Türkiye'de engelli olmak çok zor...

Türkiye'de İstanbul nüfusu kadar engelli olduğu söyleniyor. Engelli çocuğu olan ailelerin engelli çocuklarını evlerinden çıkarmak istememesi, ülkedeki yaşam şartlarının engelliler için uygun olmaması nedeniyle İstanbul nüfusu kadar engelli evlere hapsediliyor.

Ak Parti'nin görme engelli Lokman Ayva'yı, CHP'nin fiziki engelli Şafak Pavey'i TBMM'ye götürmesi sorunları çözmüyor. Türkiye'de İstanbul nüfusu kadar engelli varken, mecliste bilinen iki engelli vekil var. Halbuki İstanbul'un TBMM'de 85 vekili var...

Bu durum Türkiye'deki engelli nüfusuna göre adaletsiz görülüyor.

Yaklaşık 13 milyon insana iki temsilci...

Bu durum kadınlar için de aynı. Türkiye nüfusunun yarısı kadın olmasına rağmen TBMM'deki kadın milletvekili sayısı sadece 77. 35 milyon kadına 77 vekil... 

Kadın vekillerin partilere göre dağılımı:

AK Parti : 45
CHP :19
MHP : 3
BDP : 11 

Konumuz Türkiye'deki istatistik bilgileri olmadığı için esas konumuza dönüyorum.

Yaklaşık 13 milyon engelli yeterince eğitim alamıyor. Gönlünce yaşayamıyor. Bir sinemaya gidemiyor. Otobüslere binip Kordon'da veya Boğaz'da deniz havası alamıyor.

Sayın Başkanlar belki de bu eleştirime itiraz edebilir. Kısmi de olsa otobüslerde vatandaş destekli bazı kolaylıklar yok değil ancak bu destekler engellilerin yaşaması için yeterli değil. 

Engelli sokağa çıktığında insanlar acıyarak onlara destek vermek zorunda kalmamalı. Otobüse binmek istediğinde kendi başına kimsenin yardımı olmadan binebilmeli. Tuvaleti gelen engelli bu ihtiyacını kolay bir şekilde karşılayabilmeli.

Karnı açıkmışsa herhangi bir restorana kolaylıkla giderek yemeğini yiyebilmeli. Tüm bu işleri yaparken engelli vatandaşı kimse farketmemeli. İşte o zaman bu hizmetlerin verildiğine inanabilirim. Aksi halde Türkiye'deki şartların engelliler için hala uygun olmadığını bir kez daha söylemek istiyorum.

Engellilerin önüne koyduğumuz fiziki engellerin yanında manevi engellerde mevcut.

Ülkemizde engellilerin evlenip yuva kurma imkanları da engelli. Devlet engelliler evlenmek isterse maddi destek veririm demiyor. Bu nedenle de ilk evlilik tepkisi aileden geliyor.

"Sen zaten yarım adamsın, kendin gibi yarım biriyle evlenecek bir sıkıntımızı ikiye çıkaracaksın. Biz senin masraflarını zor karşılarken ikinci engellinin masraflarını nasıl karşılayacağız?"

Evlendin bu işin hamileliği var. Nasıl olacak? Haydi evlendin iki, üç tane çocuğun oldu, onları okula kim götürüp getirecek?


"Büyüdüler evlenmek istyecekler. Anne baba engelli çocuklar sağlam. Çevrede nasıl bir psikolojik etki olacak bilmiyorsunuz..."

"Bu nedenlerle engelliler evlenemez, evinden dışarı çıkamaz." 

Misafirliğe gidilecek engelli evlatlar evde bırakılır. Onlar yüktür, yük olmazsa da ailenin görüntüsünü etkiler...!

Malesef engelli ailelerin genel psikolojisi böyle...

Devlet destek vermiyor deyince Ak Parti Hükümeti alınabilir.
 Engellilere en fazla destek bizim dönemimizde verildi diyebilirler. Doğrudur ancak yeterli değil. 

Türkiye'deki engellilerin sorunlarına siyasi açıdan bakarsak çözülmez. Bu konu engelli anne ve babası olmayanlar tarafından yeterince anlaşılamıyor. Engelli Dernekleri'nin durumu da malum. O nedenle bu tür çalışmalarda Avrupa ve Amerika ülkeleri örnek alınabilir. Veya Osmanlı İmparatorluğu'nun bu konudaki çalışmaları arşivlerden çıkarılarak doğru yön bulunur...

İstek varsa, arkası gelir. İstek yoksa başlamadan biter...

Türkiye'de engellilerin evlenmesi için açılmış sadece bir internet sitesi var. http://www.engellilerevleniyor.com adlı Engelliler Evlilik Sitesinde yaklaşık beş bin üye kayıtlı. Siteden bir çok çiftin evlendiği belirtiliyor. 

Buna rağmen ülkemizdeki bu tür çalışma ve gelişmeler yeterli değil. 

Ülkemizdeki engellilere dünya standartlarında hizmet sunmak zorundayız. 

Bu konuda yapılan çalışmaların daha üst seviyelere taşınması için tüm engelli aileleri ve bu konuya duyarlı insanların el ele vermeleri gerekir.

Unutmayın her insan engelli adayıdır.
Meltem GÜRSOYGazeteci Yazar 
http://www.yerelgundem.com/yazarlar/meltem_gursoy/4439/turkiyede_engelli_olmak_cok_zor.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SEDEF HASTALIĞI ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ