyal iliflkileri sürdürmekte güç- lük olur.
Orta Derecede Bunama: Unutkanl›k daha belirgin hale gelir. ‹flle- rini yapabilir ama yaln›z yaflamas› kendisi için tehlikeli olabilir. Kiflisel temizlik ve bak›m›n› sürdüremez, giyimi düzensizleflir. ‹flini ve aile so- rumluluklar›n› ihmal etmeye bafllar. Evin d›fl›nda kaybolabilir veya bu- lundu¤u yeri kar›flt›rabilir. Anormal davran›fllar bafllayabilir.
Bunama fiiddetlendikçe: Günlük basit iflleri yapamaz. Yak›nlar›n› bile tan›yamaz hale gelir. Ev içinde yolunu bulamaz. Konuflmalar› an- lafl›lmaz olur. ‹drar›n› ve d›flk›s›n› tutamamaya bafllar. Devaml› bir ba- k›c›ya ihtiyaç vard›r.
Son Aflamalarda: Tümüyle yata¤a ba¤›ml› hale gelir. Genellikle mikrobik bir hastal›kla hasta kaybedilir.
62
y
g
g
h
l›
s
ç g ta m n m c s li d
ta b d


r›- ük d›- o- ›k- at
ür. ü- u- u-
ait n- a- e- ç-
le- sel o- u-
›n› n- a-
le
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
Bunamada Risk Gruplar›n› Oluflturan Bireylerin Özellikleri
Yafll›lar: Gençlerde nadir olarak ortaya ç›kabilmektedir, genellikle yafll›lara ait bir hastal›kt›r.
Kad›nlar: Ortalama yaflam süresi erkeklerden uzun oldu¤u için risk grubundad›rlar.
Az e¤itimli kifliler: E¤itimsiz kiflilerde e¤itimlilere göre daha fazla görülür.
T›bbi hastal›klar: Orta yafllarda yüksek tansiyon ve/veya fleker hastal›¤› olmas› bunama geliflme olas›l›¤›n› artt›rmaktad›r.
Demansl› aile geçmifline sahip olanlar: Kal›t›m›n (›rsiyetin) hasta- l›k geliflimine yatk›nl›k yaratabilir.
Kafa travmas› geçirenler: Bilinç kayb›na neden olan kafa travma- s› öyküsü olanlarda görülme s›kl›¤› daha fazlad›r.
C- Hasta Yak›nlar›na Öneriler
Demans hastal›¤› ilerleyicidir; zaman geçtikçe yeni belirtiler ortaya ç›kabilir. Demans belirtileri ile bafla ç›kmada hasta yak›nlar›na önemli görevler düflmektedir. Sevdi¤iniz yak›n›n›z›n becerilerini kaybetmesine tan›kl›k ederken, bir yandan da giderek tuhaflaflan davran›fllar›n› gör- mek üzücüdür. De¤iflen sevilen kiflinin kendisi de¤il yaln›zca hastal›k nedeniyle davran›fllar›d›r. Hastal›¤›n yaratt›¤› de¤iflikliklerle bafla ç›k- mak oldukça zor ve her gün bafltan ayn› sorunlarla u¤raflmak y›prat›- c›d›r. Bu süreçte hasta yak›nlar› da depresyona girebilir. K›zg›nl›k his- sedebilir, öfke patlamalar› yaflayabilir ve sonras›nda suçluluk duyabi- lirler. Yo¤un u¤rafl› ve yorgunluk nedeniyle böyle duygular yaflanmas› do¤ald›r. Bu durumda doktora baflvurulmal›d›r.
Evde bak›ma muhtaç bir hastan›n olmas› tüm düzenlemelerin bafl- tan yap›lmas›n› gerekli k›labilir. Al›flkanl›klar› ertelemek zorunda kal›na- bilir, aile içi çat›flmalar yaflanabilir. Bu zor günleri yaflarken mutlaka destek al›nmal›, aile içi görev da¤›l›m› yap›lmal›d›r. Dinlenme ihtiya-
63


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
c› unutulmamal›d›r. Dinlenmek hasta yak›n›na nefes ald›racak ve böy- lece daha enerjik olarak geri dönmesini sa¤layacakt›r.
‹letiflim
Hasta ile konuflulurken flunlara dikkat edilmelidir:
• Basit kelimeler ile k›sa cümleler tercih edilmeli, hasta bebekmifl ya da orada yokmufl gibi konuflulmamal›d›r.
• Hastan›n ilgisini da¤›tacak uyaranlar ve gürültüyü (örne¤in TV, rad- yo) en aza indirmek yerinde olacakt›r.
• Hastayla konuflmaya bafllamadan önce dikkatinin çekildi¤inden emin olunup mutlaka göz temas› kurmal›, bunun için ayn› seviyede olmaya dikkat edilmeli, örne¤in hasta oturuyorsa karfl›s›nda ayakta durulmamal›d›r.
• Yan›t vermesi için zaman tan›mal›, sözünü kesmemeye dikkat edil- melidir.
• Hastan›n bir kelimeyi bulmada zorland›¤› fark edilirse kibarca uy- gun kelime söylenmelidir.
Temizlik
Kiflisel temizli¤in ihmaline s›k rastlan›r. Hastalar›n bir k›sm› banyo yapmay› unutur, gereklili¤ini kavrayamaz, bir k›sm› ise sudan korkar.
• Banyo yapmak rahatlat›c› bir aktivite haline getirilmeye çal›fl›lmal›,
• Banyo zaman› için hastan›n en rahat ve gevflemifl oldu¤u saat se- çilmeli, hatta günün ayn› saatinde banyo yap›lmas› rutin haline ge- tirilmeye çal›fl›lmal›d›r.
• Banyonun neden gerekli oldu¤u, neler yap›ld›¤› sürekli aç›klanma- l›d›r.
• Odan›n ›s›n›n uygun olmas› hastan›n üflümesini ve banyoya girme- ye direnç göstermesini engeller.
64
y lu





s b y






y-
ya
d-
en de ta
il-
y-
yo r.
l›,
e- e-
a-
e-
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
Giyinme
Bunama hastalar› için giyinme-soyunma karmafl›k bir ifllemdir. K›- yafetlerin uygun s›rayla giyilmesi ve dü¤me-fermuar kullan›m›nda zor- luklara s›kl›kla rastlan›r.
• Günün ayn› saatinde giyinip-soyunma bu ifllemin rutine dönüfltürül- mesinde yararl› olabilir.
• Hasta mümkün oldu¤unca kendi bafl›na giyinmesi için desteklen- meli, bunun için genifl zaman ayr›lmal›d›r.
• Hasta ayn› ya da benzer türde k›yafetleri giymekte ›srar edebilir. K›- yafetleri giyim s›ras›yla haz›rlamak hastaya kolayl›k sa¤layacakt›r.
• Giyinme s›ras›nda hastaya konuflarak destek vermek (örne¤in flim- di çorap aya¤a gibi) ifllerin kolaylaflmas›n› sa¤layabilir. K›yafet se- çiminde giyilmesi/kullan›m› kolay ve yumuflak kumafll› olanlar›n ter- cih edilmelidir.
• Dü¤me-fermuar kullan›m›nda güçlük varsa velkro (çift tarafl› yap›fl- kan bantlar-c›rt c›rt) bantlar›n kullan›lmas› kolayl›k sa¤layacakt›r.
Yemek Yeme
Bunama hastalar›nda ifltah de¤ifliklikleri ve yemek yemede güçlük s›kt›r. Hastalar›n bir k›sm› yemek yemeyi reddederken bir k›sm› gün boyu at›flt›rmay› ister. Hastalar çatal-b›çak kullanmada s›kl›kla güçlük yaflarlar ve hatta bu yard›mc› araçlar tehlikelere neden olabilir.
• Yemek yenecek ortam sessiz ve rahat olmal›d›r.
• Gürültü ve hastan›n dikkatini da¤›tacak eflyalar›n ortadan kald›r›l- mas› ilginin yeme¤e toplanmas›na yard›mc› olur
• Hastaya seçme olana¤› tan›mak için birkaç çeflit yeme¤i küçük porsiyonlar halinde masaya koymal›d›r.
• Yemeklerin çi¤nemesi ve hazm› kolay yap›da olmas›na dikkat edil- melidir. Yemekler kafl›k ile yenebilecek flekilde haz›rlanmal›d›r.
65


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• Elle yenebilen g›dalar›n da sofrada bulunmas› hastaya kolayl›k sa¤- lar.
• Yemeklerin çukur bir tabakta servis edilmesi hastaya rahatl›k sa¤- layacakt›r. Yemek için uzun zaman ayr›lmal›d›r.
• Genellikle yavafl yemek yiyen hastalar bu konuda zorlanmamal›d›r. Yutma güçlü¤ü olup olmad›¤› gözlenip, gerekti¤inde doktorla ko- nuflulmal›d›r.
• A¤›z-difl sa¤l›¤› için yemeklerden sonra difl f›rçalama teflvik edilme- lidir.
• Ana ö¤ünlerin aras›nda küçük at›flt›rmalara (içeri¤i sa¤l›kl› olmak koflulu ile) izin verilebilir.
• Hastan›n s›v›lar›n› alaca¤› barda¤›n k›r›lmaz özellikte olmas›na dik- kat edilmelidir.
‹drar Kaç›rma
Hastal›¤›n seyri ilerledikçe pek çok demans hastas›nda mesane ve/veya barsak kontrolünde güçlükler yaflan›r. Alt›na kaç›rma, hasta için s›k›nt›l› yak›n› için zor bir durumdur.
Demans hastalar› genellikle tuvalet ihtiyac›n›n geldi¤ini fark ede- mez ya da tuvaletin yerini veya nas›l kullan›laca¤›n› bilemez.
• Hasta gün boyunca yaklafl›k 3 saatte bir tuvalete gitmesi hat›rlat›- labilir.
• Gece yatmadan önce çok miktarda s›v› al›m›n›n k›s›tlanmas› gece olabilecek idrar kaç›rmalar›n› engeller.
• Hastada huzursuzlanma, bacaklar›n› birbirine sürtme, pantolonunu çekifltirme gibi iflaretler görüldü¤ünde tuvaleti olup olmad›¤› sorul- mal›d›r.
• Tuvaletin kap›s›na büyük harflerle, kolay okunur flekilde yaz›labilir.
66
d b k d d ta
y d o e




la fl ta d o


¤-
¤-
›r. o-
e-
ak
ik-
ne ta
e-
t›-
ce
nu ul-
lir.
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
Bazen kazalar›n olabilece¤i muhakkakt›r. Böyle hofl olmayan bir durumla karfl›laflmaktan dolay› mutsuz olmak do¤ald›r, hasta yak›n›n›n bu s›k›nt›s›n› bir yak›n›yla konuflmas› rahatlat›c› olabilecektir. ‹drar›n› kaç›rmak hasta için de oldukça s›k›nt› verici bir durumdur ve hatta bu durumdan utan›r. Hastaya yumuflak bir ses tonuyla bunun bir kaza ol- du¤unu söylenip rahatlamas› sa¤lanmal›d›r. En k›sa sürede temizli¤in tamamlanmas› geliflebilecek olumsuz deri etkilerinden koruyacakt›r.
Uyku Problemleri
Stres alt›nda ve yorgun bir gün geçiren hasta yak›n› için uyku ihti- yaçt›r. Ancak ne yaz›k ki pek çok demans hastas›nda gece gündüzden daha zordur. Demans hastalar›n›n bir k›sm› akflama do¤ru huzursuz olurlar. Bu nedenle havan›n kararmaya bafllad›¤› saatlerden itibaren evin ayd›nlat›lmas› önemlidir.
• Her gece ayn› saatlerde yata¤a gitmek rutine dönüfltürmek aç›fl›n- dan faydal› olabilir. Sessiz bir ortam ve lofl bir ›fl›k uykuyu kolaylafl- t›rabilir.
• Hastan›n gündüz flekerleme yapmas›na izin verilmezse gece daha rahat uyur.
• Akflamlar› kafein al›m›ndan kaç›n›lmas› uykuya dalmay› kolaylaflt›- racakt›r.
• Hastan›n odas›, koridor ve tuvalette gece lambas›n›n olmas› kaza- lar› önlemede yararl›d›r. Ayr›ca karanl›k hastan›n korkmas›na ve yö- neliminin bozulmas›na neden olabilir.
Varsan› (Halüsinasyon) ve Sanr› (Delüzyon)
Hastal›¤›n seyri süresince halüsinasyon ve/veya delüzyona s›k rast- lan›r. Halüsinasyon, var olmayan ses, koku, tatlar› duyma, olmayan fleyleri görmedir. Delüzyon ise hastan›n gerçek d›fl› inançlar›d›r. Has- tan›n görme problemi var ise alg›lama yanl›fll›klar›na neden olabilir. Bu durum halüsinasyon ile kar›flt›r›labilir. Hastan›n bu durumdan korkmufl olmas› muhtemeldir. Hasta ile yaflad›¤› deneyim hakk›nda konuflup,
67


Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
güvende oldu¤u hissettirilmelidir. Varsan›lar› oldu¤unda hastan›n ilgi- sini baflka yöne çekmek faydal› olabilir, örne¤in bulundu¤u oda de¤ifl- tirilebilir. Evdeki aynalar›n kald›r›lmas› hastan›n gördü¤ü yans›madan korkmas›n› engelleyecektir. Televizyonda fliddet içeren ya da rahats›z- l›k veren görüntüleri izlemesi engellenmelidir. Hasta televizyon progra- m› ile gerçek hayat› ay›rt edemeyebilir.
Delüzyon (sanr›) do¤ru ya da gerçek olmayan inan›flt›r. Hastan›n stresini art›r›r ve kendisini koruma amaçl› davran›fllar› olabilir. Hasta ile inand›klar›n›n yanl›fl oldu¤u konusunda tart›flmamak daha uygundur.
Etrafta Dolaflma
Bilifl ve davran›fl sorunlar› olan bir hasta için en önemli konu güven- liktir. Baz› demans hastalar› evden ç›k›p amaçs›zca dolaflmak e¤ilimin- dedir; bu durum kaybolma ve di¤er tehlikelere neden olabilir. Hasta yön bulma problemi yafl›yor ise evden yaln›z bafl›na ayr›lmas›na izin verilmemelidir. Hastan›n her zaman üzerinde tafl›yaca¤› künyesinde kimlik ve acil durumlarda aranacak kiflilerin telefonlar›n›n olmas› gü- venlik aç›s›ndan önemlidir. Hasta kaybolur ise di¤er yak›nlar›, komflu- lar ve polise derhal haber verilmelidir. Hasta bulunup eve döndü¤ün- de k›zmamal›, bu durumun demans›n neden oldu¤u bir sorun oldu¤u unutulmamal›d›r. Özelliklere akflamlar› sokak kap›s› kilitlenmelidir.
Evdeki Güvenlik
Hastan›n yaflamaya al›flk›n oldu¤u mekan ve eflyalar›n mümkün ol- du¤unca ayn› kalmas› sa¤lanmal›d›r. Hastan›n belli dönemler farkl› yerlerde misafir kalmas› gerekiyor ise kullanmaya al›flk›n oldu¤u baz› eflyalar› da tafl›nmal›d›r (örne¤in, yatak örtüsü, yast›k, resimler gibi). Hastan›n geçmifl yaflam›ndaki deneyim ve al›flkanl›klar›n› olabildi¤ince devam ettirmeye çal›flmak esast›r. Örne¤in 50 y›ld›r yata¤›n sa¤ tara- f›nda uyuma al›flkanl›¤› olan bir hastaya yeni bir oda düzenliyorsan›z yata¤›n konaca¤› yere dikkat edilmesi önemlidir.
Evdeki baz› basit güvenlik önlemleri tehlikeleri önler.
• Kap› ve pencerelerin güvenli¤inden emin olunmal›d›r. Banyoda kilit varsa kald›r›lmal›d›r (yanl›fll›kla içeride kilitli kalma olas›l›¤›na karfl›).
68





l› ru o y g z


gi- ifl- an ›z- ra-
›n ile r.
n- in- ta zin de ü- u- n- ¤u
ol- kl› az› i). ce ra- n›z
ilit ›).
Aile E¤itim Rehberi Ruhsal ve Duygusal Özürlüler
• Deterjanlar gibi kimyasal maddeler ulafl›lmas› zor bir yerde saklan- mal›d›r.
• Kulland›¤› ilaçlar› ve di¤er ilaçlar ortada b›rak›lmamal›d›r.
• Evdeki da¤›n›kl›¤› mümkün oldu¤u kadar engellenmelidir.
• Yerde bir fleylerin olmas› hastan›n tak›l›p düflmesine neden olabilir. Özellikle akflamlar› evdeki ayd›nlatma yeterli olmas› sa¤lanmal›d›r.
• Hastan›n gözetim olmadan ocak/f›r›n› kullanmas›na izin verilmeme- lidir.
Depresyon ve Kayg›
Demans hastal›¤› önemli ölçüde yetersizli¤e neden olan bir hasta- l›kt›r. Depresyon ve kayg› hastan›n günlük aktivitelerini bozar: Bu du- rum hastan›n özgüvenini ve çevreye olan ilgisini kaybetmesine neden olur. Depresyon hastan›n zihinsel becerilerinin daha da yavafllamas›na yol açar, uyku-ifltah de¤iflikliklerine neden olur. Demans durumunda görülen depresyon ve kayg›n›n tedavi edilmesi ile hastan›n beceri dü- zeyinde bir düzelme sa¤lanabilir.
10- YASAL DÜZENLEMELER
69

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEDEF HASTALIĞI ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ