AVRUPA ÜLKELERİNDE ENGELLİLERE İLİŞKİN GÜNCEL POLİTİKALAR VE UYGULAMALAR

AVRUPA ÜLKELERİNDE ENGELLİLERE İLİŞKİN GÜNCEL POLİTİKALAR VE UYGULAMALAR


İZMİR TİCARET ODASI
AVRUPA ÜLKELERİNDE ENGELLİLERE İLİŞKİN GÜNCEL POLİTİKALAR VE UYGULAMALAR
SEÇİL ERTEM
Dış Ekonomik İlişkiler Müdürlüğü Stajyeri
EYLÜL 2010


GİRİŞ
Bedensel ve zihinsel herhangi bir engelle doğan ya da yaşamının herhangi bir
döneminde engelli hale gelmiş olan kişiler, toplumdaki engelli olmayan diğer kişiler gibi,
vatandaşlık haklarından tümüyle ve eşit şekilde yararlanmak durumundadırlar. Bu haklar
arasında en önemlileri; bakım ve tedavi hizmetlerinden eşit oranda yararlanma, toplum içinde
kendi kendine ve kimseye bağımlı olmadan yaşayabilme ve toplumsal hayata tam olarak
katılabilmedir. Engelli olan kişilerin bu haklardan yararlanmalarının sağlanması uzun
yıllardan beri Avrupa Birliği (AB)’nin öncelikli ve uzun-dönem stratejileri arasındadır.
Avrupa Engellilik Stratejisi’nin ana parçası Engelliler İçin Eylem Planı (EU Disability Action
Plan)’dır. 2004-2010 yıllarını kapsayan dönem için yapılmış olan planda, Avrupa Komisyonu
2010’a kadar engellilerin istihdamı ve bağımsız yaşaması konusunda bazı gelişmelerin
olmasını hedeflemiştir. Prensip olarak, engelliler konusunda alınacak her kararda engelli olan
kişilerin fikirlerinin alınması, kararların oluşturulduğu sürece onların da dahil edilmesi
benimsenmiştir. Temel olarak, engelliler diğer kişilerle eşit haklara ve fırsatlara sahip
olmalıdır. Bu yaklaşım, aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in İnsan Hakları Beyannamesi’nde
de yer almaktadır.
AB’NİN ENGELLİLER İÇİN EYLEM PLANI
Avrupa Birliği’nin 2003-2010 dönemi için hazırlanan “Engelliler İçin Eylem Planı”nın
temel hedefi; engellilerin diğer insanlarla eşit hak ve fırsatlara sahip olmalarının
sağlanmasıdır. Bunun için öncelikle, engellilerle ilgili bölümlerin tüm AB politikaları içine
entegre edilmesi gerekmektedir. Bu; engelli kişilerin toplumun ayrı bir parçası gibi kabul
edilmemesi, genel akış=dolaşım (mainstream) içinde yer almaları anlamına gelmektedir.
“Mainstreaming”, ilgili politika alanlarının engellilik açısından analizini (engellilerin birçok
ihtiyacını anlamak) ve politikalar geliştirirken de hesaba katılmasını kapsar. Engelli ve
engelli olmayan kişilerin bireysel ihtiyaçlarını karşılayan ve tam bütünleşme yollarını
cesaretlendiren çeşitli araçlar kullanılır. Bu eylem planı 2 yıllık aşamalarla ve engelli kişilerin
karşılaştığı eşitsizliklere cevap veren politika öncelikleriyle oluşturulur. Plan, erişilebilirlik
üzerine yoğunlaşmış, Amacı, engelli kişilerin katılımını harekete geçirmek ve temel haklardan
tümüyle yararlanmaları için çalışmaktır.


Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki araçlar kullanılmaktadır:
1. İş pazarına erişilebilirliği teşvik etmek
2. Mallara, hizmetlere ve altyapılara erişilebilirliği desteklemek
3. Komisyonun erişilebilirliği destekleyen analitik kapasitesini pekiştirmek
4. Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın uygulanışını kolaylaştırmak 5. Ayrımcılığa karşı olan AB Komitesi’nin yasama çerçevesini tamamlamak1
Avrupa Komisyonu 4 Kasım 2009’da, internet yoluyla 2 ay sürecek “halka danışma”
amaçlı bir anket programı yürütmüştür. Bu program ile, toplum içindeki çeşitli
organizasyonların, girişimcilerin, otoritelerin ve aynı zamanda engelli olan kişilerin katılımı
ve görüşleri ile, 2010-2020 yılları için yeni bir strateji belirlenmesi hedeflenmiştir.
Katılımcılara, AB’nin engellilere yönelik stratejisi içinde hangi konuların yer almasının
istendiği sorulmuştur. Katılımcıların %79’u, engellilerin sağlık hizmetlerine diğerleriyle eşit
oranda ulaşabilmelerinin önemli bir konu olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca; eğitim, serbest
dolaşım, kendi başına yaşam, kültürel ve sportif faaliyetler ve yaşam standartları konularında
AB’nin önemli bir rolü olması gerektiği, politikaların içine engelliler için özel bölümlerin
eklenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Anketten çıkan sonuçlara göre, engelliler konusunda en
fazla rolün (katılımcıların %92’sinin görüşü) hükümetler ve yerel temsilciliklerde (belediyeler
gibi) olduğu görülmüştür. Üçüncü sırada özel sektör, dördüncü sırada AB gelmektedir.
AB’nin en önemli rolünün serbest dolaşım konusunda olması gerektiği belirtilmiştir. Sonuç
olarak, AB’nin 2020 yılına kadar belirlediği strateji çerçevesinde yasal ve tüm tarafları
bağlayıcı kararların alınması gereklidir. Engelli kişilerin toplum içindeki diğer kişilerle eşit
hak ve fırsatlara sahip olmaları yanında, özel durumlar için ek düzenlemelerin de
oluşturulması gerekmektedir. Engellilerin devlet sektöründe belli bir kota dahilinde istihdam
edilmesi, özel sektörü de teşvik etmek açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, AB’ye ait çeşitli
fonlardan engelliler için pay ayrılması ve programlar oluşturulması da stratejinin bir
parçasıdır.
Aşağıda, engelli kişilerin sahip olmaları gereken temel haklar arasında en önemli
olanlara daha ayrıntılı olarak değinilmiştir.
1 (http://ec.europa.eu/social/)


1. İş Bulma ve Çalışma:
Avrupa Birliği ülkelerinde çalışma yaşındaki kişilerin yaklaşık 1/6’sı engellidir, ancak
bunların istihdam oranı düşüktür. Oysa ki çok az bir yardımla milyonlarca engelli iş sahibi
olabilir. Büyüme ve İstihdam için AB Lizbon Stratejisi özellikle engelli kişilerin iş hayatına
kazandırılmasını amaçlamaktadır. Üye ülkeler Avrupa İstihdam Stratejisi’ne dayanarak kendi
istihdam politikalarını oluşturmuşlardır. Bu ülkeler Avrupa Komisyonu’na her yıl engelli
kişileri de kapsayan ulusal istihdam girişimleri hakkında rapor verirler. Avrupa Birliği Sosyal
Koruma ve Katılım Politikası üye ülkelerin sosyal katılım politikaları geliştirmesinde
yardımcı olur; böylece engelli kişilerin iş bulma ve çalışma şansını yükseltir.
2. Eğitim
Kaliteli eğitime ve yaşam boyu öğrenmeye eşit erişim imkanı, engelli kişilerin topluma
tamamen katılmasını ve hayat standartlarının yükselmesini sağlar. Avrupa Komisyonu engelli
çocukların genel eğitime katılmasını desteklemektedir. Komisyon, engelli kişiler için çeşitli
eğitim girişimleri başlatmıştır. Bu girişimlerin başlıcası; “European Agency for Development
in Special Needs Education” olarak isimlendirilmiştir ve tüm AB ülkelerinde her ülkenin
Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen eğitim programlarını kapsamaktadır. Bu programların
içeriğinde, engelli olan kişilerin eğitime diğerleri gibi eşit haklarla katılmasının sağlanması
öncelikli bir madde olarak yer almaktadır. İskandinavya ülkeleri engellilerin eğitimi
konusunda lider ülkelerden biridir ve Ulusal Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim programları
bu yönde düzenlenmiştir. Örneğin İsveç’de engelli eğitimi için 3 ulusal, 5 bölgesel okul
bulunmaktadır. Ayrıca Komisyonun ”Yaşam boyu Öğrenme Programı” gibi programları da
engelli kişilerin eğitimi ve uygulamasını halkın içine katmaktadır.
3. Bağımsız Yaşama:
Amaç; engelli kişilerin de diğer insanlar gibi kendi başlarına yaşamlarını
sürdürmelerini sağlamaktır. Bu kişiler için ulaşılabilir, kaliteli sosyal servislerin olması
gereklidir. Avrupa Engellilik Forumu (European Disability Forum) devletler dışı, bağımsız,
engelliler ve ailelerinin kurduğu ve yönettiği bir organizasyondur. Hiçbir politik ve dini
bağlantısı yoktur. 1996 yılında kurulmuştur. AB’deki 65 milyon engellinin sesini
duyurabildiği tek platformdur ve AB’nin politikalarının belirlenmesinde önemli rolü vardır.
Avrupa Parlamentosu’nun Nisan 2010’da yaptığı basın açıklamasında, engelliler için ayrı bir
AB yasasının oluşturulması gerektiği, ancak bu şekilde iş, eğitim, sigorta, haksızlık ve


ayrımcılığın önüne geçilebileceği belirtilmiştir. Ayrıca, engellilere tüm AB’de ulaşımda
geçerli olacak bir kimlik kartı verilmesinin önemi vurgulanmıştır.
ANED (Academic Network of European Disability Experts):
Aralık 2007’de Avrupa Komisyonu tarafından kurulmuştur. Amacı; engellilik alanında
bir pan-Avrupa akademik ağı kurmak ve bunu korumaktır. Bu ağ aynı zamanda Komisyonun
Engellilik Ağıyla işbirliği içinde olarak politika geliştirilmesini desteklemelidir. Bu kurum,
varolan engelli araştırma merkezleri hakkında uzmanlaşma üzerine kurulmuştur. ANED’in
amacı, tüm engelli insanlar için eşit fırsatlar sunan ve topluma tam katılım amacına yönelik
olan Avrupa engellilik politikasını desteklemektir. Böylece, ANED, Avrupa Engellilik
Stratejisi ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Bildirisi’nin uygulanması için koordine bir altyapısı olan akademik destek sağlamaktadır.2
İSKANDİNAV ÜLKELERİNDE ENGELLİLİK VE ENGELLİLER KONUSUNA
YAKLAŞIM VE YAPILAN DÜZENLEMELER
İskandinav ülkeleri engellilerin hak ve özgürlüklerine pozitif olarak yaklaşan öncü
ülkelerdir. Bu konuda kaydedilen gelişmelerde, engellilerin kurduğu organizasyonların rolü büyüktür.3 İskandinav ülkeleri, engellilere sağlanan ulaşım olanakları ile dünyada en iyi
konumda olan ülkelerdir. Örneğin, İsveç’te tüm otel, alışveriş merkezleri ve şehir içi ulaşımda
tekerli sandalye ile engellilere hizmet verilmektedir. İskandinav ülkelerinde konuyla ilgili
çeşitli organizasyonlar bulunmaktadır. Bunlar;
• DPO (Disabled People’s Organisations)
• SIDA (Swedish International Development Cooperation Agency)
• SHIA (Swedish Organisations of Disabled Persons International Aid Association)
• FIDIDA (Finnish Disabled People’s International Development Assisstance)
• NORAD (Norwegian Agency for Development Cooperation)
• FFO (Norwegian Federation of Organisations of Disabled People)
• Atlas Alliance (group of 14 organisations)
• Nordic Network of Disability Research (NNDR)4
2 (www.disability-europe.net/en/countries) 3 (www.europarl.europa.eu/news) 4 (www.disabilityequality.org)


İskandinav Engellilik Araştırma Ağı (NNDR):
NNDR, engellilik ve dışlanmanın kültürel, sosyal ve çevresel boyutlarıyla ilgilenmek
üzere bu konuda araştırma yapan kişilerin oluşturduğu çok alanlı bir iletişim ağıdır.
Danimarka, İsveç, Norveç, İzlanda ve Finlandiya ülkelerini kapsamaktadır. NNDR’nin
amacı, engellilik konusundaki araştırmalara katkı sağlamaktır. NNDR, özellikle Kuzey
Avrupa ülkelerindeki araştırmacıların bir araya gelmesi, araştırmalarını sunması ve tartışması,
ayrıca uluslararası değişim ve ortaklık yapmaları için bir ortam oluşturur. İletişim ağındaki
kişilerin toplantıları, her yıl 2 kez düzenlenen NNDR konferanslarıdır. Bu konferanslara
araştırmacılar dışında, konuyla ilgili çeşitli organizasyonlar, meslek grupları ve bürokrasiden
de katılımcılar olmaktadır. NNDR’nin amacının ilerlemesine katkıda bulunan aktiviteler;
• Her yıl bir İskandinav ülkesinde konferans düzenlenmesi
• Engellilik Araştırması İskandinav Gazetesi’nin yayımlanması
• Engellilik konusunda İskandinav araştırmacılar arasında bir ağ kurulmasının teşvik
edilmesi
• Her bir İskandinav ülkesinde ulusal ağ geliştirilmesinin teşvik edilmesi
• Aynı ilgi alanlarına sahip bireyler ve organizasyonlar arasında uluslararası temasların geliştirilmesi olarak sıralanabilir.5
NNDR konferanslarının amacı; özellikle İskandinav araştırmacıların engellilik
konusundaki araştırmalarının sonuçlarını sunmalarını ve tartışmaları, aynı zamanda
İskandinav ve uluslararası işbirliği temaslarının kurulmasını teşvik etmektir. Ayrıca, çeşitli
işlerde çalışan engelli kişilerin geliştirilmesi konusuyla ilgilenen kişiler de bu konferanslara katılabilir.6
NNDR’nin 11. Araştırma Konferansı 27- 28 Mayıs 2011 tarihleri arasında Reykjavik,
İzlanda’da yapılacaktır. Bu konferans araştırmacıları, politikacıları, eylemcileri ve
pratisyenleri bilgi ve fikir paylaşımı için bir araya getirecektir. Ayrıca engelli çalışmalarındaki
uluslar arası ve İskandinav temasları için bir forum sağlayacaktır. (İletişim: E-mail:
per.eriksson@hil.no Tel: 4761288352 Fax: 4761288200)
5 www.nndr.no/eng/statutes 6 www.nndr.dk/oldnndr/conferences.html


Norveç’de engelliler için düzenlemeler:
Norveç’te engelli kişileri açık iş pazarına dahil etmek için uygulanan geleneksel stratejiler
vardır. Bu stratejiler “train to place” (istihdam öncesi eğitim) yöntemini takip eder. Bu
yaklaşımda engelli kişiler açık iş pazarına girmeden önce ayrı bir plan içinde eğitim görürler.
Bu yaklaşımdan ayrı olarak, “Arbeid med bistand” girişimi engelli kişilere meslek koçları
(engelli kişilere iş bulmada ve çalışma konusunda yardımcı olan) sayesinde veya işçileri
destekleyerek iş desteğini geliştirmeye çalışır. Program iki temel esas üzerine kuruludur:
1. İş eğitimi ve istihdam aynı anda olmalıdır, ardı ardına olmamalıdır.
2. Servisler sadece engelli işçilere değil, entegrasyon sürecini daha kolaylaştırmak için
meslekdaşlara ve iş verene de destek sağlamalıdır. Böylece engelli kişi mesleğini uzun
vadede elde edebilir ve koruyabilir.
Ulusal Genel İstihdam Destekleme Programı engelli ve meslek arayan kişilere genel iş
pazarında destek sağlar. 2003 AB Programının değerlendirilmesi sonucunda, engelli kişilerin
iş pazarına başarılı bir şekilde katılmasının, mesleki rehabilitasyon personelinin katılımcıların
ihtiyaçlarını karşılamasına ve aynı zamanda onlara meslek bulmada ve mesleklerini korumada
destek sağlamasına bağlı olduğunu göstermiştir.
Norveç Engelliler İçin Devlet Konseyi : Toplum kuruluşlarına, ayrıca toplum
yetkililerine toplumun her kesimindeki engellilerle ilgili düzenleme ve uygulama kanunları
hakkında önerilerde bulunur.
Danimarka’da Toplum İçi Eğitim Servisi ve Özel İhtiyaçlar Eğitimi Sistemi:
Bu ülkede özel eğitimin amacı; engelli çocukların mümkün olduğunca toplum içindeki
okullarda eğitim görmesi ve bütün çocukların kendi ihtiyaçlarına ve özelliklerine göre eğitime
adapte olmasıdır. Bunun sonrasında, öğretim amaçları değişik seviyelerdeki eğitim sisteminde
uygulananlarla benzerdir. Aileler (engelli çocukların aileleri de dahil olmak üzere), çocukların
kendi ikametgahlarındaki belediyelerdeki veya diğer belediyelerdeki bir Folkeskole’a
kaydettirme hakkına sahiptirler. Folkeskole’daki özel eğitim için yürürlükteki yasama
2000’de ortaya konmuştur. Eğitimsel ve psikolojik danışma servisleri, kapsayıcılığı teşvik
etmekte önemli bir rol oynamaktadır. Yine de, serbest okul seçimi, seçilen okulun engelli
çocuğa uygun desteği sağlaması ve öğrenciyi misafir etmesi konusunda yetersiz kalmaktadır.
1 Ekim 2008’de, 18 yaş altı kalıcı engelliliğe sahip çocuklar için kurallar geliştirilmiştir.
Yapılan değişiklikler, aileyle kooperasyon ve çocuğun planlamaya katılması gibi konularda


olmuştur. Ayrıca, belirli durumlarda, ailelere çocuklarını evde eğitmede ve bu konuda destek
almalarında bazı haklar sağlanmıştır. Destek, evde eğitim gören engelli çocuklar için dil
desteğini (okul öncesi ve okul yaşında) kapsamaktadır. Buna ek olarak, evde eğitimi seçen
aileler çocuğun eğitimsel ihtiyaçlarını karşılamak için eğitim rehberliği de alabilirler. Özel
eğitim çeşitli şekillerde organize edilebilir. Çoğu durumda, öğrenci toplum içindeki bir okulda
kalır ve genel öğretime ek olarak bir veya daha fazla konuda özel eğitim alır. Öğrenci, bir
veya daha fazla konuda normal eğitimin yerine geçecek bir özel eğitim de alabilir. Buna
alternatif olarak, öğrenci özel sınıfta da eğitim görebilir. Son olarak, öğrenci hem toplum
içindeki bir okulda hem de özel bir sınıfta eğitim görebilir. Özel sınıflar; zihinsel veya fiziksel
engelli çocuklar için geliştirilmiştir.
Genç Engelliler İçin Üst Eğitim:
Danimarka’da Haziran 2007’de “Genç Engelli İnsanlar İçin Eğitim Kanunu” kabul
edilmiştir. Bu kanun genel olarak, zihinsel engelli genç insanlar veya toplum içinde bir eğitim
programını tamamlayamayacak durumda olan kişilere hitap etmektedir. Genç engelli kişinin
temel amacı; yetişkinliğinde aktif ve bağımsız bir vatandaş olabilmesi için kişisel, sosyal ve
mesleki yetkinliklere ulaşmaktır. Bu eğitim yasal bir haktır ve zorunlu ilk ve orta eğitimden
sonra olmalıdır. Üst eğitim, 3 yıllık bir süreyi içerir ve bu eğitime 25 yaşına kadar katılmak
mümkündür. Program en geç 5 yıl içinde bitirilmelidir. Program detaylarıengelli kişinin,
ailesinin ve Genç Rehberlik Merkezlerinin ortak çalışmasıyla planlanır. Bu program yeni
olduğu için, tüm içeriği henüz bilinmemektedir. Yılda yaklaşık %2.3 oranında bir genç grubu
veya 4.100 genç insanın programı alması beklenmektedir. Yetki, sorumluluk ve finansmanı
belediyelere devredilmiştir. Belediyeler ayrıca sosyal refah servisleri ve meslek yaratma
programlarından sorumludur. Böylelikle, belediyeler engelli kişilerin topluma katılmasını
geliştiren çabaları koordine edebilmektedir.
SONUÇ
Son yıllarda İskandinav ülkeleri başta olmak üzere, tüm Avrupa ülkelerinde
engellilik ve engellilerin yasal hak ve özgürlükleri konularına ilişkin farkındalık artmış ve
engellilerle ilgili çeşitli kanun ve düzenlemeler gerçekleşmiştir. Engelli kişilerin toplumda
ayrımcılığa uğramadan kabul görmeleri, eğitim ve iş olanaklarından diğer kişilerle eşit oranda
yararlanabilmeleri ve bu sayede toplum içinde bağımsız olarak yaşama hakkını elde
edebilmeleri öncelikli konulardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEDEF HASTALIĞI ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ