3. TÜRKİYE’DE ÖZÜRLÜ İSTİHDAMINA İŞVEREN BAKIŞI
1.1.
Türkiye’de Özürlü İstihdamının
Görünümü
Türkiye’nin
79 iline dağılmış olsa da, araştırma kapsamında yer alan 1628 işyerinin yarıdan
fazlası İstanbul (%34,5), Ankara (%16) ve İzmir’de (%7,1) yer almıştır. Grafik
1’de örneklemenin %86’sını bünyesinde barındıran ilk 20 il ve dağılımlarına yer
verilmiştir.
1.2.
Demografik Görünüm
Aşağıda, Tablo 3’te izleneceği gibi, araştırma örnekleminde yer alıp 79 ile
dağılmış bulunan ve ilgili soruya yanıt veren 1603 işyerinde toplam 430 bini aşkın
çalışan istihdam edilmektedir. Tablo 3’te çalışanların cinsiyete ve özürlü olup
olmama durumuna göre mutlak sayılarına yer verilmiştir; aynı verinin oransal dağılımları
ise Grafik 2’de izlenebilir. Yanıt sayısındaki farklılaşmalar bir kenara
bırakılarak, Tablo 3’teki verilerle hesaplamalar yapıldığında şunlar
söylenebilir: Toplam çalışanların %30,5’i kadındır; Türkiye ortalamasının %28
olduğu düşünülürse, bu araştırmada cinsiyet değişkeninin genel ortalamayı
temsil ettiği rahatlıkla ileri sürülebilir. Toplam sayıları 9 bine yaklaşan ve
tamamı özel sektörde istihdam edilen özürlü çalışanların diğer çalışanlara
(Sayı: 430.796 kişi) oranı %2,1 seviyesindedir.
|
Toplam çalışan
|
Kadın çalışan
|
Erkek çalışan
|
Özürlü çalışan
|
Kadın özürlü çalışan
|
Erkek özürlü çalışan
|
Çalışan sayısı
|
430,796
|
131,555
|
299,241
|
8,977
|
1,894
|
7,083
|
Yanıtlayıcı
|
1,603
|
1,573
|
1,596
|
1,087
|
610
|
1,024
|
İşyeri sayısı
|
||||||
Not: Tablonun toplam
sayıları ile cinsiyete göre sayıların toplamları arasındaki fark, son satırda
yer aldığı gibi, her bir değişkeni yanıtlayan işletmelerin sayılarındaki
farklılıktan kaynaklanmıştır.
|
1.3.
İstihdam Örüntüleri ve Toplumsal
Cinsiyet
İşyeri büyüklüklerine göre
özürlü istihdamı, Grafik 3’te yer aldığı gibi, beklentilere uygundur; 200 ve
üzeri işçi çalıştıran büyük firmaların tamamına yakını (%93,.3) özürlü işçi
istihdam etmektedir; bu oran orta boy işletmelerde %80’in hemen altlarında
seyrederken, 50 kişiden az personel çalıştıran küçük firmalarda ise hızla
%20’ler seviyesine inmektedir. Bir diğer anlatımla, işletme ölçeği küçüldükçe
özürlü çalışan sayısı da, beklendiği gibi, azalmaktadır.
Aşağıdaki
grafikte işyerlerinin faaliyet gösterdikleri sektörlere göre özürlü istihdam
etme eğilimleri yer almaktadır. %75 ve üzerindeki oranla özürlü istihdam eden işyerlerinin
şu beş sektörde toplandığı görülmektedir: “İnsan sağlığı ve sosyal hizmet
faaliyetleri” (%83), “imalat” (%79,5), “eğitim” (%77), “kültür, sanat, eğlence...”
(%75,6) ve “bilgi ve iletişim” (%74).
Grafik
4, sektörlerin özürlü istihdamına hangi oranda açık oldukları konusunda fikir
vermektedir. Özürlülerin istihdam örüntülerini netleştirmek maksadıyla
sektörlerin istihdamdaki genel ve özürlü çalışan ağırlıklarına da bakmak
gerekecektir. Nitekim özürlü istihdamına en açık sektör olan “insan sağlığı ve
sosyal hizmet faaliyetlerinin” bünyesinde toplam firmaların sadece %5,3’ü yer
almaktadır; dolayısıyla özürlü istihdam eden firmaların sadece %6,6’sı bu
sektördedir. Sektörlerin özürlü çalışan istihdamındaki paylarını hesaplamak
maksadıyla Grafik 5 hazırlanmıştır.
Bir
önceki grafikte (Grafik 4) listenin en sonunda yer almak suretiyle özürlü
istihdamına en kapalı sektör konumunda bulunan inşaat sektörü, Grafik 5’te görüldüğü
gibi, özürlü istihdam eden firmalardaki payı bakımından %5,6’lık oranla altıncı
sırada yer almaktadır. Özürlü istihdam eden firmaların etmeyenlerden daha fazla
olduğu sektörler, farka konu olan oranlarıyla şöyle sıralanabilir: İmalat
(%13,9), insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri (%3,8), eğitim (%2,4),
bilgi ve iletişim (%1,4), kültür, sanat, eğlence (%1,1). Bu sektörlere sözü
edilen farkın %1’in altına düştüğü birkaç sektör daha ilave edilebilir.
Özürlü
işgücünün istihdam örüntülerine cinsiyet değişkeni dahil edildiğinde, analiz
biriminin sektörlere göre yanıtlayıcı-firmadan, sektörlerdeki çalışanlara
kaydırılması anlamlı olacaktır. Özürlü işgücünün istihdamında cinsiyet konusu,
birbirini izleyen iki grafikle ele alınmıştır. İlk olarak, her bir sektörde,
toplam işgücü içindeki kadın oranı ile özürlü işgücü içindeki kadın oranı
hesaplanmıştır. Grafik 6’da sunulan bu hesaplama ile özürlü kadın çalışanların
istihdam oranlarının, kadın çalışanların istihdam oranlarıyla ne ölçüde benzerlik
ya da farklılık taşıdığı konusuna açıklık getirilmesi amaçlanmıştır. Kadın
çalışan oranının son derece düşük olduğu inşaat (%9) ve elektrik-gaz (%10)
sektöründe özürlü çalışanlar içinde kadın oranı görece daha yüksektir; inşaatta
istihdam edilen özürlülerin %16’sı, elektrik-gazda ise %14’ü kadındır. Özürlü
çalışanlar içinde kadın oranının genel kadın oranına kısmen yaklaştığı
sektörler, bir diğer gurubu oluşturur; bunlar arasında “diğer hizmetler”, “kültür, sanat” ve “idari ve destek
hizmetleri” anılabilir. Üçüncü grupta ise özürlü kadın oranının epey geride
kaldığı sektörler yer almaktadır. Bunlar arasında kadın ve özürlü istihdamına
son derece açık bulunan “insan sağlığı ve sosyal hizmetler” sektörü öne
çıkmaktadır; zira bu sektörde kadın çalışan oranı %60’a dayanmıştır; bu
sektörde istihdam edilen özürlüler içinde ise kadın oranı %38 seviyesindedir. Aynı
şekilde eğitim sektöründe kadın çalışan oranı %40’dır; özürlüler içinde kadın
çalışan oranı ise %25 kadardır. Özetle, istihdamda cinsiyet dengesinin kadın
aleyhine bozuk olduğu görülmektedir; özürlü kadın söz konusu olduğunda ise bu bozulma
daha da derinleşmektedir. Bu saptamaya açıklık getirmek maksadıyla sektörlere
göre erkek ve kadın özürlü çalışan ortalamalarına bakılmıştır (bkz. Grafik 7).
Bu saptamaya açıklık
getirmek maksadıyla her bir sektör için özürlü çalışanların kadın/erkek oranı
hesaplanmıştır. Grafik 7’de bu hesaplamanın sonuçlarına yer verilmiştir. Grafikte,
en üst değer olan 1.0 rakamı, kadın ve erkek özürlü çalışanın eşitlik düzeyini
gösteriyor. Buna göre, grafikte izleneceği üzere, özürlü kadın çalışan sayısı
0.6 oranı ile özürlü erkek çalışan oranına en yakın orantıya “insan sağlığı ve
sosyal hizmetler” sektöründe sahiptir. Benzer şekilde, diğer sektörler için bu
orantısallık, aşağıya doğru azalarak sıralanmaktadır. Bu ilk sektörün yanı sıra
bilgi ve iletişim ile finans ve sigorta sektörlerinde de özürlü kadın
istihdamı, özürlü erkek istihdamının yarısına yakın bir büyüklüğe sahip
görünmektedir. Grafiğin diğer ucunda ise her 5 ya da 7 özürlü çalışandan
birinin kadın olduğu sektörler sıralanmıştır. Kadın/erkek oranının 0.17 ile
0.20 arasında dağıldığı bu sektörler inşaat, imalat, toptan ve perakende
ticaret, elektrik-gaz-buhar, konaklama-yiyecek ve gayrimenkul sektörleridir.
1.4.
Özürlü İstihdamının Gerekçeleri
İşyerlerine,
“Neden özürlü çalıştırmaktasınız?”
sorusu, açık-uçlu olarak yöneltilmiştir. Birden fazla gerekçeyi içinde
barındıran yanıtlar; “Yasal zorunluluk”,
“Sosyal sorumluluk” ve “İşe uygun bulma” şeklinde üç gösterge altında tasnif
edilmiştir. Aşağıdaki grafik, işyeri büyüklüklerine göre özürlü çalıştırma
gerekçelerini vermektedir. İşyeri ölçekleri bir arada değerlendirildiğinde
özürlü istihdamının başat gerekçesi %66’lık oranla “yasal zorunluluk” seçeneği
olmakta, onu %24’lük payıyla “Sosyal
sorumluluk” izlerken, “Özürlü
çalışanın işe uygunluğu” seçeneği ise geri kalan %10’a yerleşmektedir. İşyeri
büyüklüğü ile İşyerlerinin özürlü istihdam etme gerekçesi arasındaki ilişki
sorgulandığında, küçük (49 ve altı çalışan), orta (50-199 çalışan) ve büyük
işletmeler (200 ve üzeri çalışan) arasındaki benzerlik dikkat çekicidir; her
üçünde de baskın gerekçe “yasal zorunluluktur”.
3.5.
Özürlü Çalıştırma Karşıtı
Eğilimler ve Gerekçeleri
Özürlü
işgücünün hangi gerekçelerle istihdam edildiği kadar, hangi gerekçelerle
edilmediği hususu da bu araştırmada kavranmıştır. Özürlü personel istihdam
etmeyen 535 kadar işyeri mevcuttur (%32,8); bunların %35’i ise –ki sayısı
185’dir- 50 ve üzeri personel çalıştıran işyerleridir. Bu İşyerlerinden ilgili
soruya yanıt verenlerinin 13 kadarı “İşe
özürlü başvurusunun” yapılmadığını
beyan etmiş, 9 işyeri “kota altında çalışanı olduğunu” ileri sürmüş ve 3 işyeri
de sektörün uygun olmadığına vurgu yapmıştır. Özürlü çalıştırmayan İşyerlerinin
340 kadarı 50 kişiden az personel istihdam eden işyeridir. Özürlü istihdam
etmeme gerekçelerine açıklık getirenler burada azınlık kalmıştır. Şöyle ki, 340
işyerinin ancak 43’ü “Kota altında
çalışanı olduğunu” beyan etmiş; sadece 3 işyeri “Başvuru yokluğundan” yakınmış, 8 kadarı da sektörü uygun
görmediklerini söylemiştir. Bu
araştırmanın amaçları bakımından son derece önem taşıyan “İşyerlerinin özürlü istihdam etmeme gerekçeleri” gibi bir başlığı,
yetersiz nicel büyüklüklerle tartışmak yerine, nitel ifadelerle güçlendirmek
daha anlamlı olacaktır. Tablo 4’te yanıtlayıcıların doğrudan ifade ettikleri
gerekçeler ve dağılımları yer almaktadır.
Sorun alanları/ Yanıtlayıcıların Yargı Cümleleri
|
Sayı
|
Yüzde
|
İşe uygun/sektöre uygun özürlü bulamıyoruz
|
175
|
31.6%
|
Vasıflı/ mesleki eğitimli/ kalifiye
özürlü bulamıyoruz
|
106
|
19.2%
|
İŞKUR işe uygun özürlü aday göndermiyor
|
61
|
11.0%
|
Çalışma isteksizliği / istikrarsızlık
/ devamsızlığı oluyor
|
41
|
7.4%
|
Özürlü çalışan bulamıyoruz
|
30
|
5.4%
|
İş beğenmiyorlar
|
24
|
4.3%
|
Uyum/ iletişim sorunları
yaşanıyor
|
20
|
3.6%
|
Nazlı/ kaprisli/agresif
oluyorlar
|
19
|
3.4%
|
Verimli olamıyorlar
|
11
|
2.0%
|
Ücret konusunda yaşanan sıkıntılar
oluyor
|
7
|
1.3%
|
Taşrada şantiye bölgesinde özürlü
bulamıyoruz
|
5
|
0.9%
|
Ulaşım sorunu oluyor
|
5
|
0.9%
|
Kota iniş çıkışları oluyor
|
5
|
0.9%
|
İŞKUR’dan destek alamıyoruz
|
4
|
0.7%
|
İşi yavaşlatıyorlar
|
4
|
0.7%
|
Fiziksel koşulları uygunsuz
kaçıyor
|
4
|
0.7%
|
Toplumsal önyargılara maruz kalıyor
|
4
|
0.7%
|
Ağır özürlü olanları çalıştıramıyoruz
|
4
|
0.7%
|
Mevzuattan kaynaklanan sorunlar
oluyor
|
4
|
0.7%
|
İş güvenliği sorunları oluyor
|
3
|
0.5%
|
Aşağıdaki grafikten izleneceği
üzere, işyeri sahibi ya da işyeri temsilcilerinden, özürlü çalışanlarda yeterli
ve yetersiz buldukları konuları açık uçlu olarak belirtmeleri istenmiş, alınan
yanıtlar çoklu yanıt analizine tabi tutulmuştur. Grafik 9’da ilgi çekici olan şu
iki husus vardır: İlk olarak, “yeterli”
bulunan olumlu özellikler özürlü çalışanın bireysel çalışma davranışlarına
dönükken, “yetersiz” bulunan
özellikler kollektif çalışma ortamına uyum sorununa odaklanmaktadır. İkinci
olarak, olumlu özellikler listesinde “azim,
ısrar, ödev, özveri” gibi özürlü çalışanın ‘karakterine’ atıf yapan özellikler mevcutken, “bilgi, hız, uyum” gibi alanlardaki ‘yetersizlik’ vurgusu ile bu kez de özürlü çalışanın ‘kapasitesine’ vurgu yapılmaktadır.
3.6.
İşletmelerin Özürlü Çalıştırmaya
Yönelik Hukuki - Fiziki Kapasiteleri
Büyüklük
ölçütüne göre, işyerlerinin özürlü istihdamını düzenleyen mevzuat hakkındaki
bilgi düzeyleri Grafik 10’da yer almaktadır. İşyerlerinin %72,6’sı ilgili
mevzuatı bildiklerini beyan etmişlerdir; mevzuatı kısmen bilenlerin oranı %22
iken bilmeyenler %5’ler seviyesindedir. Orta ve büyük işletmelerin mevzuat bilgisi
benzer oranlardadır. Sektör açısından bakıldığında, mevzuat bilme düzeyi genel
ortalamanın (%74,2) altında kalanlar şöyle sıralanabilir: İnşaat (%66,7), elektrik-gaz
(%67,3), eğitim (%65,5) ve kültür, sanat, eğlence, dinlence (%66,7) sektörleri.
Görüldüğü gibi mevzuat bilgi düzeyi görece düşük sektörler içinde bir yanda zor
çalışma koşullarına sahip olanlar, diğer yanda da tüketici etkileşimine açık bulunanlar
yer almaktadır.
Grafik 11’de, işveren ya da işveren
temsilcilerinin, işyerinin fiziki koşullarının özürlü istihdamına uygun olup
olmadığı konusundaki yargıları yer almaktadır. İşyeri temsilcilerinin %27’si,
işyerinde fiziki koşulların özürlü istihdamına tamamen uygun olduğu
kanaatindedir; asıl büyük yanıtlayıcı gövdesi (%43) “büyük ölçüde uygun”
seçeneğini tercih etmiştir.
3.7.
Özürlü Çalışanların İş ve
Meslekleri
Özürlü çalışanların yaptıkları işler son derece ayrıntılı bir şekilde
alan taraması sırasında kavranmış, açık uçlu soruya verilen yanıtlar
standardize edilerek kodlanmıştır. ISCO-88’in (Uluslararası Standart Meslek Sınıflaması) kullanıldığı
araştırmada, böylece karşılaştırmalı araştırmalara referans teşkil edecek bir
veri seti de geliştirilmiştir. Aşağıdaki Grafik 12 incelendiğinde, özürlü
işgücünün hâlihazırdaki istihdamında “Nitelik
gerektirmeyen işler” ile “Büro ve
müşteri hizmetleri” gibi iki iş dalının birbirine yakın oranlarda ağırlıklı
paya sahip olduğu görülecektir. Özürlü istihdamının %67’sini sırtlayan bu iki iş
ve meslek alanını, %5-8 aralığında izleyen dört alan mevcuttur; belli bir vasıf
ve uzmanlık gerektiren bu meslekler sırasıyla “Profesyonel meslekler”, “Sanatkârlar ve ilgili işlerde çalışanlar” ile
“Yardımcı profesyonel meslek gruplarıdır” ve “Tesis ve makine operatörüdür”.
Her iki
grafikte de aynı iş ve meslek verisi iki farklı tasnife tabi tutulmuş; meslek
sınıflandırmasını yaparken, Grafik 12’de, ISCO-88, 10 Ana Grup, Grafik 13’te
ise ISCO-88, 28 Alt Ana Grup esas alınmıştır.
Özürlü
işgücünün istihdamını nicel ve nitel bakımlardan iyileştirmeyi amaçlayan bir
kamu iradesi, şirket yönetiminde aldıkları günlük kararlarla işgücü talebine
etkide bulunan aktörlerin günümüzde ve gelecek on yılda ihtiyaç duyulacak
meslekler hakkındaki görüşlerini kavramak durumundadır. Mesleklerin gelecek
vizyonu içinde özürlü işgücüne tanınan yerin çözümlemesi de bu açıdan
tamamlayıcı olacaktır.
Grafik 14. Günümüzde ve Gelecekte İhtiyaç Duyulacak
Meslekler İle Özürlü Çalışan İstihdam Etme Eğilimleri
İşveren
ya da yönetici konumundaki yanıtlayıcıların, günümüzde ve gelecek 10 yılda
gereksinim duyulacak meslekler konusundaki görüşleri ile bu meslekler arasında
özürlü çalışanlara tanıdıkları alanlar, Grafik 14’te yer almaktadır. Grafiğe
genel olarak bakıldığında görülmektedir ki, özel sektörde işgücü talebine şekil
verenler bakımından, günümüzde olduğu kadar gelecekte de ihtiyaç duyulacak
belli başlı mesleklerin tamamı özürlü işgücünün istihdamına aynı ölçüde açıktır.
Öyle ki, işveren ya da yönetici konumundaki yanıtlayıcılara göre günümüzde
olduğu kadar gelecekte de işgücü piyasasının en fazla arananları profesyonel
meslekler mensupları olacak, onları da bu mesleklerin yardımcı işlerini
yapanlar izleyecektir. Nitekim “Günümüzde
ihtiyaç duyulan mesleklerin” %40’ı bu alanda, %19.5’i de “Yardımcı profesyonel” mesleklerinde
tanımlanmıştır. Yanıtlayıcılara göre profesyonel meslekler ve yardımcı işleri
%43 ve %20’lik oranlarla “Gelecekte
ihtiyaç duyulacak mesleklerde” de tayin edici bir yere sahiptir. Özel
sektör temsilcileri açısından profesyonel meslekler ve yardımcı profesyonel
işler özürlü istihdamına da aynı şekilde açıktır. Özel sektör temsilcileri, özürlü
işgücünü, profesyonel mesleklerde %38, yardımcı işlerde ise %17 nispetinde
çalıştırmayı düşündüklerini beyan etmişlerdir. İhtiyaç duyulan ve duyulacak
olan meslek puanının, özürlü çalıştırma eğiliminden daha düşük olduğu iki
meslek grubu söz konusudur. Bunlar, büro ve müşteri hizmetleri ile nitelik
gerektirmeyen işlerdeki mesleklerdir. Büro ve müşteri hizmetlerinde özürlülerin
%16 oranında istihdamı öngörülürken, bu mesleklere bugün ve gelecekte %10
civarında ihtiyaç duyulacağı ifade edilmiştir.
3.8.
Özürlü İstihdamını Geliştirmenin
Olanakları
Bu bölümde işveren ve
yöneticilerin özürlü istihdamını arttırmaya dönük öneri ve görüşleri
çözümlenecektir. Özürlü çalışanların performansını arttırmaya dönük öneriler, işyeri
büyüklüğü ile ilişkilendirilerek aşağıdaki Grafik 15’te yer almıştır. Her bir
öneri başlığı için orta ve büyük işletmelerden gelen yanıtlar benzer oranlara
sahipse de orta boy işletmelerin bu konuya yöneliminin daha fazla olduğu
görülmektedir.
3.9.
Özürlü Grupların İstihdam
Olanakları
Grafik 16 incelendiğinde
ortopedik özürlü grubunun özürlülerin istihdamında ayrıcalıklı bir yere sahip
olduğu söylenebilir. Ortopedik özür grubu dışında kalan gruplarda, tercih
edilme oranı, tercih edilmeme oranının hep gerisinde kalmaktadır. Bu bakımdan
zihinsel ve ruhsal-duygusal özür grubu en dezavantajlı grup görünümündedir;
zihinsel özürlülerde tercih edilmeme oranı %70’e ulaşmakta, onu %60’a varan
oranla ruhsal ve duygusal özürlü grubu izlemektedir. Açık ara farkla tercih
edilmeyen özür grubu listesine, üçüncü sıradan “görme özürlüler” de girmiştir;
bu grup %54 oranında tercih edilmezken, tercih eden firmaların oranı %24’te
kalmıştır. Özürlü işgücü tercihi aleyhine benzer bir durum “birden fazla özrü
olan” grubu için de söz konusudur; burada da tercih etmeyenler %41, tercih
edeceklerini beyan edenler ise %12 kadardır.
Grafik 17 ve 18, özürlü
çalışanlara dönük yargılarla ilgilidir. Araştırmada, işyeri yöneticilerinden,
özürlü istihdamının olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koymaları istenmiştir.
Özürlü çalışanların işyerlerine yaptıkları katkılar arasında “yasalara” ya da
“kurallara uyma” önemli bir yere sahiptir. “Verimliliği” ve “performansı” arttırmak gibi doğrudan
üretimle ilgili katkılardan bahsedilme oranları düşüktür.
Yanıtlayıcıların
yarıdan fazlası (%63) özürlü çalışanların işyerlerine olumsuz bir etkide
bulunmadığını dile getirmişlerdir. Oranları küçük olsa da özürlü çalışanlara
atfedilen ve doğrudan üretim süreciyle ilişkili olan olumsuzluklar dikkat
çekicidir.
Grafik
19’da izleneceği üzere, gerek işyeri büyüklükleri gerekse de sektör değişkeni
çerçevesinde özürlü çalışanların verimliliği konusunda olumlu değerlendirmeler
başattır. 50 ve üzeri kişi çalıştıran orta işletmelerle 200 ve üzeri kişi
çalıştıran büyük işletmelerde özürlü işgücünü verimsiz bulanlar istatistiksel
bakımdan ihmal edilebilir oranlarda iken, küçük işletmelerde %9 sınırına ancak
ulaşabilmektedir. Oysa her üç ölçekte de özel sektör temsilcileri özürlü
işgücünü %60’lar %70’ler nispetinde verimli görmektedirler.
Özürlü istihdamında teşvik ve kotaların kaldırılması
ya da sürdürülmesi doğrultusundaki kutuplaşmış görüşler %20 oranına ulaşan
desteklerle mevcuttur. Yanıtlayıcıların yarıdan fazlası ise teşvik ve kotanın
“dengeli kullanıldığı karma bir sistemden” yanadır. Sözü edilen bu grafik
farklı işletme büyüklükleri bakımından da değişmemektedir.
Özürlü
istihdamını gerçekleştirmek maksadıyla ceza sisteminin gerekli olduğunu
düşünenler %40’a yaklaşan bir ağırlığa sahiptir. Benzer oranda yanıtlayıcı
“para cezası dışında başka yaptırımların olması gerektiğine” vurgu yapmışken,
%15 nispetindeki yanıtlayıcı da “cezaların azaltılması” seçeneğini seçmiştir.
Bu araştırmada işyerlerinin %33’ü (s.535) özürlü istihdam etmemektedir; bu işyerlerinin
özürlü istihdam etmeme gerekçeleri aşağıdaki Grafik 22’de incelenebilir.
Grafik 22’de, işyerinde özürlü çalışanı olmayan işverenlere, bunun nedeni
sorulduğunda, ‘kota altında işçi istihdam ediyor olmak’ (%48,5) birinci sırada ifade edilirken,
katılımcıların sadece %1,1’i özürlü çalıştırmak istemediğini ifade
etmiştir.
Kota, teşvik ve
istihdama ilişkin bu bölümdeki bulgular değerlendirildiğinde; genel olarak
işverenlerin özürlü istihdamına olumlu yaklaştıkları, kota ve teşviklerin dengeli
olarak bir arada ele alındığı sistemleri tercih ettikleri görülmüş, ceza
sisteminin kalması yönünde görüş bildirdikleri ancak cezaların para cezası
dışında farklı şekillerde uygulanabileceğini düşündükleri gözlenmiştir.
3.10.
İşverenlerin Özürlü İstihdamını Artırmak İçin Neler Yapılabileceğine
İlişkin Görüşleri
Araştırmanın
amacı doğrultusunda, işverenlerin özürlü çalışan istihdam etmek için hangi
konulara öncelik verdikleri, kota ve teşvik uygulamalarına nasıl yaklaştıkları,
devletten neler bekledikleri sorgulanmıştır. Bu maksatla genel olarak kota ve
teşvik uygulamasının nasıl değerlendirildiği, özürlü istihdamında ceza
kullanımına nasıl yaklaşıldığı, özürlü çalışanı olmayan işyerlerinde özürlü
çalıştırmama nedenlerinin neler olduğu incelenmiştir.
|
Katılmıyorum (%)
|
Kararsızım (%)
|
Katılıyorum (%)
|
21. İŞKUR
mesleki ve kişisel eğitim almış özürlüyü yönlendirmeli
|
2,2
|
6,9
|
90,9
|
3.Özürlülere
istihdam edilecekleri işlere göre devlet tarafından eğitim ve rehabilitasyon
hizmeti verilmelidir.
|
4,6
|
5,2
|
90,2
|
20. İŞKUR
sektörün ihtiyacına göre eleman göndermelidir.
|
2,8
|
8,3
|
88,8
|
7.Özürlülerin
niteliklerine göre çalıştırma konusunda, işverene rehberlik edilmelidir.
|
5,2
|
8,9
|
85,9
|
6.İşverene
vergi kolaylığı/indirimi getirilmelidir.
|
7,3
|
8,2
|
84,6
|
9.Özürlü
istihdamı sosyal sorumluluk olarak görülmelidir.
|
5,3
|
8,7
|
86,0
|
11.Yasal
zorunluluğu olmayan işletmeler özürlü istihdam etmeye teşvik edilmelidir.
|
6,8
|
10,8
|
82,4
|
19.Mevzuat
konusunda rehberlik yapılmalıdır.
|
3,6
|
10,4
|
86,0
|
10.Özürlülerle
ilgili, vasıf yeterlilik tanımlamaları yeniden ve detaylı yapılmalıdır.
|
4,7
|
14,8
|
80,5
|
18.Her bir
özürlünün iş yerinde hangi çalışma ortamı ve koşullarda çalışabileceği
raporlanmalıdır.
|
5,4
|
13,2
|
81,4
|
12.Özürlü
istihdamında kotayı aşan işverenlerin enerji maliyetleri düşürülmelidir.
|
11,3
|
15,2
|
73,5
|
15.Kotayı geçen
işyerlerinde, özürlülerin SGK primlerinin tamamını devlet karşılamalıdır.
|
13,9
|
16,4
|
69,7
|
14.Özürlü
istihdam eden işyeri kamuoyuna duyurularak onurlandırılmalıdır.
|
14,4
|
15,9
|
68,6
|
5.Özürlüler
için esnek çalışma modeli uygulamalıdır.
|
14,6
|
17,1
|
68,3
|
1.Özürlü
istihdamında kotayı aşan işverenlere, düşük faizli ya da karşılıksız kredi
kolaylığı sağlanmalıdır.
|
17,1
|
15,6
|
67,3
|
13.İşyeri
ulaşım sorunları devlet tarafından çözülmelidir.
|
20,4
|
20,1
|
59,6
|
16.İşyerinde
özürlüler için yapılacak mekansal ve fiziksel düzenlemeler devlet tarafından
karşılanmalıdır.
|
19,2
|
23,0
|
57,8
|
4.Özürlü
istihdamının ücretlendirilmesinin tamamı devlet tarafından karşılanmalıdır.
|
28,2
|
23,1
|
48,7
|
17.Ciro, özürlü
istihdamında bir kriter olmalıdır.
|
29,2
|
25,0
|
45,8
|
8.Özürlü
istihdamı gönüllülük esasına dayandırılmalıdır.
|
39,1
|
14,7
|
46,2
|
2.Özürlü
çalıştırma kotasına uymayanlara verilen cezalar artırılmalıdır.
|
38,2
|
20,8
|
41,0
|
Yine, araştırmanın amaçlarına ulaşmak için işverenlere, işyerinde
özürlülerin istihdamını artırmak için neler yapılabileceği 21 öneri ile
sorulmuştur. Tablo 5’ten izlenebileceği gibi, özürlülere ve işyerlerine eğitim,
rehabilitasyon, işe yerleştirme gibi konularda rehberlik edilmesi gerektiği
görüşü ağırlık kazanmaktadır. Bu konuda
özellikle İŞKUR’un rolüne önem verildiği gözlenmektedir. Örneğin 20. ve 21.
ifadeler “İŞKUR mesleki ve kişisel eğitim almış özürlüyü yönlendirmeli”
ifadesine katılıyorum diyenler %90,9’dur. “İŞKUR sektörün ihtiyacına göre
eleman göndermelidir.” ifadesine katılanlar ise %88,8’dir. Teşvik konusunda ise;
özellikle vergi indirimi ve yasal olarak özürlü istihdam etmesi gerekmeyen işletmelerin,
özürlü istihdam etmeleri durumunda teşvik edilmesi beklentisi öne çıkmaktadır.
3.11.
İşverenlerin İşyerinde Özürlüye
Yönelik Tutumları
|
N
|
Aralık
|
Minimum
|
Maksimum
|
Ortalama
|
Standart Sapma
|
Toplam Ölçek Puanı
|
1590
|
166,00
|
67,00
|
233,00
|
173,63
|
20,86
|
Faktör 1 (özürlü
istihdamına genel yaklaşım)
|
1590
|
76,00
|
24,00
|
100,00
|
78,61
|
11,61
|
Faktör 2 (özürlülerin iş
ortamına ve işe uyumuna ilişkin algı)
|
1590
|
52,00
|
23,00
|
75,00
|
55,49
|
6,87
|
Faktör 3 (çalışan
özürlünün ve yaptığı işin algılanan niteliği)
|
1590
|
48,00
|
12,00
|
60,00
|
39,53
|
6,69
|
N
|
1590
|
|
|
|
|
|
Bu araştırmada işverenlerin özürlü istihdamına yönelik tutumlarını
değerlendirmek amacıyla “İş Yerinde Özürlüye Yönelik Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. 47 tutum ifadesinden oluşan ölçekte olumsuz yönde 30
ifade yer almaktadır, bu ifadeler ters kodlanarak analize alınmıştır. Söz konusu ölçek; “özürlü istihdamına genel
yaklaşım” (20 madde), “özürlülerin iş ortamına ve işe uyumuna ilişkin algı” (15
madde) ve “çalışan özürlünün ve yaptığı
işin algılanan niteliği” (12 madde)
olarak adlandırılan üç alt faktörden
oluşmaktadır. Ölçeğe ait betimleyici istatistikler Tablo 6’da görülebilir.
İşverenlerin özürlü istihdamına genel yaklaşımını değerlendiren birinci
faktör altında “Özürlülerin ayrı bir yerde çalıştırılması iyi olur”, “Özürlü çalıştırma zorunluluğu iş yerinde
adaletsizlik yaratıyor”, “İşyerinde özürlü çalıştırılması sadece formalite
icabıdır”, “Özürlüler sadece evde istihdam edilmelidir” gibi ifadeler yer
almaktadır. Birinci faktörden katılımcıların/işverenlerin alabileceği en düşük ve en yüksek puan aralığı
20-100 arasında değişmektedir. Bu faktörden 60’ın üstünde puan alanların,
özürlülerin istihdamına genel olarak olumlu baktıkları söylenebilir. Bu
çalışmada, işverenlerin birinci faktöre yönelik değerlendirmelerinin genel
ortalaması 78,61’dir.
Yani işverenler genel olarak işyerlerinde özürlülerin istihdam edilmesine
olumlu yaklaşmaktadır.
Ölçeğe ait ikinci faktör “Özürlülerin
iş ortamına ve işe uyumuna ilişkin algı” adıyla ifade edilmektedir. Bu faktör
altında “Özürlüler iş yerinde ortaya çıkacak değişikliklere- yeniliklere
kolayca uyum gösterirler”, “Özürlüler, çalıştıkları işyerine kolayca
bağlanabilirler”, “Özürlüler bir işyerinin verimli çalışma temposuna uyarlar”
“Özürlüler uyumludur” gibi ifadeler yer almaktadır. İkinci faktörden
katılımcıların/işverenlerin alabileceği düşük ve en yüksek puan aralığı 15-75
arasında değişmektedir. Bu faktörden 45’in üstünde puan alan işverenlerin,
özürlülerin iş ortamına ve işe uyumunu olumlu olarak değerlendirdikleri
söylenebilir. Bu çalışmada işverenlerin ikinci faktöre yönelik
değerlendirmelerinin genel ortalaması 55,49’dur. Buna göre çalışma sonunda,
işverenlerin özürlülerin iş ortamına ve işlerine kolayca uyum
gösterebildiklerine inandıkları söylenebilir.
Ölçeğin “Çalışan özürlünün ve yaptığı işin algılanan niteliği” adlı
üçüncü faktörü “Özürlüler, çalışanların çoğuna göre daha niteliksizdir”,
“özürlüler sadece vasıfsız işlerde çalışabilirler”, “Bir özürlü işimi benim
kadar iyi yapabilir” şeklinde ifadelerden oluşmaktadır. Üçüncü faktörden
katılımcıların/işverenlerin alabileceği en düşük ve en yüksek puan aralığı
12-70 arasında değişmektedir. Bu faktörden 36’nın üstünde puan alan
işverenlerin, çalışan özürlüyü nitelikli, ortaya çıkardığı işi, en az diğer
çalışanlar kadar iyi olarak değerlendirdikleri düşünülebilir. Bu çalışma
sonunda, işverenlerin üçüncü faktöre yönelik değerlendirmelerinin genel
ortalaması 39,53 olarak bulunmuştur. Bu sonuç,
işverenlerin, özürlüleri ve yaptıkları işi nitelikli olarak
değerlendirdikleri ve konuya olumlu yaklaştıklarını göstermektedir.
Genel ölçek puanı üzerinden bir değerlendirme yapıldığında; katılımcıların/işverenlerin alabileceği en
düşük ve en yüksek puanların 47-235 arasında değiştiği, 141 puan ve üzerinde
alınan puanların olumlu olarak değerlendirildiği görülmektedir. Çalışma sonunda
işverenlerin genel ölçek puanı ortalamalarının 173, 63 olduğu görülmektedir ki;
bu da, genel olarak işverenlerin özürlülerin işyerinde istihdamına olumlu
olarak yaklaştıklarını anlatmaktadır.
3.12.
İşverenlerin İşyerinde Özürlüye
Yönelik Tutumları ve İşverenin ve İş Yerinin Bazı Demografik Özellikleri
Arasındaki İlişki
Araştırma bulguları
değerlendirildiğinde, işverenin-işveren temsilcisinin yaşı, eğitim durumu ve
cinsiyeti ile genel olarak işyerinde özürlü istihdamına yönelik tutumları
arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür. Genel ölçek puanı yanında üç
alt faktör açısından değerlendirme yapıldığında; işverenlerin yaşı, eğitim
durumu ve cinsiyetleri ile özürlü istihdamına genel yaklaşımları, özürlülerin
iş ortamına ve işe uyumuna ilişkin algıları ve çalışan özürlüyü ve yaptığı işi
nasıl algıladıkları arasında bir farklılık olmadığı görülmüştür. Benzer şekilde
genel ölçek puanı ve alt faktörler üzerinden bir değerlendirme yapıldığında;
ölçeğin uygulandığı işverenlerin ya da işveren temsilcilerinin istihdam
açısından ‘yetkili,’ ‘kısmen yetkili’ ve ‘tam yetkili’ olmalarının özürlü
istihdamına yönelik tutumlar açısından herhangi bir fark yaratmadığı
görülmektedir. Buna göre, işveren ya da onun temsilcisi olmanın esas olduğu,
istihdam yetki düzeyinin tutumları değiştirmediği söylenebilir. Bundan başka, özürlü istihdamı ile ilgili
mevzuata ilişkin bilgi sahibi olan ya da olmayan işverenlerin ya da işveren
temsilcilerinin işyerinde özürlüye yönelik tutumları farklılaşmamaktadır. Özetle, işveren ya da işveren temsilcisinin
yaşı, cinsiyeti, eğitim durumu ve işe alma konusundaki yetki seviyesinin
farklılığı; özürlü istihdamına genel yaklaşımını, özürlülerin iş ortamına ve
işe uyumuna ilişkin algısını ve çalışan özürlünün ve yaptığı işin algılanan
niteliğini değerlendirmede işvereni/işveren temsilcisini etkilememiştir.
Öte yandan işverenlerin ya da temsilcilerinin özürlü istihdamına ilişkin
tutumlarını etkileyen başka demografik değişkenler olduğu görülmektedir.
Örneğin, aile veya arkadaş çevresinde özürlü bir yakını olan işverenlerin
özürlülere yönelik tutumları hem genel ölçek puanı hem de üç alt faktör
açısından daha olumludur. Yani, aile veya arkadaş çevresinde özürlü olan
işverenler böyle bir yakınlığı olmayanlara göre; işyerinde özürlülerin istihdam
edilmesine daha olumlu bakmaktadırlar. Bunun yanında özürlülerin iş yerine ve
işlerine kolayca uyum sağladığına, bir çalışan olarak niteliklerine ve
çıkardıkları işin en az diğer çalışanlar kadar iyi olduğuna inandıkları
gözlenmektedir. Tanışıklık, yakın ilişki, dolayısı ile özürlüleri tanımak,
zaman içinde becerilerini ve yeterliklerini görmek özürlüye yönelik tutumları
olumlu yönde değiştirmektedir. Yakınlık ve yakın temas’ın, olumlu tutumların
oluşumunu sağlayan önemli bir faktör olduğu bu bulgu ile doğrulanmaktadır.
İşverenlerin ya da temsilcilerinin özürlü istihdamına ilişkin tutumlarını
etkileyen demografik değişkenlere bir başka örnek işyerinin şube sayısıdır.
Katılımcı işyerlerinin şube ve çalışan sayısı ile özürlü istihdamına yönelik
tutumları arasında ilişkilere bakıldığında; işyerinin şube ve çalışan sayısı
arttıkça işverenlerin özürlü istihdamına genel yaklaşımının, özürlülerin iş
ortamına ve işe uyumuna ilişkin algılarının ve çalışan özürlünün ve yaptığı
işin algılanan niteliğine ait değerlendirmelerinin özürlü istihdam etmeyen
işyerlerine göre daha olumlu olduğu gözlenmektedir. Bu durumda, işyeri ölçeği
büyüdükçe çalışanların farklılıklarla daha çok karşılaştıkları ve daha çok
özürlü çalışanla bir arada oldukları, dolayısı ile onları kabul etmeyi
öğrendikleri, onlarla ilgili önyargılarının yerini daha olumlu tutumların
aldığı söylenebilir. Bu bulgu, özürlülerle birlikte çalışma deneyiminin;
özürlüleri yakından tanıma olanağı sağladığı ve dolayısı ile özürlülerin
çalışma azimleri, verimlilikleri, uyum ve bir arada yaşama ile ilgili
davranışları, sahip oldukları nitelikler, yaptıkları işin etkililiği görülüp
gözlendikçe; haklarındaki önyargıların kırıldığı anlamına da gelmektedir.
Öte yandan, özürlü çalışanlar için herhangi bir işyeri düzenlemesi
yapılan işletmelerde, yapılmayan
işletmelere göre özürlüye yönelik tutumların daha olumlu olduğu da
bulgular arasındadır. Bu bulgu, özürlülere değer vererek onların işyerlerindeki
hayatlarını kolaylaştırmak için tedbirler alan işverenlerin bu tür çalışmalara
yönelmeyen işverenlere göre; özürlülerin
istihdam edilmesine, işyerine ve işe uyumlarına, bir çalışan olarak sahip
oldukları niteliklere ve çıkardıkları işin etkiliğine yönelik daha olumlu
tutumları olduğunu göstermektedir.
3.13.
İşverenlerin İşyerinde Özürlüye
Yönelik Tutumları ile İşverenin Özürlü Çalışanların Performansını Artırma
Önerilerine Katılması Arasındaki İlişki
Tablo 7. Özürlü Çalışanların Performansını Artırma Önerilerine
Katılma İle Özürlü Çalışanlara Yönelik Tutumlar: T Testi Analizi Sonuçları
|
|
Yanıtlayıcı Sayısı
|
Ortalama
|
t
|
P
|
İşyerinde Hizmet
İçi Eğitim, Toplantı
|
Evet
|
638
|
172,7132
|
4.59
|
P<0.01
|
Hayır
|
467
|
178,2827
|
|||
Mesleki Eğitim
Kursları
|
Evet
|
806
|
173,7060
|
3.64
|
P<0.01
|
Hayır
|
299
|
178,7358
|
|||
Kişisel Gelişim
kursları
|
Evet
|
859
|
174,0943
|
2.95
|
P<0.01
|
Hayır
|
246
|
178,4634
|
|||
Motivasyon Artırıcı
Sosyal Organizasyonlar
|
Evet
|
784
|
174,1314
|
2.37
|
P<0.05
|
Hayır
|
321
|
177,3520
|
|||
Bireysel Eğitim
|
Evet
|
759
|
173,7813
|
3.09
|
P<0.01
|
Hayır
|
346
|
177,8873
|
|||
Çalışma
Ortamının Fiziksel Koşullarının Düzenlenmesi
|
Evet
|
886
|
174,0508
|
3.32
|
P<0.01
|
Hayır
|
219
|
179,1781
|
|||
Doğru görev
tanımlaması
|
Evet
|
749
|
173,5968
|
3.47
|
P<0.01
|
Hayır
|
356
|
178,1601
|
|||
Ulaşım
|
Evet
|
782
|
174,8261
|
0.61
|
P>0.05
|
Hayır
|
323
|
175,6502
|
|||
Ekip çalışması
|
Evet
|
851
|
174,5076
|
1.66
|
P>0.05
|
Hayır
|
254
|
176,9409
|
Bir işyerinde çalışanların performanslarını artırmaya yönelik olarak
yapılan çeşitli düzenlemeler aynı zamanda o işyerinde çalışana verilen önemin
de bir göstergesidir. Bu çalışmada genel olarak iş yerinde işveren veya işveren
temsilcilerinin özürlülerin iş performansını artırmaya yönelik olarak işyerinde
nelerin yapılabileceği sorusuna vermiş oldukları cevaplar incelendiğinde (Tablo 7); özürlülerin işyeri
performanslarını artırmak için öneri getiren işverenlerin özürlülerin
istihdamına ilişkin tutumlarının daha olumlu olduğu görülmektedir. Özürlülerin
performansını artırmak için; fiziksel koşullarının düzenlenmesi, bireysel
eğitim, motivasyon artırıcı sosyal organizasyonlar, kişisel gelişim kursları,
mesleki eğitim kursları, işyerinde hizmet içi eğitim ve toplantı, doğru görev
tanımlaması konularında öneride bulunan işverenlerin öneride bulunmayanlara
göre; özürlülerin istihdam edilmesine,
işyerine ve işe uyumlarına, bir çalışan olarak sahip oldukları
niteliklere ve çıkardıkları işin etkililiğine yönelik daha olumlu tutumları
olduğu görülmektedir. Bu bulgulardan hareketle, özürlü çalışana yönelik daha
olumlu tutumları olan işverenlerin, onların koşullarını iyileştirme yönünde
adım atmaya açık oldukları ve performanslarını artırma girişimlerine sıcak
baktıkları söylenebilir.
Yorumlar
Yorum Gönder