Serebral Palsili’ye kontenjan engeli

Engelsiz çocuklar, bizim çocuklarımızı tanımadan, ne doktor, ne mühendis, ne mimar, ne sanatçı olabilirler” sloganının damgasını vurduğu SERÇEV’in düzenlediği etkinlikte, serebral palsili bireyler ve aileleri, Balgat Dafne Otel’de bir araya gelerek, kaynaşma ve eğlenme imkanı buldu.

Eğitimi aksayan engelli arkadaşları olduğunu dile getiren 17 yaşındaki serebral palsili Güz Gürkan, “Okumak için sırada bekleyen engelli çocuklar var. Onlar okumak, öğrenmek istiyor. Ne olacak? Birisi bana açıklayabilir mi? Engelli ve engelsiz öğrencilerin aynı sınıflarda okuduğu, Gökkuşağı İlköğretim Okulu’nda şu an kontenjan dolu. 200 çocuk bu okulda eğitim görmek için sıra bekliyor. Buradan mezun olanlar da engelsiz lisesi olmadığı için evlerinde oturmak zorunda kalıyor. Bir çözüm üretilmeli, engelsiz okullar çoğaltılmalı” dedi.

Engelsiz okullar çoğaltılmalı  

Her yıl sponsorların desteğiyle düzenli olarak etkinlik ve eğlenceler düzenlediklerini dile getiren SERÇEV kurucu başkanı Mehmet Gürkan şunları söyledi: “Engelli bireylerin yaşamında eğitim, tedavi, spor ve sanat çok önemli. Mutlaka sosyal faaliyetlere, sanatsal etkinliklere katılmalarını sağlamalıyız. SERÇEV olarak, Milli Eğitim Vakfı ve Valilikle birlikte Çayyolu’nda Gökkuşağı İlköğretim Okulu’nu yaptırdık. Bu okulun Türkiye’de başka bir örneği yok. Model okulların çoğalmasını istiyoruz. Şu anda da engelsiz meslek lisesi yaptırmak için harekete geçtik. Biz istiyoruz ki bütün ülkemiz model olsun. Engelli ve engelsiz çocuklar, yan yana aynı sınıflarda eğitim almalı.

Desteğe ihtiyaç var

Engelli ve engelsiz çocukların birlikte oynadığı Engelsiz Oyun Parkı’nı yaptırdık ve tekerlekli sandalyedeki çocuklarımızı salıncağa bindirdik. Bütün okullar, hastaneler engellilerin yararlanabileceği şekilde yapılsın. Engelliliğin ne olduğunu çocuklara, öğretmenlere, velilere öğretmeliyiz. Üniversitelerde, öğretmen yetiştiren tüm kurumlarda engellilere nasıl ulaşılabileceğine dair çalışamalar yapılmalı. Çocuklar kadar, ailelerinin de desteğe ihtiyacı var. Bu ailelerin sosyal yaşamlarında sıkıntı çektiğini göz önüne alıp, ona göre çalışmalar yapmalı ve projeler üretmeliyiz. Bu gibi etkinliklere, toplantılara daha çok ihtiyacımız var. Hep birlikte kaynaşmak zorundayız.”

http://www.hurriyet.com.tr/ankara/22259957.asp