Özürlü bireylerin haklarını ve topluma tam katılımını teşvik etmeye yönelik
AVRUPA KONSEYİ
BAKANLAR KOMİTESİ
Bakanlar Komitesi’nin Üye Devletlere Yönelik Rec(2006)5 sayılı Tavsiye
Kararı
Özürlü bireylerin haklarını ve
topluma tam katılımını teşvik etmeye yönelik
Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı 2006 – 2015:
“Avrupa’da özürlü bireylerin yaşam kalitesinin yükseltilmesi”
(5 Nisan 2006 tarihinde Bakanlar
Komitesi tarafından 961’inci Bakan Temsilcileri toplantısında kabul edilmiştir)
Bakanlar Komitesi;
Avrupa Konseyi’nin sosyal ve
kültürel alanlardaki etkinliklerinin artırılmasına ilişkin 16 Kasım 1959 tarih
ve (59)23 sayılı İlke Kararını anımsayarak,
Sosyal ve Kamu Sağlığı Alanında
Kısmi Antlaşma’yı tadil eden ve yapısını değiştiren 2 Ekim 1996 tarihli ve (96)
35 sayılı İlke Kararını göz önünde bulundurarak;
(59) 23 sayılı İlke Kararı’nın
gözden geçirilmiş kuralları temelinde ve bu İlke Kararı’nda belirtildiği üzere;
sebebi her ne olursa olsun, bütünleşmenin önündeki psikolojik, eğitsel, ailevî,
kültürel, sosyal, meslekî, finansal veya mimarî engellerin bertaraf edilmesini vurgulayan
bağımsız yaşam ve tam vatandaşlık ilkelerine dayalı tutarlı politikaların
Avrupa düzeyinde uygulanmasını ve söz konusu uygulamaların tanımlanmasını
sağlamaya kararlı olarak;
Avrupa Konseyi’nin hedefinin,
üyeleri arasında daha fazla birlik sağlamak olduğunu ve bu hedefin, eğitsel,
kültürel, sosyal, medeni, siyasi hakların korunmasını teşvik etmek için
özürlülük politikası alanında ortak kuralların kabul edilmesi yoluyla gerçekleştirilebileceğini
dikkate alarak;
İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin
Korunmasına İlişkin Sözleşme (ETS no. 5)’nin hükümlerini akılda tutarak;
Gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal
Şartı (ETS No.163) kapsamında yer alan ilkeleri, yani özürlü bireylerin
toplumsal yaşama katılım, sosyal bütünleşme ve bağımsızlık haklarını dikkate
alarak;
Birleşmiş Milletler Özürlüler
için Fırsat Eşitliği Konusunda Standart Kuralları (1993) göz önünde
bulundurarak;
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
tarafından hazırlanan 2001 - İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası
Sınıflandırması (ICF)nı göz önünde tutarak;
Uluslararası Çalışma Örgütü
(ILO)nün 1983 tarihli Özürlü Kişilerin Meslekî Rehabilitasyonu ve İstihdamına
İlişkin Sözleşmesini (No. C159) ve 1983 tarihli Özürlü Kişilerin Meslekî
Rehabilitasyonu ve İstihdamına İlişkin ILO Tavsiye Kararını (No. R168) dikkate
alarak;
Bakanlar Komitesi’nin özürlü
kişiler için tutarlı bir politikanın izlenmesi hususunda üye devletlere Tavsiye
Kararı (No. R(92)6)’nı dikkate alarak;
7 – 8 Mayıs 2003 tarihlerinde
İspanya - Malaga’da düzenlenen özürlü bireylerin bütünleştirilmesine yönelik
politikalardan sorumlu Bakanların katıldığı İkinci Avrupa Bakanlar
Konferansı’nda kabul edilen “Vatandaşlar Olarak Tam Katılıma Doğru” başlıklı
Özürlülere İlişkin Bakanlar Deklarasyonu’nu dikkate alarak;
17 Mayıs 2005’de Varşova’da
Üçüncü Avrupa Konseyi Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde kabul edilen ve
Avrupa Konseyi’nin gelecek yıllardaki rolünü ve temel sorumluluklarını ortaya
koyan Eylem Planı’nı (CM(2005)80 final) göz önünde bulundurarak;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Meclisi’nin “Özürlü Kişilerin Tam Sosyal Bütünleştirilmesine Doğru” başlıklı
1592 (2003) sayılı Tavsiye Kararını dikkate alarak;
Özürlü kişilerin hiçbir
ayrımcılığa maruz kalmaksızın haklarından tam olarak faydalanmasının garanti
altına alınmasına duyulan gereksinimi ve tüm insan haklarının ve temel
özgürlüklerin birbirine bağlılığını, bölünmezliğini ve evrenselliğini tekrar
teyit ederek;
Avrupa’daki toplam özürlü
nüfusunun tahmini olarak %10-15 olduğunu, özürlülüğün temel nedenlerinin
hastalıklar, kazalar ve yaşlılar için özürlülüğe yol açan koşullar olduğunu ve
her geçen gün artmakta olan ortalama yaşam süresine bağlı olarak özürlü
sayısında düzenli artış beklendiğini ve bunlara benzer diğer gerçekleri akılda
tutarak;
Özürlü vatandaşların haklarının geliştirilmesinde
ve fırsat eşitliğinin sağlanmasında başarısız olunmasının, insanlık onurunun ihlali
olduğunu akılda tutarak;
Toplumdaki bütün grupların
üyelerine eşit fırsatların sunulmasının sosyal uyumun ve demokrasinin teminat
altına alınmasına katkıda bulunacağını akılda tutarak;
Yerel, bölgesel, ulusal ve
uluslararası düzeyde ilgili bütün politika alanlarında, özürlü bireylerin
toplumla bütünleşmelerinin ve topluma tam katılımlarının sağlanmasında insan
haklarını temel alan bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğine inanarak;
Özürlülük ile ilgili konuların
eşgüdümlü eylemler ve tutarlı politikalar vasıtasıyla bütün sektörlerde temel
politikalarla bütünleştirilmesi gerektiğini vurgulayarak;
Avrupa Konseyi Özürlülerin
Rehabilitasyonu ve Entegrasyonu Komitesi (CD-P-RR) tarafından işbu Özürlüler
Eylem Planı’nın taslağının hazırlanmasında yürütülen çalışmaları onaylayarak;
Özürlüler Eylem Planı’nın
uygulanmasında ve takibinde özürlü kişileri temsil eden sivil toplum örgütleri
ile işbirliği kurulmasının önemini vurgulayarak;
Kendilerine özgü yerel, bölgesel
ve ulusal yapılarını ve sorumluluklarını göz ardı etmeksizin, üye devletlerin
hükümetlerine aşağıda belirtilen hususları gerçekleştirmeleri yönünde tavsiyede
bulunur;
a - İşbu tavsiye kararının ekinde
sunulan, özürlü bireylerin haklarını ve topluma tam katılımını sağlamaya
yönelik Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı 2006 – 2015 (Avrupa’da özürlü
bireylerin yaşam kalitesinin yükseltilmesi)’de belirtilen ilkeleri kendi
politikaları, mevzuatları ve uygulamaları ile uygun görüldüğü biçimde bütünleştirmek
ve eylemleri uygulamaya koymak;
b - Avrupa Konseyi Özürlüler
Eylem Planı 2006 - 2015’in kamu kurumlarının doğrudan sorumlulukları kapsamında
yer almamasına rağmen belirli bir güce veya role sahip olabildikleri alanlarda da
uygulanmasını sağlamak;
c - Bu amaçlar doğrultusunda,
özellikle özürlü kişileri temsil eden sivil toplum örgütleri başta olmak üzere
sivil toplumla ve özel sektörle dayanışma yoluyla, farkındalık artırma
kampanyaları vasıtasıyla veya diğer yollarla işbu tavsiye kararının mümkün
mertebe ilgili bütün taraflara dağıtılmasını sağlamak.
Rec(2006)5 Sayılı Tavsiye
Kararına Ek
Özürlü bireylerin
haklarını ve topluma tam katılımını sağlamaya yönelik
Avrupa Konseyi Özürlüler
Eylem Planı 2006 – 2015;
“Avrupa’da özürlü
bireylerin yaşam kalitesinin yükseltilmesi”
İçindekiler
1. Özet
2. Giriş
3. Temel Eylem Alanları
3.1.
Eylem Alanı 1: Siyasal ve kamusal yaşama katılım
3.2.
Eylem Alanı 2: Kültürel yaşama katılım
3.3.
Eylem Alanı 3: Bilgi ve iletişim
3.4.
Eylem Alanı 4: Eğitim
3.5.
Eylem Alanı 5: İstihdam, mesleki eğitim ve rehberlik
3.6.
Eylem Alanı 6: Yapılı Çevre
3.7.
Eylem Alanı 7: Ulaşım
3.8.
Eylem Alanı 8: Toplumsal yaşam
3.9.
Eylem Alanı 9: Sağlık hizmetleri
3.10.
Eylem Alanı 10: Rehabilitasyon
3.11.
Eylem Alanı 11: Sosyal koruma
3.12.
Eylem Alanı 12: Yasal koruma
3.13.
Eylem Alanı 13: Şiddet ve tacize karşı koruma
3.14.
Eylem Alanı 14: Araştırma ve Geliştirme
3.15.
Eylem Alanı 15: Farkındalık artırma
4. Çakışan
Alanlar
4.1
Giriş
4.2
Özürlü kadınlar ve kızlar
4.3
Yüksek düzeyde desteğe gereksinim duyan özürlü bireyler
4.4
Özürlü çocuklar ve gençler
4.5
Özürlü bireylerde yaşlanma
4.6
Azınlık grupları veya göçmenler arasındaki özürlü
bireyler
5. Uygulama ve İzleme/Takip
5.1
Giriş
5.2
Uygulama
5.3
İzleme/Takip
EK 1: 7 – 8 Mayıs 2003 tarihlerinde İspanya - Malaga’da düzenlenen özürlü
bireylerin bütünleştirilmesine yönelik politikalardan sorumlu bakanların
katıldığı İkinci Avrupa Bakanlar Konferansı’nda kabul edilen “Vatandaşlar
Olarak Tam Katılıma Doğru” başlıklı Özürlülere İlişkin Bakanlık Deklarasyonu
EK 2: Kaynak metinler
1. Özet
1.1. Misyon
1.1.1. Özürlü Kişiler için Malaga Bakanlar Deklarasyonu
1992’de, özürlüler politikasından
sorumlu bakanların ilk Avrupa Konferansı’nın sonucu olarak, Bakanlar Komitesi
tarafından özürlü bireyler için tutarlı politikaların izlenmesine dair R (92) 6
sayılı Tavsiye Kararı alınmıştır.
Bu öncü Tavsiye Kararı on yıldan
fazla bir süredir özürlülere yönelik politikaları etkilemiştir ve özürlü
bireyleri hem ulusal hem uluslararası düzeyde olumlu etkileyen sosyal içerme
odaklı politikaların ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Bununla birlikte, toplumda büyük
değişimler gerçekleşmiştir ve özürlülük konularına insan hakları ve toplum
temelli bir yaklaşımın geliştirilmesi için önümüzdeki on yılda yeni
stratejilere gereksinim duyulmaktadır.
Mayıs 2003’de İspanya - Malaga’da
düzenlenen, özürlü kişilere yönelik politikalardan sorumlu bakanların katıldığı
İkinci Avrupa Bakanlar Konferansı’nda “Vatandaşlar Olarak Tam Katılıma Doğru”
başlıklı Özürlülere İlişkin Bakanlık Deklarasyonu kabul edilmiştir.
Deklarasyonla birlikte, Avrupa’da
özürlü bireylerin yaşam kalitelerinin iyileştirilmesi ve insan haklarının temin
edilmesini hedefleyen bir Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı’nın hazırlanması
için uygun bir strateji oluşturulmuştur.
1.1.2. Misyon Bildirisi
Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem
Planı 2006 – 2015, Avrupa Konseyi’nin insan haklarına, ayrımcılıkla mücadeleye,
fırsat eşitliğine, tam vatandaşlığa ve özürlü bireylerin önümüzdeki on yıl
içinde Avrupa özürlüler politikasına katılımlarının sağlanmasına ilişkin amaçlarını
gerçekleştirmeyi hedeflemektedir.
Bu Eylem Planı, ülkelerin
kendilerine özgü koşullarına cevap verebilecek nitelikte, esnek, uyarlanabilir
ve kapsamlı bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. Ayrıca uygun planların,
programların veya yenilikçi stratejilerin tasarlanması, uyarlanması veya uygulanması
aşamalarında karar yetkisine sahip merciler için yol gösterici nitelikte olması
amacıyla hazırlanmıştır.
Avrupa Konseyi, Özürlüler Eylem
Planını, bütün üye devletlere tavsiye kararları, bildirgeler ve uzmanlık
bilgisi sunarak uygulamaya koymaya çalışacaktır.
1.2. Temel İlkeler ve Stratejik Hedefler
1.2.1. Temel İlkeler
Üye devletler, ayrımcılıkla
mücadele ve insan hakları temellerinde, insan çeşitliliğinin bir parçası olarak
özürlülük konusunda farkındalığı artırmaya, özürlü bireylerin yaşam kalitesini,
seçim özgürlüğünü ve bağımsızlığını iyileştirmeye yönelik çalışmalarını
sürdüreceklerdir.
Birleşmiş Milletler Engellilerin
Haklarına İlişkin Sözleşme taslağına ilişkin gelişmeler başta olmak üzere, özürlülük
alanındaki mevcut uluslararası ve Avrupa odaklı planlar, antlaşmalar ve diğer
belgeler dikkate alınacaktır.
Avrupa Konseyi’nin Yeni Sosyal
Uyum Stratejisi (2004)nde belirtildiği üzere; yaşlılar, özürlüler, göçmenler ve
etnik azınlıklar, çocuklar ve gençler gibi risk gruplarında bulunan kişilerin
insan haklarına erişiminin sağlanması için özel bir çaba sarf edilmelidir.
Özürlüler Eylem Planı,
rehabilitasyon ve destek gruplarının, yeterli sağlık hizmetlerinin, daha
güvenli ortamların sağlanması ve sağlıklı bir yaşam tarzının desteklenmesi
yoluyla özürlülüğün etkilerinin en asgari düzeye indirgemek bakımından toplumun
bütün vatandaşlarına karşı sorumluluğu bulunduğunu temel bir ilke olarak kabul
etmektedir.
1.2.2. Stratejik Hedefler
Özürlüler Eylem Planı’nın ana
hedefi; özürlü bireylerin topluma tam katılımlarının sağlanması ve nihayetinde
özürlülükle ilgili konuların üye devletlerin bütün politika alanlarına dâhil
edilmesine yönelik uygulanabilir stratejilerin hayata geçirilmesi için pratik
bir araç sunmaktır. Eylem Planı, bazı üye devletlerde gerçekleşmekte olan geçiş
süreçlerini ve ülkelerin kendine özgü koşullarını karşılayabilmeyi
amaçlamaktadır.
Eylem Planı ulusal düzeyde
alınacak özel tedbirleri de içermektedir ve birden çok alanda müdahale
gerektiren problemlerle ve engellerle karşılaşan savunmasız özürlü gruplarının
durumlarına ışık tutmaktadır.
Eylem Planı, yürürlükteki yasal
tedbirleri güçlendirerek ve yenilikçi ve kaliteli hizmetler sunarak özürlü
bireylerin gereksinimlerini karşılamaları için üye devletleri teşvik
etmektedir.
Eylem Planı, özel teşebbüs, sivil
toplum örgütleri ve diğer uluslararası kuruluşlar için faydalı bir ilham
kaynağı olmayı hedeflemektedir. Özürlü kişileri temsil eden örgütler,
politikaların hazırlanması süreçlerinde, kendi hayatlarını etkileyecek kararlar
için düşüncelerine başvurulan yetkin ve uzman paydaşlar olarak
değerlendirilmektedir. Ulusal düzeyde kaydedilen ilerlemeleri tespit etmek ve
iyi uygulama örneklerini paylaşmak amacıyla Eylem Planının uygulanması
izlemlenecektir ve düzenli olarak değerlendirilecektir.
1.3. Temel Eylem Alanları
Özürlülerin yaşamındaki bütün
temel alanları içeren Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı, geniş bir kapsama
sahiptir. Bu temel alanlar, üye devletler tarafından uygulanacak özel
eylemlerin ve hedeflerin ortaya konduğu 15 eylem alanına uygun bir biçimde
yansıtılmıştır.
Eylem alanları, Eylem Planının
odak noktasını teşkil etmektedir ve aşağıdaki alanları içermektedir;
Eylem Alanı 1: Siyasal ve kamusal
yaşama katılım
Eylem Alanı 2: Kültürel yaşama
katılım
Eylem Alanı 3: Bilgi ve iletişim
Eylem Alanı 4: Eğitim
Eylem Alanı 5: İstihdam, mesleki
eğitim ve rehberlik
Eylem Alanı 6: Yapılı Çevre
Eylem Alanı 7: Ulaşım
Eylem Alanı 8: Toplumsal yaşam
Eylem Alanı 9: Sağlık hizmetleri
Eylem Alanı 10: Rehabilitasyon
Eylem Alanı 11: Sosyal koruma
Eylem Alanı 12: Yasal koruma
Eylem Alanı 13: Şiddet ve tacize
karşı koruma
Eylem Alanı 14: Araştırma ve
Geliştirme
Eylem Alanı 15: Farkındalık Artırma
Demokratik süreçlere, siyasal ve
kamusal yaşama katılım (Eylem Alanı 1) demokratik toplumların idamesi ve
kalkınması bakımından büyük önem taşımaktadır. Özürlü bireyler, kendi
topluluklarının kaderini etkileme fırsatına sahip olmalıdırlar. İşte bu nedenle
özürlü bireyler, siyasal ve kamusal yaşama katılabilmeli ve oy verme haklarını
icra edebilmelidirler.
Toplumla tam olarak
bütünleşebilmeleri için, özürlü bireylerin toplumsal kültürel yaşama
katılabiliyor olmaları (Eylem Alanı 2) gerekmektedir. Özürlü bireylerin
kültürel etkinliklere katılımlarının sağlanmasına ve toplumlarının ve
kendilerinin yararına entelektüel ve yaratıcı potansiyellerini geliştirmelerine
ve kullanmalarına yönelik tedbirler alınmalıdır.
Bu bağlamda, iletişim ve
bilgilendirme hizmetlerine erişim (Eylem Alanı 3) ön koşuldur. Özel teşebbüs ve
devlet denetiminde sunulan bilgilendirme ve iletişim hizmetlerinde özürlü
gereksinimlerinin de dikkate alınması önem arz etmektedir.
Özürlü bireylerin, toplumun diğer
üyeleri ile eşit şekilde bilgi alıp verebilmesini sağlamaya yönelik uygun
tedbirler alınmalıdır.
Eğitime eşit erişim (Eylem Alanı
4) sosyal içermenin ve bağımsızlığın sağlanmasında en temel gerekliliklerden
biridir. Eğitim, yaşam boyu öğrenimin yanı sıra, okul öncesi eğitimden mesleki
eğitime kadar hayatın tüm aşamalarını kapsamalıdır. Kaynaştırmalı eğitimin ve
özel eğitim programlarının, özürlü bireyleri kendi çevrelerinde desteklemek
amacıyla ortak çalışmalar içermesi teşvik edilmelidir. Kaynaştırmalı eğitim
uygulamaları, özürlü olmayan bireylerin insan çeşitliliği algısını geliştirmeye
ve özürlü farkındalığını artırmaya katkı sağlayabilmektedir.
İstihdam, mesleki eğitim ve
rehberlik (Eylem Alanı 5), özürlü bireylerin ekonomik bağımsızlığının ve sosyal
içermenin sağlanması bakımından temel etkenlerdir. Yasaların, yasal tedbirlerin
ve hizmetlerin, iş bulma ve işte kalma süreçlerinde özürlü bireylere fırsat
eşitliği sunması gerekmektedir. İstihdama erişimde eşitlik, olumlu eyleme ve
ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin tedbirlerin bütünleştirilmesi ve özürlü
bireylerin istihdamı ile ilgili konuların istihdam politikalarına dâhil
edilmesi yoluyla sağlanmalıdır.
Ulaşılabilir, engelsiz bir yapılı
çevre (Eylem Alanı 6) istihdama erişimin, topluma etkin katılımın, bağımsız
yaşamın ve eşit fırsatların sağlanmasını teşvik edecektir. Evrensel Tasarım
ilkelerinin uygulanması yoluyla özürlü bireyler tarafından erişilebilir bir
çevre oluşturulabilir ve yeni engellerin ortaya çıkması önlenebilir.
Her seviyede erişilebilir
ulaşımın planlanması ve uygulanması (Eylem Alanı 7), yolcu taşıma hizmetlerinin
bütün özürlü bireyler tarafından erişilebilir hale getirilmesine büyük katkı
sağlayacaktır. Bu, topluma etkin katılımın, işgücü piyasasına tam katılımın ve
bağımsız yaşamın sağlanması için bir önkoşuldur.
Özürlü bireyler, bağımsız yaşam
fırsatının yanı sıra, nerede ve nasıl yaşayacaklarına karar verme olanağına
mümkün mertebe sahip olmalıdır. Bağımsız yaşam ve sosyal bütünleşme fırsatları,
toplumda yaşamanın getirdiği en öncelikli fırsatlardır. Toplumsal yaşamın
iyileştirilmesi (Eylem Alanı 8) kurumsal bakım hizmetlerinden, bağımsız yaşam
ile küçük ölçekli ortamlarda destekli ve korunaklı yaşam düzenlemeleri gibi
çeşitli toplum temelli bakım hizmetlerine geçişi destekleyecek stratejik politikaları
gerekli kılmaktadır (Ayrıca, birey odaklı destek yapıları, kullanıcının
gereksinimlerine göre planlanan toplum temelli hizmetlerin sunumunda eşgüdümlü
bir yaklaşımın takip edilmesi de gerekmektedir).
Özürlü bireyler de özürlü olmayan
diğer bireyler gibi yeterli sağlık hizmetlerinden faydalanmalıdır (Eylem Alanı
9) ve hasta haklarına saygılı, kaliteli sağlık hizmetlerine eşit erişim
fırsatına sahip olmalıdır. Bu bağlamda, sağlık alanında çalışan profesyonellerin,
özürlülüğün toplumsal modeline odaklanması (bu doğrultuda mesleki eğitime tabi
tutulması) önem taşımaktadır.
Özürlülüğün ilerlemesini önlemek,
sonuçlarını hafifletmek ve özürlü bireylerin bağımsızlığını artırmak için
ulaşılabilir hizmetleri ve mümkün olduğunca toplum temelli hizmetleri içeren
kapsamlı rehabilitasyon hizmetlerinin uygulanması (Eylem Alanı 10)
gerekmektedir.
Sosyal koruma sistemi (Eylem
Alanı 11) tarafından sunulan, sosyal güvenlik, sosyal destek ve sosyal yardımı
da kapsayan hizmetler, faydalanıcıların yaşam kalitesinin artırılmasına katkı
sağlayabilmektedir. Özürlü bireyler, sosyal koruma sistemlerinden yeterli
şekilde faydalanabilmeli ve bu hizmetlere eşit erişim imkânına sahip olmalıdır.
Yardım bağımlılığından istihdama ve bağımsızlığa geçiş mümkün olduğunca
desteklenmelidir.
Özürlü bireyler, diğer
vatandaşlarla eşit şekilde yasal sisteme erişime sahip olmalıdır. Yasal koruma
(Eylem Alanı 12) kapsamında, özürlü ayrımcılığının ortadan kaldırılmasına
yönelik uygun tedbirlerin alınması gerekmektedir. Ayrımcılığın önlenmesinde ve
ayrımcılıkla mücadelede yeterli yasal ve idari yapının sağlanması gereklidir.
Özürlü bireylerin şiddet ve taciz
eylemlerine karşı korunmasında (Eylem Alanı 13) da topluma görev düşmektedir. Özürlü
bireylerin her tür şiddet ve taciz eylemine karşı korunmasına yönelik
politikalar hedeflenmelidir ve şiddet ve taciz mağdurları için uygun destek
sağlanmalıdır.
Araştırma ve geliştirme (Eylem
Alanı 14), istatistiksel verilerin toplanması ve bu verilerin analizi, bilgiye
ve kanıta dayalı politikaların uygulanması bakımından önem taşımaktadır.
Sorunların tespitinde ve bunlara yönelik çözümlerin üretilmesinde güvenilir
bilgiye gerek duyulmaktadır. Ayrıca iyi uygulamaların tanımlanması ve
toplumdaki değişimlerin izlenmesi de önem taşımaktadır.
Farkındalık yaratma (Eylem Alanı
15), bütün Eylem Planı’nın temelini teşkil eden en temel eylem alanlarından
biridir. Ayrımcı davranışlar ve damgalama ile mücadele edilmeli ve bu
yaklaşımlar, özürlü bireylerin haklarının ve gereksinimlerinin toplum
tarafından daha iyi anlaşılabilmesini sağlamak amacıyla sunulan özürlülüğün
sonuçları üzerine erişilebilir ve nesnel bilgilerle yenilenmelidir. Özürlü
bireylere karşı olumsuz tavırların değiştirilmesine yönelik eylemler planlanmalı
ve özürlülüğe ilişkin konuların hükümet ve medya yayınlarında yer alması
hedeflenmelidir.
1.4. Çakışan Alanlar
Avrupa’daki özürlü nüfusun
içinde, özel engellerle karşılaşan veya birden fazla alanda ayrımcılığa maruz
kalan bireyler bulunmaktadır.
Özürlü kadınlar ve kız çocukları,
yüksek seviyede desteğe ihtiyaç duyan özürlü bireyler, özürlü gençler ve
çocuklar, yaşlı özürlüler ve göçmen veya azınlık grupların üyesi olan özürlü
bireyler daha yüksek düzeyde dışlanma riski altında bulunmaktadır ve genellikle
diğer özürlü bireylere kıyasla topluma katılım düzeyleri daha düşüktür.
Özürlü kadınlar ve kızlar
genellikle hem cinsiyet hem de özürlülük temelinde ayrımcılığa maruz
kaldıklarından, çoklu engellerle karşılaşmaktadırlar. Her düzeyde özürlülük ve
cinsiyete yönelik genel politika ve programlarının geliştirilmesinde kadınların
ve kızların bu özel durumu göz önünde bulundurulmalıdır.
Özürlüler arasındaki en
savunmasız gruplardan biri de, sahip oldukları özrün karmaşıklığına ve ciddiyetine
bağlı olarak yüksek düzeyde desteğe gereksinim duyan kişilerdir. Bu kişilerin
yaşam kalitesi çoğunlukla uygun kaliteli hizmetlerin, özel ve yoğun desteğin
sunumuna bağlıdır. Bu grupta yer alan kişilerin özel sorunlarının uygun biçimde
ele alınabilmesi için ilgili makamlar, resmi kurumlar ve hizmet sunucular
arasında ortak planlamanın ve eşgüdümün sağlanması gerekmektedir.
Özürlü çocuklar, Birleşmiş
Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde de belirtildiği üzere, diğer çocuklarla
aynı haklardan ve fırsatlardan faydalanabilmelidir. Genç özürlüler de
toplumumuzdaki savunmasız gruplardan biridir. Yaşamın birçok alanına erişimde
bu kişiler hala büyük engellerle karşılaşmaktadır. Geniş etkili politika
alanlarında bilgiye dayalı politikaların tasarlanması ve uygulanabilmesi için özürlü
çocuklar ve gençler tarafından karşılaşılan sorunların incelenmesi ve
araştırılması gerekmektedir.
Özürlü bireylerin, özellikle de
yoğun desteğe gereksinim duyan bireylerin zamanla yaşlanması, Avrupa
genelindeki tüm toplumlar için yeni sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu
sorunların birçok politika ve hizmet alanında ele alınarak çözümlenebilmesi
için yenilikçi yaklaşımlara gerek duyulmaktadır.
Azınlıklar veya göçmen gruplar
arasındaki özürlü bireyler, kamu hizmetlerinin yokluğuna veya ayrımcılığa bağlı
olarak çoklu dezavantajlara maruz kalabilmektedir. Bu gruptaki özürlü bireylerin
karşı karşıya kaldığı sorunların çözüme kavuşturulabilmesi için, kültürel birikimi,
dili ve özel gereksinimleri de hesaba katan kapsamlı bir yaklaşıma gerek
duyulmaktadır.
Yukarıda bahsedilen özel grupların
sosyal bütünleşmesinin sağlanabilmesi için birden fazla alanda gerekli
tedbirlerin alınması şarttır. Karar verici mercilerin, bu grupların her biri
tarafından karşılaşılan güçlükler ve engeller konusunda bilgilendirilmesi ve bu
engellerin ortadan kaldırılabilmesi ve bireylerin tam potansiyellerine
ulaşabilmeleri için birden fazla eylem alanını kapsayan eylemlerin politikalara
dâhil edilmesi gerekmektedir. Birden fazla alanı kapsayan etkin ve bütünsel
politikaların geliştirilebilmesini sağlamak için bu eylem planının ve Avrupa
Konseyi’nin Yeni Sosyal Uyum Stratejisi’nin (2004) bir arada
değerlendirilmesine yardımcı olacak çift yönlü bir yaklaşımın benimsenmesi
şarttır.
1.5. Uygulama ve İzleme/Takip
Eylem alanlarının ve ortak
uygulama alanlarının zeminini oluşturan temel ilkeler doğrultusunda Eylem
Planı’nın uygulama stratejisi bakımından en önemli unsurları Evrensel Tasarım
ilkeleri, kalite, mesleki eğitim ve bütünleştirme olarak belirginleşmektedir.
Evrensel Tasarım ilkelerinin uygulanması, ürünlerin kullanılabilirliğinin ve
çevrenin ulaşılabilirliğinin iyileştirilmesinde büyük önem taşımaktadır. Ayrıca,
bütün politikaların, eylemlerin ve hizmetlerin kalite bakımından yüksek
standartlarla desteklenmesi de önemlidir. Politika üretiminde ve hizmet
sunumunda bütünleştirici bir yaklaşımın benimsenmesi, daha kapsayıcı bir
toplumun oluşturulmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Üye devletlerin temel
sorumlulukları, özürlülük politikalarının ulusal seviyede uygulanması ve
özellikle her eylem alanında yer alan ilgili eylemlerin uygulanmasıdır. Üye
devletler, hangi alanlarda ilerleme kaydedilmesi gerektiğini ve hangi özel
eylemlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini tespit etmek için öncelikle Özürlüler
Eylem Planı’nın temel ilkelerini göz önünde bulundurarak mevcut politikalarını
değerlendirmelidir.
Söz konusu değerlendirme süreci
neticesinde üye devletler politikalarını aşamalı olarak ve ulusal mali
kaynaklar çerçevesinde Özürlüler Eylem Planı’nda yer alan temel ilkelerle ve
tavsiyelerle uyumlu hale getirmek üzere stratejiler oluşturmalıdır.
Üye devletler, Özürlüler Eylem
Planı’nın uygulanması ve değerlendirilmesi süreçlerinde birbirleri ve ilgili
paydaşlarla; özellikle de özürlüleri temsil eden sivil toplum örgütleri ile
ortaklıklar oluşturmalıdır.
Özürlüler Eylem Planı’nın
uygulanmasına yönelik olarak yüksek farkındalığın oluşturulması amacıyla Avrupa
Konseyi’nin bütün ilgili organları ve komitelerine danışılmıştır.
Bakanlar Komitesi, takip
sürecinin idaresi amacıyla uygun bir forum oluşturacaktır ve üye devletler
tarafından bazı öncelik konularının derinlemesine analizinin yapılması yönünde
tavsiye kararı almayı planlamaktadır. Özürlüler Eylem Planı’nın etkin bir
şekilde takibinin yapılması, üye devletlerin mevzu bahis foruma düzenli
aralıklarla gerekli bilgileri sunmasını gerektirecektir.
Oluşturulan forum, Özürlüler
Eylem Planı’nın uygulanışı hakkında Bakanlar Komitesi’ne düzenli olarak bilgi
sunacaktır.
2. Giriş
2.1. Misyon
Eylem Planı, Avrupa Konseyi’nin
insan haklarına, ayrımcılıkla mücadeleye, fırsat eşitliğine, tam vatandaşlığa
ve özürlü bireylerin önümüzdeki on yıl içinde Avrupa özürlüler politikasına
katılımlarının sağlanmasına ilişkin amaçlarını gerçekleştirmeyi
hedeflemektedir.
Bu Eylem Planı, ülkelerin
kendilerine özgü koşullarına cevap verebilecek nitelikte, esnek, uyarlanabilir
ve kapsamlı bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. Ayrıca uygun planların,
programların veya yenilikçi stratejilerin tasarlanması, uyarlanması veya
uygulanması aşamalarında karar verme yetkisine sahip merciler için yol
gösterici nitelikte olması amacıyla hazırlanmıştır.
Avrupa Konseyi, Özürlüler Eylem
Planını, bütün üye devletlere tavsiye kararları, bildirgeler ve uzmanlık
bilgisi sunarak uygulamaya koymaya çalışacaktır.
2.2. “Hasta”dan “Vatandaş” Kavramına Değer Kayması
Son on yılda Avrupa’da büyük
siyasi, ekonomik, sosyal ve teknolojik değişimler meydana gelmiştir.
Küreselleşmenin getirdiği fırsatlar ve güçlükler, bilgi ve iletişim
teknolojisinin gelişimi, istihdamda ve işsizlikte meydana gelen değişiklikler,
sağlık ve nüfus, göç ve pazar ekonomisine geçiş, Avrupa’nın dönüşümüne neden
olmaktadır. Bu değişimlerin çoğu olumlu niteliktedir ve sonuç olarak insanların
umutlarını ve beklentilerini yükseltmiştir.
Özürlü bireyler artık topluma
katkıda bulunmayan bakıma muhtaç hastalar olarak değil, toplumun tam katılımcı
bir üyesi olarak hak ettikleri yeri almak için önlerindeki mevcut engellerin
kaldırılmasına gereksinim duyan kişiler olarak görülmeye başlanmıştır. Söz
konusu engeller arasında tutumlar, sosyal, yasal ve çevresel engeller yer
almaktadır. Bu nedenle özürlülüğün eski mekanik modelinden sosyal ve insan
hakları temelli modeline değer kaymasını kolaylaştırmamız gerekmektedir.
Toplumun birey algısı, bütün
özürlü bireylerin onuruna, temel özgürlüklerine ve insan haklarına saygıyı
öngören uyumlu ve bütüncül bir yaklaşıma odaklı hale gelmiştir. Bunun
neticesinde birçok Avrupa ülkesinde, özürlü bireyin kendi yaşamını kontrol
edebilmek için yetkilendirilmesine yönelik etkin politikaların hazırlanması
yönünde bir değişim süreci başlamıştır. Aynı zamanda özürlü kuruluşları başta
olmak üzere, sivil toplum örgütlerinin toplum içindeki rolü de değişmiştir.
Sivil Toplum Örgütleri hükümetler ve özürlü bireyler için paydaşlara, hak savunucularına
ve uzmanlık bilgisi kaynağı olarak özürlülük alanında söz sahibi mercilere
dönüşmüştür.
Eylem Planı, gelecekteki
teknolojik değişimleri ve diğer gelişmeleri göz önünde bulunduracak esnekliğe
sahip olacak biçimde tasarlanmıştır.
Biyoteknoloji alanında
gerçekleşen son gelişmeler ve bu bilim dalının kullanım potansiyeli, özürlü
bireyler arasında, yaşam hakkının bile söz konusu olabildiği endişeler
yaratmaktadır. Eylem Planı, tam sosyal içermenin ve özürlü bireylerin toplumsal
katılımının sağlanmasını hedeflediğinden, prenatal tanı gibi tıbbi konuların ve
kürtaja ilişkin kanunlarda özürlü ayrımcılığının eylem planına dâhil edilmesi
uygun görülmemiştir.
Bununla birlikte, bu konular da
şüphesiz ki önem taşımaktadır ve özürlü bireylerin temsilci kuruluşlar
vasıtasıyla, bu konularla ilgili ulusal ve uluslararası etik ve biyo-etik
komitelerine katılabilmesinin elzem olduğuna kanaat getirilmiştir.
2.3. Malaga Bakanlar
Deklarasyonu
Özürlülere yönelik entegrasyon
politikalarından sorumlu bakanların katılımıyla 7 - 8 Mayıs 2003 tarihlerinde
İspanya - Malaga’da düzenlenen İkinci Avrupa Bakanlar Konferansı’nda, 1991
yılında düzenlenen ve Bakanlar Komitesi’nin özürlü bireyler için tutarlı bir
politikanın oluşturulmasına dair R (92) 6 sayılı tavsiye kararı ile sonuçlanan Birinci
Avrupa Bakanlar Konferansı temel alınmıştır. 9 Nisan 1992 tarihinde kabul
edilen bu tavsiye kararı Avrupa Konseyi üye devletlerinin özürlülere yönelik
politikalarını on yıldan fazla bir süre etkilemiştir ve özürlü bireyleri hem
ulusal hem de uluslararası düzeyde olumlu etkileyen sosyal içerme odaklı
politikaların ortaya çıkmasını sağlamıştır
Konferansta kabul edilen “Vatandaşlar
Olarak Tam Katılıma Doğru” başlıklı Malaga Bakanlar Deklarasyonu’nda bakanlar,
sonraki on yıl içindeki temel hedeflerinin özürlü bireylerin ve özürlü
ailelerinin yaşam kalitesinin yükseltilmesi olacağına dair görüş birliğine
varmıştır. Ayrıca, özürlülüğün toplumsal modelini ve hem toplumun, hem de özürlü
bireylerin yüksek beklentilerini yansıtacak yeni bir stratejinin geliştirilmesi
gerektiği de vurgulanmıştır.
Bakanlar, yaşa bağlı kalmaksızın
bütün özürlü bireylere karşı her tür ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını
hedefleyen Eylem Planı’nda, bu stratejinin de belirtilmesi gerektiğine kanaat
getirmiştir. Eylem Planı’nda özürlü kadınlara, ileri seviyede desteğe
gereksinim duyan özürlü bireylere ve yaşlanan özürlülere özel vurgu yapılması
ve bu kişilerin insan haklarından, temel özgürlüklerinden ve tam vatandaşlıktan
faydalanmalarının sağlanması gerektiğine karar verilmiştir.
2.4. İnsan Hakları Çerçevesi
Avrupa Konseyi ve üye devletleri,
özürlü bireylerin her tür ayrımcılığa ve suiistimale karşı koruma altına
alınması özürlü bireyler için fırsat eşitliği konusunun ilgili bütün politika
alanlarına dâhil edilmesi yönündeki çalışmalarını ayrımcılıkla mücadele ve
insan hakları çerçevesinde sürdürecektir.
Üye devletler, Eylem Planı’nın
hazırlanması yoluyla, özürlü bireylere eşit muameleyi ve özürlü bireylerin
insan haklarını destekleyen mevcut yasal antlaşmaların, uygulama araçlarının,
standartların ve politikaların önemini tasdik etmektedir. Avrupa seviyesinde;
Bakanlar Komitesi’nin R (92) 6 sayılı Tavsiye Kararı bu yönde sağlam temeller
atmıştır. Avrupa Birliği mevzuatı ve programları özürlülük alanındaki
çalışmalara gerekli zemini hazırlamıştır ve Avrupa Komisyonu Eylem Planı özürlü
bireylere yönelik politikaların gelecekte nasıl tasarlanacağı ve Avrupa
kuruluşları tarafından nasıl uygulanacağını şekillendirecektir. Avrupa
Konseyi’nin Yeni Sosyal Uyum Stratejisi (2004)’nde, toplumda sosyal dışlanmaya
maruz kalan ve savunmasız kalma riski bulunan bireylerin ve grupların
haklarının gerçekleştirilmesine yönelik özel bir kararlılık da ifade
edilmektedir.
Avrupa’da kullanılan mevcut
uygulama araçlarına ek olarak, Özürlüler için Fırsat Eşitliği Konusunda
Birleşmiş Milletler Standart Kuralları, Birleşmiş Milletler’in insan hakları
ile ilgili antlaşmaları ve BM özürlü kişilerin hakları sözleşmesinin taslağında
kaydedilen gelişmeler de dikkate alınmaktadır.
2.5. Stratejik Hedefler
Bu Eylem Planı’nın temel hedefi, özürlü
bireylerin toplumsal yaşama tam katılımlarının sağlanması ve sonuçta özürlülüğe
ilişkin konuların ilgili bütün politika alanlarına dâhil edilmesini
sağlamaktır.
Eylem Planı, ülkelerin
kendilerine özgü koşullarına cevap verebilecek nitelikte, esnek, uyarlanabilir
ve kapsamlı bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. Dolayısıyla, üye devletlerden
bazılarında devam etmekte olan geçiş süreci ve üye devletlerin coğrafi,
ekonomik, kültürel ve sosyal çeşitliliği de Eylem Planı’nda göz önünde
bulundurulmaktadır. Ayrıca, temel önceliklere ilişkin uygun stratejilerin
tasarlanması veya uygulanması aşamalarında karar yetkisine sahip merciler için
yol gösterici nitelikte olması amacıyla hazırlanmıştır.
Eylem Planı, özürlü
vatandaşlarının entegrasyonu için ilk kez bir ulusal eylem planı hazırlayacak
olan ülkelere ve bu tür politikalarını ve planlarını daha önceden hazırlamış
olan ülkelerin bu konuda ilerleme kaydetmesine yardımcı olacaktır.
Ayrıca üye devletlerin etkin
çözümler üreten araçlar vasıtasıyla ayrımcılığı yasaklayan ve eşit fırsatlardan
faydalanma hakkını temin eden etkili politikalar oluşturmasına yardımcı
olacaktır.
Eylem Planı, özel teşebbüs, sivil
toplum örgütleri ve diğer uluslararası kuruluşlar için faydalı bir ilham
kaynağı sunmaktadır.
Son olarak ve hepsinden önemlisi,
Eylem Planı’nda özürlü kişilerin ve özürlü kişileri temsil eden örgütlerin
politika hazırlığı süreçlerinde, ulusal politikalardan daha bireysel konulara
kadar her alanda kendi hayatlarını etkileyecek kararlar alınırken düşüncelerine
başvurulan yetkin ve uzman paydaşlar olarak değerlendirilmesi, en temel
olgulardan biri olarak ön plana çıkmaktadır.
Ulusal düzeyde kaydedilen
ilerlemeleri tespit etmek ve iyi uygulama örneklerini paylaşmak amacıyla Eylem
Planı’nın uygulanması düzenli olarak değerlendirilecektir. Bunun
gerçekleştirilebilmesi için sürecin takibine ve çıktının ulusal düzeyde
değerlendirilmesine yönelik etkin ve uygulanabilir mekanizmaların hayata geçirilmesi
gerekecektir.
2.6. Eylem Planı’nın Yapısı ve İçeriği
Eylem Planı geniş kapsamlıdır ve özürlü
bireylerin yaşamlarını etkileyen farkındalık artırma, mobilite, istihdam,
eğitim ve barınma gibi birçok alanı kapsamaktadır. Bu temel konular, Eylem
Planı’nın özünü teşkil eden 15 eylem alanına uygun bir biçimde
yansıtılmıştır.
Özürlü kadınlar ve kız çocukları,
yüksek seviyede desteğe ihtiyaç duyan özürlü bireyler, özürlü gençler ve
çocuklar, yaşlı özürlüler ve göçmen veya azınlık gruplarının üyesi olan
özürlülerin durumları gibi birden fazla alanda tedbirin alınmasını gerektiren
ortak konular da Eylem Planı’nda yer almaktadır.
Eylem Planı’nda Avrupa’da ve
uluslararası düzeyde geçerliliği bulunan mevcut araçlar, planlar, antlaşmalar
ve BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme taslağındaki gelişmeler de
dikkate alınmıştır.
Eylem Planı’nın temel
unsurları; kapsamlı ve temel ilkeler,
temel eylem alanları, ortak eylem alanları, uygulama ve takip mekanizmaları ve
aşamalı uygulama sürecidir. Eylem Planı bu doğrultuda yapılandırılmıştır.
Eylem Planı özürlülük tanımı
içermemektedir. Komite bunun, üye devletlerin kendilerini ve ulusal
politikalarını ilgilendiren bir konu olduğu hususunda fikir birliğine
varmıştır.
Aynı şekilde, özürlülüğün
önlenmesi konusu ile ilgili özel bir eylem alanı planda yer almamaktadır. Ancak
özürlülüğün sonuçları bireyler, aileler ve genel olarak toplum üzerinde etkili
olduğundan, özürlülüğün önlenmesi özürlü bireyler, özürlü olmayan bireyler ve
hükümetler için önem taşımaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından
hazırlanan İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması
(ICF)[1]
doğrultusunda bu Eylem Planı bütün olarak, etkinlik ve katılım
kısıtlılıklarının önlenmesine odaklanmaktadır. Dolayısıyla Eylem Planı ICF’i
tanır ve standardizasyon çerçevesi olarak ICF’yi kullanmaları hususunda üye
devletleri teşvik eder.
Komite, tıbbi tedavi alanındaki
gelişmelerin, özürlülüğün erken teşhisinde ve sağlık politikalarında kaydedilen
ilerlemelerin ve sağlık politikalarının Avrupa Konseyi bünyesindeki ilgili
komitelerce ele alınması gerektiğine kanaat getirmiştir.
Özürlüler Eylem Planı, yeterli
sağlık hizmetlerinin, daha güvenli çevrelerin sağlanması ve sağlıklı bir yaşam
tarzının desteklenmesi yoluyla özürlülüğün etkilerinin en asgari düzeye
indirgemek bakımından toplumun bütün vatandaşlarına karşı sorumluluğu
bulunduğunu temel bir ilke olarak kabul etmektedir. Bu konular çeşitli eylem
alanlarında, özellikle de sağlık ve rehabilitasyon ile ilgili olan eylem
alanlarında ele alınmıştır.
2.7. Temel İlkeler
Bu Eylem Planı’nda esas alınan
temel ilkeler şunlardır;
-
ayrımcılıkla mücadele
-
fırsat eşitliği
-
bütün özürlü kişilerin topluma tam katılımının
sağlanması
-
farklılığa saygı ve özürlülüğün insan çeşitliliğinin
bir parçası olarak kabulü
-
bireyin kendi seçimlerini yapabilmesi de dahil olmak
üzere onur ve bireysel özerklik
-
kadın - erkek eşitliği
-
özürlü bireylerin, temsilci kuruluşlar vasıtasıyla
bireysel ve toplumsal seviyede kendi yaşamlarını etkileyen bütün kararlara katılması
2.8. Usul
Eylem Planı’nın taslak
çalışmaları, Özürlülerin Rehabilitasyonu ve Entegrasyonu (Kısmi Antlaşma)
Komitesi’nin (CD-P-RR) Ekim 2003’de düzenlenen 26.toplantısında başlamıştır. Eylem
Planı’nın hazırlık sürecinin kolaylaştırılması için CD-P-RR himayesinde bir çalışma
grubu ve bu gruba destek sağlamak üzere geçici bir taslak hazırlama grubu
oluşturulmuştur.
Eylem Planı’nda özürlü bireyleri
temsil eden sivil toplum örgütleri, politika üretiminde uzmanlık bilgisinden
faydalanılan kaynaklar ve yetkili paydaşlar olarak değerlendirilmektedir. Sonuç
olarak, özürlü kuruluşlarının temsil eden Avrupa Özürlüler Forumu, Avrupa
Konseyi Özürlüler Eylem Planı’nın hazırlanmasında önemli ve etkin bir rol
oynamıştır.
Özürlüler Eylem Planı’na yönelik farkındalık
yaratılması ve uygulanmasının sağlanması için Avrupa Konseyi’nin bütün ilgili
organlarına ve komitelerine danışılmıştır.
3. Temel Eylem Alanları
Eylem Planı, geniş bir politika
alanını kapsayan ve tümü birlikte değerlendirildiğinde özürlü bireylere yönelik
ulusal politikaların ve stratejilerin geliştirilmesi ve yürütülmesi için
kapsamlı bir çerçeve oluşturabilecek özel eylemler ortaya koymaktadır.
Eylem Planı’nda Avrupa
Konseyi’nin özürlü bireyler için tutarlı politikaların izlenmesine dair R (92)
6 sayılı Tavsiye Kararı doğrultusunda gerçekleştirilen “Vatandaşlar Olarak Tam
Katılıma Doğru” başlıklı Özürlülere İlişkin Bakanlar Deklarasyonu (Malaga -
İspanya’da düzenlenen ve özürlülerin bütünleştirilmesine yönelik politikalardan
sorumlu bakanların katıldığı İkinci Avrupa Bakanlar Konferansı’nda, Mayıs
2003’de kabul edilmiştir) esas alınmıştır.
Eylem alanlarından her birinde
temel hedefler ve üye devletler tarafından uygulanması beklenen özel eylemler
ifade edilmektedir;
Eylem Alanı 1: Siyasal ve kamusal
yaşama katılım
Eylem Alanı 2: Kültürel yaşama
katılım
Eylem Alanı 3: Bilgi ve iletişim
Eylem Alanı 4: Eğitim
Eylem Alanı 5: İstihdam, mesleki
eğitim ve rehberlik
Eylem Alanı 6: Yapılı Çevre
Eylem Alanı 7: Ulaşım
Eylem Alanı 8: Toplumsal yaşam
Eylem Alanı 9: Sağlık hizmetleri
Eylem Alanı 10: Rehabilitasyon
Eylem Alanı 11: Sosyal koruma
Eylem Alanı 12: Yasal koruma
Eylem Alanı 13: Şiddet ve tacize
karşı koruma
Eylem Alanı 14: Araştırma ve
Geliştirme
Eylem Alanı 15: Farkındalık
artırma
3.1. Eylem Alanı 1: Siyasal ve kamusal yaşama katılım
3.1.1. Giriş
Tüm vatandaşların demokratik
süreçlere, siyasal ve kamusal yaşama katılımı, demokratik toplumların gelişmesi
için büyük önem taşımaktadır. Toplumun vatandaşlarının çeşitliliğini yansıtmaya
ve vatandaşlarının farklı deneyimlerinden ve bilgilerinden faydalanmaya
ihtiyacı vardır. İşte bu nedenle, özürlü bireylerin oy verme haklarını kullanabilmeleri
ve bu tür etkinliklere katılabilmesi önem arz etmektedir.
Özürlü bireylerin yerel,
bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde siyasete katılabildiği ve teşvik
edildiği ortamların yaratılması için gerekli çaba sarf edilmelidir. Bunun
gerçekleştirilmesi sadece herkesin siyasal haklarından faydalanabildiği
koşulların temini ile mümkün olacaktır.
Temsilci konumuna sahip özürlü
bireyler arasında genellikle özürlü kadınların ve gençlerin daha az oranda yer
aldığı bilinmektedir. Dolayısıyla, temsilci gruplar arasına katılmalarının
desteklenmesi ve gruplara dahil edilmesi önemlidir.
3.1.2. Hedefler
i.
özürlü bireylerin siyasi partilere ve sivil topluma
diğer bireylerle eşit şekilde katılım sağlayabileceği bir ortam oluşturmak,
ii.
toplumun farklı yapısını tam olarak yansıtabilmek
maksadıyla özürlü bireylerin yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası tüm
düzeylerde siyasal ve kamusal yaşama katılımlarını artırmak,
iii.
ileri düzeyde desteğe gereksinim duyanları da dahil
olmak üzere özürlü kadınların ve gençlerin her seviyede siyasi arenaya
katılımını teşvik etmek için çalışmalar sürdürmek,
iv.
özürlü bireylere ilişkin politikaların belirlenmesi
süreçlerinde özürlü bireylere ve özürlü kuruluşlarına danışmak ve söz konusu
süreçlerde özürlü bireylerin söz sahibi olmalarını sağlamak,
3.1.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
Özürlü bireylerin demokratik haklarını kullanabilmesi
için oy kullanma usullerinin ve tesislerinin özürlüler tarafından
kullanılabilir ve ulaşılabilir olmasını sağlamak ve gerekli görüldüğünde özürlü
bireylere oy kullanmaları için yardımcı sağlamak,
ii.
Özürlü bireylerin gizli oy verme hakkını korumak ve
gerekli görüldüğünde özürlü kişilerin talebi üzerine oy verme esnasında talep
ettikleri kişinin yardımını almasını sağlamak,
iii.
hiçbir özürlünün özürlülüğü nedeniyle oy kullanma veya
seçime katılma hakkından mahrum edilmemesini sağlamak,
iv.
seçime ilişkin bilgilerin bütün alternatif biçimlerde uygun,
erişilebilir ve kolay anlaşılır olmasını sağlamak,
v.
siyasi partilerin ve diğer sivil toplum örgütlerinin
bilgilendirme hizmetlerinin ve mitinglerinin ulaşılabilir/erişilebilir olmasını
sağlamak,
vi.
özürlü kadınlar ve gençler başta olmak üzere tüm özürlü
bireylerin bir araya gelerek her seviyede siyasete katılmak ve siyaseti
etkilemek amacıyla yerel, bölgesel ve ulusal düzeylerde temsil eden özürlü
örgütleri kurmalarını teşvik etmek ,
vii.
demokratik karar alma süreçlerinde, özürlü bireylere ve
temsilci kuruluşlarına da diğer örgütlerle eşit şekilde danışılmasını teşvik
etmek,
viii.
Bakanlar Komitesi’nin vatandaşların kamusal yaşama
katılımları üzerine üye devletlere Rec(2001)19 sayılı Tavsiye Kararı’nın,
Bakanlar Komitesi’nin siyasete ve ortak karar alma süreçlerine katılımda kadın
erkek eşitliğinin sağlanması üzerine üye devletlere Rec(2003)3 sayılı Tavsiye
Kararı’nın, elektronik oy kullanmaya ilişkin yasal, işlevsel ve teknik
standartlar üzerine Rec(2004)11 sayılı Tavsiye Kararı’nın ve e-devlet
uygulamaları üzerine Rec(2004)15 sayılı Tavsiye Kararı’nın ilgili hükümlerini
uygulamak,
3.2. Eylem Alanı 2: Kültürel yaşama katılım
3.2.1. Giriş
Özürlülerin toplumla tam olarak
bütünleşebilen bireyler olma hakları, o toplumun kültürel yaşamına
katılabiliyor olmalarına bağlıdır. Özürlü bireyler, bağımsız bireyler olmak ve
yaşamlarını bağımsız biçimde sürdürebilmek için, özürlü olsun veya olmasın
toplumun diğer bireyleri ile etkileşimde bulunacak biçimde eksiksiz bir yaşama
sahip olmalıdırlar. Özürlü bireyler kültür, eğlence, spor ve turizm
etkinliklerine katılma haklarına sahiptir.
Avrupa Konseyi ve üye devletleri
kültürel politikalarını oluştururken veya uygularken özürlü haklarını göz
önünde bulundurmaya kararlıdır. Sanat etkinliklerine ve kültürel yaşama
katılımlarının sağlanması yoluyla özürlü bireylerin yaşam kalitesinin
artırılması ve özürlü bireyler için fırsatların dönüştürülmesi için ortak bir
tutumun benimsenmesi gerekmektedir.
Bu hedefe ulaşmak için izlenecek
kolay bir yol bulunmamaktadır. Çeşitli yollara başvurulabilir ancak sonuç
olarak bazı özel kanunların kabulü gerekli olabilir. Bu tür kanunlar, küçük
ölçekli özel iş firmalarının binalarına, tarihi anıtlara veya eski binalara
erişim bağlamında “makul düzenleme” kavramını içermelidir. Ayrıca, toplumun
çeşitliliği konusunun medya yayınlarında tam anlamıyla vurgulanması da
gerekecektir.
3.2.2. Hedefler
i.
özürlü bireylerin yerel, bölgesel ve ulusal kültürel
yaşama erişebilmelerini sağlanması için uygun tedbirler almak,
ii.
özürlü bireylerin hem gözlemci hem katılımcı olarak
kültür, eğlence, boş zaman, spor etkinliklerine ve manevi ve toplumsal
etkinliklere katılabilmelerini sağlamak,
iii.
özürlü bireylerin üyesi oldukları toplumun yararına
veya kendi yararlarına yaratıcı, sportif, sanatsal, manevi ve entelektüel
kapasitelerini kullanmalarını ve geliştirmelerini sağlamaya yönelik çalışmalar
sürdürmek,
3.2.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası düzeyde
faaliyet gösteren kuruluşların ve ilgili birimlerin edebi ve diğer kültürel
bilgilendirme hizmetlerini erişilebilir formatta sunmalarını, bu bağlamda
elektronik teknolojiden tam faydalanılmasını ve uygun olduğu müddetçe basit ve
anlaşılır ifadelerin kullanılmasını teşvik etmek,
ii.
özürlü bireylerin kültür, eğlence, boş zaman, spor
etkinliklerine manevi ve toplumsal etkinliklere etkin bir şekilde katılmalarını
sağlamaları için devlet kurumlarını, özel kuruluşları, ilgili idari birimleri
ve hizmet sunucularını teşvik etmek,
iii.
özürlü bireylerin yayınlara, filmlere, tiyatro
oyunlarına ve sanatla ilgili diğer etkinliklere altyazı, resimli anlatım,
betimleme ve işaret dili gibi erişilebilirlik düzenlemeleri yoluyla
katılabilmelerini sağlamak maksadıyla yayın kuruluşlarını ve diğer ilgili
kuruluşları teşvik etmek,
iv.
özürlü bireylerin “mikrofon ve kamera önünde/arkasında”
istihdamlarını artırmaları için ulusal yayın kuruluşlarını ve ilgili diğer
kuruluşları teşvik etmek,
v.
özürlü bireylerin kültür, eğlence ve turizm etkinliklerine
diğer bireylerle birlikte katılımını sağlamak amacıyla, bu etkinliklerden sorumlu
kuruluş ve birimlerin personelini düzenli olarak özürlüler konusunda farkındalık
eğitimine tabi tutmasını teşvik etmek,
vi.
hizmet sunucuların hizmet verdikleri alanları ve
hizmetlerini gerekli tedbirleri alarak ulaşılabilir hale getirmelerini teşvik
etmek gibi belirli yöntemlerle özürlü bireylerin kültür, spor, turizm ve boş
zaman etkinliklerinden faydalanmalarını sağlamak,
vii.
aşağıdaki eylemleri yerine getirmek için uygun
tedbirleri almak;
-
fikri mülkiyet haklarını yasalarını özürlü bireylerin
kültürel materyallere erişimine izin vermeyen veya ayrımcılık yaratan bir engel
çıkarmamasını sağlamak ve bunu gerçekleştirirken uluslararası hukukun ilgili
hükümlerine halel getirilmemesine dikkat etmek,
-
özürlü bireylerin sanatçı statüsü kazanabilmesini ve sanatsal
mülkiyetinden faydalanabilmesini sağlamak.
viii.
özürlü bireylerin, özürlüler için planlanmış olsun ya da
olmasın, bütün etkinliklere katılımını teşvik etmek,
ix.
kültürel ve sportif etkinliklerin sosyal becerilerin
geliştirilmesindeki rolünü göz önünde bulundurarak, özürlü çocuklar için
hazırlanan eğitim programlarına bu etkinliklerin dahil edilmesini sağlamak,
3.3. Eylem Alanı 3: Bilgi ve İletişim
3.3.1. Giriş
Bilgi ve iletişime erişim, özürlü
bireylerin topluma katılımı için en temel unsurdur. Özürlü bireylerin haklarını
etkin bir biçimde kullanabilmeleri, kendi yaşamlarını etkileyecek konular hakkında
karar verebilmeleri ve karar süreçlerine katılabilmeleri için uygun iletişim
sistemleri yoluyla bilgiye erişebilmeleri büyük önem taşımaktadır. Ne var ki, bilgi
ve iletişim birçok özürlü için hala büyük oranda erişilebiliri değildir.
Bilgi ve iletişim alanındaki
gelişmeler, vatandaşların birbirleri ile etkileşimde bulunma, işlerini idare
etme, hizmetlerden faydalanma biçimlerinin ve genel olarak bilgi ve iletişim
sistemlerin değişimine yol açmaktadır. Teknolojik ilerlemeler arasında
internet, e-iletişim araçları, görüntülü telefonlar vs. yer almaktadır. Bu tür
teknolojik gelişmelerden hiçbir grup hariç tutulmaksızın bütün vatandaşların,
özellikle de özürlü bireylerin faydalanması çok önemlidir.
Bilgilendirme hizmetlerini özürlü
bireylerin çeşitli gereksinimlerine uygun şekilde, farklı erişilebilir
formatlarda sunmak, özellikle kamu kurum ve kuruluşlarının görevidir. Devlet
birimleri bu alandaki iyi uygulama örnekleri ile model olmalı, özel sektörün ve
özürlü bireylere yönelik çalışan bütün hizmet sunucularının bu uygulamaları
kabul etmeleri teşvik edilmelidir.
Ayrıca, iletişim sistemleri de özürlü
bireyler tarafından erişilebilir olmalıdır. Telefon röle sistemleri, yazılı ve
görsel iletişim sistemleri gibi kullanılmakta olan erişilebilir iletişim
örnekleri mevcuttur.
Gerçekten bütüncül bir toplum
inşa etmek istiyorsak, özürlü bireylerin bilgi ve iletişim sistemlerini diğer
bütün bireylerle eşit şekilde kullanabiliyor olması gerekmektedir.
3.3.2. Hedefler
i.
özürlü bireylerin, toplumun diğer üyeleri ile eşit
şekilde bilgi aramasını, almasını ve vermesini sağlamak için uygun tedbirler
almak;
ii.
yaşamın bütün alanlarında özürlü bireylerin
bağımsızlığını ve toplumla etkileşimini artırmak amacıyla yeni teknolojileri en
iyi şekilde kullanmak,
3.3.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
farklı özür gruplarından kaynaklanan gereksinimler
doğrultusunda çeşitli erişilebilir format ve teknolojilerle (Braille, ses
kasetleri veya kolay anlaşılabilir metinler gibi) resmi bilgilerin özürlü
bireylere sunulmasını sağlamak,
ii.
bilgi ve iletişim teknolojilerinin özürlü bireyler
tarafından kullanımını teşvik etmek için mesleki eğitim programları düzenlemek
ve diğer eylemleri gerçekleştirmek,
iii.
e-eğitim materyallerinin mevcut erişilebilirlik
standartlarına uygun biçimde özürlü bireyler tarafından erişilebilir olmasını
sağlamak,
iv.
özürlü bireylerin işaret dili, Braille ve alternatif
iletişim araçları ve yöntemleri kullanabileceğini göz önünde bulundurmak ve
bunların resmi iletişimde mümkün olduğunca kullanılmasını sağlamak;
toplantılarda ve konferanslarda talep üzerine sunumun içeriğini basit ve
anlaşılır bir şekilde özetleyecek bir kişi görevlendirmek,
v.
metin iletişimi gibi yeni teknolojiler vasıtasıyla
iletişim sistemlerini daha erişilebilir hale getirmek,
vi.
web siteleri de dahil olmak üzere, yetkili kamu
kurumlarının ve ilgili birimlerinin bilgilendirme ve iletişim hizmetlerinin geçerli
uluslararası erişilebilirlik standartlarına uygun olmasını sağlamak,
vii.
özellikle kamu kaynaklarından yararlananlar başta olmak
üzere özel teşebbüsün erişilebilir bilgilendirme ve iletişim hizmetleri
sunmasını teşvik etmek,
viii.
bilgilendirme ve iletişim hizmetlerinde kullanılmak
üzere düşük maliyetli destek teknolojileri geliştirme, üretme ve dağıtma
çalışmalarını desteklemek,
ix.
yeni bilgi ve iletişim teknolojilerinin
yapılandırılmasında evrensel tasarım ilkelerine uyumluluğu sağlamak,
x.
“Bütünleştirici yeni teknolojiler yoluyla özürlü
bireylere tam vatandaşlık” konulu ResAP(2001)3 sayılı Kararı uygulamak,
3.4. Eylem Alanı 4: Eğitim
3.4.1. Giriş
Eğitim, özürlü bireyler de dâhil
olmak üzere bütün vatandaşlar için sosyal bütünleşmenin ve bağımsızlığın
sağlanmasında temel bir etmendir. Aile ve arkadaşlar gibi sosyal etki sahibi unsurlar
da bu eylem alanının amaçlarına katkıda bulunmaktadır. Eğitime; okul öncesi
eğitim, ilk - orta ve yüksek öğretim, mesleki eğitim ve hayat boyu öğrenme
dahil edilmeli ve eğitim yaşamın bütün aşamalarını kapsamalıdır. Özürlü
bireyler için genel eğitim programlarına katılım fırsatlarının yaratılması, sadece
özürlü kişiler için değil, özürlü olmayan bireylerin insan çeşitliliğini
anlaması bakımından da yararlıdır. Birçok eğitim sisteminde özürlü bireyler
için genel eğitime ve özel eğitim yapılarına erişim uygun bir biçimde
sağlanmaktadır. Normal ve özel eğitim yapıları kendi yerel topluluklarındaki özürlü
bireyleri desteklemek üzere birlikte çalışmalı, ancak bunu gerçekleştirirken
tam içerme hedefine bağlı kalmalıdır.
3.4.2. Hedefler
i.
Özürlerinin türü ve derecesi ne olursa olsun bütün
bireylerin eğitime eşit erişim hakkına sahip olmasını ve kişiliklerini,
becerilerini, yaratıcılıklarını, fikrî ve bedensel yeteneklerini tüm potansiyelleri
ile kullanabilmelerini sağlamak,
ii.
İlgili mercilerin özürlü nüfusun gereksinimlerini
karşılayacak eğitim ortamları geliştirmelerini teşvik ederek özürlü bireylerin genel
eğitim sistemi içinde yer alma fırsatına sahip olmasını sağlamak,
iii.
her yaştan özürlünün yaşam boyu öğrenme programlarına
katılımlarını ve özürlü bireylerin eğitimin her aşaması arasındaki geçişi ve
eğitim hayatından iş hayatına geçişi etkin bir şekilde yapabilmesini desteklemek
ve iyileştirmek,
iv.
özürlü haklarına saygıyı, erken yaş grubunda yer alan
çocuklar da dahil olmak üzere, eğitim sisteminin her aşamasında bütün
öğrencilere kazandırmak,
3.4.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
erken yaşlardan yetişkinliğe kadar geçen eğitim
aşamalarının tamamında özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere yönelik
ayrımcılığı önlemek amacıyla yasa, politika ve planlar hazırlamak; bunu
gerçekleştirirken, uygun görüldüğü biçimde özürlü kullanıcıların, özürlü ebeveynlerinin
ve bakıcılarının, gönüllü kuruluşların ve meslek birliklerinin görüşlerini
almak,
ii.
genel eğitimi ve özürlü çocukların, gençlerin ve
yetişkinlerin toplumla daha fazla bütünleşmesini ve özürlülük alanındaki
uzmanlık bilgisinin paylaşımını sağlayan genel ve özel eğitim hizmetlerini de
kapsayan birleştirilmiş eğitim sisteminin oluşturulmasını desteklemek ve teşvik
etmek,
iii.
eğitsel hazırlık ve planlama konusunda bilgilendirmek
için özel eğitime gereksinimi olan özürlü çocukların, gençlerin ve yetişkinlerinözürlü
çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin eğitim plan ve programlarını
hazırlanmasında referans olarak kullanmak amacıyla özel eğitim
gereksinimlerinin uygun biçimde erken tespitini sağlamak,
iv.
bireysel eğitim planlarının uygulanışını takip etmek ve
istihdama yönelik ve istihdam dahilinde eğitim sunumuna ilişkin eşgüdümlü bir
yaklaşımın izlenmesini kolaylaştırmak,
v.
özürlü çocuklar da dahil olmak üzere bütün özürlü
bireylerin etkin bir şekilde eğitim almalarını kolaylaştırmak için genel eğitim
sistemi kapsamında gerekli desteği almasını sağlamak; özürlü bireylerin
profesyonel olarak tespit edilmiş olan özel gereksinimlerinin genel eğitimde
karşılanamaması gibi özel durumlarda ise, tam bütünleştirme hedefi ile uyumlu
alternatif destek tedbirlerini almak. Özel ve genel eğitim programlarının
tamamında genel eğitime geçiş teşvik edilmeli ve aynı hedef ve amaçlar
izlenmelidir.
vi.
Özürlülüğe yönelik farkındalığı artırmak ve özürlü
öğrencileri desteklemeye yönelik eğitim materyallerinin ve tekniklerinin kullanılmasını
sağlamak üzere eğitimin her alanında görev yapmakta olan bütün personel ve
meslek elemanları için başlangıç eğitimi ve hizmet içi eğitim programlarının
hazırlanmasını teşvik etmek,
vii.
genel eğitim sistemi kapsamında sunulan bütün eğitim
materyallerinin ve programlarının ulaşılabilir olmasını sağlamak,
viii.
okullarda verilmekte olan vatandaşlık eğitimi dersinin
müfredatına, özürlü bireylerin diğer bütün vatandaşlarla aynı haklara sahip
bireyler olduğuna dair konular eklemek,
ix.
özürlülüğe yönelik farkındalığın genel eğitim sistemindeki
okullarda ve enstitülerde eğitim programının önemli bir parçası haline
gelmesini sağlamak,
x.
makul düzenlemeler (ekipman dahil) ve bireysel destek
sağlama yoluyla eğitim ve öğrenim ortamlarının özürlü bireylerin gereksinimlerini
karşılayacak kapasitede ve ulaşılabilir olmasını sağlamak,
xi.
özürlü çocukların ebeveynlerinin bireyselleştirilmiş eğitim
planlarının hazırlık süreçlerinde etkin paydaşlar olmasını sağlamak,
xii.
örgün eğitim yolu ile ulaşılması mümkün olmayan özürlü
gençlerin beceriler geliştirmelerine yardımcı olan yaygın eğitimle erişim
imkanları sağlamak,
xiii.
uygun görüldüğü takdirde Avrupa Sosyal Şartı’nın (ETS
no. 163), özellikle 15. Madde’sinin imzalanmak ve onaylamak,
3.5. Eylem Alanı 5: İstihdam, Mesleki
Eğitim ve Rehberlik
3.5.1. Giriş
İstihdam,
çalışma çağındaki vatandaşların ekonomik bağımsızlığının ve sosyal
bütünleşmesinin sağlanmasında en temel unsurlardandır. Özürlü olmayan
bireylerle karşılaştırıldığında, özürlü bireylerin istihdam ve işgücüne katılım
oranları oldukça düşüktür. İş gücüne katılımın önündeki bütün engellerin ele
alınabilmesi için işgücüne katılımı yükseltmeye yönelik politikaların - özürlü
bireylerin istihdam potansiyelleri doğrultusunda - çeşitlendirilmesi ve
kapsamlı hale getirilmesi gerekmektedir. Özürlü bireylerin istihdam durumunun
iyileştirilmesinden yalnızca özürlü bireyler değil, işverenler ve bir bütün
olarak toplumun kendisi de faydalanacaktır.
Mesleki
rehberlik ve yardım, özürlü bireyler için en uygun etkinliklerin, mesleki
eğitim gereksinimlerinin veya gelecekteki olası mesleklerin tespitinde rol
oynayan en önemli unsurlardan biridir. Özürlü bireylerin potansiyellerini tam
olarak kullanabilmelerinin sağlanmasında, bu kişilerin mesleki rehberliğe,
eğitime ve değerlendirmeye erişimi hayati önem taşımaktadır.
Bu eylem
alanında özürlü bireylerin istihdama daha yüksek oranlarda katılımlarının
sağlanması ve özürlülere kariyer tercihi sağlanması için gerekli zeminin
oluşturulması, doğru seçimlerin sağlanmasında gerekli destek ve yapılar için
temellerin atılması hedeflenmektedir. Bütün tedbirler kamu kuruluşlarının yanı
sıra özel teşebbüs için de geçerli olacaktır.
Açık
istihdamın parçası olan sosyal girişimler (sosyal şirketler, sosyal
kooperatifler gibi) veya korumalı işyerleri de özürlü bireylerin istihdam
edilmesine katkıda bulunabilmektedir.
3.5.2. Hedefler
i.
özürlü bireylerin fırsat eşitliğine sahip olmalarını
sağlayacak olumlu eylem ve ayrımcılıkla mücadele tedbirlerinin birleştirilmesi
yoluyla, özürlü bireylerin açık işgücü piyasasında istihdam edilmesini
sağlamak,
ii.
ayrımcılığa yönelik çözüm yolları aramak ve özürlü
bireylerin mesleki eğitim, rehberlik ve değerlendirme hizmetlerine ve
istihdamla ilişkili diğer hizmetlere katılımlarını desteklemek,
3.5.3.
Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
özürlü bireylerin istihdamına ilişkin konuları genel
istihdam politikalarına dahil etmek
ii.
özürlü bireylerin;
- potansiyel meslekler bakımından özürlü bireyler için olası
seçenekleri tespit eden,
- özürlülük yerine kişinin kapasitesini tespit ederek bunların özel
mesleki gereksinimler ile uyumluluğunu araştıran,
- mesleki eğitim programları için zemin oluşturan,
- uygun biçimde istihdamına veya yeniden işe alınmalarına yardımcı
olan
bireysel ve objektif değerlendirme hizmetlerine erişimini sağlamak;
iii.
özürlü bireylerin mesleki rehberlik ve eğitimden ve
istihdamla ilgili diğer hizmetlerden mümkün olan en üst düzeyde
faydalanmalarını sağlamak ve uygun görülen yerlerde makul düzenlemeler
gerçekleştirmek,
iv.
seçim ve işe alım aşamaları da dahil olmak üzere
istihdamın her aşamasında ve kariyer ilerlemesine ilişkin tüm tedbirlerde
ayrımcılığa karşı koruma sağlamak,
v.
- özürlü bireylere işe alım süreçlerinde (reklam verme,
mülakat, değerlendirme, eleman seçme gibi) iş fırsatlarını olumlu etkileyecek
usullerin uygulanması,
- çalışan
özürlülerin özel gereksinimlerini karşılamak maksadıyla evde çalışma ve yarı
zamanlı çalışma gibi uygulamalarla çalışma koşullarına ve işyeri ortamına
yönelik makul düzenlemelerin gerçekleştirilmesi,
- gerekli
hizmet içi eğitimler vasıtasıyla yöneticilerin ve personelin özürlülük
konusunda farkındalığının artırılması,
gibi yollarla özürlü
bireylerin istihdam edilmesi için işverenleri teşvik etmek,
vi.
serbest çalışmaya ilişkin genel planların özürlü
bireyleri destekleyici ve erişilebilir nitelikte olmasını sağlamak,
vii.
açık işgücü piyasasında özel destek olmadan
gereksinimleri karşılanamayan kişiler için korumalı işyeri ve destekli istihdam
gibi destek tedbirleri oluşturmak,
viii.
özürlü bireylerin korumalı işyerlerinden ve destekli
istihdamdan açık istihdama geçişini desteklemek,
ix.
maluliyet tazminatı sistemindeki çalışmayı önleyen
etmenleri bertaraf etmek ve faydalanıcıların hazır olduklarında ve çalışmak
istediklerinde çalışabilmelerini sağlamak,
x.
istihdamda kadın eşitliğini sağlamaya yönelik
politikaların ve programların planlanmasında, çocuk bakımı da dahil olmak
üzere, özürlü kadınların gereksinimlerini göz önünde bulundurmak,
xi.
çalışma koşulları hakkında görüş bildirme ve
sendikalara üyelik ve etkin katılım bakımından özürlü bireylerin diğer
çalışanlarla aynı haklara sahip olmasını sağlamak,
xii.
özürlü bireylerin istihdam edilmesini teşvik etmek için
etkin tedbirler almak,
xiii.
iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında ve ilgili yasal
düzenlemelerde özürlü gereksinimlerini de göz önünde bulundurulmasını ve
ayrımcılık yapılmamasını sağlamak,
xiv.
çalışırken özürlü hale gelen kişilerin işgücü
piyasasında kalmasını sağlamak üzere yasa ve entegrasyon yönetimi de dahil
olmak üzere gerekli tedbirleri almak,
xv.
özellikle özürlü gençlerin, becerilerini
geliştirmelerini sağlayacak stajyerlik programlarından ve istihdam
uygulamalarına ilişkin bilgilendirme hizmetlerinden faydalanmalarını sağlamak,
xvi.
uygun görüldüğü takdirde Avrupa Sosyal Şartı’nın (ETS
no. 163), özellikle 15. Madde’sini imzalamak ve onaylamak,
xvii.
özürlülerin mesleki değerlendirmelerine dair sözleşmeye
ilişkin ResAp (95)3 sayılı Kararı uygulamak,
3.6. Eylem Alanı 6: Yapılı Çevre
3.6.1. Giriş
Eylem Planı’nın genel hedefi,
herkes için bir toplum oluşturmaktır. Özürlü bireylerin günlük yaşama katılım
sağlayabildiği daha bütüncül bir toplumun yaratılmasında ulaşılabilir bir çevre
önemli bir rol oynamaktadır. Yapılı çevredeki mevcut engeller, özrün türüne
bağlı olmaksızın bütün özürlü bireylerin temel haklarından faydalanmalarını ve topluma
katılımını engellemekte veya aksatmaktadır. Çevrenin özürlü bireyler tarafından
ulaşılabilir hale getirilmesi, özürlü olsun veya olmasın, toplumun bütün
bireylerine fayda sağlayacaktır. Bu hedefin gerçekleştirilmesi için, tutumları
ve fiziksel engelleri de kapsayan mevcut engellerin ne olduğunun anlaşılması ve
olumlu eylemler ve diğer tedbirler vasıtasıyla bunların bertaraf edilmesi için
bağlılıkla çalışılması gerekmektedir. Evrensel Tasarım üzerine ResAp(2001)1
sayılı İlke Kararı, mimarlık, mühendislik, şehir planlamacılığı gibi yapılı
çevrede veya yapılı çevre üzerine çalışmaları içeren bütün mesleklerin müfredatına
evrensel tasarım ilkelerinin dâhil edilmesini desteklemektedir. Ayrıca bu karar
ile yapılı çevrenin daha kolay ulaşılabilir, kullanılabilir ve anlaşılabilir
hale getirilmesi yoluyla, yaşamın herkes için kolaylaştırılması
hedeflenmektedir.
3.6.2. Hedef
Evrensel tasarım ilkelerini
uygulayarak ve bu yolla yeni engellerin oluşmasını önleyerek, özürlü kişiler
için aşamalı olarak ulaşılabilir bir çevre oluşturmak,
3.6.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
ilgili bütün politika alanlarına, engelsiz bir çevre
oluşturma hedefinin de dahil edilmesini temin etmek,
ii.
tarihi binaların özel durumlarını da hesaba katarak
kamu binalarına girişlerin ve binaların içlerinin ve dış çevrelerin
ulaşılabilir hale getirmek amacıyla standartlar, rehber kitaplar ve gerekli
görüldüğü takdirde yasalar geliştirmek,
iii.
yapılı çevre üzerine çalışmalar yürüten meslek
gruplarına (mimarlar, şehir plancıları, inşa sektöründe çalışan meslek
elemanları, kültürel varlık koruyucuları ve kültür turizmi uzmanları gibi) yönelik
eğitim veren bütün üniversitelerin ve enstitülerin başlangıç eğitiminin ve sonrasında
verilecek eğitimin müfredatında ve diğer yollarla evrensel tasarım ilkelerini
desteklemesini sağlamak,
iv.
yapılı çevrenin ulaşılabilirliğini geliştirmek için
destek araçlarının ve yeni teknolojilerin kullanımını yaygınlaştırmak ve bu
yolla toplum yaşamına katılmaları için özürlü bireylere eşit fırsatlar sunmak.
Bu tür uygulamalar yeni bina inşalarında ve aşamalı olarak mevcut binalarda
hayata geçirilmelidir.
v.
Evrensel Tasarım kavramını destekleyen merkezlerin
oluşturulmasını, tayin edilmesini ve sürdürülebilirliğini desteklemek,
vi.
acil durum ve tahliye prosedürlerinin tasarlanmasında, özürlü
bireylerin güvenliğine gerekli özenin gösterilmesini sağlamak,
vii.
binalara ve kamusal alanlara, özürlülerin yardımcı
hayvanlarının girişinin serbest olmasını sağlamak,
viii.
Evrensel Tasarım ilkelerinin yapılı çevre ile ilgili
mesleklerin eğitim müfredatına dahil edilmesi üzerine ResAP(2001)1 sayılı İlke Kararı’nı
uygulamak,
3.7. Eylem Alanı 7: Ulaşım
3.7.1. Giriş
Her seviyede ulaşılabilir ulaşım
politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması birçok özürlünün yaşam
kalitesinin önemli derecede artmasını sağlayabilir ve fırsat eşitliği, bağımsız
yaşam, toplumun sosyal ve kültürel yaşamına ve istihdama etkin katılım için bir
önkoşul haline gelebilir.
Üye devletlerden birçoğu, Ulaştırma
Bakanları Avrupa Konferansı (UBAK/ECMT) ile planlanan gelişmelere taraf
olmuşlardır ve bu forumda geliştirilen ilkeler ve eylemler, işbu Eylem
Planı’nın uygulanması aşamasında üye devletlere rehberlik edebilir. Söz konusu
bu çalışmalar neticesinde elde edilecek ulaşılabilir taşımacılık hizmetleri,
küçük çocuğu bulunan ebeveynler ve yaşlılar gibi diğer kullanıcıların da
yararına olacaktır.
Özürlü bireylerin kamu
taşımacılığından faydalanması için bütün ulaşım ağının ulaşılabilir hale
getirilmesi büyük önem arz etmektedir.
3.7.2. Hedefler
i.
ulaşılabilir ulaşım politikalarının uygulanması
vasıtasıyla özürlü bireylerin toplumsal yaşama katılımını iyileştirmek,
ii.
ulaşılabilir ulaşım politikaları uygulanırken farklı
özür türlerine sahip bütün özürlü bireylerin gereksinimlerinin dikkate alınmasını
sağlamak,
iii.
mevcut yolcu taşıma hizmetlerinin, yeni ulaşım
hizmetlerinin tamamının ve ilgili altyapının ulaşılabilirliğini sağlamak,
iv.
evrensel tasarım ilkelerinin ulaşım sektöründe
uygulanmasını desteklemek,
3.7.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
yapılı çevrenin, altyapının, ve ulaşım hizmetlerinin
ulaşılabilirliğini sağlamaya yönelik standartlar, rehberler, stratejiler ve
uygunsa yasalar başta olmak üzere, uluslararası kuruluşlar tarafından
geliştirilen ve kararlaştırılan rehberleri, raporları ve tavsiye kararlarını
dikkate almak,
ii.
ulaşılabilir ulaşım politikalarının uygulanmasını
denetlemek ve gözden geçirmek;
iii.
toplu taşımacılık işletmecilerinin, ulaşım hizmeti
sunumunda çalışan personeline verdiği standart mesleki eğitime, zorunlu özürlülüğe
yönelik farkındalık eğitimini de dahil etmesini sağlamak,
iv.
kamu ve özel toplu taşımacılık işletmecileri tarafından
kullanılmak üzere ulaşılabilir ulaşım hizmetleri sunumuna ilişkin ulusal
kılavuz ilkelerin kabulünü ve kullanımını desteklemek,
v.
ulaşılabilir ulaşım hizmetlerinin sunumuna ilişkin
politikaların hazırlanması ve planlanması aşamasında gerekli bilgi desteği
sağlamak üzere özürlülük ilgi grupları, hizmet sağlayıcılar ve ilgili devlet
kurumları başta olmak üzere paydaşlar arasında işbirliği ve fikir alışverişi
yapılmasına yönelik usuller belirlemek,
vi.
ulaşılabilir hizmetler sunmaları için özel ulaşım
hizmeti işletmecilerini desteklemek ve teşvik etmek,
vii.
toplu taşımacılık hizmetlerine dair bilgilendirmenin
mümkün olduğunca çeşitli formatlarda ve farklı iletişim sistemlerinin kullanımı
yoluyla özürlü bireyler tarafından erişilebilir olmasını sağlamak,
viii.
ulaşım sağlamak maksadıyla toplu taşıma araçlarını
kullanmakta güçlük çeken özürlü bireyleri destekleyecek yenilikçi programların
tasarlanmasını teşvik etmek,
ix.
özürlü bireyler tarafından kullanılan yardımcı
hayvanların (rehber köpekler gibi) toplu taşıma araçlarında uygun biçimde
taşınmasını sağlamak,
x.
hareket güçlüğü bulunan özürlü bireylere taşıt park
yerlerinin düzenlenmesini ve bu yerlerin korunmasını sağlamak,
xi.
yolcu haklarına dair temel metinlerin hazırlanması
esnasında özürlü gereksinimlerini göz önünde bulundurmak,
xii.
ulaşım güvenliği ve acil durum prosedürlerinin özürlü
bireyler için eşitsizlik teşkil etmemesini sağlamak,
3.8. Eylem Alanı 8: Toplumsal Yaşam
3.8.1. Giriş
Bu eylem alanı, özürlü bireylerin
mümkün olabildiğince bağımsız yaşayabilmesinin sağlanması ve nerede ve nasıl
yaşayacaklarına karar vermeleri hususunda özürlülerin yetkilendirilmesi
konularına odaklanmaktadır. Bu hedefin gerçekleştirilmesi, kurumsal bakımdan,
bağımsız yaşam düzenlemeleri ve küçük gruplara yönelik evler gibi, toplumsal
zeminde bakım hizmetlerine geçişi destekleyen stratejik politikaların
hazırlanmasını gerektirmektedir.
Genel olarak bir ailenin günlük
yaşamı, özürlü bir çocuğa sahip olup olmamasına bağlı olarak ciddi şekilde
farklılık göstermektedir. Çünkü özürlü çocukların günlük yaşamdaki
gereksinimlerini yerine getirmede yardım ve desteğe, eğlence etkinliklerinde
gözetime, doktorlara veya tedavi uzmanlarına götürülmeye ve buna benzer şekilde
rehberlik ve bakım için kendilerine fazla zaman ayrılmasına ihtiyaçları vardır.
Dolayısıyla, özürlü bir çocuğa sahip ebeveynlerin, normale mümkün olabildiğince
yakın bir yaşam sürdürebilmek için kendilerine gerekli yeterlikleri
kazandıracak uygun bir eğitime erişimlerinin olması büyük önem
taşımaktadır.
Bütün bireyler, bir olasılık veya
seçenek olarak tam bağımsız yaşam fırsatına sahip olmayabilir. İstisnai
durumlarda, kurumsal bakıma alternatif olarak küçük ve kaliteli yapılar
dâhilinde bakım seçeneği teşvik edilmelidir. Bağımsız yaşam düzenlemeleri
yapılırken özürlü bireyler ve özürlüleri temsil eden örgütler de sürece
katılmalıdır.
Toplumda yaşayan özürlü bireylerin
farklı gereksinimleri ve farklı düzeylerde bakım, yardım ve destek ihtiyacı
bulunmaktadır. Şeffaf uygunluk ölçütleri ve özürlü bireylerin refah, özerklik
ve kişisel tercihlerinin de göz önünde bulundurulduğu bağımsız bireysel
değerlendirme usulleri, hizmetlere adil erişim sağlanmasını destekleyecektir.
Bağımsız yaşam politikaları
sadece yaşamsal düzenlemelerle sınırlı olmayıp, ulaşım da dâhil olmak üzere birçok
hizmetin erişilebilirliğine de bağlıdır. Bu tür politikaların başarıya ulaşması
için bütünleştirme hizmetlerinin planlanmasında, geliştirilmesinde ve sunumunda
bütünleyici yaklaşımının izlenmesi gerekecektir. Bu şekilde daha eşgüdümlü bir
yaklaşımın elde edilmesi için kurumlar arası destek sağlanarak özürlü bireylerin
gereksinimleri karşılanacaktır.
3.8.2. Hedefler
i.
özürlü bireylerin kendi yaşamlarını planlamalarını ve
toplum içinde mümkün mertebe bağımsız yaşayabilmelerini sağlamak,
ii.
seçim yapma hürriyetini mümkün kılmak için toplum
seviyesinde farklı alanlarda kaliteli destek hizmetleri sunmak,
iii.
özürlü bir çocuğu/çocukları bulunan ailelerin durumuna
özel önem vermek, bu ebeveynlere ve özürlü ebeveynlere eğitim verilmesini
öngören bir yaklaşım benimsemek, özürlü ebeveynlerin çocuk bakım ve eğitiminde
görev almasını sağlamak,
3.8.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
özürlü bireylerin toplum içinde yaşamalarını sağlamak
ve yaşam kalitelerini yükseltmek için toplum temelli kaliteli destek
hizmetlerinin sunumunda eşgüdümlü bir yaklaşım takip etmek,
ii.
özürlü bireylerin kendi yakın çevreleri içinde
kendilerine uygun konutlarda yaşamalarını sağlayacak konut politikaları
geliştirmek ve bu politikaları desteklemek,
iii.
resmi veya gayrı resmi yardımı desteklemek ve bu yolla özürlü
bireyler için evde yaşamayı mümkün kılmak,
iv.
bakıcıların statüsünü göz önünde bulundurarak,
bakıcılara destek ve gerekli mesleki eğitim olanakları sunmak,
v.
özellikle de özürlü çocuğa veya ileri seviyede desteğe
ihtiyaç duyan bir bireye sahip, gayrı resmi bakıcılar olarak
değerlendirilebilecek ailelerin gereksinimlerinin tam olarak
değerlendirilmesini, bu ailelere bilgi, eğitim, yardım ve psikolojik destek
sunulmasını ve bu yolla özel ve mesleki yaşam arasında uyumun ve cinsiyet
eşitliğinin oluşturulmasını sağlamak,
vi.
toplum temelli kaliteli hizmetleri ve kurumsal bakımdan
toplumsal yaşamı destekleyen alternatif konut modelleri sunmak,
vii.
bireylerin, mümkünse vasıflı bir rehberlik - sözcülük -
avukatlık hizmeti doğrultusunda, bilinçli tercihler yapmasını sağlamak,
viii.
özürlü bireylerin kendi tercihlerine göre kişisel
yardımcı istihdam edebilmelerine olanak tanıyan düzenlemeleri desteklemek,
ix.
uygun tedavi biçimleri sunan kendini ifade etme
grupları, kısa süreli merkezler veya günlük bakım merkezleri gibi yardımcı
hizmetler ve diğer tesisler sunmak; özürlü bireylere destek sağlarken, ailelerine
dinlenmeleri için zaman vermek,
x.
sosyal dışlanma riskini azaltmak için özellikle ileri
düzeyde desteğe gereksinim duyanlar başta olmak üzere tüm özürlü bireylere, hak
savunuculuğu da dahil olmak üzere kişiye özel tasarlanmış destek hizmetleri sunmak,
xi.
iş ve aile yaşamı üzerine R(96)5 sayılı Bakanlar
Komitesi Tavsiye Kararı’nın ilgili hükümlerini uygulamak,
3.9. Eylem Alanı 9: Sağlık Hizmetleri
3.9.1. Giriş
Özürlü bireyler, mümkün olan en
iyi sağlık seviyesine sahip olabilmek için kaliteli sağlık hizmetlerinden,
tedavilerden ve sağlık teknolojilerinden, toplumun diğer bireyleri ile eşit bir
şekilde faydalanma hakkına sahiptir. Bazı durumlarda özürlü bireyler, yaşam
kalitelerini iyileştirebilmek için bazı yeni ve özel sağlık hizmetlerinden
faydalanmak durumundadır. Kişisel bakım planlarının kararlaştırılması aşamasında,
özürlü bireylerin ve temsilcilerinin (gerekli görüldüğünde) görüşlerinin
alınması ve sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım ile planlama sürecinin
ve hizmet sunumunun merkezine özürlü bireyler yerleştirilmekte ve kendi
sağlıkları hakkında bilinçli kararlar vermeleri için bireylere yetki
verilmektedir.
Sağlık hizmetleri planlanırken ve
sunulurken, yaşlı nüfus ve yaşlılarla ilgili olabilecek sağlık sonuçları ile özürlü
bireylerle ilgili gelişmeler dikkate alınmalıdır. Bu nedenle sağlık alanında
yeni politikaların ve stratejilerin geliştirilmesine öncelik verilmelidir.
Üye devletlerdeki bütün sağlık
çalışanlarının, özürlülüğün sadece tıbbi yönüne odaklanmaması, sosyal ve insan
hakları modeli hakkında da bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
3.9.2. Hedefler
i.
cinsiyeti, yaşı, kökeni, özrünün türü, derecesi veya
nedeni her ne olursa olsun bütün özürlü bireylerin;
-
bütün sağlık hizmetlerine eşit şekilde erişebilmesini,
-
mevcut özel hizmetlere erişimden faydalanmasını,
-
kendi bakım planlarının kararlaştırılması sürecine
mümkün mertebe katılmasını
sağlamak,
ii.
sağlık eğitim enformasyonunda ve kamu sağlığı
kampanyalarında özürlü gereksinimlerine de yer verilmesini sağlamak,
3.9.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
tıbbi kayıtlara ve sağlık hizmetlerine erişimde
özürlülerin ayrımcılığa maruz kalmamasını sağlamak,
ii.
sağlık bakım planı, tıbbi müdahale veya tedavilerin
tasarlanmasında, değerlendirilmesinde ve sunumunda her özürlünün mümkün olan en
üst düzeyde katılımının sağlanmasını; özrünün türü, derecesi veya sebebine
bağlı olarak katılımı sağlanamayan özürlü bireylerin ise bakıcılarının,
temsilcilerinin veya savunucularının görüşlerinin alınmasını sağlamak,
iii.
özel ve kamu sağlık hizmetlerinin sunulduğu tesislerin
ve buralarda kullanılan teçhizatın ulaşılabilirliğini ve ruh sağlığı,
psikolojik destek hizmetleri ve yatılı ve ayakta tedavi hizmetleri de dahil
olmak üzere bütün sağlık hizmetlerinin, özürlülerin gereksinimlerini
karşılayacak donanıma ve yeterliliğe sahip olmasını sağlamak,
iv.
özürlü kadınların, kadın hastalıkları, doğum öncesi
bakım, aile planlaması danışma ve tedavisi gibi konular başta olmak üzere bütün
sağlık hizmetlerine erişebilirliklerini sağlamak,
v.
özürlülere sunulan sağlık hizmetlerinde cinsiyete özel
unsurların göz önünde bulundurulmasını sağlamak,
vi.
bireylerin sağlık gereksinimleri veya sağlık hizmetleri
hakkındaki bilginin özürlüler tarafından erişilebilir formatlarda sunulması
için makul adımların atılmasını sağlamak,
vii.
doğum öncesinde veya sonrasında veya bir kazaya veya
hastalığa bağlı olarak meydana gelebilecek özürlülüğün tespitinin, ilgili
kişiye ve ailesine saygı çerçevesinde, bireye ve ailesine ayrıntılı, anlaşılır
bilgi veya destek sunarak yapılmasını sağlamak,
viii.
özürlülere bilgilendirme ve rehberlik sunulması gibi
çeşitli yollarla, sağlık eğitimi ve kamu sağlığı kampanyalarına erişim
sağlamak,
ix.
sağlık hizmetleri alanında çalışan kişilere, özürlü
gereksinimlerini karşılamak için gerekli yöntem ve yeterlikleri kazandıracak,
özürlülüğe yönelik farkındalık eğitimini de kapsayacak biçimde mesleki eğitim
sunmak,
x.
erken müdahaleye duyulan gereksinimi göz önünde
bulundurmak ve özürlülüğün erken dönemde tespitini, teşhisini ve tedavisini
mümkün kılacak etkin tedbirler almak ve ayrıca erken tespit ve müdahale
tedbirleri için etkili kılavuzlar hazırlamak,
xi.
uygun görüldüğü takdirde, Avrupa Sosyal Şartı’nı ve
özellikle 11. Madde’yi imzalamak ve onaylamak.
3.10. Eylem Alanı 10: Rehabilitasyon
3.10.1. Giriş
Özürlülere ilişkin tutarlı bir
politikanın izlenmesi üzerine Bakanlar Komitesi’nin R(92)6 sayılı Tavsiye
Kararı’nda özürlülerin rehabilitasyonunun, ekonomik ve sosyal bütünleşmeye
sağlayacağı katkı bakımından toplumun bir görevi olduğu hatırlatılmakta, insan
onurunu teminat altına aldığı, özürlü bireylerin karşı karşıya kaldığı
toplumdan kaynaklanan güçlükleri azalttığı ve bu nedenle bir toplumun öncelikli
hedefleri arasında rehabilitasyona da yer verilmesi gerektiği belirtilmektedir.
Bu Tavsiye Kararı’na göre, özürlü bireylere yönelik tutarlı bir politika
özürlülüğün daha kötüye gitmesini önlemeyi, özürlülüğün sonuçlarını
hafifletmeyi, bireyler olarak özürlülerin özerkliğini, ekonomik bağımsızlığını
ve toplumla bütünleşmesini sağlamayı hedeflemelidir. Kapsamlı rehabilitasyon
programları arasında özürlülerin fiziksel ve psikolojik bağımsızlığına katkıda
bulunacak çeşitli yardımcı tedbirler, hizmetler ve tesisler de yer almalıdır.
3.10.2. Hedefler
i.
özürlülerin azami bağımsızlığa sahip olmasını ve
bedensel, zihinsel, sosyal ve mesleki kapasitelerini tam kullanabilmelerini
sağlamak,
ii.
kapsamlı rehabilitasyon hizmetleri planlamak ve
bunların yaygınlaştırılmasını ve güçlendirilmesini sağlamak,
iii.
özürlü bireylerin toplumla tam bütünleşmesinin
sağlanması için mevcut hizmetlere ve uzman desteğine erişimi kolaylaştırmak,
iv.
ebeveynler için rehberlik ve destek hizmetleri de dahil
olmak üzere, doğumdan itibaren, kaliteli erken destek programlarını da içeren
çok disiplinli yaklaşımın izlenmesini sağlamak,
3.10.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
ulusal rehabilitasyon politikaları belirlemek,
uygulamak ve bunları düzenli olarak gözden geçirmek; bu politikaların sürekli
geliştirilmesini sağlamak,
ii.
özürlü bireylerin, ailelerinin ve temsilci
kuruluşlarının bütüncül rehabilitasyon programlarının tasarlanmasına,
uygulanmasına ve değerlendirilmesine katkıda bulunmasını sağlamak,
iii.
rehabilitasyon programlarının erişilebilir ve özürlünün
kişisel gereksinimlerine uygun biçimde şekillendirilmiş olmasını; programların
uygulanmasında özürlü bireyin veya temsilcisinin rızasının alınmasını sağlamak,
iv.
uygun olması halinde, genel hizmetlerin özürlü bireylerin
de yararlanabileceği şekilde sunulmasını sağlamak; bunun yanı sıra özürlü
bireylere yönelik özel rehabilitasyon merkezlerinin mümkün mertebe tam
donanımlı ve rehabilitasyon alanında uzman çok disiplinli bir takıma veya
personele sahip olmasını sağlamak,
v.
bütüncül bir yaklaşımın kullanıldığı çok disiplinli bir
bireysel değerlendirme sistemi yoluyla rehabilitasyon hizmetlerini iyileştirmek
ve desteklemek,
vi.
ilgili bütün sektörlerin, özellikle de sağlık, eğitim,
istihdam ve sosyal hizmet sektörlerinin katılımını sağlayarak sektörler arası
dayanışma kurmak; özürlü bireylere fırsat eşitliği sağlanması için gerekli
görüldüğünde entegre rehabilitasyon yönetimi sağlamak,
vii.
özürlü çocukların eğitim kapsamında eğitsel
rehabilitasyon programlarına ve kapasitelerini tam kullanabilmelerini sağlayacak
diğer kaynaklara erişimlerini sağlamak,
viii.
çalışırken özürlü hale gelen kişilerin mümkün olan en
kısa sürede işe dönmelerini desteklemek amacıyla işverenleri, işçileri ve
kuruluşlarını mesleki rehabilitasyon programlarına dahil etmek,
ix.
ihtiyaç duyan özürlü bireyler için toplum temelli bireysel
rehabilitasyon programlarının sunulmasına yönelik çalışmalarda bulunmak,
x.
ihtiyaç duyan özürlü bireyler için rehabilitasyon
programları/tedbirleri kapsamında destek cihazlarının mevcut ve ödenebilir
olmasını sağlamak.
3.11. Eylem Alanı 11: Sosyal Koruma
3.11.1. Giriş
Sosyal korumanın kapsamı içinde,
faydalanıcılarının yaşam kalitesine katkıda bulunan ve onlara çok önemli
destekler sunan sosyal güvenlik, sosyal yardım veya destek ve sosyal hizmetler
yer almaktadır. Ancak, gerek hizmet eksikliği, gerekse erişim güçlükleri
nedeniyle özürlü bireylerin sosyal koruma sistemlerinden yeterince
yararlanamadığı birçok durum mevcuttur. Gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı
(ETS No. 163) kapsamında yer alan sosyal haklara; sosyal güvenlik hakkı (Madde
12), sosyal ve tıbbi yardım hakkı (Madde 13) ve sosyal refah hizmetlerinden
yararlanma hakkı (Madde 14) dâhildir. Bu hakların icra edilmesi, sosyal
dışlanma ve marjinalleşme riskinin azaltılmasına yardımcı olmakta ve
dolayısıyla, Sosyal Şart kapsamında yer alan başka bir hakkın, özürlü bireylerin
toplumsal yaşama katılım sağlama, sosyal içerme ve bağımsız yaşam hakkının
(Madde 15) daha erişilir olmasını sağlamaktadır.
3.11.2. Hedefler
i.
özürlü bireyler için sosyal korumaya eşit erişim imkanı
sağlamak,
ii.
özürlü bireylerin maddi yardıma bağımlılığından,
istihdama ve bağımsız yaşama geçişini hedefleyen politikalar oluşturmak,
3.11.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
maluliyet yardımlarına bağımlılığın önlenmesi amacıyla,
sosyal koruma tedbirleri ile aktif istihdama yönelik politikalar arasında
uyumlu bir denge sağlamak,
ii.
sosyal hizmetlerin ve yardımların dağıtımında,
bireylerin gereksinimlerinin sağlam ve çok disiplinli yöntemlerle
değerlendirilmesini ve söz konusu hizmet ve yardımların düzenli aralıklarla
kontrole tabi tutulmasını sağlamak,
iii.
sosyal yardımlara ilişkin değerlendirme sistem ve
usullerinin tamamının özürlü bireyler veya temsilcileri tarafından erişilebilir
olmasını sağlamak,
iv.
genel sosyal hizmetlerde, özürlü bireylerin ve
ailelerinin özel gereksinimlerinin de göz önünde bulundurulmasını sağlamak,
v.
kaliteli hizmetlerin sunumunda özürlü bireylerin
gereksinimlerinin karşılanabilmesi amacıyla özel ve kamu sosyal hizmet
sağlayıcıları ile idari birimler arasında eşgüdümün sürekli olarak geliştirilmesini
sağlamak,
vi.
sosyal koruma politikalarının planlanması ve
uygulanması aşamalarında, özürlü kuruluşları da dahil olmak üzere sosyal
taraflara ve diğer önemli aktörlere danışmak,
vii.
özellikle sosyal dışlanma riski bulunan özürlü bireylere
odaklanarak, özürlü bireylere sağlanan bütün sosyal koruma yardımları
hakkındaki bilginin etkin biçimde dağıtımının yapılmasını sağlamak,
viii.
sosyal içerme ve yoksullukla mücadele politikalarında özürlü
bireylerin özel gereksinimlerinin de göz önünde bulundurulmasını sağlamak,
ix.
uygun görüldüğü taktirde Avrupa Sosyal Şartı’nı, Avrupa
Sosyal Güvenlik Yasası’nı (ETS No. 48), gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal
Güvenlik Yasası’nı (ETS No. 139) ve Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’ni (ETS
No. 78) imzalamak ve onaylamak,
x.
Bakanlar Komitesi’nin üye devletlere sosyal haklara
erişim üzerine Rec(2003)19 sayılı Tavsiye Kararı’nın ilgili hükümlerini
uygulamak.
3.12. Eylem Alanı 12: Yasal Koruma
3.12.1. Giriş
Özürlü bireyler her yerde, kanun
önünde birey olarak tanınma hakkına sahiptir. Bu yasal kapasitenin icrasında
yardıma gerek duyulması halinde, üye devletler söz konusu yardımın kanunlar
yoluyla temin edilmesini sağlamalıdır.
Özürlüler, farklı bir nüfus
grubunu teşkil etmektedir, ancak genel olarak bütün özürlü bireyler, diğer
bireylerle eşit şekilde topluma katılmak veya haklarını tam olarak
kullanabilmek için büyük veya küçük ölçüde ek teminatlara gereksinim
duymaktadır.
Haklarını diğer bireylerle eşit
şekilde icra edebilmeleri bakımından özürlü bireylerin durumuna özel dikkat
verilmesine duyulan ihtiyaç, bu alandaki ulusal ve uluslararası düzeyde alınan
inisiyatifler tarafından da onaylanmaktadır.
Özürlü bireylere fırsat eşitliği
sağlamak amacıyla tasarlanan hükümet politikalarında, ayrımcılıkla mücadele
ilkesi temel alınmalıdır.
Demokratik bir toplumda yasal
sisteme erişim, temel haklar arasında yer almaktadır fakat özürlü bireyler,
fiziksel erişim güçlükleri de dâhil olmak üzere, bazı engellerle
karşılaşmaktadır. Bu duruma bağlı olarak; özürlülük konularında hizmet veren
avukatları bilinçlendirme gibi olumlu eylemlerin uygulanması ve bir dizi
tedbirlerin alınması gerekmektedir.
3.12.2. Hedefler
i.
özürlü bireylerin, adalet sistemine diğer bireylerle
eşit şekilde etkin erişimini sağlamak,
ii.
özürlü bireylerin diğer bireylerle eşit bir şekilde
bütün insan haklarından ve temel özgürlüklerden faydalanmasını sağlamak ve
korumak.
3.12.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
özel yasal tedbirlerin, kurumların, raporlama
usullerinin ve tazmin mekanizmalarının oluşturulması yoluyla ayrımcılığa karşı
koruma sağlamak,
ii.
özürlü ayrımcılığı yaratan yasal hükümleri ulusal
mevzuattan çıkarmak,
iii.
yasa uygulayıcılarına, devlet memurlarına, adalet ve
sağlık personeline insan hakları ve özürlülük konularında (ulusal ve
uluslararası düzeyde) eğitim verilmesini sağlamak,
iv.
özürlü bireylerin insan haklarının savunulmasına
yönelik faaliyet gösteren hükümet dışı savunma gruplarını desteklemek,
v.
bilgi ve iletişim hizmetlerine erişilebilirlik haklarını
teminat altına alarak özürlü bireylerin adalet sistemine erişimlerini sağlamak,
vi.
yasal kapasitelerini icra etmede güçlük çeken özürlü
bireylere uygun yardımın sunulmasını ve bu yardımın gerek duyulan destek
seviyesi ile orantılı olmasını sağlamak,
vii.
yasaların gerektirdiği durumlar haricinde özürlü
bireylerin özgürlüklerinden mahrum kalmamasını sağlamak amacıyla uygun
tedbirler almak,
viii.
özürlü bireylerin, mal varlıklarını yönetme hakları da
dahil olmak üzere, mülkiyet edinme ve miras yoluyla devralma hususunda diğer
bireylerle eşit haklara sahip olmasını sağlamaya yönelik etkin tedbirler almak,
ix.
hiçbir özürlünün rızası dışında tıbbi bir deneye maruz
kalmamasını sağlamak,
x.
Bakanlar Komitesi’nin özürlü yetişkinlerin yasal
korunmasına ilişkin ilkeler üzerine üye devletlere R(99)4 sayılı Tavsiye
Kararının ilgili hükümlerini uygulamaya koymak,
3.13. Eylem Alanı 13: Şiddet ve Tacize Karşı Koruma
3.13.1. Giriş
Hiçbir bireyin şiddete veya tacize
maruz kalması kabul edilemez ve toplum, savunmasız olanlar başta olmak üzere
tüm bireyleri bu tür eylemlerden korumakla yükümlüdür.
Özürlü bireylerin şiddete ve
tacize maruz kalma oranlarının genel nüfusa kıyasla oldukça yüksek olduğuna
dair göstergeler mevcuttur ve bu durum özürlü kadınlarda, özellikle de ağır
özürlü kadınlarda daha belirgindir. Ağır özürlü kadınlar, herhangi bir özre
sahip olmayan kadınlara kıyasla çok daha fazla oranlarda tacizle
karşılaşmaktadır. Taciz olayları aile ortamı da dâhil olmak üzere, bakım
merkezlerinde ve kurumlarında ortaya çıkmaktadır. Bireylerin tanıdıkları veya
yabancılar tarafından gerçekleştirilebilmekte ve sözlü taciz, şiddet eylemleri
ve temel gereksinimlerin karşılanmaması gibi çeşitli şekillerde görülebilmektedir.
Hükümetler taciz eylemleri ile
karşılaşılmayacağını garanti edemeseler de, mümkün mertebe en güçlü koruma
tedbirlerini almalıdırlar. Taciz riskinin fark edilip, azaltılmaya çalışılması
ve bireylerin tacizden korunma hakkının takdir edilmesi için eğitim vermek gibi
birçok yolla taciz ve şiddet eylemlerine karşı korunma sağlanabilir. Taciz veya
şiddet mağduru özürlü bireylerin uygun destek hizmetlerine erişimi
sağlanmalıdır. Özürlü bireylere taciz eylemlerini rapor etmelerini sağlayacak
güven verilmeli, bireysel destek gibi izlem mekanizmalarının uygun biçimde
çalışması sağlanmalıdır. Bu sistemlerde taciz eylemlerinin varlığını tespit
edip, uygun şekilde tedbir alabilecek beceri ve vasfa sahip personel
görevlendirilmelidir.
Son yıllarda konu ile ilgili bazı
araştırmalar gerçekleştirilmiş olsa da, gelecekteki stratejilerin ve iyi
uygulama örneklerinin şekillendirilebilmesi için daha fazla bilgiye ihtiyaç
olduğu açıktır.
3.13.2. Hedefler
i.
özürlü bireyleri her türlü taciz ve şiddet
eylemlerinden korumak amacıyla insan hakları ve ayrımcılıkla mücadele
çerçevesinde çalışmalar sürdürmek,
ii.
özürlü bireylerin, taciz ve şiddet mağduru kişilere
sunulan destek sistemlerine ve hizmetlere erişebilmesini sağlamak,
3.13.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
uygun olduğu hallerde, politikaların ve mevzuatın etkin
biçimde uygulanması yoluyla özürlü bireyleri taciz ve şiddet eylemlerinden
korumaya yönelik tedbirler almak,
ii.
şiddet ve taciz riskini azaltmak için kendine güven ve güçlendirme
kursları gibi mesleki eğitim programlarının hazırlanmasını ve bunlara erişimi
sağlamak,
iii.
özürlü bireyler için uygun usuller, tedbirler ve
protokoller geliştirmek, taciz ve şiddet eylemlerinin tespitinde iyileştirmeler
yapmak ve duygusal sorunların mevcut olması durumunda profesyonel danışmanlık
ve tazminat da dahil olmak üzere suçlular hakkında gerekli işlemlerin
yapılmasını sağlamak,
iv.
aile içinde ve dışında şiddet ve taciz kurbanı olan özürlü
bireylerin, tazminat da dahil olmak üzere gerekli destek hizmetlerine
erişebilmelerini sağlamak,
v.
ailelerin desteklenmesi, kamunun bilinçlendirilmesi,
eğitim ve ilgili taraflar arasında fikir alışverişi ve eşgüdüm sağlanması
yoluyla her türlü şiddet, kötü muamele ve taciz uygulamalarını önlemek ve
bunlarla mücadele etmek,
vi.
bilgilendirme ve hizmetlere erişim sağlanması yoluyla, bir
taciz durumunda başta özürlü kadınlar olmak üzere tüm özürlü bireyleri ve
ailelerini desteklemek,
vii.
kurumsal ortamlarda, yetimhanelerde, sosyal bakım
merkezlerinde ve psikiyatri kurumlarında kalmakta olan özürlü bireylerin taciz
eylemlerine karşı korunmasını temin eden sistemlerin yürürlükte olmasını
sağlamak
viii.
genel destek hizmetlerinde ve özürlü bireylere yönelik
kurumsal ortamlarda çalışan bütün personele uygun mesleki eğitimin verilmesini
sağlamak,
ix.
taciz eylemleri ile ciddi bir şekilde ilgilenebilmeleri
ve özürlü bireylerin ifadelerini uygun biçimde alabilmeleri için polisleri ve
adli personeli mesleki eğitime tabi tutmak,
x.
özürlü bireylere şiddet ve taciz olaylarını tespit
edip, rapor ederek, bunları nasıl önleyebileceklerine dair bilgilendirme
sunmak,
xi.
yasal, idari, adli ve diğer tedbirlerle şeffaf ve güçlü
müeyyideler uygulamak ve özürlü bireylere karşı işlenen her türlü fiziksel veya
ruhsal şiddet, yaralama veya taciz, ihmalkar veya kötü muamele, suiistimal veya
kaçırma eylemlerini önlemek amacıyla sivil toplumun bağımsız bir biçimde değerlendirme
yapmasına olanak tanımak,
xii.
Bakanlar Komitesi’nin Rec(2002)5 sayılı, Kadınların
Şiddetten Korunması Hakkında Tavsiye Kararı’nın ilgili hükümlerini uygulamaya
koymak,
xiii.
Bakanlar Komitesi’nin R(99)4 sayılı, Ehliyetsiz
Yetişkinlerin Hukukî Korunması İle İlgili Prensipler Hakkında Tavsiye
Kararı’nın ilgili hükümlerini uygulamaya koymak,
xiv.
Özürlü Çocukların ve Yetişkinlerin Taciz Olaylarına
Karşı Güvence Altına Alınması Hakkında ResAP(2005)1 sayılı İlke Kararı’nı
uygulamak ve Kararın ek raporunu dikkate almak[2].
3.14. Eylem Alanı 14: Araştırma ve Geliştirme
3.14.1. Giriş
Kanıta dayalı politikalar;
kapsamlı araştırma, istatistiksel veri toplama ve analiz yoluyla
desteklenmektedir. Güvenilir bilgi sayesinde güncel konular tanılanmakta,
çözümlerin üretimine katkı sağlanmakta ve bu şekilde etkili sonuçlar elde
edilmektedir. Ayrıca iyi uygulamaların tanımlanması ve toplumdaki değişimin
izlenmesi de mümkün olmaktadır.
Özürlü bireylere ilişkin bilgi
eksikliği, ulusal ve uluslararası düzeyde politika geliştirilmesini engellemektedir.
Özürlülükle ilgili bütün konularda kapsamlı, çeşitli ve özel araştırmaların
teşvik edilmesi, geliştirilmesi ve her seviyede koordine edilerek işbu Eylem
Planı’nda belirtilen hedeflerin etkin biçimde uygulanması sağlanmalıdır.
3.14.2. Hedefler
i.
kanıta dayalı politikaları desteklemek ve gelecek
odaklı araştırma bulgularının yorumlanarak politika üretiminde kullanımını
geliştirmek,
ii.
geçerli ve karşılaştırılabilir araştırma bilgisi elde
etmek amacıyla, istatistiksel veri toplama yöntemini ulusal ve uluslararası
düzeyde uyumlaştırmak,
iii.
özürlü bireylerin toplumsal yaşama katılımını
iyileştirmek ve yaşam kalitelerini artırmak amacıyla çok disiplinli şekilde
mevcut araştırma ve geliştirme potansiyelini kullanmak ve desteklemek.
3.14.3. Üye devletler tarafından icra edilecek özel eylemler
i.
özürlüler politikasına yönelik olarak istatistik ve
bilgi stratejileri geliştirmek; insan hakları temelli ve sosyal modele dayalı
bir standart geliştirme sistemi oluşturmak ve mevcut ulusal stratejilerin ve
veritabanlarının etkinliğini gözden geçirmek,
ii.
gereksinimlerin değerlendirilmesi yoluyla edinilen ve
bireysel temelde mahrem olduğu kabul edilen bilgilerin yerel, bölgesel ve
ulusal düzeyde hizmetlerin planlanması ve sunumunda en etkili biçimde kullanılmasını
sağlamak,
iii.
uygun görüldüğü takdirde, genel araştırmaların bu Eylem
Planı’nın bütün ilgili alanlarında, özürlü bireylerin sosyal yaşama katılımı
ile ilgili veri sunmasını sağlamak,
iv.
mümkün olduğu takdirde araştırmaların, özürlü kadınların
mevcut durumlarının analizini kolaylaştıracak bir cinsiyet boyutunu da
kapsamasını sağlamak,
v.
ulusal ve uluslararası veritabanlarında değerlendirme
ve çözümleme yapılmasını sağlayacak ortak sınıflandırmalar üzerinde fikir
birliğine vararak, eşgüdümlü bir araştırma yaklaşımının benimsenmesini
sağlamak,
vi.
toplum içinde yeniden bütünleşme ve iyileşme
sağlanmasında başarı sağlayan rehabilitasyon tedbirlerine yönelik araştırma
çalışmalarını desteklemek,
vii.
demografik değişikliklerin ve yaşlanma sürecinin özürlü
bireylerin yaşam kalitesi üzerindeki etkilerine yönelik çalışmaları
desteklemek,
viii.
araştırma stratejileri geliştirme ve veri toplama
süreçlerine özürlü bireyleri temsil eden kişileri ve diğer ilgili paydaşları
dahil etmek,
ix.
özürlü bireylerin topluma katılım sağlamasına ve
bağımsız yaşam sürdürmesine katkıda bulunabilecek yeni ürünlerin, teknik yardım
cihazlarının ve bilgilendirme ve iletişim teknolojilerinin tasarlanması
sürecinde uygulamalı bilimsel araştırmaların yürütülmesini desteklemek,
x.
bütün ürün araştırmalarında evrensel tasarım
ilkelerinin göz önünde bulundurulmasını sağlamak,
xi.
politikalara gerekli bilgi desteği sağlamak amacıyla
ilgili bütün birimler arasında yakın işbirliği ile bilgi ve iyi uygulama
örneklerinin paylaşımını desteklemek,
xii.
bu Eylem Planı’nın ilgili bütün alanlarını kapsayan politikaların
üretilmesini desteklemek amacıyla gerekli araştırmalar ve pilot projeler
başlatmak,
3.15. Eylem Alanı 15: Farkındalık artırma
3.15.1. Giriş
Özürlü bireyler, toplumun tam ve
eşit üyeleri olarak kabul edilme ve topluma katılım sağlama hususunda birçok
engelle karşılaşmaktadır. Çoğu özürlü, toplumla bütünleşmenin önündeki en büyük
engelin, toplumun kendilerine karşı tutumu olduğunu düşünmektedir. Özürlü
bireyler hala mevcut önyargılara, korkulara, kendilerine yönelik düşük
beklentilere ve becerilerine güvensizliğe bağlı olarak ortaya çıkan kabul
edilemez tutumlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu tutumlar, ilgili bir dizi
paydaş arasında etkili farkındalık artırma stratejilerinin uygulanması yoluyla
değiştirilebilir.
Son yıllarda, üye devletlerden
birçoğu ayrımcılıkla mücadele mevzuatında ilerleme kaydetmiş ve sosyal politika
inisiyatiflerini teşvik etmiştir. Bu inisiyatifler, özürlü bireylerin yerel
toplumlara katılımlarını desteklemektedir, ancak bu destek tek başına yeterli
olmamaktadır.
Üye devletler etkinliklerini
artırabilmek için, başta medya olmak üzere tutumların değiştirilmesine yardımcı
olabilecek birçok farklı alanda işbirliğini teşvik etmelidir.
Özürlülüğün ve özürlü bireylerin
algılanmasında bir paradigma değişiminin yaşanabilmesi için özürlü bireylerin
reklamlarda, ekranlarda, radyoda ve basılı medyada yer alması gerekmektedir.
Toplumun bütün bireylerinde gerçek bir değişimin yaşanması ancak bu şekilde
mümkün olacaktır.
Özürlü bireylerin de diğer
bireylerle eşit şekilde insan haklarına sahip olduğu hususunda toplumun
bilinçlendirilmesi gerekmektedir ve toplumda, özürlü bireylerin bu haklardan
faydalanmasını önleyen birçok engel bulunmaktadır. Söz konusu bu engellerin
ortadan kaldırılması sadece özürlü bireylere değil, toplumun geneline de fayda
sağlayacaktır. Ayrıca, özrünün derecesine bakılmaksızın bütün özürlü bireylerin
topluma etkin ve tam katılım sağlaması da önem taşımaktadır.
3.15.2. Hedefler
i.
birçok eylemin gerçekleştirilmesi yoluyla, toplumun tam
ve etkin üyeleri olan özürlü bireylere yönelik tutumları düzeltmek,
ii.
özürlülük ve özürlü bireylerin fırsat eşitliği ve
ayrımcılıktan korunma hakları konusunda farkındalık artırma çalışmaları
yürütmek,
iii.
özürlü algısını ve özürlü bireylerin çıkarlarını
zedeleyecek olumsuz tutumlarla mücadele etmek,
3.15.3. Üye devletler tarafından
icra edilecek özel eylemler
i.
toplumun tutumlarında bir değişimin gerçekleştirilmesi
amacıyla bütün kamusal ilanlarda özürlülük imajına olumlu bir şekilde yer
vermek,
ii.
radyo ve televizyon yayınlarında ve basılı iletişim
araçlarında özürlü bireyleri tam vatandaşlar olarak betimlemeleri konusunda
bütün kitle iletişim araçlarını ve medya kuruluşlarını teşvik etmek; özürlü
bireylerin insanlık onuruna ilişkin etik rehber ilkelerin oluşturulması gibi
çeşitli uygulamaların hayata geçirilmesini sağlamak,
iii.
radyo ve televizyon kanallarını, genel programlarda ve
uygun görüldüğünde özel programlar dahilinde özürlü bireylerle ilgili konuları
ele almaları için teşvik etmek,
iv.
özürlü bireylerin hakları, potansiyelleri ve topluma
sağladıkları katkıları konusunda, uygun görüldüğü taktirde, düzenli aralıklarla
ulusal farkındalık kampanyaları düzenlemek,
v.
özürlü bireylerin karşılaştığı sorunlar konusunda
çocukları, gençleri ve yetişkinleri aydınlatmak için yeni ve uygulanabilir
araçlar kullanmak,
vi.
özürlü bireylere ve özürlü kişileri temsil eden
kuruluşlara medya ile irtibat konusunda rehberlik sağlayarak, kendilerini yerel
ve ulusal düzeyde tanıtmalarını teşvik etmek,
vii.
eğitimde, iş ortamında ve toplumda farkındalık
oluşturmak için yaşamın her alanında iyi uygulama örneklerinin paylaşılmasını
sağlamak ve desteklemek.
4. Çakışan Alanlar
4.1. Giriş
Avrupa’daki özürlü nüfusun
içinde, özel engellerle karşılaşan veya birden fazla alanda ayrımcılığa maruz
kalan bireyler bulunmaktadır.
Bu insanların dışlanma riski
yüksektir ve genellikle topluma katılım seviyeleri düşüktür. Dolayısıyla, karar
vericilerin bütünleştirme politikalarında ve stratejilerinde, topluma
katılımlarını sağlamak amacıyla özürlü bireyleri de göz önünde bulundurmaları
gerekmektedir.
Malaga Deklarasyonu ile özürlü
kadınlar ve yüksek seviyede desteğe ihtiyaç duyan özürlü bireylerin bu Eylem
Planı’nda vurgulanması gerektiği belirtilmiştir. Özürlü Kadınlara ve Yüksek Düzeyde
Desteğe Gereksinim Duyan Özürlü Kişilere Karşı Ayrımcılık üzerine Çalışma Grubu
tarafından hazırlanan raporlarda, söz konusu bu gruplara özgü etmenler analiz
edilmiştir ve bağımsız yaşam, eğitim, istihdam vs. gibi birçok alanda müdahale
gerektiren özel eylemlerin hayata geçirilmesi önerilmiştir[3].
Birden fazla alanda eylem
gerektiren gruplar arasında; özürlü gençler ve çocuklar, yaşlı özürlüler ve
azınlık grupların üyesi olan özürlü bireyler (Romenler, göçmenler, mülteciler,
yurtsuz kişiler veya diğer etnik, kültürel veya dilsel azınlıklar gibi) yer
almaktadır. Bu gruplar tarafından karşılaşılan engel ve güçlüklerin karar
vericiler tarafından teşhis edilmesi ve bu engellerin ortadan kaldırılarak
bütün bireylerin tam potansiyellerine ulaşması için politikaların yeterli hale
getirilmesi gerekmektedir.
4.2. Özürlü kadınlar ve kız çocukları
Özürlü kadınlar ve kız çocukları[4] hem
cinsiyet hem özürlülük temelinde olmak üzere ayrımcılığa iki kat daha fazla maruz
kalabilmekte ve dolayısıyla, topluma katılımda çoklu engellerle
karşılaşabilmektedir. Özürlü bireylerin yaşam koşulları genel olarak
iyileştirilmiş olsa da, özürlü kadınlar ve özürlü erkekler bu tür olumlu
değişimlerden her zaman eşit şekilde yararlanamamaktadır.
Bu konuda politikaların ve uygulama
tedbirlerinin geliştirilmesi ve uygulanmasında özürlü kadınlar ve erkekler
arasında eşitliğin sağlanması esas alınmalıdır. Yerel, bölgesel ve ulusal
seviyede uygulanacak programların ve özürlülük ve cinsiyet odaklı politikaların
hazırlanmasında da özürlü kadın ve kız çocuklarının özel durumu dikkate
alınmalıdır.
Özürlü kadınların erkeklerle ve
diğer kadınlarla eşit haklardan istifade etmesini önleyen engellerin ortadan
kaldırılması için eyleme ihtiyaç vardır. Bu eylem, içinde akrabalık,
ebeveynlik, aile yaşamı, cinsellik, şiddet ve tacizden korumanın yer aldığı
birçok alanı kapsamaktadır. Ayrıca, sosyal ve kültürel yaşama, istihdama, eğitime
ve mesleki eğitime, siyasal ve kamusal yaşama katılım da bu eylem alanının
kapsamındadır. Bu politika alanlarından çoğu bu Eylem Planı’nın eylem
alanlarına dahil edilmiştir, ancak özürlü kadın ve genç kızları etkileyen
faktörlerin üye devletler tarafından nasıl ele alınacağını da göz önünde
bulundurmak gerekmektedir.
4.3. Yüksek düzeyde desteğe gereksinim duyan özürlü bireyler[5]
Özürlüler arasındaki en
savunmasız gruplardan biri de, sahip oldukları özrün karmaşıklığına ve
seviyesine bağlı olarak yüksek düzeyde desteğe gereksinim duyan kişilerdir. Bu
kişilerin yaşam kalitesi, diğer özürlü bireylere sunulan hizmetler yerine,
kendilerinin ve ailelerinin gereksinimlerini mümkün mertebe karşılayabilen
uygun ve kaliteli hizmetlerin sunumuna bağlıdır.
Bu grupta yer alan özürlü
bireyler genellikle bakım merkezlerinde, bazı durumlarda ise aileleriyle birlikte
yaşamakta, ancak hizmetlerden yeterince veya hiç faydalanamamalarına ve
toplumun diğer üyeleri ile irtibat kuramamalarına bağlı olarak yalnız
kalabilmektedirler. Bu nedenlerden
dolayı, bu grupta yer alan özürlü bireylerin, kendi özel gereksinimlerine uygun
biçimde hazırlanmış yoğun ve sürekli kaliteli hizmetlerden faydalanmaya
ihtiyacı vardır.
Söz konusu gereksinimlerin
karşılanabilmesi için toplum temelli hizmet modeline sadık kalarak ve ana
hizmetlere eşit erişim sağlayarak hizmet sunumunun güçlendirilmesi gerekmektedir.
Üye devletler, bunun gerçekleştirilebilmesi amacıyla ilgili merciler, resmi
kurumlar ve hizmet sağlayıcılar arasında yerel ve ulusal düzeyde yoğun eşgüdüm
ve planlamanın sağlanması gerektiğini göz önünde bulundurmalıdırlar.
4.4. Özürlü çocuklar ve gençler
Çocuk Hakları Sözleşmesi dört
temel ilke üzerine kurulmuştur; bütün kararlarda çocukların menfaatinin
gözetilmesi, çocukların yaşama ve gelişme, ayrımcılıktan korunma ve
düşüncelerini ifade etme hakları. Özürlü erkek ve kız çocuklarının bu haklara
eşit şekilde erişme hakları vardır ve üye devletlerin, geniş etkili politika
alanlarında bilgiye dayalı politikaların tasarlanması ve uygulanabilmesi için
özürlü çocuklar ve gençler tarafından karşılaşılan sorunları incelemeleri ve
araştırmaları gerekmektedir.
Özürlü çocukların ve ailelerinin
gereksinimleri ilgili merciler tarafından dikkatli bir şekilde
değerlendirilmeli, çocuğun topluma dâhil olarak ve çevredeki çocukların
etkinliklerine ve yaşamlarına katılarak, ailesinin yanında yetişmesini sağlayacak
destek tedbirleri alınmalıdır. Özürlü çocukların yaşamlarını
zenginleştirebilmek ve azami potansiyellerine ulaşabilmek için eğitim almaya
ihtiyaçları vardır.
Kaliteli hizmet sunumu ve aile
destek düzenlemeleri çocukluk döneminde gelişim sağlayabilmekte ve bağımsız ve
katılımcı bir yetişkin hayatı sürdürebilmek için gerekli temelin atılmasını
sağlamaktadır. Bu nedenle karar vericilerin, çocuklara ve ailelere yönelik
genel politikalar veya özürlülere ilişkin politikalar belirlerken özürlü
çocukların ve ailelerinin gereksinimlerini de göz önünde bulundurması büyük
önem taşımaktadır.
Topluma katılım ve etkin
vatandaşlık, vatandaşların daha iyi bir toplumun inşası için planlanan
etkinliklere ve eylemlere katılmasını, alınan kararlarda söz sahibi olmasını sağlamak
amacıyla gerekli hakların, araçların ve fırsatların tesis edilmesiyle mümkün
olacaktır. Gençlere yönelik politika ve programlar hazırlanırken, özürlü
gençleri temsil eden kuruluşlara danışılmalıdır. Kendilerini ilgilendiren bütün
konularda özürlü gençlerin görüşleri alınmalıdır.
Özürlü gençler, eğitim, iş, spor,
kültür, eğlence ve toplumsal yaşam alanlarında, kısaca yaşamlarının her
alanında hala birçok engelle karşılaşmaktadır. Bu konuda yapılabilecek en doğru
müdahale, ancak ve ancak kapsamlı bir strateji çerçevesinde mümkün olabilir.
Gençlik politikalarının tamamında özürlü gençlerin topluma tam katılımını
sağlamaya yönelik etkinlikler yer almalı ve özürlü gençlerin özel
gereksinimleri göz önünde bulundurulmalıdır. Gençlerin yerel ve bölgesel yaşama
katılımı üzerine Avrupa Şartı’na göre gençlerin yerel ve bölgesel seviyelerde
kararlara ve eylemlere katılımı, daha demokratik, içermeci ve refah bir
toplumun elde edilmesi bakımından önem arz etmektedir.
4.5. Özürlülerde yaşlanma
Özürlü bireylerin, özellikle de
özrünün doğasına bağlı olarak yoğun desteğe gereksinim duyan kişilerin
yaşlanması, Avrupa’nın bütün toplumları için yeni güçlükler teşkil etmektedir.
Bu güçlükler arasında, bireylere ve ailelere, özellikle de bakımı üstlenen
kişilerin yaşlı ebeveynler olduğu ailelere destek hizmetlerinin sunulması yer
almaktadır. Bu güçlüklerle baş edebilmek için birçok politika ve hizmet
alanında yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi gerekmektedir. Avrupa Konseyi bu
grupta yer alan kişilerin temel sorunlarını rapor etmekte ve bunların çözümleri
için öneriler hazırlamaktadır. Yaşlanan özürlülerin mümkün olabildiğince kendi
çevreleri içinde kalabilmelerini sağlamayı hedefleyen ve özel gereksinimleri
karşılayabilecek eşgüdümlü eylemlerin icra edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla
bireysel gereksinimlerin değerlendirilmesi, ileri planlama yapılması ve ihtiyaç
duyulan hizmetlerin hazır bulundurulması şarttır. Yaşlılara yönelik
politikaların oluşturulmasında ise, özürlülükle ilgili konuların dikkate
alınması gerekmektedir.
Yaşlanan özürlülerin günlük
yaşama ve etkinliklere katılımını etkileyen bu etkenlerin ve konuların bu Eylem
Planı’nın eylem alanları kapsamında yer alan eylemlerin hayata geçirilmesinde
de göz önünde bulundurulması gerektiği düşünülmektedir[6].
4.6. Azınlık grupları veya göçmenler arasındaki özürlü bireyler
Azınlık gruplarının üyesi olan özürlü
bireyler, özürlü göçmenler ve mülteciler, ayrımcılığa bağlı olarak veya kamu
hizmetlerinin yetersizliğinden dolayı çoklu dezavantajlarla
karşılaşabilmektedir.
Örneğin, Avrupa’da Romenlere
yüksek ilgi gösteriliyor olmasına rağmen, toplumun tam ve eşit üyeleri olarak
bu kişilerin sosyal konumlarının tanınması için daha fazla eylemin hayata
geçirilmesi gerekmektedir. Kendi toplumlarında özürlüler, ‘görünmez’ bireyler
kabul edilmektedir ve buna bağlı olarak diğerlerine kıyasla özürlü Romenler
daha fazla savunmasızdırlar.
Eğitim, istihdam, sosyal sağlık
hizmetleri ve kültürel yaşam, bu tür grupların tamamında özel önem verilmesi gereken
alanlardır.
Üye devletler, özürlü bireylere
sunulan destek hizmetlerinde bu tür azınlık gruplarının özel gereksinimlerini,
kültürel birikimlerini ve dillerini göz önünde bulundurmalıdır.
5. Uygulama ve Takip
5.1. Giriş
Özürlü bireylere yönelik
politikalarının ulusal düzeyde uygulanmasında ve eylem alanlarının her birinde
belirtilen özel eylemlerin icrasında temel sorumluluk üye devletlerin
hükümetlerine aittir.
Bu Eylem Planı, ayrımcılık
karşıtı politikaların, idari yapıların, kaynakların, demografik özelliklerin
vs. ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini kabul eder. Bu nedenle üye
devletlerin ulusal önceliklerine karar vererek, kendilerine uygun araçlar
vasıtasıyla aşamalı bir yaklaşım izleyerek uygulamaya geçmelerini uygun
bulur.
Bu Eylem Planı’nda yer alan özel
eylemleri yerine getirirken üye devletlerin aşağıdaki unsurları göz önünde
bulundurmaları tavsiye edilmektedir;
-
bireylerin ayrımcılıktan korunma ve vatandaşlığın bir
gereği olarak eşit fırsatlardan yararlanma hakları başta olmak üzere bu Eylem
Planı’nın üzerine kurulmuş olduğu bütün ilkeler,
-
kaliteli hizmetlerin ve mesleki eğitimin özürlü
bireylere sunulan hizmetler üzerindeki hayati önemi ve özürlü kadınlar ve
kızlar, yüksek düzeyde desteğe gereksinim duyan özürlü bireyler, özürlü gençler
ve çocuklar, özürlülerde yaşlanma, azınlık grupları veya göçmenler arasındaki özürlü
bireyler gibi birden fazla alanda müdahale gerektiren konular,
-
temsilci özürlü kuruluşlarının Avrupa seviyesinde ve
ulusal, bölgesel ve önemli görülen yerel seviyelerde uygulama, izleme ve değerlendirme
etkinliklerinin her aşamasında yer alması.
5.1.1. Evrensel Tasarım
Tam içermeci bir toplumun
sağlanmasında erişim eşitliği büyük önem taşımaktadır. Özürlü bireylerin
yaşamın her alanında bağımsızlığının ve katılımının sağlanması bakımından binaların,
çevrenin, ürünlerin, iletişimle ilgili ve elektronik sistemlerin tasarımı
özellikle önemlidir.
Evrensel Tasarım, ürünlerin,
hizmetlerin ve yapılı çevrenin ulaşılabilirliğini ve kalitesini geliştirmek
için etkili bir yoldur. Evrensel Tasarım’da çevrenin, binaların ve yaygın
ürünlerin tasarımının daha sonradan düzeltilmesi yerine baştan doğru şekilde
yapılması amaçlanır. Eski veya tarihi binaların tamamen ulaşılabilir hale
getirilmesi her zaman mümkün olamasa da, özürlü bireylerin toplumsal yaşama katılımını
ve bütün tesisleri kullanmalarını önleyen başka birçok engel bulunmaktadır. Evrensel
Tasarım ilkelerinin, geniş uygulama alanlarının ve kullanıcı katılımının bütün
tasarım safhalarında desteklenmesi, yapılı çevrenin, ulaşım ve iletişim
sistemlerinin ulaşılabilirliğinin ve ürünlerin kullanılabilirliğinin
geliştirilmesi bakımından elzemdir.
5.1.2. Hizmet kalitesi ve personelin eğitimi
Kalite ve meslek eğitimi bu
Plan’daki eylem alanlarının temelini oluşturmaktadır. Birçok Avrupa ülkesi
hizmet kalitesini ve personelin mesleki eğitimini geliştirmeye yönelik
sistematik çalışmaları bir süredir devam ettirmektedir. Bütün politika, hizmet
ve eylemlerin yüksek kaliteli standartlar üzerine inşa edilmesi ve eğitimli,
yetkin personel tarafından sunulması gerektiği düşünülmektedir. Sunulan
hizmetlerin odak noktasında özürlü bireyler bulunmalıdır. Uygulanabilir kalite
politikalarının birincil hedefi müşteri memnuniyeti olmalıdır. Hizmet
faydalanıcıları olarak özürlü bireylerin hizmetlerin kalite kontrol ve izlem
usullerinde yer alması büyük önem taşımaktadır.
Mesleki eğitim, kaliteli hizmetin
vazgeçilmez unsurlarından biridir. Mesleki eğitim sadece hizmet sunumuna dahil
olan personelin eğitimini değil, aynı zamanda özürlü bireylerin yaşamını
etkileyen politikaların üretiminde rolü olan kişilerin eğitimini de
kapsamaktadır. Mesleki eğitim, özürlülerin insan hakları konusunda farkındalık
eğitimini de içermelidir.
5.1.3. Kaynaştırma veya sektör sorumluluğu
Politikaların hazırlanmasında ve
hizmet sunumunda “kaynaştırma” (mainstreaming) yaklaşımının izlenmesi veya
sektör sorumluluğunun oluşturulması, bu Eylem Planı’na zemin teşkil eden
ilkelerden biridir ve daha bütüncül bir toplumun oluşturulmasında önemli bir
rol oynamaktadır. Bu yaklaşım, özürlü bireylere yönelik hizmetlerle, diğer
vatandaşlara yönelik hizmetlerin bütünleştirilmesini gerektirir. Kaynaştırma hizmetlerinde
bütünleşmenin tesis edilmesini önleyen politikaların terk edilmesi ana
hedeftir. Bununla birlikte, kaynaştırma yaklaşımında özürlülere yönelik politikaların
varlığı, özürlü bireylere sağladıkları yararlar doğrultusunda tamamen saf dışı
bırakılmamaktadır (çift yönlü yaklaşım).
Bu yaklaşıma göre özürlülere
yönelik politikaların uygulanması sadece bir bakanlığın veya idari birimin
sorumluluğunda değildir. Bütün bakanlıklar kendi sorumluluklarındaki alanlarda
özürlü haklarının dikkate alınmasını sağlamakla sorumludurlar. Bu yaklaşımın
geliştirilebilmesi ve iyileştirilebilmesi için kamu sektöründeki birimler
arasında ve bütününde eşgüdümün ve özürlülükle ilgili konuların tamamı için bir
odak noktasının tayininin sağlanması gerekmektedir.
5.2.
Uygulama
Üye devletlerin hükümetleri,
özürlülük politikalarının ulusal seviyede uygulanmasından ve özellikle üye
devletlere yönelik her eylem alanında belirtilen eylemlerin hayata
geçirilmesinden sorumludur.
Üye devletler, hangi alanlarda
ilerleme kaydedilmesi gerektiğini ve hangi özel eylemlerin gerçekleştirilmesi
gerektiğini tespit etmek için öncelikle Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem
Planı’nın temel ilkelerini göz önünde bulundurarak mevcut politikalarını
değerlendirmelidir.
Söz konusu değerlendirme süreci
neticesinde üye devletler politikalarını aşamalı olarak ve ulusal mali
kaynaklar çerçevesinde Özürlüler Eylem Planı’nda yer alan temel ilkelerle ve
tavsiyelerle uyumlu hale getirmek üzere stratejiler oluşturmalıdır.
Belirlenen tedbirlerin icrasına
ilişkin çalışma takviminin oluşturulması ve önceliklerin belirlenmesi üye
devletlerin sorumluluğundadır.
Üye devletler, Özürlüler Eylem
Planı’nın uygulanması ve değerlendirilmesi süreçlerinde birbirleri ve ilgili
paydaşlarla; özellikle de özürlüleri temsil eden sivil toplum örgütleri ile
ortaklıklar oluşturmalıdır.
Üye devletler, uygulamanın bir
parçası olarak “özürlülük” tanımını en uygun şekilde yapmalıdırlar.
Üye devletler, Eylem Planı’nı
resmi dillerine tercüme edilmesini ve tercüme metninin alternatif formatlarda
hazır bulundurulmasını sağlayacaklardır. Ayrıca, uzun vadeli destek temin etmek
amacıyla Eylem Planı’nı ilgili bütün paydaşlara tanıtacaklardır.
Avrupa Konseyi, talep üzerine Eylem
Planı’nın uygulanması hususunda üye devletlere yardım edecektir. Üye devletler
Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası (CEB) ile işbirliği yapmayı hedeflemeli,
Banka’ya Eylem Planı’nın ulusal seviyede uygulanmasını hedefleyen projeler
sunmalıdırlar.
5.3.
Takip
Avrupa Konseyi Eylem Planı’nın
ulusal seviyede izlenmesinden üye devletlerin hükümetleri sorumludur ve
kendileri için uygun kontrol ve izleme düzenlemelerine üye devletler karar
verecektir. Bu amaçla, üye devletler ilgili paydaşlara, özellikle de özürlülerin
sivil toplum örgütlerine danışmalıdır.
Bu Eylem Planı’nın Avrupa
seviyesindeki takibinde özürlülük alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesine
odaklanılmalıdır. Bilgi, deneyim ve iyi uygulama örneklerinin paylaşımının etkin
ve iyi yapılandırılmış biçimde gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
Bu Eylem Planı’nın etkin biçimde
izlenmesi için üye devletlerin düzenli olarak Avrupa Konseyi’ne gerekli
bilgileri iletmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, merkezi hükümetler tarafından
Parlamento’ya gönderilecek raporlar ve sivil toplum örgütleri tarafından
hazırlanan rapor ve araştırmalar önem taşımaktadır.
Çalışma usullerinin ve takviminin
ve olası bir ara dönem değerlendirmesinin tespiti gibi konular da dâhil olmak
üzere bu sürecin yönetimi, Eylem Planı’nı izlemlemek amacıyla oluşturulacak
forumun sorumluluğunda olacaktır.
Bu forum, bazı öncelikli
konuların derinlemesine analizinin yapılması yönünde üye devletlere
tavsiyelerde bulunabilecektir ve ayrıca Özürlüler Eylem Planı’nın uygulanışı
hakkında Bakanlar Komitesi’ne düzenli olarak bilgi sunacaktır.
Uluslararası özürlü kuruluşları
da tayin edilecek uygulama kuralları çerçevesinde bu sürece dâhil
olabilecektir. Bununla birlikte, oluşturulacak forumun görev tanımında
belirlenecek usullere uygun biçimde diğer paydaşlar da sürece katılmak üzere
davet edilebilecektir.
EYLEM PLANI - EK 1
Özürlüler Üzerine Malaga Bakanlar Deklarasyonu;
“Vatandaşlar olarak tam katılıma doğru”
(7 – 8 Mayıs 2003 tarihlerinde
İspanya - Malaga’da düzenlenen
özürlü bireylerin toplumsal
bütünleşmesine yönelik politikalardan sorumlu
Bakanların katıldığı İkinci
Avrupa Bakanlar Konferansı’nda
kabul edilmiştir)
1. Bizler, özürlü bireylerin toplumsal
bütünleşmesinden sorumlu Bakanlar olarak İspanya Hükümeti’nin daveti üzerine 7
– 8 Mayıs 2003 tarihleri arasında Avrupa Konseyi tarafından düzenlenen İkinci
Bakanlar Konferasında toplandık.
2. Avrupa Konseyi’nin amacının,
Tüzüğü’nde de ifade edildiği haliyle “ekonomik ve sosyal ilerlemelerini kolaylaştırmak
ve ortak mirasları olan ilke ve idealleri gerçekleştirmek ve korumak amacıyla
üye devletlerarasında büyük bir birlik sağlamak” olduğunun,
3. 7 – 8 Kasım 1991 tarihleri
arasında Paris’de düzenlenen, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin R(92)6
sayılı, özürlüler için tutarlı politikaların izlenmesi üzerine Tavsiye Kararını
alması ile neticelenen, “Özürlüler için Bağımsız Yaşam” konulu birinci Bakanlar
Konferansı’nın çıktılarının,
4. özürlü bireylerin topluma
etkin katılımının sağlanmasında insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması
ve yükseltilmesinin ve özürlü bireyler için fırsat eşitliği ilkesinin Avrupa
Konseyi’nin bütün üye devletleri için temel bir değeri temsil ettiğinin,
5. Avrupa özürlüler hareketinin, 8
Nisan 2003 tarihinde Madrid’de Avrupa STK Forumunda kabul edilen, Avrupa
Konseyi’nin özürlülük konulu ve “Sözden Eyleme” başlıklı İkinci Bakanlar
Konferansı’na katkıda bulunduğunun,
6. siyasi, ekonomik ve sosyal
durum bakımından Avrupa Konseyi üye devletleri arasında büyük farklılıkların
mevcut olduğunun, özellikle ekonomik değişim sürecinde olanlar başta olmak
üzere bazı ülkelerin, özürlü bireylere yönelik çağdaş politikaların gereklerini
karşılamada yeterince donanımlı olamayabileceğinin ve dolayısıyla daha fazla
desteğe ve rehberliğe gereksinim duyabileceğinin,
7. özürlü bireylerin bazı siyasi,
sosyal, demografik, kültürel ve teknolojik güçlüklerle karşılaşmakta olduğunun,
son on yıldır Avrupa’da, nüfusunun yaşam kalitesini etkileyen ve özürlülere
yönelik tutarlı politikaların geliştirilmesi bakımından yeni fırsatlar
yaratırken aynı zamanda çoklu güçlüklere yol açan çeşitli değişimlerin
yaşandığının,
8. özürlülerle alakalı özellikle
iki unsurun büyük önem taşıdığının; öncelikle, yaşlılıkta bakım kurumlarına
bağlılığın önlenmesine ve yaşam süresince yaşam kalitesince yaşam kalitesinin
korunmasına yönelik olarak gelecekte planlanacak stratejilerde Avrupa’da her
geçen gün artmakta olan yaşlı nüfusunun göz önünde bulundurulması gerektiğinin ve
ikinci olarak, sağlık alanında kaydedilen bilimsel gelişmelerin ve yaşam
koşullarının iyileşmesinin bir sonucu olarak bedensel ve zihinsel özürlü
kişilerin daha uzun ve sağlıklı yaşam sürdürebildiğinin, dolayısıyla hizmet
sunumu, ekonomik destek ve insan haklarının korunması bakımından yeni
gereksinimlerin ortaya çıkmakta olduğunun,
9. 2003 yılının Avrupa Birliği
tarafından Avrupa Özürlüler Yılı ilan edildiğinin ve bundaki temel amacın,
özürlü kişilerin fırsat eşitliği hakları konusunda farkındalık yaratmak ve özürlü
bireylerin bu haklardan tam ve diğer bireylerle eşit şekilde yararlanmasını
sağlamak olduğunun,
10. “özürlü haklarını ve onurunu
korumaya ve desteklemeye yönelik kapsamlı ve tam bir uluslararası sözleşmeye
dönük teklifleri değerlendirme” konusunda faaliyet yürüten BM İhtisas Komitesi’nin
çalışmalarının,
11. Sosyal ve Kamu Sağlığı
Alanında Kısmi Antlaşma çerçevesinde hükümetler arası eşgüdümü iyileştirmeyi
hedefleyen, Avrupa Konseyi Özürlü Bireylerin Rehabilitasyonu ve Entegrasyonu
Komitesi’nin çalışmalarının,
12. Bu Eylem Planı’nın ekinde
listelenmiş olan Avrupa Konseyi’nin ve diğer uluslararası kurum, kuruluş veya
etkinlikler tarafından sağlanan kazanımların,
1. Farkında Olduğumuzu Bildirerek;
13. Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nde belirtildiği gibi, ülkelerimizin yargı yetkisi dâhilinde yer
alan her bireyin insan haklarını ve temel özgürlüklerini güvence altına almaya,
bütün insanların özgür, yasal haklar ve insanlık onuru temelinde eşit ve
toplumun refahı ve gelişimine katkıda bulunma potansiyeline sahip olduğuna, her
bireyin yasalar önünde eşit korunma hakkının bulunduğuna olan inancımızı ve
bağlılığımızı,
14. Avrupa kökenli ve diğer insan
hakları belgelerinde ifade edildiği gibi, bütün insan haklarının tam ve etkin
bir şekilde uygulanmasına yönelik düzenlemelerin hiçbir şekilde ayrımcılık veya
ayrım gözetilmeden uygulanması gerektiğini,
15. 1991 yılında Paris’de
düzenlenen Özürlülere Yönelik Politikalardan Sorumlu Bakanların 1.
Konferansı’nda ifade edilen özürlü bireyler için tutarlı ve bütüncül bir
politikanın izlenmesi gerektiği kararını ve gelecek eylemler için temel teşkil
edebilecek bir başvuru belgesi olan “Özürlüler için tutarlı bir politika”
başlıklı, R(92)6 sayılı Tavsiye Kararı’nın tam katılıma yönelik yasal ve siyasi
tedbirler almaları hususunda ülkelere ilham verdiğini,
16. Özürlü bireylerin
vatandaşlıklarının ve topluma tam katılımlarının iyileştirilebilmesi için
bireyin güçlendirilmesi gerektiğini, özel destek tedbirlerinin uygulanmasını
gerektirebilecek bu yolla kişilerin kendi yaşamlarının denetimini elinde
bulundurabileceklerini
2. Yeniden Teyit Ederek;
17. gelecek on yılda temel hedefimizin
özürlü bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitesini artırmak, özürlü bireylerin
topluma tam katılımını vurgulamak olduğunu, katılımcı ve erişilebilir toplumun
bütün nüfusun faydasına olacağını,
18. özürlü bireylerin yaşam
kalitesinin artırılmasına yönelik tedbirlerin, bu kişilerin mevcut
durumlarının, gereksinimlerinin ve potansiyellerinin iyi bir şekilde
değerlendirilerek ve hizmet sunumunda özürlü kişilerin tercihlerinin, koşullarının
ve hak edişlerinin göz önünde bulundurarak uygulanması gerektiğini,
19. bu hedefe ulaşmak için belirlenecek
uygun stratejinin gelecekte hazırlanacak olan her yaştaki özürlü bireylere
yönelik bütün ayrımcılık türlerinin önlenmesini hedefleyen bir Eylem Planı’nda
ifade edilmesi ve özürlü kadınlar ile yüksek seviyede desteğe gereksinim duyan özürlü
bireylere önemle odaklanılması ve bu kişilerin insan haklarından, temel
özgürlüklerden ve tam vatandaşlıktan faydalanması gerekliliğine özel bir vurgu
yapılması gerektiğini,
20. ulusal ve uluslararası
özürlüler politika ve mevzuatlarının hazırlanmasına yönelik olarak bütüncül bir
yaklaşımın kabul edilmesi ve özürlü gereksinimlerinin ilgili bütün politika
alanlarında, özellikle konut, eğitim, mesleki rehberlik ve eğitim, istihdam,
yapılı çevre, toplu ulaşım, bilgilendirme, sağlık ve sosyal koruma gibi temel
alanlarda yansıtılması gerektiğini,
21. özürlü her bireyin yaşam
süresince azami yeterlik seviyesini korumak ve özürlülüğün önlenmesine yardımcı
olmak ekonomi, toplum, eğitim, istihdam, çevre ve sağlık alanlarında
tedbirlerin geliştirilmesinin temel bir erek olduğunu,
22. yararlarına olacağı
düşünülüyorsa, özürlü çocuklara genel eğitim veren okullara devam etme fırsatı
vermek, okullardan veya yüksek eğitimden istihdama geçişi kolaylaştırmak ve
yaşam boyu eğitim kavramını geliştirmek için çaba harcanması gerektiğini ve
eğitimin etkili bir sosyal bütünleşme aracı olduğunu,
23. istihdama erişim eşitliğinin
sosyal katılım bakımından temel bir unsur olduğunu; bu nedenle özürlü bireylerin
iş gücü piyasasına, özellikle de serbest piyasaya katılımlarının sağlanması,
yeterliliklerin değerlendirilmesi ve etkin politikaların uygulanması için
ilerleme kaydedilmesi gerektiğini; özürlü bireylerin normal işgücü piyasasına
erişimlerinin sağlanması yoluyla işgücü çeşitliliğinin elde edilmesinin toplum
için bir katma değer teşkil ettiğini,
24. özürlü bireylerin yaşamın tüm
alanlarında etkileşimlerini ve bağımsızlıklarını artırabilmek için teknolojinin
sosyal yapısını anlamanın hayati önem taşıdığını ve yeni teknolojilerin en iyi
şekilde kullanılması gerektiğini,
25. sağlık alanında kaydedilen
bilimsel ilerlemelerin ve yaşam koşullarındaki iyileşmenin sonucunda, bedensel,
psikolojik veya zihinsel engelli kişilerin artık daha uzun yaşayabildiğini,
buna bağlı olarak bakım hizmetlerinin sunumu konusunda yeni gereksinimlerin ve
gerekliliklerin ortaya çıktığını, bu gereksinimlerin ise yenilikçi
yaklaşımlarla ele alınması gerektiğini,
26. daha uzun yaşamın getirdiği
faydaların, destek hizmetlerine bağımlılığı artırmasını önlemek gerektiğini, bu
amaca yönelik olarak bütün nüfusun erken yaştan başlayarak, ilerleyen yaşlarda
bedensel ve zihinsel sağlığın korunmasını sağlayacak sağlık alışkanlıklarının ve
yaşam koşullarının iyileştirilmesi gerekeceğini,
27. mevcut engellerin ortadan
kaldırılması için çaba gösterilmesi ve evrensel tasarım ilkelerinin uygulanması
yoluyla yeni engellerin önlenmesi gerektiğini,
28. şu anda sayıları az olsa da,
yüksek seviyede desteğe gereksinim duyan özürlü bireylerin her geçen gün artmakta
olduğunu, toplum temelli hizmetler çerçevesinde bu kişiler ve aileleri için
gerekli yapıların güçlendirilmesi gerektiğini,
29. Avrupa’daki özürlü kadınların
mevcut durumunun görünür hale getirilmesi, bu kişilerin bağımsızlığının,
katılımının ve bütünleşmesinin teminat altına alınması için özel ilgi
gösterilmesi gerektiğini; özürlülere yönelik politikaların geliştirilmesi için
alınan tedbirlerde cinsiyet bütünleştirme yaklaşımının desteklenmesi
gerektiğini,
3. Beyan Ederek;
30. özürlüler için fırsat
eşitliğinin bütün politika alanlarının temel hedefleri arasında yer almasını
sağlamak üzere insan hakları ve ayrımcılıkla mücadele çerçevesinde
çalışmalarımızı sürdürmeyi,
31. özürlü kişilere, kimlikleri
veya özürlerinin sebebi temelinde ayrımcılık yapmamayı,
32. içermeci teknolojileri ve
evrensel tasarım ilkelerini (yapılı çevrelerde, kamuya açık tesislerde,
iletişim sistemlerinde ve evlerde) topluluk içinde aşamalı olarak hayata geçirerek
özürlü bireylerin bağımsız bir yaşam sürdürebilme olasılıklarını
güçlendirmeyi,
33. devletin idari birimleri
arasında eşgüdümü güçlendirmeye, özellikle genel hizmetlerin ve sağlık
hizmetlerinin sunumunda ve yasal sistemde eşitlik sağlamaya ve yerel, bölgesel
ve ulusal seviyede sorumluluk bilincini artırmaya yönelik çalışmalarımızı
sürdürmeyi;
34. özürlü bireylerin
gereksinimlerini karşıladığı, yayımlanmış uygunluk ölçütleri ile tespit edilen,
adil bir değerlendirme sistemine dayalı, özürlü kişilerin kendi tercihleri,
bağımsızlığı, refahı ve rızası ile şekillenmiş, uygun düzenlemeleri,
teminatları ve şikâyetlerin bağımsız yargı vasıtasıyla değerlendirilebilmesini
bünyesinde barındıran ve mevcut tedbirlerin gözden geçirilmesini ve güçlendirilmesini
öngören kaliteli hizmetlerin sunumunu desteklemeyi,
35. özürlü bireylerin vatandaşlar
olarak kendi yaşamları üzerinde söz sahibi olmasını hedefleyerek, eğitim
yoluyla bu bireylerin yaşamın her aşamasında toplumsal bütünleşmesini
sağlamayı,
36. yeterliliklere, özellikle de
mesleki yeterliklere odaklanılmasını ve istihdamın, mesleki rehberliğin ve
eğitimin daha erişilebilir olmasını sağlayarak özürlü bireylerin açık işgücü
piyasasına katılımını iyileştirmeyi,
37. istihdamda olsun veya olmasın
çalışma yaşındaki özürlü yetişkinlere yönelik mevcut tedbirlerden sapmadan,
vatandaşlığın, toplumsal katılımın ve insanlık onurunun tek ölçütünün istihdam
olmadığını vurgulayarak, özürlü çocukların, ailelerinin ve yaşlı özürlü
bireylerin gereksinimlerinin tam anlamıyla bilincinde olmayı;
38. yaşamın her alanında
etkileşimli katılımı mümkün kılan yardımların iyileştirilmesini sağlamak için
özellikle yeni bilgi ve iletişim teknolojileri alanında temel ve uygulamalı
bilimsel araştırmaları desteklemeye devam etmeyi,
39. şiddetin önlenmesi, ev ve
aile yaşamı, annelik, sosyal temsil, cinsiyet, topluma ve karar alma
süreçlerine katılma, sosyal politika, istihdam, eğitim ve mesleki eğitim konularında
özürlü kadınlara ve genç kızlara özel bir vurgu yaparak, özürlü bireylerin
etkin katılımının sağlanması ve kadın - erkek arasında fırsatların etkin
biçimde dengelenmesi için gerekli tedbirleri uygulamayı,
40. yüksek seviyede desteğe
ihtiyaç duyan özürlü bireylerin yaşam kalitesini etkin bir şekilde
iyileştirecek tedbirlerin ve yasal hükümlerin kapsamlı çözümlemesini yapmayı ve
özürlülere yönelik politikaların tanımlanması ve değerlendirilmesi için gerekli
istatistiksel verileri toplamayı,
41. özürlü çocukların aileleri
içinde yetişmesini, çevredeki çocukların yaşamına dahil olmasını ve eğitim
almasını sağlamak üzere özürlü çocuk ailelerinin gereksinimlerinin sorumlu
merciler tarafından dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini mümkün kılmayı,
42. gayrı resmi bakıcı
olduklarını göz önünde bulundurarak özürlü ailelerinin, özellikle de özürlü
çocuğa veya yüksek seviyede destek gereksinimi bulunan özürlü bireylere sahip
ailelerin gereksinimlerini değerlendirmeyi, bu doğrultuda aile içinde yaşamı
sağlamaya yönelik uygulamaları ve psikolojik desteği de kapsayan destek hizmetleri
ile bilgilendirme ve mesleki eğitim tedbirlerini uygulamayı,
43. özürlü bireylerin yaşlılığa
bağlı olarak ortaya çıkan gereksinimlerini karşılamak amacıyla kalkınma
programları ve kaynakları üzerine çalışmalar sürdürmeyi,
44. mümkün olan en yüksek bedensel
ve zihinsel sağlık standardının temini vasıtasıyla etkin yaşlanma (active
aging) sağlamak amacıyla, erken yaşlardan başlayarak bütün bireylerin yaşam
koşullarını ve sağlık alışkanlıklarını iyileştirmeyi,
45. medya da dâhil olmak üzere farklı kesimlerden
paydaşlarla işbirliği yaparak, özürlü bireyler için olumlu bir imaj
geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütmeyi,
46. özürlü bireylerin kendilerini
etkileyen kararlara, özürlü kişileri temsil eden örgütlerin ise karar verme
süreçlerine katılımını sağlamayı ve aynı zamanda, özellikle kendilerini temsil
edemeyen, birden fazla özre veya karmaşık rahatsızlıklara sahip kişileri göz
önünde bulundurmayı,
47. sosyal tarafların ve kamudaki
ve özel sektördeki ilgili bütün paydaşların karar alma süreçlerine katılım ve
katkı sağlamalarını teşvik etmeyi,
4. Taahhüt Ederek;
48. Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesi’nin, üye devletlerin de tam katılımı ile özürlü kişilerin topluma
etkin katılımını ve tam vatandaşlığını sağlamaya yönelik politikaları desteklemeyi
sürdürmesini; Avrupa Konseyi’nin, Özürlülerin Rehabilitasyonu ve Entegrasyonu
Komitesi’nin ve diğer ilgili Avrupa Konseyi komitelerini kendi yetki
alanlarında yer alan özürlülere yönelik politikalarını ana politikalar haline
getirmeleri için işbirliğine çağırarak, özürlü kişilere yönelik politikalar
konusunda uluslararası dayanışma platformu konumunu güçlendirmesini;
49. özürlü kişilerin toplum
yaşamına etkin katılımını ve tam vatandaşlığını sağlamak amacıyla ve elverişli,
ekonomik ve sürdürülebilir politikalar aracılığıyla stratejik hedefler ve
öncelikler belirleyerek ve bu Bakanlar Konferansı’nda sunulan düşünceleri göz
önünde bulundurarak bir Avrupa Konseyi Özürlüler Eylem Planı’nın ve bir sonraki
on yıla yönelik olarak farklı aktörler arasında ortaklığa ve insan haklarına
dayalı bir Avrupa politika çerçevesinin hazırlanmasını;
50. “özürlü kişilerin onurunu ve
haklarını korumaya ve desteklemeye yönelik kapsamlı ve bütüncül bir
uluslararası sözleşmeye ilişkin önerileri değerlendirme” amacıyla kurulan
Birleşmiş Milletler özel komitesinin gelecekteki oturumlarında Avrupa
Konseyi’nin insan hakları konularındaki geniş deneyimini kullanarak etkin rol
oynamasını;
5. Tavsiye Ederek;
51. bütün Avrupa Konseyi
üyelerini, gözlemci devletleri ve Avrupalı Sivil Toplum Örgütlerini, Konsey’in özürlü
kişilerin toplumsal yaşama tam katılımını sağlamayı hedefleyen tutarlı
politikalar konusundaki çalışmalarına ve etkinliklerine katılmaya,
6. Davet Ederiz.
52. bu Avrupa Bakanlar
Deklarasyonu’nda ifade edilen ve Avrupa’nın ortak özellikleri olarak kabul
gören özürlü kişilerin toplumsal yaşama etkin katılımına ve tam vatandaşlığına,
insan haklarına ve temel özgürlüklerine ilişkin inançları, değerleri ve
ilkeleri Avrupa dışındaki insanlar da dâhil olmak üzere herkesle paylaşmayı
7. Dileriz.
Son olarak, Konferans’ın mükemmel
organizasyonundan ve cömert misafirperverliklerinden dolayı İspanya’nın ilgili
makamlarına teşekkür ederiz.
EYLEM PLANI - EK 2
Başvuru Metinleri
İnsan Haklarının ve Temel
Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme (ETS No. 5);
Avrupa Sosyal Şartı (ETS No. 35)
ve Avrupa Sosyal Şartı (Gözden Geçirilmiş Metin) (ETS No. 163);
Avrupa Sosyal Güvenlik Yasası
(ETS No. 48), Avrupa Sosyal Güvenlik Yasası Protokolü (ETS No. 48A), Avrupa
Sosyal Güvenlik Yasası (Gözden Geçirilmiş ) (ETS No. 139);
Biyoloji ve Tıp Uygulamalarında
İnsan Haklarının ve İnsanlık Onurunun Korunmasına Dair Sözleşme: İnsan Hakları
ve Biyotıp Sözleşmesi (ETS No. 164);
Avrupa Mimari Miras Sözleşmesi
(ETS No. 121);
Avrupa Peyzaj Sözleşmesi (ETS No.
176);
Avrupa Konseyi Avrupa Sosyal Uyum
Komitesi tarafından 12 Mayıs 2000 tarihinde kabul edilen “Sosyal Uyum
Stratejisi”;
Bakanlar Komitesi’nin Herkes İçin
Spor Avrupa Şartı’na dair R (86) 18 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin özürlü
bireylere yönelik tutarlı politikalara dair R (92) 6 sayılı Tavsiye Kararı;
Özürlü kişilerin mesleki
değerlendirmelerine dair Şart’a ilişkin ResAp (95)3 sayılı İlke Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin aile ve iş
yaşamının iyileştirilmesi üzerine R (96) 5 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin yüksek
eğitime erişim konusu üzerine R (98) 3 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin bağımlılık
konusu üzerine R (98) 9 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin özürlü
yetişkinlerin yasal korunmasına ilişkin R (99) 4 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin “sağlık
hizmetlerinin talepler doğrultusunda ve marjinal durumdaki kişilere göre
uyarlanması” hususunda Rec(2001)12 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin vatandaşların
yerel toplu yaşama katılımına dair Rec(2001)19 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin kadınların
şiddete karşı korunmasına dair Rec(2002)5 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin kadınların
ve erkeklerin siyasal ve kamusal karar verme süreçlerine eşit katılımına dair
Rec(2003)3 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin sosyal
haklara erişim konusunda Rec(2003)19 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin zihinsel
özürlü kişilerin insan haklarının ve onurunun korunmasına ilişkin Rec(2004)10
sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin elektronik
oy kullanma usulünün teknik, işlevsel ve yasal standartlarına ilişkin
Rec(2004)11 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin elektronik
devlet (E-Devlet) hususunda Rec(2004)15 sayılı Tavsiye Kararı;
Bakanlar Komitesi’nin yatılı
bakım merkezlerinde kalan çocukların haklarına dair Rec(2005)5 sayılı Tavsiye
Kararı;
Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesi’nin Evrensel Tasarım ilkelerinin yapılı çevre üzerine çalışan bütün
mesleklerin eğitim müfredatına dâhil edilmesine ilişkin ResAP(2001)1 sayılı İlke
Kararı (Tomar Kararı);
Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesi’nin “İçerme sağlayan yeni teknolojiler yoluyla özürlü kişilerin tam
vatandaşlığına doğru” başlıklı ve ResAP(2001)3 sayılı İlke Kararı;
Avrupa Konseyi Bakanlar
Komitesi’nin özürlü çocukların ve yetişkinlerin tacize karşı korunmasına
ilişkin ResAP(2005)1 sayılı İlke Kararı;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Asamblesi’nin özürlü kişilere yönelik rehabilitasyon politikalarına dair 1185 (1992)
sayılı Tavsiye Kararı;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Asamblesi’nin ağır hasta veya ölmek üzere olan kişilerin insanlık onurlarının
ve insan haklarının korunmasına dair 1418 (1999) sayılı Tavsiye Kararı;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Asamblesi’nin “Spinal kord yaralanmalarının tedavisi için ortak çabalar” konulu
ve 1560 (2002) sayılı Tavsiye Kararı;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Asamblesi’nin “Özürlü bireyler için tam sosyal içermeye doğru” konulu ve 1592
(2003) sayılı Tavsiye Kararı;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Asamblesi’nin Avrupa Konseyi üye devletlerinde işaret dilinin korunmasına
ilişkin 1598 (2003) sayılı Tavsiye Kararı;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Asamblesi’nin bakım kurumlarına bırakılan çocukların durumlarının
iyileştirilmesine dair 1601 (2003) sayılı Tavsiye Kararı;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Asamblesi’nin bakım kurumlarındaki çocukların haklarına dair 1698 (2005) sayılı
Tavsiye Kararı;
Avrupa Konseyi Parlamenter
Asamblesi’nin “Özürlü bireyler için tam sosyal içermeye doğru” konulu ve 1592
(2003) sayılı Tavsiye Kararı;
Avrupa Bölgesel ve Yerel
Yönetimler Daimi Konferansı’nın (şu andaki adıyla; Avrupa Konseyi Bölgesel ve
Yerel Yönetimler Kongresi (Kongre)) özürlülerin bakımında ve rehabilitasyonunda
yerel yönetimlerin rolü üzerine 216 (1990) sayılı İlke Kararı;
Kongre’nin İstihdam ve savunmasız
gruplar üzerine 129 (123) sayılı Tavsiye Kararı ve 153 (2003) sayılı İlke Kararı;
21 Mayıs 2003 tarihli, Gençlerin
Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımı üzerine gözden geçirilmiş Avrupa Şartı
(Kongre);
Avrupa Konseyi üye devletlerinin
Hükümet ve Devlet Başkanları tarafından, Avrupa Konseyi İkinci Zirvesi’nde
(Ekim 1997) Strasbourg’da kabul edilen ve “sosyal uyumun Geniş Avrupa’nın en
öncelikli gereksinimlerinden biri olduğunu ve insan haklarının ve insanlık onurunun
desteklenmesi yolunda takip edilmesi gereken en temel unsur olduğunu” vurgulayan
Sonuç Bildirgesi;
Sosyal Haklara Erişim üzerine
Avrupa Konseyi Konferansı’nda 14 - 15 Kasım 2002’de kabul edilen Sonuç
Bildirgesi (Malta Deklarasyonu);
Avrupa Konseyi İnsan Hakları
Komiseri’nin katkıları;
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları
Sözleşmesi (1989);
Birleşmiş Milletler Ekonomik,
Toplumsal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi (1966);
Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi
Haklar Uluslararası Sözleşmesi (1966);
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları
Evrensel Beyannamesi (1948);
Birleşmiş Milletler Özürlü
Kişiler için Fırsatların Eşitlenmesine Yönelik Standart Kurallar (1993);
UNESCO Özel Eğitim Hakkında Salamanca
Bildirisi ve Eylem Çerçevesi (1994);
8–12 Nisan 2002’de Madrid’de,
Yaşlılık Konulu İkinci Dünya Toplantısı’nda kabul edilen Uluslararası Yaşlılık
Eylem Planı;
11–13 Eylül 2002’de Berlin’de
Birleşmiş Milletler Yaşlılık Üzerine Avrupa Bakanlar Konferansı’nın Ekonomi
Komisyonu tarafından kabul edilen 2002 Madrid Uluslararası Yaşlılık Eylem Planı’na
İlişkin Bölgesel Uygulama Stratejisi;
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) - Bozukluklar,
Yetiyitimi ve Engellilerin Uluslararası Sınıflandırması (ICIDH) (1980);
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) -
İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması (ICF) (2001);
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)
Mesleki Rehabilitasyon ve İstihdam (Özürlü Kişiler) Sözleşmesi (No. C159), 1983
- Mesleki Rehabilitasyon ve İstihdam (Özürlü Kişiler) üzerine ILO Tavsiye Kararı
(No. R168), 1983;
Özürlü gençlerin ve çocukların genel
eğitim sistemlerine dâhil edilmesi konusunda 31 Mayıs 1990 tarihli Eğitimden
Sorumlu Bakanlar toplantısında Konsey ile birlikte alınan İlke Kararı;
Özürlüler için Fırsat Eşitliği
Komisyonu’nun “Avrupa Topluluğu’nda Yeni Özürlüler Stratejisi” başlıklı Tebliği
(COM(96) 406 final);
Avrupa Birliği Konseyi’nin üye
devletlerin hükümet temsilcileri ile 20 Aralık 1996 tarihli ve özürlüler için
fırsat eşitliği konulu toplantıda aldığı İlke Kararı;
Özürlülere park kartlarının
verilmesine dair 4 Haziran 1998 tarihli Konsey Tavsiye Kararı (98/376/EC);
Özürlüler için eşit istihdam
fırsatlarına dair 17 Haziran 1999 tarihli Konsey ilke Kararı (1999/C186/02);
Komisyon’un Konsey’e, Avrupa
Parlamento’suna, Ekonomik ve Sosyal Komite’ye ve Bölgeler Komitesi’ne Tebliği:
“Özürlüler için Engelsiz bir Avrupa’ya Doğru” (COM(2000) 284 final);
İstihdamda ve İşte Eşit Muamele
Konusunda Genel Çerçeve Saptayan 27 Kasım 2000 tarihli Konsey Direktifi
(2000/78/EC);
Ayrımcılıkla Mücadeleye Yönelik
Topluluk Eylem Programı (2001-2006) Oluşturan 27 Kasım 2000 tarihli Konsey
Kararı (2000/750/EC);
2003 Avrupa Özürlüler Yılı
hususunda 3 Aralık 2001 tarihli Konsey Kararı (2001/903/EC);
Özürlü bireylerin bilgi toplumuna
erişiminin iyileştirilmesi konulu, 6 Şubat 2003 tarihli ve “e-Erişilebilirlik” başlıklı Konsey İlke
Kararı (2003/C 39/03);
Özürlü öğrenciler için eğitimde
ve mesleki eğitimde fırsat eşitliğine dair 5 Mayıs 2003 tarihli Konsey İlke
Kararı (2003/C 134/04);
Kültürel etkinliklerin ve
altyapıların erişilebilirliğine dair 6 Mayıs 2003 tarihli Konsey İlke Kararı
(2003/C 134/05);
Özürlü bireylerin sosyal
bütünleşmesinin ve istihdamının desteklenmesine ilişkin 15 Temmuz 2003 tarihli
Konsey İlke Kararı (2003/C 175/01);
Komisyon’un Konsey’e, Avrupa
Parlamentosu’na, Ekonomik ve Sosyal Komite’ye ve Bölgeler Komitesi’ne Tebliği:
“e-Erişilebilirlik” (COM(2005) 425 final);
Komisyon’un Konsey’e, Avrupa
Parlamentosu’na, Ekonomik ve Sosyal Komite’ye ve Bölgeler Komitesi’ne Tebliği: 2003
Avrupa Özürlüler Yılı’nın uygulanması, sonuçları ve genel değerlendirmesi
(COM(2005) 486 final);
Komisyon’un Konsey’e, Avrupa
Parlamentosu’na, Ekonomik ve Sosyal Komite’ye ve Bölgeler Komitesi’ne Tebliği:
Geniş Avrupa’da Özürlü Bireylerin Durumu: Avrupa Eylem Planı 2006 – 2007
(COM(2005) 604 final);
Komisyon’un Konsey’e, Avrupa
Parlamentosu’na, Ekonomik ve Sosyal Komite’ye ve Bölgeler Komitesi’ne Tebliği:
Özürlü Bireyler için Eşit Fırsatlar: Avrupa Eylem Planı (COM(2003) 650 final);
Mart 2002’de Madrid’de düzenlenen
sivil toplum örgütleri Avrupa Konferansı’nda kabul edilen “Ayrımcılıkla
Mücadele ve Olumlu Eylem, Sosyal İçerme ile Sonuçlanır” başlıklı Madrid
Deklarasyonu;
Barselona Deklarasyonu: Kentler
ve Özürlü Bireyler (1995);
Avrupa Sosyal Tarafları’nın özürlü
bireylerin istihdamı üzerine Deklarasyonu (Köln, Mayıs 1999);
Avrupa Özürlüler Yılı Sosyal
Taraflarının Deklarasyonu: “Özürlü Bireyler İçin İstihdama Erişimin ve Eşit
Fırsatların Desteklenmesi” (20 Ocak 2003);
8 Nisan 2003’de Madrid’de Avrupa
STK Forumunda kabul edilen Avrupa Konseyi’nin özürlülük konulu ve “Sözlerden
Eyleme” başlıklı İkinci Avrupa Konferansı’na Avrupa özürlüler hareketinin
katkısı.
[1] Cenevre, 2001.
[2] Özürlü Çocukların ve
Yetişkinlerin Taciz Olaylarına Karşı Güvence Altına Alınması, Avrupa Konseyi
Yayınları, Strasbourg, 2003, ISBN 92-871-4919-4
[3] Özürlü kadınlara karşı
ayrımcılık, Avrupa Konseyi Yayınları, Strasbourg, 2003, ISBN 92-871-5316-7,
Yüksek düzeyde desteğe gereksinim duyan özürlüler için toplumsal yaşam, Avrupa
Konseyi, Strasbourg, 2004.
[4] Bu eylem Planı’nda özürlü
kadınlara yapılan her atıf, özürlü kız çocuklarını da kapsamaktadır.
[5] Yüksek düzeyde desteğe
gereksinim duyan özürlülerin toplumsal yaşamı, a.g.e.
[6] Özürlülerde yaşlanma
üzerine verilerin nitel ve nicel çözümlemesine ilişkin çerçeve, Avrupa Konseyi
Yayınları, Strasbourg, 1998, ISBN 92-871-3327-1.
Yorumlar
Yorum Gönder